Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/957 E. 2023/100 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/957 Esas
KARAR NO : 2023/100

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2022
KARAR TARİHİ : 03/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi açılmış olduğunu, takibe konu 04.03.2022 tarihli Ödeme Emrinin Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı ve usulsüz olarak müvekkili şirketin bağlı bulunduğu muhtarlığa tebliğ edildiğini, ödeme emrinden haberi dahi olmayan müvekkilinin süresi içerisinde haksız ve hukuk aykırı icra takibine itiraz edemediğini, bu nedenle 25.05.2022 tarihinde takibin müvekkili aleyhine kesinleştiğini, usulsüz tebligata ilişkin Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile şikayette bulunulmuş ve haklı şikayetlerinin Mahkemece kabul görerek 11.10.2022 tarihli duruşmada dosyanın tebligatın iptaline ilişkin hükümle karara çıktığını, yasal süreç devam ederken 12.09.2022 tarihinde müvekkiline ait banka hesabından 14.228,51 TL tahsil edildiğine, ve Bakırköy …. İcra Dairesi, … Esas dosyasına yatırıldığını, davalı …’ün yakını (babası) olan … ‘ün müvekkili şirketin sahip olduğu …. kahve markasının franchise hakkını almak ve “…” markasını kullanarak iki adet kahve dükkanı açmak için başvurduğunu, taraflar arasında anılan marka adı altında iki dükkan açılmasına ilişkin 15.05.2021 tarihli Franchise Sözleşmesi (“Sözleşme”) imzalandığını, dava dışı … tarafından, franchise bedelinin oğlu …’ün hesabından yapılacağının mesaj yolu ile müvekkiline iletildiğini, 24.05.2021 tarihinde davalı tarafın “FRANCHİSE GİRİŞ BEDELİ” açıklamasıyla 10 bin TL, 17.05.2021 tarihinde ise 30 bin TL ödeme yaptığını, davalının da dekont açıklamasında açıkça belirttiği üzere bu ücretin usulüne uygun olarak imzalanan 15.05.2021 tarihli sözleşme uyarınca ödenmesi taahhüt edilen franchise giriş bedeline ilişkin olduğunu, davalı tarafından yapılan ödeme karşılığında, müvekkili tarafından Digital Girişimcilik, Kahve Kültürü ve Operasyonu, Mağaza Kurulum ve Dekorasyonu ve benzeri konuları içeren, içeriğinde oldukça önemli … barındıran eğitim sunumları gönderildiğini ve franchise alanında bir çok canlı eğitime katılmasının sağlandığını, müvekkili şirketin franchise sözleşmesi uyarınca üzerine düşen yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğini, ancak franchise sözleşmesinin imzalanması ve kendisine ilgili eğitimlerin verilmesi sonrasında franchise alanın Sözleşme hükümlerini ihlal ederek iki adet dükkan açma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkiline hiçbir bilgilendirme ve ihtar yapılmadan dava konusu icra takibinin başlatıldığını, açıklanan nedenlerle Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyası ile müvekkili tarafından yapılan ödemenin iadesi mevzuat ve içtihat hükümleri uyarınca mümkün olmadığından, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen toplamda 14.228,51 TL’nin faiz ve diğer ferileri ile birlikte müvekkile ödenmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile dava dışı üçüncü kişi … ile aralarında imzalanan franchise sözleşmesi uyarınca davalıya icra tehdidi altında yapıldığı belirtilen ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası, tarafların ticari sicil kayıtları, esnaf odası kayıtları, vergi dairesi kayıtları, celp edilmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde; “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre görev hususunun belirlenmesinde bu konuda ayrı bir düzenleme bulunup bulunmadığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 154 vd. maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanununun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda davacı tarafın alacak talebi dava dışı 3. Kişi olan … ile aralarında imzalandığı belirtilen franchise sözleşmesine dayanmaktadır. Ancak dava konusu talebin incelenmesinde davacı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ödeme yaptığını belirttiği ve takip alacaklısı olan davalı yanın franchise sözleşmesinin tarafı olmadığı, davacı aleyhine başlatılan takip dayanağının “24/05/2021 tarihili banka dekontu ile gönderilen paranın iadesi” olduğu görülmektedir.
Dosyada mevcut vergi dairesi ve esnaf odası kayıtlarına göre ise davalı tarafın herhangi bir işletme kaydı bulunmadığı görülmektedir.
Buna göre her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde davalı tarafa haciz baskısı altında ödediği bedelin dava dışı 3. Kişi … ile davacı arasındaki franchise sözleşmesi şartları yerine getirilmediğinden iadesi istemi ile dava açmış ise de taraflar arasındaki uyuşmazlığın franchise sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davalının franchise sözleşmesinin tarafı olmadığı, davacının haciz baskısı altında ödeme yaptığını belirttiği takip dosyasının dayanağının franchise sözleşmesi olmadığı bu nedenle iş bu davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı sabittir. Davalı tarafın herhangi bir işletme kaydı bulunmadığından ve her iki tarafın ticari işletmesinden söz edilemeyeceğinden davanın nispi ticari niteliği de bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevli olduğundan, HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle Usulden Reddine,
2-6100 s. HMK’nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulduğu takdirde işbu dava dosyasının görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 s. HMK’ nun HMK’ nun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde davacı tarafça mahkememize başvurulmadığı taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 s. HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri, vekalet ücreti ve harcın görevli mahkemece karar altına alınmasına,
5-6100 s. HMK’ nun 333/1. maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesinden sonra gider avansından artan kısmının davacılara iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır