Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/870 E. 2022/1065 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/870
KARAR NO : 2022/1065

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin, davalı şirketin %40 payla hakim ortağı …. A.Ş’nin toplamda %40 hissesine ve ilaveten davalı şirketin %24 hissesine sahip ortaklar olduğunu, böylelikle müvekkilinin, davalı şirketin toplamda %40 hissesine sahip olduğunu, müvekkillerinden … ve …’ın aynı zamanda davalı şirketin Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, davalı şirket Yönetim Kurulunun …. tarihli …. sayılı kararıyla şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 18/08/2022 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığını ve aynı kararla belirlenen gündem ve toplantı çağrısının ortaklara tebliğ edildiğini, bu kararda 2021 yılı olağan genel kurul toplantısı gündeminde yeni yönetim kurulu üyelerinin sayılarının ve sürelerinin tespiti ile seçiminin de yer aldığının duyurulduğunu, 18/08/2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 11 numaralı gündem maddesi ile mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verildiğini, yönetim kurulunun 5 kişiden oluşmasına karar verilerek 3 yıl süre ile görev yapmak üzere yönetim kurulu üyeleri seçimi yapıldığını, 18.08.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında yapılan yönetim kurulu seçimine dayanılarak 06.09.2022 tarihinde yeni yönetim kurulu toplandığını ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile sınırsız temsil ve ilzama ilişkin kararlar alınarak görev dağılımı yapıldığını, imza yetkileri belirlendiğini ve 06.09.2022 tarihli … sayılı yönetim iç yönergesinin kabul edildiğini, müvekkillerden …’a gönderilen 06.09.2022 tarihli yönetim kurulu toplantısına davet konulu e-mailde de 06.09.2022 tarihli yönetim kurulunun gündeminin ”1-18.08.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında Yönetim Kuruluna seçilenlerin görev dağılımının belirlenmesi…” şeklinde duyurulduğunu, böylece 18.08.2022 tarihli genel kurul toplantısında yeni bir yönetim kurulu seçiminin yapıldığının ikrar edildiğini, akabinde 13.09.2022 tarihinde tekrar yönetim kurulu toplandığını ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile bu kez müvekkillerinden …’ ‘ın yetki kabul işlemlerini tamamlamadığından alınan kararların tescil ve ilan edilemediği iddiası ile 06.09.2022 tarihli ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile alınan görev dağılımına ve sınırsız temsil ve ilzama ilişkin kararlar iptal edilerek sınırsız temsil ve ilzam yetkisi ile ilgili olarak yeni bir karar alındığını, Yönetim kurulu üyesi müvekkillerinin … ve …’ın alınan kararlara karşı muhalefet şerhlerinde özetle; 18.08.2022 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile yeni bir yönetim kurulu seçilerek eskisinin görevine son verildiği, genel kurul toplantı tutanağı tescil edilmediğinden yeni yönetim kurulunun göreve başlayamayacağını ifade ettiğini, gelinen noktada; dava tarihi itibariyle dahi dava konusu edilen yönetim kurulu kararlarının dayanağı olan 18.08.2022 tarihli 2021 yılı genel kurul toplantısı tutanağının hala tescil ve ilan edilmediğini, oysaki, TTK m.422 hükmü …(2) Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhâl …. müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür; şeklinde ve Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul Ve Esasları İle Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik 29. Maddesi …Yönetim kurulunca genel kurul toplantısından sonra genel kurul tutanağının noter tasdikli bir sureti ile Bakanlık temsilcisi bulunan toplantılarda temsilcinin görevlendirme yazısının bir nüshası ve ticaret sicili müdürlüğünce istenecek diğer belgeler, derhal ilgili …. müdürlüğüne verilir. şeklinde olup, madde metnindeki derhal ifadesinden TTK m.30 Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, tescili isteme süresi on beş gündür. hükmü delaletiyle azami sürenin 15 gün olarak anlaşılması gerektiğini, davalı şirket tarafından genel kurul kararlarının hala tescil edilmediğini, Kanunun emredici hükümleri ile belirlenen azami sürenin geçtiği de sabit olduğundan, 18.08.2022 tarihinde gerçekleştirilen 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar geçerlilik kazanmadığını, davalı şirketçe TTKnın emredici 422. ve 30. Maddelerine riayet edilmemiş olup, bu durum usul eksikliği olduğunu, usul esasa takaddüm eder ilkesi gereğince de Kanunda düzenlenen emredici usule uyulmaksızın alınan yönetim kurulu kararlarının geçerliliğinden söz edilemeyecek olup, işlemin hukuka uygun olarak doğuşu için kuruluş aşamasında aranan emredici usule aykırılıklar sonradan giderilemeyeceğinden; tescil ve ilan edilmemiş/geçersiz genel kurul kararına dayanılarak alınan 06.09.2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı ve 13.09.2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı butlanla malul olup, iptali gerektiğini, davalı şirket tarafından 18.08.2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların hala daha tescil edilmediğini ve tescil edilmemiş genel kurul kararına dayanılarak 06.09.2022 tarihinde ve 13.09.2022 tarihinde iki adet yönetim kurulu kararı alındığını, bu kararlarla da davalı şirketin sınırsız temsil ve ilzamına ilişkin yetkiler dağıtıldığını, yeni şirket iç yönergesi kabul edildiğini, bu nedenlerle geçersiz genel kurul kararına istinaden alınan 06.09.2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı ve 13.09.2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararının öncelikle ve ivedilikle uygulamasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, akabinde 06.09.2022 tarihli …. sayılı ve 13.09.2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararlarının iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından dava konusu edilen yönetim kurulu kararları çerçevesinde şirketi temsil ve ilzam ile yetkilendirilen davacılardan …, … ve …’ın Mart 2022 tarihinde Ticaret Bakanlığının uygulamaya koyduğu yeni sisteme göre MERSİS üzerinden vermeleri gereken imza yetki kabul işlemini yapmadıklarını, yeni sistemde yönetim kurulu üyelerinin tamamının MERSİS üzerinden imza yetkilendirmesi yapmamaları durumunda şirketin imza sirküsü işlemi tamamlanmadığını ve böylece şirketin temsil ve ilzamında ciddi sorunlar meydana geldiğini, davacıların bunu bildiklerinden şirketi zor durumda bırakmak için kendilerinin iki defa uyarılmalarına rağmen söz konusu yetkilendirmeyi yapmadıklarını, davacıların şimdi aynı amaçla şirketleri yönetilemez hale getirerek bölünmeye zorlamak amacıyla, 2022 yılında yapılan 2021 faaliyet dönemine ait olağan genel kurul toplantısında süreleri dolduğu için seçilen yeni yönetim kurulu kararlarına karşı dava açmış bulunduklarını, daha önce açılan davalarda olduğu gibi, işbu dava da haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı iddialarla açıldığını, müvekkili şirketin 18/08/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı faaliyet dönemine ilişkin genel kurulu ile bu genel kurulda alınan kararlar çerçevesinde 06/09/2022 ve 13/09/2022 tarihlerinde yapılan yönetim kurullarının mevzuata ve usulüne uygun bir şekilde yapıldığını, davacılardan … ile …ın da üye olduğu müvekkili şirket yönetim kurulu, 26/07/2022 tarih ve …. numaralı kararı ile 2021 faaliyet dönemi için olağan genel kurul kararı aldığını, akabinde yönetim kurulu toplantısında belirlenen gündem ile gerekli bütün hususların TTK m. 414 ve diğer mevzuat çerçevesinde 01/08/2022 tarihli …. Gazetesinde ilan edilmiş ve bütün ortaklara da tebliğ edildiğini, keza genel kurul çağırısının şirketin internet sayfasında da yayımlandığını, bu arada TTK m. 437/1’de öngörülen belgelerin şirket merkezinde kanunda öngörülen süreden önce pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulduğunu ve bu husus …. Gazetesinde de açıkça belirtildiğini, … ve … dışında kalan bütün davacıların genel kurul toplantısına katıldığını; …’ın ise yeminli mali müşavir …. , … ise işbu davada avukat olan av. … tarafından temsil edildiğini, Genel kurulda davacıların istedikleri her konuda soru sormuş ve bilgi talebinde bulunduklarını, Yönetim kurulunun da bu sorulara açıklıkla cevap verdiğini, bunun dışında davacıların katılmadıkları hususlarla ilgili istedikleri şekilde muhalefet şerhleri yazıldığını, bunların hepsinin genel kurul tutanağına da işlendiğini, esasen toplantı tutanağı incelendiğinde davacıların her konuda soru sorma ve muhalefet şerhi koyma haklarını rahatlıkla kullandıkları ve kendilerine yönetim kurulu tarafından ayrıntılı bilgilendirilme yapıldığının açıkça anlaşıldığını, Yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri dolduğundan genel kurulda yönetim kurulu seçimi yapılarak, yapılan seçim sonucunda davacılardan … ve … ile birlikte …. , …. ve … yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, söz konusu kişilerin hepsinin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını, dolayısıyla mevcut üyelerin yeniden seçildiklerini, Genel kurul yapıldıktan sonra yeni seçilen yönetim kurulunun görev dağılımının belirlenmesi için 06/09/2022 tarihinde yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, söz konusu toplantıya gündemin de belirtilmesi suretiyle yönetim kurulu üyelerinin toplantıdan önce toplantıya davet edildikleri, yapılan toplantıda davacılardan …, …. ile birlikte sınırsız temsil ve ilzam için yetkilendirildiğini, sınırsız temsil ve ilzam ile yetkilendirilen …, 7 Eylül’de gönderilen e-posta ile MERSİS üzerinden yetki kabul işlemini nasıl yapacağı konusunda bilgilendirildiğini ve şirketin zarar görmemesi için bu işlemi biran önce yapması rica edildiğini, ancak …’ın daha önce olduğu gibi, MERSİS üzerinden yetki kabul işlemini gerçekleştirmediğini, bunun üzerine kendisine ikinci bir e-posta gönderilerek 9 Eylül Cuma gününe kadar yetki kabul işlemini gerçekleştirmesi, aksi halde imza yetkisinin alınması dahil gerekli her türlü tedbirin alınacağının ihtar edildiğini, bütün bu uyarılara rağmen …’ın MERSİS üzerinden yetki kabul işlemini yapmayarak genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının tescil ve ilanının gecikmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin gösterdiği bütün iyi niyete rağmen …’ın yetki kabul işlemini gerçekleştirmediği gibi diğer davacılar … ile … da iç yönerge ile yetkilendirilmeleri halinde yetki kabul işlemini yapmayacaklarını beyan ettiklerini, bunun üzerine müvekkili şirketin 13/09/2022 tarihinde yönetim kurulunu tekrar toplantıya çağırarak bu defa …’a temsil ve ilzam yetkisi vermeden yeniden temsil ve ilzam yetkilerini belirlediğini, bu toplantıda yönetim kurulu üyeleri …. ile …. ‘ın müştereken temsil ve ilzam için yetkilendirildiklerini, görüldüğü üzere müvekkili şirketin genel kurulu ile yönetim kurulu toplantıları, toplantıya davet, toplantıların yapılması, karar alınması ve diğer süreçlerin hepsinin mevzuata uygun bir şekilde ve iyi niyetle gerçekleştiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacıların ortağı davalı şirketten alınan 06/09/2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ve …. sayılı yönetim kurulu kararlarının dayanağı olan 18/08/2022 tarihli genel kurul kararının süresi içerisinde tescil ve ilanların gerçekleşmediği iddiasıyla yönetim kurulu kararlarının iptali istemine ilişkin tespit davasıdır.
Davalı şirketin …. kayıtları ile davalı şirketten dava konusu ilgili yönetim kararları celp edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 422. Maddesinde; “(1) Tutanak, pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibarî değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içerir. Tutanak, toplantı başkanlığı ve Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır; aksi hâlde geçersizdir. (2) Yönetim kurulu, tutanağın noterce onaylanmış bir suretini derhâl …. müdürlüğüne vermek ve bu tutanakta yer alan tescil ve ilana tabi hususları tescil ve ilan ettirmekle yükümlüdür; tutanak ayrıca hemen şirketin internet sitesine konulur. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine aynı Kanun’un 30. Maddesinde; ” Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, tescili isteme süresi onbeş Gündür. (2) Bu süre, tescili gerekli işlemin veya olgunun gerçekleştiği; tamamlanması bir senet veya belgenin düzenlenmesine bağlı olan durumlarda, bu senet veya belgenin düzenlendiği tarihten başlar. …” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafça, davalı şirketin 18/08/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tescil edilmemeleri nedeniyle alınan kararların geçersiz olduğu, geçersiz kararlara dayanılarak alınan 06/09/2022 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ve …. sayılı yönetim kurulu kararlarının da geçersiz olduğu ileri sürülerek, söz konusu yönetim kurulu kararlarının iptali talep edilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ile diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede, her ne kadar davacı tarafça davalı şirketin 18/08/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tescil ve ilan edilmemeleri nedeniyle bu genel kurul kararlarına dayanılarak alınan 06/09/2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ve …. sayılı yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de; İlgili genel kurulun iptaline ilişkin bir mahkeme kararı ya da tespit mevcut olmadığı ,18/08/2022 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların halen ayakta ve geçerli olduğu açıktır. Davacı tarafın Türk Ticaret Kanunu 30. Ve 422. Maddelerini dayanak göstererek tescil ve ilan yapılmamasının genel kurul toplantısını ve alınan kararları geçersiz kılacağı iddiası yerinde değildir. Zira kanun koyucu tarafından genel kurul kararlarının iptal ve butlan sebepleri Türk Ticaret Kanunu’nun 445. ve 447. Maddelerinde açıkça sayılmış olup, bu sebepler arasında tescil ve ilana ilişkin bir hususa yer verilmemiştir. Kanunda genel kurulda alınan kararlardan yalnızca sermayenin artırılmasına ilişkin kararlar tescile tabi tutulmuş ve tescil edilmemesinin sonuçlarına kanunda açıkça yer verilmiştir. İlgili genel kurulda açık bir hukuka aykırılık olduğu iddiası da ileri sürülmediğinden yokluk halinde bahsetmek de mümkün değildir. Genel kurul tutanağının geçersizliği ise ancak Türk Ticaret Kanunu’nun 422/1 Maddesinin 2. Cümlesinde yer alan şartların varlığı halinde mümkündür. Bu doğrultuda genel kurulun tescil ve ilanına ilişkin yasal düzenlemelerin, genel kurulun geçerliliği bakımından esaslı unsurlardan olmadığı dava konusu 06/09/2022 tarihli …. sayılı yönetim kurulu kararı ve 13/09/2022 tarihli ve …. sayılı yönetim kurulu kararlarına dayanak olan 18/08/2022 tarihli genel kurul kararları halen ayakta ve geçerli olduğundan, davacı tarafça dava dilekçesi ile ileri sürülen sebeplerin dava konusu yönetim kurulu kararlarının sıhhatini etkilemediği kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL’nin harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın e-duruşma ortamında yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 22/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır