Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/840 E. 2023/378 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/840 Esas
KARAR NO : 2023/378

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın restorasyon kararı aldığı projelerde yüklenici sıfatıyla imalat taahhüdü vermekte olduğunu, davalı … Sanayii Ticaret Ltd. Şti.’nin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sözleşmeli proje sponsoru olup; katıldığı projeler için yüklenicilere ödeme yapmakta olduğunu, anılan usulde, yüklenici firmalar tarafından yapılan işlerle ilgili olarak idare yerine doğrudan sponsor şirketlere fatura düzenlenmekte olduğunu, müvekkili şirketin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün himayesinde hayata geçirilen … Projesi (https://www…..com/) kapsamında, günümüzde Muğla ili, Marmaris İlçesi, … ve …. mahallelerinde kalmakta olan … restorasyon işi için altyapı ve üstyapı imalatları yapmış olduğunu, 10/10/2021 tarihinde iş teslimi tamamlanmış, bu hususa ilişkin olarak iş teslim tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, iş tesliminin ardından, ekte sunulu 12/10/2021 tarihli, …. numaralı, 295.000,00 TL bedelli faturanın düzenlenerek davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, 01/11/2021 tarihinde, taraflar arasında cari hesap mutabakati yapılmış olduğunu, ekte sunulu mail ile davalı şirket tarafından müvekkilinin 295.000,00 TL cari alacağı olduğunun bildirilmiş; mutabakat metni müvekkili tarafından onaylanarak davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, müvekkilinin alacağının ödenmemesi sebebiyle alacağa konu faturanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına konu edilmiş, ancak davalı şirketin ilamsız takibe sebep göstermeksizin itiraz etmiş olduğunu, bu tarihten sonra da müvekkili şirketle davalı şirketin muhasebe birimi arasındaki mail yazışmalarında davalı şirketin cari borcu olduğunu ikrar etmiş; ancak müvekkiline ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkilinin alacağı faturalandırılmış, ticari defterlere işlenmiş, likit ve davalı tarafından yazılı şekilde ikrar edilmiş ticari alacak olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına konu edilen müvekkili alacağına sunulan itirazın, somut delile dayanmamakta olup yalnızca zaman kazanmaya matuf ve kötü niyetli olduğunu beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı hakkında % 20den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalı hakkında HMK m. 329 uyarınca Avukatlık Kanunu gereği dava konusunun %10 undan az olmamak kaydıyla mehkemece takdir edilecek akdi vekalet ücreti ve disiplin para cezasına hükmedilmesine, her türlü yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili şirkete karşı başlatılan dava konusu icra takip dosyasından müvekkiline ödeme emri gönderilmiş olduğunu, ödeme emrinin tebliği ile icra dosyasına sundukları itirazlarında da ifade ettikleri üzere icra takip dosyasında takip dayanağı ile ilgili açıklayıcı bir bilgi yer almadığı gibi sadece kesilen fatura bilgilerinin yer aldığını, müvekkilinin alacaklı taraf ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmaması ayrıca icra takip dayanağı faturanın iade edilmiş olması, dayanağın tam açıklayıcı olmaması ve müvekkilinin herhangi bir borcunun da bulunmaması dolayısıyla haklı olarak itiraz etme zarureti hasıl olduğunu, itirazları dolayısıyla başvurucu vekili Av. …. ‘nin talebi üzerine arabuluculuk görüşmeleri sağlanmış olup anlaşamama tutanağı tutulmuş olduğunu, görüşmeler neticesinde hukuki yargılamanın yapılarak borcun kaynağının varlığı veya yokluğu hükme bağlanması gerekirken tamamen müvekkilini zor duruma dürüşmek ve haksız olarak alacağın cebri icra ile tahsil edilmesi amacıyla başka bir vekil ile kötü niyetli olarak ihtiyati hacze başvurulmuş olduğunu, başvurucu her ne kadar dava dilekçesinde belirtmese de müvekkili aleyhine aynı borç kaynağı ve dayanağı ile iki ayrı takip başlatarak dava konusu İhtiyati haciz dosyası öncesi aynı alacak için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatılmış olup itirazları sonrasında başvurucu şirketin başka bir vekille derdest olan takibe konu aynı dayanaklar ile talep ettiği İhtiyati haciz kararının(Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. D.iş) başka bir icra dosyası olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş, mevcut derdest dosya haricinde ihtiyati haciz kararının başka bir icra dosyası ile takibe geçilmiş olup öncesinde başlatılan derdest bir icra dosyası bulunması hasebiyle esas takibe de geçilemeyeceğine dair itirazları ile esasa ilişkin itirazları dolayısıyla davacının kötü niyetli girişimleri sonuçsuz kaldığından davacı tarafından iş bu ihtiyati haciz kararından sonra başlatılan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas icra dosyasından da vazgeçilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davacı yan ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığı gibi herhangi bir borcu da bulunmadığını, davacı yanın borcun dayanağı ile ilgili müvekkiline herhangi bir hizmet sunmamış olduğunu, davacı tarafından ifade edilen bahse konu mektubun Kültür Ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Ve Müzeler Genel Müdürlüğüne yazılmış olup davacı ile herhangi bağlantısı bulunmadığını, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak Kültür Bakanlığı ilgili birimine dilekçe ekinde sundukları ilgili mektup gönderilmiş olup bunun dışında herhangi bir onay veya izin verilmemiş olduğunu, müvekkilinin iyi niyeti çerçevesinde gönderdiği mektuba istinaden onayı alınmadan hangi harcamaların dahi yapıldığı belli olmayan işle alakalı müvekkiline yüksekten fatura kesilmesinin haksız olup itiraz ediyor olduklarını, davacının müvekkili şirkete bu mektup üzerinden fatura düzenleyip göndermesinin haksız olup kabulünün mümkün olmadığını, davacının ilgili mektuba dayanarak hizmet verdiğini müvekkiline bildirilmediği gibi hizmetin verilip verilmediğinin de taraflarınca bilinmediğini, ayrıca kesilen faturanın ilgili mektup dolayısıyla düzenlendiğinin de icra dosyası takip talebi ve ödeme emrinden de anlaşılamamakta olduğunu, davacının bahse konu iddia edilen hizmet öncesinde müvekkili ile irtibata geçmemiş onayını almamış olduğunu, davacının hizmet verdiğine dair evraklar ile onay evraklarını müvekkiline iletmediği gibi icra dosyasına dayanak olarak da sunmamış olduğunu, müvekkiline haksızca kesilen ilgili faturanın defter kayıtlarında da görüleceği üzere davacı tarafa iade edilmiş olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde ifade ettiği ve dosyaya sunduğu iş bu mailin sistem tarafından otomatik gönderilmekte olup davacının ilgili e-faturayı düzenlemesi ile müvekkili şirkette yıl sonuna doğru yıl sonu mutabakatları yapılırken davacı şirkete de otomatik mail gönderilmiş olduğunu, akabinde firmanın kesmiş olduğu faturanın haksız olduğu anlaşıldığından davacıya iade edilmiş olduğunu, fatura ile ilgili yapılan inceleme neticesinde faturaya ilişkin herhangi bir borcun olmadığının tespiti akabinde ilgili faturanın iade edilmiş olduğunu, ilgili mail faturanın iade edilmesinden önce gönderilmiş olup mailden sonra davacıya faturanın iade edilmiş olduğunu, gönderilen otomatik mail davacının herhangi bir alacağının olduğunu göstermeyeceği gibi mailde herhangi bir imzanın veya kaşenin yer almamasının da iş bu beyanlarını doğrulamakta olduğunu, ilgili mailin herhangi bir geçerliliği olmadığı açık olup kaşesiz ve imzasız bir mailin akabinde haksızca kesilen faturanın iade edilmiş olması davacının herhangi bir hak ve alacağının müvekkili şirket nezdinde olmadığını göstermekte olduğunu, Bakanlığın ilgili birimine gönderilen mektup dayanak olarak gösterilmişse de iş bu kesilen faturanın mektuba istinaden kesildiği belirtilmediği gibi faturanın hangi masrafları kapsadığı hakkında da müvekkilinin bilgilendirilmemiş ayrıca onayı alınmamış olduğunu beyanla; davanın reddi ile davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri vekalet ücreti ile birlikte arabuluculuk vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacı ile başlatılan icta rakibine itirazın iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı tarafın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resterasyon kararı aldığı projelerde vermiş olduğu imalat hizmeti kapsamında yapmış olduğu imalat dolayısı ile davalı tarafın sponsorluğunun bulunup bulunmadığı, davacı tarafından …. resterasyonunun tamamlanıp tamamlanmadığı, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davalı tarafın sponsorluk sıfatının bulunup bulunmadığı, fatura edilen masraflardan davalı tarafın sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 295.000,00 TL fatura alacağına ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin vekili vasıtasıyla takibe itiraz ettiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan tarafların yüklenici veya sponsorluk sıfatlarının bulunduğu işlerin mahkememize bildirilmesinin istenilmesi ile dava dilekçesinde belirtilen iş kapsamında yüklenici veya sponsorluk sıfatlarının bulunup bulunmadığının mahkememize bildirilmesinin istenilmiş olup verilen müzekkere cevabının incelenmesinde sorulan hususlarda herhangi bir bilgiye rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Dava, fatura alacağının tahsili talebine ilişkin olup tarafların beyan ve itirazlarının bir arada değerlendirilmesinde davacı vekili vermiş olduğu imalat hizmeti dolayısı ile kesmiş olduğu faturaya dayanmaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen iş kapsamında davalı tarafın sponsorluğunun bulunup bulunmadığı, buna göre davacı tarafın dayanak faturasının yerinde olup olmadığının tespiti için ilgili bakanlılıktan bilgi talep edilmiş ise de sorulan hususlarda herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı belirtilmiştir. Sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince borcun doğumu tarafların araların yapmış oldukları sözleşmeye bağlı olup borç ilişkisi taraflar arasında ileri sürülebilecektir. İşbu dosya kapsamında davacı ve davalı arasında doğmuş bir borç ilişkisi bulunduğu hususu ispat edilemediği gibi dava dilekçesinde belirtilen sponsorluk hususu da dosya arasında yer alan kayıt ve beleler itibari ile ispatlanabilmiş değildir. Her ne kadar dava dilekçesinde deliller arasında yemin delilinin açıkça belirtildiği görülmüş ise de davacı vekilinin yemin deliline dayanılacağına dair açık beyanı bulunmadığı gibi Mahkeme hakiminin yemin delilini hatırlatma yükümlülüğü de bulunmadığı kanaati ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE;
1-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 3.562,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.382,97 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 44.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (davalı vekiline e-duruşma ortamında) kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip ….
¸

Hakim …
¸