Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/837 E. 2023/599 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/837 Esas
KARAR NO : 2023/599

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında servis taşıması bulunmakta olup davalının müvekkiline bu hizmetler sebebine dayanarak fatura borçları bulunmakta olduğunu, davalının müvekkiline borcunu ödememesi üzerine davalı kişi aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, bu duruma rağmen Davalı tarafın ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve dayanaksız olarak icra takibine ve borca itiraz etmiş, ancak, borçlunun itirazında haksız olup, kötü niyetli olduğunu, arabululuculuk başvurusu yapılmış lakin bu süreçte de anlaşma sağlanamamış olduğunu, borçlunun itirazının takip talebinde talep edilen tüm işlemlere ilişkin olduğunu, borçlunun açıkça takip talebinde işlemiş faiz miktarına itiraz etmemiş olduğunu, borçlu ile müvekkili arasındaki işin ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle borçlu tarafından ödenmeyen borç için talep edilen ve uygulanan faiz oranı ve faiz hesaplamasının hukuka uygun olduğunu, borçlunun borca, faize ve diğer tüm itirazlarına ilişkin itirazlarını kabul etmiyor olduklarını, davalı şirketin ticari hizmet alımına rağmen edimini ifa etmemiş olduğunu, ayrıca faturalardaki açıklamalarında bu hususu içermekte olup karşı tarafın kötü niyetle bir itiraz ettiğinin aşikar olduğunu, müvekkiline borcunun bulunmadığını iddia eden borçlu/davalının bu duruma yönelik ödemelerin yapıldığını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan ve önemli bir kurum olan yazılı delile karşı yazılı delille ispat kuralı ışığında karşı tarafın bu borcu ödediği veya böyle bir borcu olmadığını yazılı delille ispat edememiş olduğunu, bu sebeplerle borçlu tarafından takibe konu borca ilişkin itirazların haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla; borçlunun borca itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu/davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın icra takibine konu ettiği fatura alacaklarının 31.03.2022 ve 30.04.2022 tarihli toplamda 15.260-TL miktarındaki iki adet fatura alacağı olup bu faturalardan dolayı müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, burada uyuşmazlık konusunun esasen davacı … fatura ve miktarları değil müvekkilinin cezai şart faturası olduğunu, keza müvekkili tarafından davacı … 01.04.2022 tarih ve 24.000-TL miktarında cezai şart faturası düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olup bu alacağın mahsubu ile müvekkilinin davacı … bir borcu kalmadığını, müvekkilinin anılan cezai şart faturasının yasal zorunluluk gereği öncelikle davacı yana e-arşiv faturası olarak gönderilmiş olup herhangi bir itiraza uğramamış olduğunu, müvekkili tarafından tanzim olunan cezai şart faturasının taraflar arasındaki sözleşmelere dayanmakta olduğunu ve haklı olduğunu, zira servis taşımacılığı işi yapan müvekkilinin söz konusu işi kendi özmalı araçlarla gerçekleştirdiği gibi aynı zamanda tedarikçilerden hizmet de almakta olduğunu, bu uğurda davacı … ile müvekkili arasında, sözleşmeli taşımacılık tip sözleşmeleri ile tedarikçi sözleşmeleri imzalanmış olduğunu, gerek sözleşmeli taşımacılık tip sözleşmesi gerekse de tedarikçi sözleşmesi uyarınca davacının üstlendiği işi müvekkiline en az 30 gün içinde yazılı olarak haber vermeksizin bırakmaması gerektiğini, ancak somut olayda davacı … tarafından bu sözleşmesel yükümlülüğüne aykırı davranmış olduğunu, bu nedenle de müvekkilinin kendisinden 30 günlük cezai şart bedeli talep etme hakkı doğmuş olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olan davacı yanın gerek imzaladığı sözleşmesel yükümlülükleri gerekse de … tarafından zaten tek tip olarak düzenlenmiş olan sözleşme nedeniyle işin tüm süreç ve yaptırımlardan da haberdar olduğunu, dolayısıyla müvekkilinden doğmuş herhangi bir alacağı bulunmamasına rağmen icra takibi başlatan davacının kötüniyetli olduğunun da kabul edilmesi gerektiğini beyanla; davanın reddi ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamıda davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalı tarafın savunmasına göre taraflar arasında yapıldığı iddia olunan sözleşmeler uyarınca davalı tarafın düzenlenmiş olduğu cezai şart faturanın yerinde olup olmadığı, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı tarafça davalı şirket aleyhine 11.336,00 TL fatura alacağı, 3.924,00 TL fatura alacağı olmak üzere toplam 15.260,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamıda davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalı tarafın savunmasına göre taraflar arasında yapıldığı iddia olunan sözleşmeler uyarınca davalı tarafın düzenlenmiş olduğu cezai şart faturanın yerinde olup olmadığı, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 06/03/2023 günü saat 14:30’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi … 02/05/2023 tarihli raporunda özetle; dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı basit usulüne uygun şekilde tutulmakla beraber, bu defter yapısı itibarıyla, gerçek borç – alacak ilişkisini tespite imkân vermeyen bir ticari defter olduğunu, bu nedenle davacının basit usul davalı yandan olan alacak miktarı tespit edilme imkânı bulunmadığını, davacının takip dayanağı yapmış olduğu faturanın – ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının düzenlemiş olduğu cezai şart faturasının ve davalı defterlerinde kayıtlı olan “mart aksama bedeli” açıklamalı kaydın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalının 2022 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (07.06.2022) itibariyle davalının davacıdan 8.990,00 TL alacaklı olduğunu, taraf ticari defterleri arasındaki ihtilaflardan birinin, davalı … düzenlemiş olduğu 01.04.2022 tarihli … no.lu “Cezai Şart Bedeli Arzu Aksöz” açıklamalı 24.000,00 TL tutarlı faturadan kaynaklandığını, mahkememizin davalı yanın cezai şart faturası düzenleyebileceği yönünde kanaate varması halinde davalı yanın sözleşmeye istinaden düzenleyebileceği fatura tutarının 700,00 x 30 = 21.000,00 TL (kdv hariç) + 3.780(kdv) = 24.780,00 TL (kdv dahil) olduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf konusunun davalı yanın dosyaya tediye fişini sunmuş olduğu “mart ayı aksama bedeli” açıklamalı 250,00 TL tutarlı kaydın davacı ticari defterlerinde bulunmamasından kaynaklandığını, davalı yanın dosyaya sunmuş olduğu tediye fişinde davacının ihmali sonucu davalı yanın davadışı müşteriye “İnci Hanım” taksi bedeli olarak 250,00 TL ödeme yapmış olduğunu, mezkur ödemenin hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğini NETİCETEN; davalı … cezai şart faturası düzenleyemeyeceği yönünde kanaate varması halinde davacı … takip tarihi itibariyle davalı yandan 15.010,00 TL alacaklı olduğunu, davalı … cezai şart faturası düzenleyebileceği yönünde kanaate varması halinde davacı … davalı … takip tarihi itibariyle alacaklı olmadığının kabulünün gerekeceğini bildirmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ve davalı arasında servis taşıması sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalı tarafın savunması kapsamında davacı hakkında tanzim edilen cezai şart faturasının işbu davada dinlenilebilip dinlenilemeyeği, belirtilen cezai şart faturanın davacı alacağından mahsubunun gerekip gerekmediğine ilişkindir. Takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince davacı alacaklı tarafından dayanak belge olarak belirtilen faturalar yönünden inceleme yapılmıştır. Buna göre tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiş olup gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu uyarınca takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafın savunması kapsamında cezai şart faturasının yerinde olup olmadığı, belirtilen fatura bedelinin davalı alacağından mahsup edilebilip edilemeyeceği hususu ayrı bir yargılamanın konusu olup takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince de bu davada dinlenilmeyecektir. Davacı taraf alacağı, tarafların ticari defter ve belgeleri itibari ile sabit olmakla açılan davanın kabulüne, davalı tarafın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 3.052,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davalı tarafın Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 3.052,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.042,41 TL harçtan peşin alınan 260,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 781,80 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 341,31 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 2.073,00 TL olmak üzere toplam 2.414,31 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸