Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/206 E. 2023/434 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/206
KARAR NO : 2023/434

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ….’in … Bank … şubesinde mevcut hesapları ve yatırımları bulunduğunu, müvekkilinin bu hesaplarla çeşitli bankacılık işlemleri yaptığını, müvekkilinin 400 bin ABD doları değerinde Türev işlemi olarak adlandırıldığı bilinen hesap işlemi 15/08/2018 tarihinde kapatılması gerekirken 14/08/2018 tarihinde onay alınmadan kapatıldığını, müvekkilinin bankaya yapmış olduğu herhangi bir yazılı veya sözlü bir emri bulunmadığını, bu nedenle yapılan işlem usule aykırı olduğunu, banka tarafından haksız fiil gerçekleştirildiğini, bu konuda davalı bankaya daha önce (….) takip kodu ile şikayet yapıldığını, bu yapılan şikayet ile müvekkilinin yaşadığı mağduriyetin bildirildiğini ve davalı bankanın cevabında “müvekkilin sözlü olarak onay verdiği, şube tarafından tanınan bir müşteri olması sebebiyle işlem yapıldığı” şeklinde olduğunu, işbu hususun usule ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, bankanın tanınma sebebiyle hesaplar üzerinde hiçbir işlem yapma yetkisi bulunmadığını, sözlü olarak onay vermiş olsa bile bu işlemin prosedürü olarak yazıya dökülmesi zorunluluğu olduğunu, ancak böyle bir prosedür işlememiş banka yetkilisi tarafından uygunsuz şekilde hesap üzerinde işlem yapıldığını, bu hususta davalı bankaya 22/03/2019 tarihli 09603 numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameni …bank … şubesine gönderilerek müvekkilinin zararının iadesi talep edildiğini, bakiyenin 7 gün içinde müvekkiline ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağını, dava açılacağı belirtildiğini, ancak banka tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle yasal yollara başvurma gerekliliğini doğurduğunu, davalı banka tarafından açıkça yasaya aykırı olarak emir talimat alınmadan kapatılan 400.000 Amerikan Doları işlemi sebebiyle müvekkilinin hesabından 202.800-TL alındığını, banka tarafından yapılan bu tahsilatın müvekkili tarafından fark edilmesi akabinde davalı bankaya itiraz edildiğini, fakat usule ve yasalara uygun hiçbir açıklamada bulunulmayıp belge de sunulmadığını, emir alınmadan yapılan bu kapatılma işlemi sebebiyle müvekkilinden yapılan para tahsilatının haksız olduğunu, açılan davanın kabul edilerek 202.800-TL alacağının faiz ve tüm ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile imzalanan sermaye piyasası işlemleri çerçeve sözleşmesi uyarınca bankanın belirli şartlarda işlemleri sonlandırma hakkının mevcut olduğunu, dava konusu olayda da bu hakkın kullanılmış olduğunu, bankacı bilirkişi, SPK uzmanı bilirkişi ve sözleşme hukuku uzmanı bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme yapılarak konunun açıklığa kavuşturulmasını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı banka tarafından davacının emir ve talimatı alınmadan 400.000 Amerikan Doları işlemi sebebi ile davacının hesabından 202.800,00-TL alındığı, emir alınmadan yapılan kapatılma işlemi iddiası ile 202.800,00-TL’nin faiz ve ferileri ile tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 06/09/2019 tarihinde açılan dava; ilk olarak mahkememizde … Esas sırasına kaydı yapılmış, Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı ve 20/09/2019 karar tarihli ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, kararın kesinleşmesi üzerine dosya Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas, .. Karar sayılı ve 28/02/2022 karar tarihli ilamı karşı görevsizlik kararı verilmekle, karar kesinleştiğinden merci tayini için dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, …Karar sayılı ve 21/02/2023 karar tarihli ilamı ile Mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş ve Mahkememize gönderilen dosya yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Görevsiz Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında tanık … Kılıç’ın alınan beyanında; ” Ben …bankta şube müdürüyüm, 14/04/2014 tarihinden beri bu işle meşgulüm, finansal piyasadaki tüm işler kar elde etmek amacıyla yapılır ancak kar ya da zarar söz konusu olabilir, türev işlemler ticari veya bireysel olarak yapılabilirler, davacıyı tanıyorum, hatırladığım kadarıyla 2015 ya da 2016 yılından beri müşterimizdi, finansal piyasada ciddi bir dalgalanma durumu söz konusuydu, dolar 4.50 TL den 7,20 tL lere kadar çıktı, günlük %10 ya da %15 kadar yükselik marjları oluşuyordu, davacı bu dönemin başından TL nin artacağına ilişkin açığa satış denen işlemi gerçekleştirdi, bunlar kaldıraçlı işlemdir, yani kaldıraç çarpanı kadar kar ya da zarar elde edilir, ayrıca hesap içerisinde bir teminat vardır, eğer zarar teminatın karşılamayacağı boyutta ise ve müşteri teminat eklemesi yapmaz ise bir süreden sonra banka bu işlemi kapatır, davacı da dolar 4,60 TL lerde iken açığa satış yapmıştı, ancak doların fiyatı hızla artmaya başladı, hesaptaki teminat miktarı zararı karşılamamaya başladı, bunun üzerine biz davacı ile görüştüğümüzde 6,50 ‘ler seviyesine geldiğinde tekrar görüşmek üzere anlaştık, 15/08/2018 pozisyonun vade tarihidir, pozisyonun vade tarihinden 1 gün önce yani 14/08/2018 de davacı ile konuştuk, 9:54 sıralarında 90 saniye süren konuşma yaptık, aynı anda ben diğer telefonla merkez ile de görüşüyorduk, 400.000 dolarlık meblağın kapatılmasına ilişkin bir durum söz konusu idi, tur tam hatırlamamakla birlikte 6,64,20 iken, merkezle konuşmamız üzerine müşterimize 6,64,00 gibi küçük bir oynama yapılarak kuru revize ettik ve onun onayını alarak vade tarihinden 1 gün önce revize edilen bu kur üzerinden hesabı kapattık, biz normalde müşterilerimizle iş telefonu olan ve kayıt altına alınan telefon ile görüşme yaparız ancak hesapları yüklü miktarlı olan ve kaldıraçlı işlemle ciddi zararlara uğrama ihtimalleri olan müşterilerimiz ile özel cep telefonlarımızla da görüşmeler yaparız, zira anlık iniş çıkışlar müşterilerin ciddi zararlarına yol açmaktadır, böyle durumlarda özel telefondan görüşme yaptıktan sonra hemen iş telefonundan da arama yaparız ki onay kayıt altına alınsın, ancak iş yoğunluğundan dolayı davacıyı iş telefonundan aramayı ihmal ettim, bu sebeple davacı ile görüşmemin bizzat kaydı yoktur, ancak davacı ile telefondayken iş telefonundan genel müdürlükle yaptığım konuşma kayıt altına alınmıştır ve burada davacı ile konuştuğum açıkça bellidir, bir sonraki günden itibaren kurda düşme söz konusu olduğu için davacı vermiş olduğu talimatı kabul etmedi, böyle bir görüşmeyi hatırlamadığını söyledi, ayrıca zararının 200.000,00 TL kadar olduğunu, 100.000,00 TL sinin ödendiği takdirde dava yoluna gitmeyeceğini bildirdi, bunu bankaya ilettim ancak banka kabul etmedi, tanıklık ücreti talebim yoktur, ” diyerek beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Görevsiz Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında tanık ….’ın alınan beyanında özetle;” Ben ….bank Genel Müdürlüğünde 8 senedir Yatırım Ürünleri Yönetimi Grup Müdürü olarak çalışıyorum, biz türev işlemlerle dolar veya diğer para birimlerinin TL karşılığına ilişkin birim fiyatlarını ya doğrudan müşterilerimize veyahutta şubelerimize bildiriyoruz, diğer tanık … beyi tanıyorum, Yeşilyurt Şube müdürüdür, davacı ….’i de müşterimiz olarak biliyorum, … bey beni fiyatlandırma için aramıştı, müşterimiz …. beyin işlemini kapatmak için talebinin olduğunu, kur birimini öğrenmek istedi, … bey bir yandan da … Bey ile telefondaydı, ben onların da konuşmalarını duydum, …. Bey işlemin kapatılmasına onay verdi, onay verdiği kuru net olarak hatırlamıyorum ancak 6 küsürlerde bir rakamdı, işlem kapatmayı bizim birimimiz yapmıyor ancak müşteri onay verdiğinde hemen paralel olarak hazine ekibini arıyoruz ve işlemi kapattırıyoruz, bu işlemlerin anında yapılması gerekiyor yoksa kurda ciddi oynamalar yaşanabilir, … Beyin …. beyle isim vererek konuşmalarını hatırlıyorum, direkt isim vererek konuştular, tanıklık ücreti talebim yoktur, ” diyerek beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmek üzere dosyanın bankacı bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı …. ile davalı banka ….bank A. Ş. nezdinde 15.08.2018 vadeli kontratın vadesinden 1 gün önce kapanması nedeniyle oluşan zararın davalı banka tarafından ödenmesi yönündeki talebe bağlı ihtilafa ilişkin olarak; davacı ile davalı arasında imzalanan 10.06.2015 tarihli Tezgâh Üstü Türev İşlemleri Sözleşmesi ve 14.06.2016 tarihinde imzalanan Sermaye Piyasası Çerçeve Sözleşmesi, Sermaye Piyasası Ürünleri Bilgilendirme ve Risk kataloğu ve Uygunluk Testi dökümünden anlaşıldığı kadar davacının bu konuda bilgili olduğu, bir süredir (Sözleşmelerin tarihleri 2015 ve 2016 yıllarına dayanmaktadır.) yüksek tutarlı işlemler gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, oluşan ani kur artışı nedeniyle teminatın yetersiz kaldığı ve teminat tamamlama çağrısının yapıldığı, yeterli teminat seviyesine ulaşılamaması nedeniyle davalı bankanın sözleşmelerin kendisine tanıdığı yetki ile resen 14.08.2018 vadeli kontratı vadesinden 1 gün önce kapattığının görüldüğü, davacının resen kapatma hakkı oluşmuştur. Bunun yanında kapatma işleminin telefon ile bildirildiği yönünde ses kaydı sunulduğu, telefonda davacı sesi duyulmamasına karşılık ayrıca aynı gün SMS ile bildirim yapıldığına dair davalı banka tarafından evrak sunulduğu, teminat tamamlama yükümlülüğünün davacı ….’de bulunduğu, bu yükümlülüğün kısman yerine getirildiği, teminat açığının devam ettiği, davalı bankanın akdedilen sözleşmelerin kendisine tanıdığı hakkı kullanarak davacı tarafından teminat tamamlama yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklı olarak kontratı vadesinden 1 gün önce kapattığı sonuç ve kanaatine varıldığı, delillerin değerlendirilmesi ve nihai takdiri ile hukuki tavsifin 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü gereği tamamen Mahkemeye ait olduğu, tarafların diğer taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdiri olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerledirilmesinde ;Dava alacak istemine ilişkin olup davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde davalı banka tarafından davacının emir ve talimatı alınmadan yapılan kapatılma işlemi iddiası ile alacak talep etmişse de ; dosyada alına bilirkişi raporuna göre ,davacı ile davalı arasında imzalanan 10.06.2015 tarihli Tezgâh Üstü Türev İşlemleri Sözleşmesi ve 14.06.2016 tarihinde imzalanan Sermaye Piyasası Çerçeve Sözleşmesi, Sermaye Piyasası Ürünleri Bilgilendirme ve Risk kataloğu ve Uygunluk Testi dökümü kapsamında davacının yüksek tutarlı işlemler gerçekleştirdiği, oluşan ani kur artışı nedeniyle teminatın yetersiz kaldığı ve teminat tamamlama çağrısının yapıldığı, yeterli teminat seviyesine ulaşılamaması nedeniyle davalı bankanın sözleşmelerin kendisine tanıdığı yetki ile resen 14.08.2018 vadeli kontratı vadesinden 1 gün önce kapatıldığı, bunun yanında kapatma işleminin telefon ile bildirildiği yönünde ses kaydı sunulduğu, telefonda davacı sesi duyulmamasına karşılık ayrıca aynı gün SMS ile bildirim yapıldığına dair davalı banka tarafından evrak sunulduğu, teminat tamamlama yükümlülüğünün davacı ….’de bulunduğu, bu yükümlülüğün kısmen yerine getirildiği, teminat açığının devam ettiği , davalı bankanın akdedilen sözleşmelerin kendisine tanıdığı hakkı kullanarak davalı banka tarafından yapılan kapatma işleminin , davacı tarafından teminat tamamlama yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklı tarafların serbest iradesi ve sözleşme serbesti ilkesi çerçevesinde imza edilen sözleşme ve Sermaye Piyasası Kurulunun Yatrım Kuruluşların Kuruluş ve Faaliyet esasları Hakkındaki tebliğinin bankalara verdiği yetki kapsamında olduğu, yaptığı bilirkişi raporununda da belirtildiği üzere davalı bankanın erken kapatma işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğu belirlenmekle, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.463,46-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.283,56-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 31.392,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 95,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır