Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/189 E. 2023/586 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/189 Esas
KARAR NO : 2023/586

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2015
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı takip dosyası ile fatura alacağından kaynaklanan borçlanndan dolayı icra takibi yapıldığını, davalı tarafın borçlu olmadığından bahisle takip dosyasına 24.12.2014 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, dvalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu ve iptalinin gerekmediğini, müvekkilinin 13.122,00 TL, 6.000,00 TL, 6.406,00 TL ve 16.505,26 TL toplamda 42.033,26 TL’lik 4 adet fatura alacağı söz konusu olduğunu, takip talebinde olan takip tarihinden önceki (7.587,88 TL’lik) faizlerin davaya konu edilmediğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki var olduğundan davalı tarafın itiraz dilekçesinde belirttiği hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin fatura keserek davalı tarafa teslim ettiği ürünlerin ayıplı çıkmamış tam ve sağlam bir şekilde teslim edildiğini, ayrıca söz konusu ürünlerin de davalı tarafça kabul edildiğini, bu yüzden yapılan haksız itirazın reddini, sonuç olarak bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalının haksız itirazının reddini ve takibin devamını, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin ihracat yapan bir firma olduğunu, davacıdan dava konusu dantaller alındığını, daha sonra bu dantellerin elbise yapılmak üzere ilgili atölyelere gönderildiğini, gerekli kesimler ve kumaşların üzerine dikimler yapılarak elbise haline getirildiğini, dantellerin kumaşın üzerine dikilerek elbise haline getirildiğini, yapılan kontrollerde dantellerin bir kısmının ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, derhal davacının çağrılıp ayıpların gösterildiğini, davacının ayıpları kabul ettiğini, bu dantellerin ayıplı çıkması nedeni ile 2347 adet elbise eksik yükleme yapıldığını, ayıpların vermiş olduğu zararın hesaplandığını ve karşılıklı olarak anlaşmaya varıldığını, ayıplı dantellerin bedeli olan 40.132,00 TL 15/06/2013 tarihli …. nolu fatura ile davacıya yansıtıldığını, davacının da faturayı imzalayarak teslim aldığını, faturaya hiçbir itirazının da olmadığını, aynı faturanın ayrıca Bakırköy … Noterliği 20/06/2013 tarihinde …. nolu yevmiye il noter yolu ile de gönderildiğini, daavcının buna itirazının da olmadığını, davacıyla görüşülmüş ürünlerin iadesinin alınmasının istendiğini, kendisinin de bunu almayınca ve ikinci el satışı talep edilince 30/07/2013 tarihinde diğer ayıplı ürünlerle birlikte 2,5 TL’den satıldığını, davacının gelip hesaba oturmadığından karşılıklı olarak ibralaşılmadığını, fakat anlaşmanın sağlandığının en büyük delilinin davacının reklamasyon faturasına davacının hiçbir itiraz ileri sürmeden imzaladığını ve faturada itiraza uğramadığını, yaptıkları araştırmalarda tüm mağazalardan delil olması için ürün sorulduğunu fakat tümünün satılmış olduğunun öğrenildiğini, bundan dolayı numunenin ellerinde olmadığını, sonuç olarak davanın reddi ve lehlerine %20 tazminata hükmedilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı olarak faturadad kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
-Mahkememizin 11/10/2019 tarih …. Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas …. Karar sayılı ilamıyla; “davalının reklamasyon faturasının düzenlenme sebebini yani ayıp iddiasına ilişkin hususları ispat etmesi gerektiği, bu halde, davalının ayıp savunması ve delilleri üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme yapıldığı” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrası dosyanın Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
-Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda 27/02/2023 tarihli tensip tutanağı ile; davalı vekiline ayıp iddialarına ilişkin delillerini ve yine ayıba ilişkin bilgi ve belgelerin onaylı suretlerini Mahkememize ibraz etmek üzere iş bu tensip zaptının tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde ayıp iddialarına ilişkin delilleri ile bilgi ve belgelerini ibraz etmemesi halinde bu hususta tekrar delil bildirme hakkında vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş, bu doğrultuda tensip zaptı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin …Esas …. Karar sayılı ilamı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
-Davalı vekilinin tensip zaptı ile verilen süre içerisinde sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; dava konus olay üzerinden yaklaşık 10 yıl geçtiğini, davacının çağrılarak ayıplı ürünlerdeki zarar konusunda mutabakata varıldığını, buna ilişkin fatura kesildiğini, her ne kadar istinaf incelemesiyle karar kaldırılmış ise de aradan uzun bir süre geçmiş olması nedeniyle müvekkilinin istinaf kararı ile mağdur edildiğini, ayıplı ürünlerin bu kadar uzun bir süre boyunca depoda tutulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle tanıklarının dinlenerek sonuca gidilmesini talep ettiği ve ayrıca sunmuş olduğu dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmüştür.
-Mahkememizce yapılan incelemede her ne kadar davalı tarafça ayıp iddiaları yönünden tanıklarının dinlenmesi talep edilmiş ise de davalı tarafça bildirilen tanıkların kaldırma kararından önce dinlendiği, aksi düşünülse dahi davalı tarafın ayıba ilişkin iddialarının tanıkla ispatının mümkün olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
-Her ne kadar davalı taraf sunmuş olduğu beyan dilekçesinde dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de davalı tarafın cevap dilekçesi ve daha önce sunmuş olduğu delil listesinde yemin deliline dayanmadığı ve bu yargılamanın geldiği aşama itibariyle yeni bir delil bildirme imkanının bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas …Karar sayılı ilamı ve istikrar kazanmış yüksek mahkeme içtihatları da nazara alındığında, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
-Dava konusu uyuşmazlıkta davalı taraf ayıp iddiasına dayanmakta ise de ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri incelemeye sunmamış, yine bu doğrultuda yargı makamlarınca yapılmış bir tespit ya da delili dosyaya ibraz etmemiştir. Eldeki uyuşmazlığın niteliği ve miktarı gereğince ayıba ilişkin iddiaların dinlenen tanık beyanlarıyla da ispatı mümkün değildir.
-Açıklanan nedenlerle kaldırma kararı öncesi yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davacının ibraz edilen ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 50.693,84 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ayıba ilişkin iddiaları ile bunun yanında takibe konu fatura borcunu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından itirazın iptali ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
-Buna göre davalı borçlu tarafından fatura ve ticari defter kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 42.033,26 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 8.406,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.871,29-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 507,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.363,62- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 507,67-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında kaldırma kararı öncesine ve sonrasında sarf edilen 27,70 TL başvurma harcı, 821,65 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 849,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderinin davalı üzerinden bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstanbul …. İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde ilgi icra dairesine derhal iadesine,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır