Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/872 E. 2022/757 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/872
KARAR NO : 2022/757

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 27/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 30/09/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; …. Mahallesi … Cad. No: 42/21 Büyükçekmece İstanbul adresinde bulunan müvekkil şirketin yasal olarak yetkili iki temsilcisi bulunduğunu, bu kişiler … AŞ adına hareket edecek gerçek kişi: … olduğunu, ikinci yetkili …’ten 1 yılı aşkın süredir haber alınamadığını, gaip durumuna düştüğünü, müvekkil şirket çalışanları kendi uğraşlarıyla yaptığı araştırmalarda şirketin ikinci yetkilisi …’e bir türlü ulaşamamış; geçen süre zarfında şirketin ticari hayatı etkilenmiş ve bir takım zorluklar yaşandığını, müvekkil şirketin 7 yılı aşkın süredir ticari faaliyetlerini sürdürmeye çalıştığını, … ile … şirket üzerinde müştereken yetkili olduğunu, müştereken yetkililik gereği de alınan her bir karar ve yapılan işlerde çift imza arandığını, …’ün gaip olması sonucu da çift imza alınamaz olmuş ve şirkette çıkmaza doğru sürüklendiğini, Kurul toplantıları yapIlamamış ve bu sebepten ötürü şirketi geliştirecek adımlar atılamaz duruma gelindiğini beyanla müvekkil şirketin yetkilisi …’ün gaip olması sebebi ile öncelikle şirketin bu sürede idare edilmesi ve genel kurul yapılabilmesi için ortaklardan …’un kayyım olarak atanmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde üçüncü bir kişinin kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Gerek 6102 Sayılı TTK ve gerekse özel yasalarda limited şirkete temsil kayyımı, atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte 6102 Sayılı TTK’nın 1. maddesinde “Türk Ticaret Kanununun, Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçası” olduğuna ilişkin hükmü karşısında konu ile ilgili 4721 Sayılı TMK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Medeni Kanunun 426 maddesinde düzenlenen temsil kayyımlığı müessesesi, gerçek kişiler esas alınarak getirilmiş bir kurum olmakla birlikte tüzel kişiler içinde temsil kayyımı atanabileceği gerek öğretide (Türk Medeni Hukukunda Kayyımlık-Mustafa Alper Gümüş-Sh. 103) ve gerekse yargı kararlarında (Yargıtay 11.H.D. 1988 tarih 65-3848 sayı vb.) kabul görmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun 403/2. maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atayacağı, kayyım atamasının yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel olmayacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa kayyım atanacağına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
Gaiplik, kanunda tahdidi olarak sayılan belli durumlarda, sağ mı, ölü mü olduğu bilinmeyen kişi ile bu durumdan hakları etkilenenleri koruma amacı ile kanun tarafından öngörülen şüphe ve belirsizliği ortadan kaldırmak amacıyla ölüm olayına karine teşkil eden ve sonucu itibari ile ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılması sonucunu doğuran bir müessesedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Gaiplik davasını sadece gaip olduğu ileri sürülenin mirasçıları veya son mirasçı sıfatı ile Hazine’nin açabileceği yönünde bir sınırlama mevcut olmayıp kanundaki ifadesi ile hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkemece gaiplik kararı verilebilecektir.
Somut olayda, davacı yan kendisi ile birlikte davalı şirketi müştereken temsile yetkili …’ün gaip olması nedeniyle şirkete kayyım atanmasını talep etmiş ise de, şirketi temsile yetkili kişinin gaip sayıldığına ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, bu yönde açılmış bir davanın da olmadığı, bu haliyle şirket temsilcisinin gaip sayılması gerektiği ve tüzel kişinin organlarından yoksun kaldığından bahisle kayyım atanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının kesinleşmeden sonra talep halinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır