Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/136 E. 2023/218 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/136 Esas
KARAR NO : 2023/218

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 14/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın 22.12.2021 tarihinde müvekkili şirkete ait … plakalı araca çarpması suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sebebiyle müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, bu nedenle aracın 5 gün tamirde kaldığını, bağımsız eksper … ‘ın raporuna göre 22.12.2021 tarihli kaza nedeniyle aracın kullanılmamasından kaynaklı kazanç kaybı bedeli 2.000,00 TL olarak tespit edildiğini, eksper tarafından tespit edilen işbu kazanç kaybı bedelinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, belirtilen sebeplerle müvekkilinin aracında meydana gelen kazanç kaybı bedelinin tazmini için davalı aleyhine Bakırköy … icra müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın şimdilik 500,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, tarafların maliki olduğu araçlar arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen kazanç kaybı bedelinin tahsili istemi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu araçların noter-tescil kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dosyanın taraflarından birinin gerçek kişi olması nedeniyle öncelikle dava şartları yönünden görev hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre görev hususunun belirlenmesinde bu konuda ayrı bir düzenleme bulunup bulunmadığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 154 vd. maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yukarıda da ayrıntılarına yer verildiği üzere bir davanın ticari dava sayılması için mutlak ticari davalardan olması ya da tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafın ticari şirket olması nedeniyle davacı yönünden iş bu davanın ticari iş sayılması mümkün ise de davalı yan gerçek kişi olup, somut uyuşmazlıkta davalı gerçek kişinin bir ticari işletmesinin varlığından ve dolayısı ile davalı yönünden ticari işten söz etmek mümkün değildir.
Her ne kadar davacı tarafa ait … plakalı araç tescil kayıtlarında kullanım amacı “ticari” olarak belirlenmiş ise de davalının maliki olduğu … “hususi” kullanıma mahsus olduğu görülmektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre dava konusu uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığından nisbi ticari dava niteliğinde de değildir. Zira yukarıda da ayrıntılarına yer verildiği üzere davaya konu kazaya karışan araçlardan birinin ticari araç niteliğine sahip olması uyuşmazlığı nispi ticari dava haline getirmeyecektir. Bu nedenle Uyuşmazlık Mahkememizin görev alanına girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu davanın yargılamasını yapmakta görevli olduğu kanaatine varılarak, HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle Usulden Reddine,
2-6100 s. HMK’nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulduğu takdirde işbu dava dosyasının görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne. gönderilmesine,
3-6100 s. HMK’ nun HMK’ nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğin ihtarına,
4-6100 s. HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın görevli mahkemece karar altına alınmasına,
5-6100 s. HMK’ nun 333/1. maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesinden sonra gider avansından artan kısmının davacılara iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır