Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/933 E. 2022/973 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/933
KARAR NO : 2022/973

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 28/11/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu şirketi … ile birlikte kurduğunu, davalıyı da şirkette %1 hisseyle münferit müdür olarak atandığını, müvekkilinin şirketi yatırım amaçlı ve Türkiye’de ikamet oğulları için iş imkanı da yaratmak amacıyla kurduğunu, kendisi de ikamet süresinin dolması ve yenileyememesi sebebiyle türkiye’den çıkış yapmak zorunda kaldığını, çocuklarına da şirkette kendi adına tam yetki içeren vekaletname düzenlediğini, ancak davalının müvekkilinin elinde vekaletname olmasına karşın çocukları hakkında yalan beyanlarda bulunarak uzaklaştırma kararı aldığını, nihayetinde gerek şirket hissesinin %50’sine sahip olan müvekkilinin, gerek şirket hissesinin %49’nu elinde bulunduran diğer hissedar … ‘n İran vatandaşı olmaları ve Türkiye’de bulunmamaları nedeniyle genel kurul toplantısı düzenlenemediğinden davalı şirket ile ilgili kendisinden defalarca bilgi talep etmiş olmasına rağmen hiçbir şekilde müvekkiline bilgi verilmediğini, hatta müvekkilinin kendisinden şirketi ile ilgili bilgi istemiş olmasına rağmen bu durumu bile farklı bir şekilde emniyete sirayet ederek müvekkilini töhmet altında bıraktığını, hatta yurt dışında olan müvekkilinin hakkında da uzaklaştırma kararı aldırdığını, davalı şirketin sadece %1’lik hissesine sahip olmasına rağmen mevcut durumda şirketin tamamı kendisine aitmişçesine hareket etmekte ve şirketin tüm kazancını kendi hesabına aktardığını, müvekkilinin ülkesine döndükten sonra dava konusu şirket müdürü davalının işletmeyi amacı dışında kullandığını , hiçbir hesap tutulmadığını , şirketin bir kaç kez mühürlenip idari para cezası uygulandığını , şirketin gelirlerinin şirket hesabına değil davalının şahsi hesaplarına yattığını çocuklarından ve şirket mali müşavirinden öğrendiğini, bunun üzerine zaten uzun süredir iletişim kuramadığı davalının şirketi sürekli zarara uğrattığını beyanla davalının şirkete dair tüm yetkilerinin dava aşamasında tedbiren kaldırılmasını, dava sonunda iptalini ve görevden azledilmesini, şirkete ait banka hesaplarına ve müşterilere hesap ödeme aşamasında kişisel banka hesabını vererek ödeme alan davalının banka hesaplarına tedbir koyulmasını, davalının görevini tamamıyla ihlal ettiğinden görevden ve işletmeden uzaklaştırılmasını ve müvekkilin yaşanan mağduriyet sebebiyle tam vekaletname verdiği oğlu ….’nın veya yine vekaletname uyarınca tarafının kayyum olarak atanmasını, mümkün değil ise mahkemece belirlenecek kişinin kayyum olarak atanmasını, keşif ve bilirkişi incelemesiyle ortaya çıkacak ve taraflarınca ıslah edilecek olup şirketin uğratıldığı zararın tespit edilmesini ve faiziyle davalıdan tazminine karar verilmesini, işletmede mevcut otomasyon sisteminde yer alan sipariş dökümleri, varsa adisyonların ve kamera kayıtlarının davalının delilleri yok etme ihtimaline karşılık ivedilikle mahkeme kararıyla adli emanete alınmasını, davalının sahip olduğu %1 lik hissenin iptalini ve hissenin şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Vekil ile takip edilen davalarda vekaletnamenin ibrazını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nun 76., vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması halini düzenleyen HMK’nun 77 ve dava şartlarını düzenleyen HMK’nun 114/f maddeleri uyarınca usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin dosyaya ibrazı zorunludur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 224. maddesine göre, yabancı devlet makamlarınca hazırlanan resmî belgelerin, Türkiye’de bu vasfı taşıması, belgenin verildiği devletin yetkili makamı veya ilgili Türk konsolosluk makamı tarafından onaylanmasına bağlıdır. Türkiye’nin taraf olduğu milletler arası sözleşmelerin yabancı resmî belgelerin tasdiki ile ilgili hükümleri saklıdır.
İran, Ülkemizin taraf olduğu Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılmasına Dair Lahey Sözleşmesi’ne taraf değildir. Bununla birlikte, “Ülkemiz ile İran İslam Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Cezai Konularda Adlî İşbirliği Anlaşması” 03/02/2010 tarihinde Ankara’da imzalanmış olup, bahse konu Anlaşma’nın onaylanması 6121 sayılı ve 22/02/2011 tarihli Kanun ile uygun bulunmuş ve söz konusu Anlaşma 20/10/2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan Sözleşme’nin 14’üncü maddesinde,
“1. Âkit Tarafların birinin ülkesinde yetkili makamlar tarafından düzenlenmiş, verilmiş veya onaylanmış ve resmi mühür taşıyan belgeler veya bunların onaylı örneklerinin diğer Âkit Tarafın ülkesinde tasdike ihtiyacı yoktur.
2. Âkit Taraflardan birinin resmi makamlarınca düzenlenen resmi belgeler, diğerinin ülkesinde düzenlenen resmi belgelerle aynı ispat kuvvetine sahiptir.” hükmü yer almaktadır.
Dava dilekçesine ekli belgelerin tetkikinde, “Vekaletname” başlıklı belge içeriğinde Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri nezdinde “dava açma” yetkisinin bulunmadığı, Büyükelçilik/Noter tasdikinin yer almadığı (ya da okunaklı olmadığı) anlaşılmakla davacı vekiline dava açma yetkisi içeren, akit devletler arasındaki anlaşmalara uygun şekilde tasdik edilmiş vekaletnameyi ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede vekaletname ibraz edilmez veya asıl taraf, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmemesi halinde ise HMK m.77/1 hükmü gereğince dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemlerin yapılmamış sayılacağına karar verileceği ihtaratı tebliğ edilmiş olup, davacı tarafça mahkememizce verilen kesin süre içerisinde vekaletname ibraz edilmediği ve asıl tarafın yapılan işlemleri kabul ettiğine ilişkin dilekçe sunmadığı anlaşılmakla davanın HMK m.77 gereğince açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın HMK’nun m.77 gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır