Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/974 E. 2023/263 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/974
KARAR NO : 2023/263

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 28/10/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 04/04/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK 287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememiz tensip tutanağı ile 31/10/2023 tarihi itibariyle davacı şirket hakkında 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiştir.
Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 09/03/2023 tarihli Geçici Süre Sonu Raporu ile; şirket yetkililerinin verdikleri bilgiler doğrultusunda konkordato talebi sonrası sektörde firma üzerinde oluşan olumsuz izlenimlerin azaldığı, somut gelişmeleri ve şirket ortağının kaynak yaratma çabaları yakından takip edildiği, ancak süreç içerisinde somut gelişme olmadığı, davacı şirketin 31/12/2022 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özvarlığının (+) 4.969.789,49 TL olarak tespit edildiği, TTK 376/3 maddesinde belirtilen “aktiflerin her işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları esas alınma suretiyle düzenlenen bilançolara göre ” hesap yapıldığında davacı şirketin özvarlığını (+) 2.303.026,31 TL olduğu ve dolayısıyla davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olmadığı, 31/12/202 dönemi itibari ile net satış gelirinin 10.788.847,05 TL olduğu , şirketin 2022 hesap dönemini kar ile kapattığı, şirketin 2023 yılı Ocak, Şubat ve 09/03/2023 tarihinde yapılan dördüncü toplan tarihine kadar hiç satış yapmadığı şirket ortağı tarafından beyan edildiği, konkordato sürecinin esas unsuru olan ticari faaliyetinin bulunmadığı, şirket merkezi toplantı sürecinde açık tutulduğu, şirket merkezinin asma katını boşaltıldığı, bordrosunda çalışan personel kayıtlı olmakla birlikte fiilen çalışanın bulunmadığı, şirket muhasebe kayıtlarının düzen içerisinde sürdürülemediği, 2022 yılı ve öncesinde mali müşaviri 2023 yılı için mali müşavirlikte sözleşmesini yenilemediği, VUK hükümlerince süresi içerisinde verilmesi gereken beyannamelerin verilemediği gecikilmiş olarak verildiği, son iki toplantıda Ocak ve Şubat Mali veriler birçok kez istenmiş tarih verilerek ihtar edilmesine rağmen rapor tarihine kadar şirkete ait mali veriler geçici konkordato komiser heyetine sunmadıkları, geçici mühlet tarihinden rapor tarihine kadar banka ödemeleri için onay alınmadığı, ön projede yer verilen bilançoda mevcut 44.479,00 TL ödenecek vergi ve fon 1.838.790,55 TL artışla 1.883.269,59 TL olduğu geçici mühlet tarihine göre de 1.624.052,62 TL vergi borcunda artış olduğu, verilen sipariş avansları ve duran varlıkları hesapları içinde yer alan diğer alacaklılar tahsilleri gerçekleşmediği, tahsille ilgili hukuki süreçlerin başlatılmadığı, borçluların mali durumlarını iyileştirmek için öngördükleri tedbirlerin etkili olamayacağı, konkordato teklifinin başarıya ulaşmasının kuvvetle muhtemel olmadığı belirtilmiştir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme olasılığına sahip olmasıdır. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt).
İİK’nın 286/1-a maddesinde “borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Bu şekilde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalı ki projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığı değerlendirebilmelidir. Dolayısıyla 286/1- a bendinde, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve ödemelerini yapabilmesi ifadesi ile konkordatonun amacının da bir anlamda ifade bulduğunun kabülü doğru olacaktır. Mali kaynağın nasıl elde edileceği kapsamında, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 184-185 de ifade edildiği gibi “ortakların yeni sermaye getirmeleri, kişisel malvarlıklarını paraya çevirerek şirkete getirmeleri, sermaye artırımı yaparak yeni ortak almaları, işletmenin bir bankadan kredi bulması ilk akla gelenlerdir.” Bu nedenle ön proje, maddenin 1. fıkranın a bendinde sözü edilen bütün unsurları içermelidir.
Davacı şirket tarafından konkordato projesinin kaynakları olarak ticari alacakların tahsili, ortaklardan alacakların tahsili, geçici mühlet sürecinde 200.000 TL, kesin mühlet sürecinde ise 500.000 TL sermaye artışı, ürün tedariki-satışı sürecine devam edilerek faaliyet karlılığının arttırılması gösterilmiştir. Komiser heyeti tarafından tanzim olunan raporda, davacı şirketin 2023 yılı Ocak, Şubat ayları ile toplantı tarihine kadar satışının olmadığı, konkordato sürecinin esas unsuru olan ticari faaliyetinin bulunmadığı, şirket bordrosunda çalışan personel kayıtlı olmasına rağmen fiilen çalışanın bulunmadığı, şirket muhasebe kayıtlarının düzen içerisinde sürdürülemediği, VUK hükümleri gereğince verilmesi gerekli beyannamelerin süresinde verilemediği, verilen sipariş avansları ve duran varlık hesapları içerisinde yer alan diğer alacak tahsillerinin gerçekleşmediği, tahsille ilgili hukuki sürecin başlatılmadığı, komiser heyeti talimatlarına uyulmadığı, borçluların mali durumlarını iyileştirmek için öngörülen tedbirlerin etkili olmayacağı ve konkordato projesinin başarıya ulaşmayacağına kanaat getirildiği anlaşılmıştır. Komiser heyeti tarafından TTK’nun 376/3 maddesinde belirtilen ilkelere göre rayiç değerlere göre borca batık olmadığı tespit edilmiş olmakla açılan davanın reddine ve geçici mühletin kaldırılmasına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Geçici mühletin kaldırılmasına, kaldırıldığının ilanına,
2- Komiser heyetinin görevine son verilmesine,
3-Davacı hakkında konkordato nedeniyle verilen tedbirlerin kaldırılmasına, kaldırıldığının ilanına,
4-Alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL’nin tenzili sonucu eksik bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının dosya kesinleştikten sonra talep halinde ilgililere iadesine,
Dair, davacı vekili ile hazır müdahil vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır