Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/913 E. 2022/1021 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/913 Esas
KARAR NO : 2022/1021

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi ….., lehtarının davalı …. Limited Şirketi olduğu, 21/02/2022 düzenleme tarihli, 21.03.2022 ödeme tarihli, 200.000,00-TL bedelli bono ile ilgili davalı tarafından dava dışı bono keşidecisi aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, bahse konu icra takibinin kesinleşmesi sonrası davalı alacaklı icra takip dosyasından davacı müvekkile takip borçlusuna borçlu olduğu iddiasıyla 89/1, 89/2 ve 89/3 ihbarnameleri gönderildiğini, davacı asilin 78 yaşında olup yaşlılığı ve konuyu anlamamasından kendisine tebliğ edilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerine itiraz edemediğini, bu sebeple davacının 05/10/2022 tarihinde kendisine tebliğ edilen 3. haciz ihbarnamesine karşı dosya borçlusuna borçlu olmadığının tespitine yönelik işbu menfi tespit davasının açıldığını, davacının takip borçlusu olan …..’ye hiçbir borcu olmadığı gibi müvekkille ….. arasında anne oğul ilişkisi olduğunu, davacının dosya borçlusuna herhangi bir borcu olmadığı gibi hayatın olağan akışına göre anne oğul arasında bir borç ilişkisi olması da pek mümkün olmadığını, davalı takip alacaklısı, müvekkilin haline münasip evi olduğunu öğrendiğini ve davacının yaşlı olmasından da faydalanarak alacağını buradan tahsil etmek amacıyla haciz ihbarnameleri gönderdiğini, takip alacaklısı soyut bir iddia ile haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiğinden borcun varlığını ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafça herhangi bir hukuki ilişki ileri sürmemesi sebebiyle herhangi bir borcun olduğuna ilişkin ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespiti ile haciz ihbarnamelerinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava davalı şirket tarafından dava dışı üçüncü kişi aleyhine Bakırköy …. İcra dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibinde İcra İflas Kanunu 89. Maddesi uyarınca davacıya gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle davacı tarafın takip borçlusu dava dışı üçüncü kişiye borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce icra dosyası ve haciz ihbarnameleri celp edilerek dosya içerisine alınmış ve taraf delilleri toplanmıştır.
Bakırköy …. İcra dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde davalı …. Limited Şirketi tarafından dava dışı ….. aleyhine Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 200.000,00 TL asıl alacak 1.068,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 201.068,49 TL üzerinden takip başlatıldığı, takip dayanağının “200.000,00 TL bedelli, 21/02/2022 Tanzim Tarihli,21/03/2022 Vade Tarihli Senet” olduğu görülmüştür. Takip dosyasında iş bu davada davacı sıfatın sahip ….’ye İcra İflas Kanunu 89. Maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmesinin davalı alacaklı tarafından talep talep edildiği, davacı yana 89/1 haciz ihbarnamesi 10.06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 89/2 haciz ihbarnamesinin 17/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3. Maddesinde “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı ve 23.01.2013 tarihli ilamında; “…Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK’nın 190. maddesi gereğince iddia sahibi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Genel kural ve İİK’nın 89. maddesi hükmü böyle olmakla birlikte; somut olayın özelliğine göre ispat yükü yer değiştirebilir. Bu bağlamda, davacı takip borçlusuna borcu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafından verilen cevapta, davacı ile borçlu arasında borcu doğuran bir hukuki ilişkiden söz edilmemiş, sadece davacının borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Şu durumda takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerekir. Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermemiştir. Dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine (HMK m.29) uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden ispat yükünün olumsuzu kanıtlama olanağı bulunmayan davacıda olduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir…” hususlarına yer verilmiştir.
Yine davacı vekili tarafından dava dilekçesinde yer verilen Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamında; “dava 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Ancak bunun için davalı alacaklının, davacı üçünü kişi ile dava dışı borçlu arasındaki borç doğuran hukuki ilişkiyi ileri sürülmesi gerekir. Herhangi bir hukuki ilişki ileri sürülmeden ve anılan taraflar arasındaki borç ilişkisinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını herhangi bir belgeye veya ticari ilişkiye dayandırmamıştır. Davacı üçüncü kişinin iddiasını ispat edebilmesi için davalı alacaklının, takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir.” hususlarına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve yüksek mahkeme içtihatları ile birlikte somut olay bakımından Mahkememizce yapılan değerlendirmede; her ne kadar davalı takip alacaklısı tarafından Bakırköy … İcra dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasında davacı tarafa İİK 89. Maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderilmiş ve takip borçlusu …..’nin davacıdan olan alacakları yönünden istemde bulunulmuşsa da davalı tarafın haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde davacı ile takip borçlusu arasındaki alacak-borç ilişkisine ilişkin somut bir beyanda bulunmadığı, bu ilişkinin hangi sebeplere ve vakıalara dayandığının açıklanmadığı, iş bu davada da cevap dilekçesi sunmadığı sabittir. Bu nedenle İcra İflas Kanunu 89/3. Maddesi uyarınca takip dışı 3. kişi üzerine yüklenilen ispat yükünün somut bir borç isnadı olmadığından somut olayda uygulanamayacağı, ispat yükünün yer değiştirerek davalı takip alacaklısının davacı ile takip borçlusu arasındaki hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerekeceği izahtan varestedir.
Açıklanan nedenlerle davalı takip alacaklısı tarafından davacı tarafa gönderilen haciz ihbarnamelerine dayanak olan borcun somut bir şekilde ispat edilemediği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Bakırköy …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı takip dosyasında İİK 89.maddesi uyarınca tebliğ edilen haciz ihbarnameleri ile sınırlı kalmak kaydı ile davacı tarafın dava dışı takip borçlusu …..’ye borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı davacı tarafça peşin olarak yatırıldığından bu hususta yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 98,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 178,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim ….
E-İmzalıdır