Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/955 E. 2023/688 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/955 Esas
KARAR NO : 2023/688

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin profesyonel konfeksiyon ürünlerinin satış ve pazarlanması ile iştigal ettiğini, bu kapsamda yaklaşık 130 yıllık bir Alman Markası olan “….” firmasının Türkiye tek satıcısı ve distribütörü bulunduğunu, söz konusu markanın profesyonel konfeksiyon şerit metre ve ölçüm ürünleri ile tüm dünyada sektörel olarak son derece iyi bilinen bir marka olduğunu, davalı firmanın da müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, kendisi tarafından ithal edilen “…” marka şerit metre ürünlerinin piyasada kendisinden daha ucuz bir bedelle satıldığı duyumunu alan müvekkilinin bu durumdan şüphelenerek araştırma yaptığını ve davalının bu ürünleri piyasaya sürdüğünü tespit ettiğini, bunun üzerine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyası ile davalıya ait iş yerinde tespit talebinde bulunulduğunu yapılan tespit ve 08.03.2016 tarihinde tebliğ edilen bilirkişi raporu neticesinde davalının müvekkilinin Türkiye distribütörü olduğu “….” markasına ait ürünlerin nerede ise bire bir aynısını Çin de taklit olarak ürettirerek orjinal ürünmüş gibi piyasaya sürdüğünün tespit edildiğini, davalının bu eyleminin çok açık şekilde TTK md. 54-558 maddelerinde düzenlenen Haksız Rekabet hükümlerini içerdiğini, davalının tanınmış bir markanın taklitlerini piyasaya orjinal ürünmüş gibi sunarak hem kedi emtiasında olmayan bir özelliği varmış gibi gösterme, hem ticarette dürüstlük kurallarının ihlali ve bu yolla rakipleri ile haksız rekabete sebebiyet vererek, rekabette serbesttik ve dürüstlük ilkelerini çiğnediğini belirterek; davalının haksız rekabet fiili sabit olmakla, öncelikle tedbir vaz’ı ile davalı uhdesinde bulunan bilcümle taklit ürünlere el konulmasına, davalının haksız rekabetinin önlenmesine, el konulan ürünlerin imhasına, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 75.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesine, verilecek mahkeme hükmünün gideri davalıya ait olmak üzere yurt genelinde yayın yapan bir gazetede ilanına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı uhdesine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu bu nedenle açılan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin şahsen ve oğulları ile beraber 20 yıl boyunca mezkur adresinde başta tekstil makineleri olmak üzere 7000 ürün çeşidi olan geniş bir ürün yelpazesini içeren tekstil malzemesi ve yan ürünleri satışını yapan çevresince iyi niyetli, dürüst ve basiretli bir tacir olarak tanınan bir firma olduğunu, müvekkilinin firmasında geniş ve çeşitli ürün yelpazesi ile müşterilerine hizmet verdiği için her üründe olduğu gibi dava konusu taklit olduğu iddia edilen ürünlerinde orjinal veya sahte olduğunu araştıracak ya da bilebilecek durumda olmayıp kendisine malzeme tedariki yapan dava dışı 3.kişi firmalardan tamamı ile müşteri taleplerini karşılamak adına iyiniyetli olarak firmasında bulundurduğunu, davacı firmanın taraf sıfatı olmadığını, davacı sıfatına haiz olan kişinin …. firması olduğunu, davacı firmanın iş bu davayı lisans sahibi olan firmanın vermiş olduğu yetki belgesine istinaden açtığını, dava dilekçesinde her ne kadar Türkçe’ye çevrilmiş yetki belgesi konulmuş ise de ne distribütörlük anlaşması ne de lisans sözleşmesinin davacının dilekçesinde belirtmiş olduğu yetkili satıcılık sözleşmesi konulmadığını, ayrıca bu nevi distrübütörlük lisans sözleşmesi yetkili satıcılık sözleşmelerinin iyiniyetli 3. kişilere karşı ileri sürülmesi ve dava açılabilmesi için TPE’ye tescil edilmesi gerekirken böyle bir tescil evrakının dosyaya ibraz edilmediğini, Türk Patent Enstütüsüne tescili yapılmayan Distribütörlük lisans anlaşması ve yetki belgesine istinaden davanın açılmasının 556 sayılı KHK 21. maddesine hukuk kurallarına ve ilgili yargıtay kararlarına aykırılık teşkil ettiğini belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; davanın TTK 54 vd maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine göre açıldığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, TTK 54 vd maddeleri gereğince haksız rekabetin men’i, ürünlere el konulması, el konulan ürünlerine imhası ve maddi tazminat talebine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının aktif dava ehliyetinin olup olmadığı, haksız rekabet teşkil edecek bir durumun bulunup bulunmadığı, haksız rekabet nedeniyle davacının zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı hususlarında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizin 25/03/2019 tarihli …. Esas ve …. sayılı kararında; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 54/2.maddesi ” Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davaranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmünü içerdiği, aynı kanunun 55/1-a-2 maddesinde ” Kendisi, ticari işlemesi, işletme işleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları,stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açaklamalarda bulunmak”, yine aynı kanunun 55/1-a-4 maddesinde ise “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak ” hükümlerinin yer aldığı, ve bu hükümlerin haksız rekabet oluşturan haller olarak kabul edildiği, somut olayda davalı …’ın satışını yaptığı 20 adet 1,5 metre ronda mezuranın taklit markalı ürünlerin taklit ürenler olması nedeniyle Türk Ticaret Kanununun 55/1-a-2 ve a-4 maddeleri kapsamında haksız rekabet teşkil etmekte olup, Borçlar Kanunu’nun 50 ve devamı maddeleri gereğince tarafların ticari faaliyetleri eylemden önceki yıl ve sonraki yıl gelir durumları dikkate alınarak BK’nun 50., maddesi gereğince maddi tazminatın 6.291,48 TL olabileceği kanaatine varılmakla, davalının eyleminin haksız fiil oluşturduğunun tespiti ile men’ine, 6.291,48 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Mahkeme hükmünün ilan edilmesine yönelik düzenlemenin ise 551 sayılı KHK’nin 137/f maddesinde yer almakta olup, bu hüküm patentten doğan hakları tecavüze uğrayanların açacakları hukuk davaları ile ilgili bölümde yer almadığı ve Patentten doğan hakları tecavüze uğrayanların, lehlerinde verilen hükmün ilanını istenmeleri mümkün olacağı, dosyada patentten doğan hak nedenli davanın söz konusu olmadığı, bu nedenle ilana ilişkin istemin reddine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 15/09/2022 tarihli …. Esas …. sayılı kararında; Tebligat kanunu 11. Maddesi gereği vekille takip edilen işlerde tebligatların vekile çıkarılması zorunludur. Mahkemece davacı ticari defterlerinin incelenmesi için İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat bila ikmal iade edilmesi üzerine davacının defterlerinin incelenmesi için yeniden talimat yazılması talebi reddedilerek sadece davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacı asile defterlerin teslimi için çıkarılan tebligatta muhatabın … olarak kaydedildiği, tebligatın davacının vekiline değil asile çıkarıldığı ve ususlünu uyun ihtarın bulunmadığı görülmüştür. Bu hale göre mahkemece davacı vekiline HMK 222. Maddesi uyarınca ticari defter inceleme gün ve saati usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden ve davacının ticari defterleri incelenmeden davacının açıklama ve ispat hakkı ihlal edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece davacının davalının haksız rekabet nedeniyle talep ettiği mahrum kaldığı kâr miktarının tespiti yönünden, yargı çevresi dışında bulunan davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için yerleşim yeri mahkemesine talimat yazılarak davacı vekiline inceleme gün ve saatinin tebliğ edilerek ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, ibraz etmemesi halinde HMK’nın 220 ve 222/5. maddeleri uyarınca işlem yapılacağı hususunda ihtarat yapılmak suretiyle kesin süre verilmesinin istenilerek,konusunda uzman bilirkişi tarafından alınacak taraf ve yargı denetimine elverişli rapor sonucuna göre yapılan açıklamalar ışığında davacının zararının tespit edilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememizin 25/03/2019 tarihli …. Esas ve …. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli celsesine davacı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya katılmamış olmakla; taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’ nun 150. maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 150.maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı 14/03/2023 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 14/06/2023 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Davanın H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca 14/06/2023 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.280,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.100,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6-Davalı tarafça sarf edilen 24-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 23/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸