Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/895 E. 2023/209 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/895 Esas
KARAR NO : 2023/209

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 09.02.2022 tarihinde borçluya ait işyerinde müvekkili kurumun kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde sayacın ‘R’ ile ‘S’ fazlarına ait ölçüm uçları ile gerilim bağlantıları kesildiği tespit edilerek davalı aleyhine …. seri nolu kaçak zabtı tanzim edildiğini, kaçak zapt tutanağına istinaden borçluya 28.02.2022 son ödeme tarihli kaçak elektrik faturası düzenlenmiş olduğunu ancak borçlu tarafından vadesi gelmiş olan borcun ödenmediğini, vadesi gelen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı tarafın tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalı borçlunun borca itirazlarında takip ve dayanak işlemlere yönelik esaslı bir itiraz nedeni bildirmediğini, bu yönüyle itirazların haksız olduğunu, borç likit olduğundan icra inkar tazminatı taleplerinin olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı yanın İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı icra takibine yönelik itirazının iptalini, davalı yan aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini, masraf ve ücreti vekâletin davalı yana tahmilini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, kaçak elektrik iddiasına dayanak bilgi, belge ve tutanaklar celp edilerek dosya arasına alınmış, diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 131.319,79 TL Kaçak Elektrik Bedeli, 1.7803 TL Gecikmiş Gün Faizi, 315,17 TL Faizin Kdv’si olmak üzere toplam 133.385 89 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “…. no’lu sözleşme için 133.385,89 TL” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı tarafça; dava konusu 11/02/2022 tarihli tarihli kaçak tespit tutanağı ile “Labaratuvar sonucuna göre; sayacın “R” ile “S” fazlarına ait ölçüm uçları ile gerilim bağlantıları kesilmiş “T” fazı ölçüm uçları ise “R” fazının ölçüm ucu bağlantılarına lehimlenmiş. Nötr ucu bağlantısında mudahale izleri görüldü.” tespit edilerek davalıya ait ticarethane niteliğindeki işletmede kaçak elektrik kullandığı iddia edilmektedir.
-4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de; kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı düzenlenmiştir.
-Mahkememiz dosyası yukarıda yapılan tespitler doğrultusunda, davacı tarafından kaçak elektrik kullanımının söz konusu olup olmadığı, dava konusu trafonun yerinde incelenerek davacı tarafından tutulan tutanaklara göre davalı tarafın trafoya herhangi bir müdahalesinin söz konusu olup olamayacağı, kaçak elektrik kullanımı için davalının trafoya bir müdahalesinin gerekip gerekmediği, davalı tarafından kaçak elektrik kullanımı söz konusu ise davaya konu kaçak elektrik kullanımına dayalı olarak düzenlenen faturanın dönem rayiçlerine uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığının, hesaplamada hata var ise davacı tarafından talep edilebilecek miktarın belirlenmesi amacıyla kaçak elektrik alanında uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/01/2023 tarihli raporda özetle; … Mah. … Sk. …. Sultangazi adresindeki …. Ait ….. Hizmet No’su ile ….’ın abonesi olduğu, aboneye ait olan elektrik enerjisinin tespiti için kullanımı … seri nolu …. marka elektrik sayacı İhbar üzerine sökülerek laboratuvarda incelenmiş ve 30 Mayıs 2018 Tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Tüketimi” – başlıklı, Madde- 42’ye göre Kaçak Elektrik kullanımı olduğu, “Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması “ başlıklı MADDE-44-(1)’e yöre hesaplamalar yapıldığı, yapılan kontrol sonucu Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ; Madde-44-(1)…b) , Madde 45 (1)…ç) ve Madde 46 41),(2) maddeleri dikkate alınarak hesaplama yapılarak, yapılan hesaplama ile Kaçak Enerji Tüketim Bedeli faturası olarak Fatura Tutarının 93.237.46 TL olarak tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
-Bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı tarafın rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesini ibraz ettiği görülmüş, Mahkememizce kök rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davalı tarafın ticarethane niteliğindeki işletmesinde davacı şirket nezdinde aboneliğinin bulunduğu, 11/02/2022 tarihli tarihli kaçak tespit tutanağı ile sayacın “R” ile “S* fazlarına ait ölçüm uçları ile gerilim bağlantıları kesilmiş “T” fazı ölçüm uçları ise “R” fazının ölçüm ucu bağlantılarına lehimlenerek kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen tespit tutanağı ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelere davalı tarafın abone sıfatına sahip olduğu, fiili kullanıcının davalı yan olduğu, bu nedenle davaya konu edilen kaçak elektrik bedelinden davalı tarafın sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu doğrultuda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ; madde-44-(1)…b), madde 45 (1)…ç) ve madde 46 (1),(2) maddeleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacı tarafın davalı yandan talep edebileceği kaçak enerji tüketim bedelinin bilirkişi raporuyla belirlenen 93.237.46 TL olduğu anlaşıldığından davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiştir.
– İİK 67/2 maddesinde ” Bu davada borçlunun itira- zının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” denilmektedir. Borçlunun icra inkar tazminatı ile mahkumiyeti açısından itirazın kötü niyetli olması şartı aranmayıp geçerli bir takibin ve itirazın bulunması, takip konusu alacağın belirlenebilir (likid) alacak olması ve davalının itirazında haksız olması gerekmektedir.
“Likid alacak” kavramına gelince ;eğer borçlu, ödeme emri ile kendisinden istenilen alacak bakımından borçlu olduğunu bilmekte veya bilmek durumunda ise ve buna rağmen itiraz eder- se, itirazında haksızdır. O halde, borçlunun haksız olup olmadığının saptanabilmesi için, “alacağın bilinmekte veya bilinmek durumunda olması”nın ne anlama geldiği önem arz etmektedir.
Öğretide genel olarak kabul edildiği üzere, borçlu, alacaklının icra takibinde talep ettiği alacağı veya alacağın bütün unsurlarını bilmekte veya bilmek (kolayca hesap edebilmek) durumunda ise ve alacağın miktarının belirlenmesi için tarafların ayrıca mutabakata varmasına (anlaşmasına) veya mahkemenin tayin edeceği bilirkişi eliyle bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç yoksa, alacak likidedir.
Yargıtay’ın çeşitli kararlar vesilesiyle genel olarak yaptığı tanım da buna paraleldir: Örneğin, Hukuk Genel Kurulu’nun emsal kararlarında belirtildiği ve benimsendiği üzere , “alacağın gerçek miktarı belli ve sabit ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilin- mekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifadeyle, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacak likiddir.”
Yargıtay’ın burada ifade ettiği, “borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise” ölçütü çok önemlidir. Burada dile getirilen borçlunun “yalnız başına” tespiti hususu, alacağın ve miktarının borçlu tarafından bütün unsurları ile bilinebilir (hesap edilebilir) olması ve bu konuda alacağın tespiti için ayrıca yargılama yapılmasına gerek olmaması anlamındadır. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1637 Esas 2023/686 Karar sayılı ilamı)
-Somut olayda alacak, haksız fiil niteliği arz eden kaçak elektrik bedeline ilişkin ve alacağın varlığı ve miktarı yargılamaya muhtaç olup,, talep edilecek alacak miktarı teknik bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olduğundan, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 93.237,46 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.369,05-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.277,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.091,15- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.277,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 182,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 2.013,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%69,90) göre hesap edilen 1.407,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 14.917,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … numaralı arabuluculuk dosyasında suç üstü ödeneğinden karşılanarak ödenen 1.560,00 TL’nin davanın kabul red oranına (%69,90) göre hesap edilen 1.090,45-TL’sinin davalıdan, 469,55-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2023

Katip ….
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır