Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/409 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/96 Esas
KARAR NO : 2022/409

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin oto alım, satım, kiralama ve emlak işleri ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkili ile davalı arasında servis taşımacılığı hizmeti yapıldığını, taraflar arasındaki hizmet bedelinin 30.09.2021 tarihli 6.739,20-TL tutarlı fatura ve 31.08.2021 tarihli 6.510,40-TL tutarlı fatura olarak kaydedildiğini, müvekkilinin vadesi gelen alacaklarının tahsili için davalı tarafı defalarca aramasına rağmen davalı taraf ödemeye yanaşmadığını, davaya konu faturalara dayalı icra takibinin 17.11.2021 tarihinde başlatıldığını, davalı tarafından davacı müvekkiline haricen 31.08.2021 tarihli fatura için 2.000-TL ödeme yapıldığını, haricen ödenen bedel zaten icra takibinden önce ödendiği için takipte talep edilmediğini, davalı tarafın borca itiraz dilekçesinde hiçbir makbuz sunmayarak takibi sürüncemede bırakma amacını taşıdığını, davacı müvekkilinin haklı alacağının tahsili için davalı/borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davacı taraf vekili olarak 6325 sayılı arabuluculuk kanunu 17 ve Ttk Madde 5 uyarınca dava şartı olan arabuluculuk yoluna gidildiğini, davalı tarafın davete rağmen gelmemesi üzerine yokluğunda 19.01.2022 tarihinde herhangi bir çözüm yoluna varılmadığına dair bu durumUN tutanak altına alındığını, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalının, müvekkili şirkete borçlu olduğu anlaşılmış olduğundan; icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalı tarafın müvekkiline borçlu olduğu adına düzenlenen faturalarda sabit olduğunu, müvekkilinin ticari işten kaynaklı alacağının likit ve ihtilaf konusu olmayan alacağının mevcut olduğunu, davalı tarafın borcu ödediğine dair tek bir delil sunmaksızın sadece ve sadece alacağı sürüncemede bırakmak alacağın tahsilini uzatmak ve müvekkilini bezdirmek amacıyla yasadaki itiraz hakkını kötüye kullanarak itiraz ettiğini, bu durumun müvekkilini mağdur etmekte alacaklarının tahsilinde sorun yaşayan müvekkilinin başka firmalara olan alacağını ödememesine sebebiyet verdiğini, bu sebeplerden dolayı öncelikle haksız ve kötüniyetli olan davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalı tarafın, işbu davanın açılması ile şuana kadar yaptığı gibi ilerde alacağın tahsilini imkansız hale getirip mal kaçırmasını önlemek ve kötü niyetli olarak kendi aktiflerini muvazaalı olarak 3. kişilere devrini önlemek amacıyla davalı adına kayıtlı araç ve gayrimenkullerin ile davalının iş yerindeki menkul mallar için tedbiren ihtiyatı haciz kararının öncelikle teminatsız, aksi halde belli bir teminat karşılığında verilmesini talep ettiğini, davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı araç, taşınmaz ve iş yerindeki menkul mallar için ihtiyatı haciz kararının verilmesini,
davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 11.559,50-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı / borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği anlaşıldı.
TBK 89 uyarınca para borçları götürülecek borçlardan olup alacaklının icra takibini kendi ikametgahında bulunan İcra Müdürlüğünde yapabileceği gibi genel yetki kuralı uyarınca borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde de yapabileceği, davacının adresinin “… mahallesi … sokak no:… Küçükçekmece /istanbul ”kendi ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olan Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde yada genel yetki kuralı uyarınca davalının ikametgahının bulunduğu yer “… mahallesi … caddesi … yapı kooperatifi b blok kapı no :107 daire no :27 Ümraniye/ İstanbul olduğu ” icra dairesi olan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde başlatması gerektiği, davacının ne de davalının adresi dikkate alındığında icra takibinin yetkili İcra Müdürlüğünde yapılmadığı anlaşılmakla davalının Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik yapmış olduğu itiraz yerinde görülmekle yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın REDDİNE,
1-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Alınması gereken 80,70-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 139,61-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 58,91-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır