Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/41 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/831 Esas
KARAR NO : 2023/41

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 19/01/2023

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede davacının tahkim yoluna başvurduğunu, … tahkim yoluyla yapılan yargılama neticesinde 16/04/2021 tarihinde davalının müvekkiline tazminat ödemesine karar verildiğini, davalının karar gereğini yerine getirmediğini, dava yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin olup New York Sözleşmesinin uygulanmasının gerektiğini, davacının Çin Halk Cumhuriyetinde mukim bir şirket olduğunu, sözleşme uyarınca taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunduğunu, yabancı hakem kararının tenfizi için gereken şartların sağlandığını, tenfiz engelinin mevcut olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının teminat gösterme zorunluluğunun bulunduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddinin gerektiğini, Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye arasında karşılıklılık anlaşması bulunmadığından tenfizin mümkün olmadığını, tahkim yargılaması sürecinde hakem heyeti oluşturulurken usule uyulmadığını, uzman bilirkişi eşliğinde inceleme yapılmadığını, müvekkili şirket hakkındaki konkordato kararının tasdik edildiğini, bu süreçte komiser imzası bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkili nezdinde aşırı ifa güçlüğü kavramının ortaya çıktığını, yapılan takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının teminattan muaf olup olmadığı, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin sözkonusu olup olmadığı, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’na göre, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfızi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur. Bu belgelerde eksiklik varsa yargılama sırasında tamamlanması mümkündür.
Özel hukuka ilişkin yabancı mahkeme ilamlarının Türkiye’de icrası tenfiz kararının alınmasına bağlıdır (5718 sayılı MÖHUK md. 50).Tenfiz kararı alınmadıkça Milletlerarası Özel Hukukuna göre yabancı ilamın Türkiye’de icrası olanağı yoktur.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Yasanın 54/1-ç maddesi; o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenilen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesinde itiraz etmesi halinde tenfize karar verilmeyeceğini hükme bağlamıştır. Özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklarda kendisine başvurulan mahkeme takip edilecek usul kuralları bakımından, tarafların vatandaşı veya yabancı olduğuna bakmadan kendi hükümlerini uygulamak zorundadır (lex fori). Davanın açılması, tebligatların yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi hükmün verilmesi ve kesinleştirilmesi hakimin kanunununa tabidir.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Tenfiz talebine konu olan uyuşmazlığa Türkiye’nin de taraf olduğu “Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Anlaşması” hükümlerinin uygulanması gerektiği, New York Anlaşmasının I.maddesinde toprak esası benimsenmiş olduğundan Türkiye dışında verilen dava konusu hakem kararının yabancı hakem kararı niteliğinde olduğu, bu kararın Türkiye’de icra edilebilmesi için tenfiz prosedürüne tabi olduğu, New York Anlaşmasının III.maddesi ile yabancı hakem kararlarının tenfizi davasında tenfiz ülkesinin usul hukuku kurallarına atıf yapılması karşısında görevli ve yetkili mahkemenin, yabancılık teminatının harcın cins ve miktarının, yargılamanın şeklinin ve temyiz usulünün tenfiz devleti olan Türk Devleti usul hukukuna göre belirlenmesi gerektiği, 5718 sayılı MÖHUK 60.maddesinde görevli mahkemenin Asliye Mahkemesi olduğunun düzenlendiği, emsal nitelikteki Asliye Ticaret Mahkemelerinin tenfiz davalarına bakmakla görevli olduğuna dair Yargıtay İçtihatları ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin Asliye Mahkemesi dairesi olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Dava konusu yabancı hakem kararının New York Anlaşması’na göre taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelemesinde; New York Anlaşmasının (V)-2.maddesi hükmüne göre yabancı hakem kararlarının Türkiye’de tenfizi için uyuzmazlık konusunun tahkim yoluyla çözüme elverişli olması ve hakem kararının Türk kamu düzenine aykırı olmaması gerekir. New York Anlaşmasının (V) maddesinde öngörülen tenfiz talebinin reddi sebeplerinden (V)-1.fıkra altında sayımı yapılan beş bend ancak kendisi aleyhine tenfiz talep edilen tarafın itirazı koşuluyla incelenecek, (V)-2.fıkra altında iki bend halinde sayılan tenfiz talebinin reddi sebepleri ise resen nazara alınacaktır.
New York Anlaşmasının (V)-2a maddesi uyarınca hakem kararına konu uyuşmazlığın tahkime elverişli olup olmadığı tenfiz devleti hukukuna göre karara bağlanacaktır. Dava konusu hakem kararına konu uyuşmazlık tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği, HMK 408 maddesi uyarınca tahkime elverişli bir uyuşmazlık olup, tenfiz koşullarının oluştuğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-ÇİN ULUSLARARASI EKONOMİK VE TİCARET TAHKİM KOMİSYONU’NUN (2021) 0984 SAYILI TAHKİM KARARININ TANINMASINA VE TENFİZİNE,
2- Alınması gereken 179,90 TL’nin davacı tarafça peşin yatırılan 80,70 TL’nin tenzili sonucu eksik bakiye 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış ilk harç gideri 161,40 TL, davetiye ve müzekkere gideri 164,50 TL olmak üzere toplam 325,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.18/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır