Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/929 Esas
KARAR NO : 2023/993
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin müvekkili … ile kostik ticareti yapmış olup kostik bedeli olarak tüm bedellerin bankadan eft olarak gönderilmiş olduğunu, bununla birlikte gönderilmeyen mallar ile ilgili davacı ve davalı tarafın görüşüp 25.03.2022 tarihinde hesap görüp bir sözleşme imzalamış olduklarını, davalının sözleşmeye aykırı davranmış olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla sözleşmeye dayalı olarak 21.531 Amerikan Doları (16.531 Amerikan doları sözleşmeden doğan alacak olup 5.000 Amerikan Doları ise cezai şart olmak üzere) asıl alacak ve 477,81 Amerikan Doları işlemiş faiz toplamı 22.008,81 Amerikan Doları’nın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapılmış olup davalının 11/08/2022 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, takibin dayanağı olan; sözleşmeden kaynaklanan borcunu yerine getirmediği için icra takibi açılmış olup haksız olarak takibe itiraz edilmiş olduğunu, dava şartı olduğu için arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup bu yoldan da bir sonuç çıkmamış, tarafların anlaşamamış olduğunu beyanla; borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Dosyanın mahkememize Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ve 14/10/2022 karar tarihli görevsizlik kesin kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı tarafça davalı şirket aleyhine 21.531,00 USD asıl alacak, 477,81 USD yasal faiz olmak üzere toplam 22.008,81 USD üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin vekili aracılığıyla takibe itiraz ettiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarının tespiti için davacı tarafın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılması için Akhisar Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş ve Akhisar Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) talimat yazılmış, talimatımız Akhisar … Asliye Hukuk Mahkemesi’nins … Talimat sırasına kaydı yapılmış ve talimat dosyaya SMMM bilirkişi … tarafından rapor sunulmuş olup, sunulan 29/08/2023 tarihli raporda özetle; davacı firmaya ait yasal defterlerinde, davalı firmanın 120.01.062 cari hesap ve 320.01.941 cari hesap numaraları ile 2 ayrı cari hesapta takip edildiğinin görüldüğü, … nolu hesap borçlu çalışan hesap olup; şirkete borcu olan (müşterilerden alacakların) izlendiği, … nolu hesap ise alacaklı çalışan hesap olup; şirketin borçlu olduğu firmaları (satıcılara olan borçların) izlendiği hesap olduğu, somut olayda; davalı firmanın, davacı firmaya 23.11.2021 tarih … nolu %18 Kdv dahil 391.398,24 TL’si ve 23.12.2021 tarih … nolu %18 Kdv dahil 270.998,59 TL’si e-arşiv fatura düzenlediğinin, davacı firmanın da, davalı firmaya 26.11.2021 tarih ve … nolu %18 Kdv dahil 570.999,17 TL’si e-arşiv faturası düzenlediğinin görüldüğü SONUÇ OLARAK; incelenmek üzere ibraz edilen davacıya ve davalıya ait 2021 ve 2022 yılı Kasım/Aralık aylarına ait Yevmiye defteri açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, Yevmiye Defterine yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapılığı ve kapanış tasdiki yaptırılması gereken Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, Ticari Defter Kayıt ve Belgeler 6102 TTK 64/3 Maddesi uyarınca ve VUK 221 ve 222 Maddeleri uyarınca Ticari Defterlerin Delil Niteliğinin Bulunduğu yönünde kanaat oluştuğu, davacı firmaya ait yasal defterlerinde, davalı firmanın 120.01.062 cari hesap ve 320.01.941 cari hesap numaraları ile 2 ayrı cari hesapta takip edildiği, 31.12.2022 tarihi itibari ile davalı firmaya ait … nolu hesabın 270.999,17-TL’si alacak bakiyesi verdiği (Davacı firma, davalı firmadan 270.999,17 TL’si Alacaklı olduğu), 31.12.2022 tarihi itibari ile davalı firmaya ait 320.01.941 nolu hesabın 83.383,83 TL’si borç bakiyesi verdiği (Davacı firma, davalı Firmaya 83.383,83 TL’si borçlu olduğu); davalı firmaya ait cari hesaplar arasında virman yapılması halinde ; (270.999,17 TL- 83,383,83 TL=187.615,34 TL) 31.12.2022 tarihi itibari ile davacı firmanın, davalı firmadan 187.615,34 TL’si alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
HMK’nın 115. maddesinde “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle icra dairesinde usulüne uygun şekilde icra takibinin başlatılması gerekmekte olup itirazın iptali davaları bakımından usulüne uygun bir icra takibinin bulunması HMK’nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.
İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. ve 03/06/2021 tarihli kararına göre;
“İİK’nın 58/3 maddesine göre, icra takibinde, alacağın Türk parası ile tutarının, alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin gösterilmesi gerekir. Ancak uygulamada yabancı para alacağını gösteren ve ayrıca Türk Parası karşılığını belirten takip talepleri de geçerli kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla Yargıtay alacaklının yabancı para alacağını takip talebinde gösterdikten sonra tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Parası karşılığını talep etmesinin mümkün olduğu, harca esas miktarın belirlenmesi için takip talebinde Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği görüşündedir. Görüldüğü gibi Yargıtay yabancı para üzerinden takibin devamına karar verilebileceğini kabul etmektedir. Ancak yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emri İİK’nın 58/3 maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez (A. Değnekli, S. Kısa, İtirazın İptali Davaları, 2. Baskı, sh.165)”
İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi’nin 2022/1871 E., 2023/267 K. Ve 15/02/2023 tarihli kararına göre;
“TBK’nın “Ülke parası ile” başlıklı 99. maddesinde “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Ancak, İİK’nın 58/3. maddesi uyarınca, alacaklı tarafından yapılan icra takibinde alacağın yabancı para olması hâlinde, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve Türk Lirası karşılığı yada harca esas Türk Lirası karşılığı takip talebinde gösterilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 3. HD. 11/11/2021 tarih 2021/761 Esas 2021/11255 Karar, Yargıtay 12. HD. 30/10/2015 tarih 2015/19396 Esas 2015/29887 Karar, Yargıtay 19. HD. 06/10/2011 tarih 2011/1648 Esas 2011/12074 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) Bu husus HGK’nun … tarih … E,… K. sayılı kararında, “İİK’nun 58. maddesine göre alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi zorunlu olup, aynı zorunluluk İİK’nun 41. maddesi delaletiyle ilamlı takiplerde çıkartılacak olan icra emri için de geçerlidir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır” şeklinde ifade edilmiştir.”
Somut olayın değerlendrilmesinde, davacının yabancı para alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği tespit edilmekle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir icra takibinin olmadığının kabulü ile (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/12593 E., 2015/9366 K. ve 24/06/2015 tarihli kararı; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/78 E., 2021/696 K. ve 03/06/2021 tarihli kararı) HMK’nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE;
1-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 4.902,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4.633,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/10/2023
Katip …
¸
Hakim …
¸