Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/825 E. 2022/1068 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/825
KARAR NO : 2022/1068

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. E ve …. E Sayılı dosyalarından takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça hukuka ve usule aykırı olduğu gibi icra takibine konu iddia edilen alacağa ilişkin müvekkilinin böyle bir borcu da bulunmadığını, takibe konu borcun dayanağı olarak takip talebinde gösterilen herhangi bir ifade ve takip talebine eklenmiş evrak olmadığını, farazi, haksız ve kötüniyetli olarak müvekkiline takip başlatıldığını, icra takibi yapılan mezkur dosyalardan müvekkiline yapılan tebligatların da açıkça usulsüz olduğunu, tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin Bakırköy … İcra Mahkemesinin …. E ve Bakırköy …İcra Mahkemesinin …. E sayılı dosyalarıyla dava açıldığını, öncelikle İİK 72/2 gereğince tedbir kararı verilerek icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep ederek müvekkilinin alacaklı görülen kişiye herhangi bir borcu olmadığını, işbu sebeple davanın açılmasının zarureti hasıl olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia edene borcu bulunmaması, icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması nedenleri ile icra takibinin durdurulmasına, yapılan ödemelerin dosyada bloke edilerek alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbiri kararı verilmesine, davanın kabulü ile Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. E ve … E Sayılı dosyalarına konu sözde alacaklara ilişkin davacı … in davalı … na borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması nedeni ile, davalı aleyhine asıl alacağın %20′ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesine, fazlaya dair her türlü talep dava ve şikayet haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas ve … esas dosyalarından dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Kocasinan Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında; davalının davacının mükellef kaydının resen terkin edildiği bilgisi verilmiştir.
Beylikdüzü vergi dairesinden gelen yazı cevabında davalının işletme hesabına göre defter tutuğu bilgisi verilmiştir.
……nden gelen yazı cevabında davacının tacir kaydının olmadığı davalının ise ticari terk nedeni ile sicil kaydının terkin edildiği bilgisi verilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce davalı ile ilgili tacir araştırması yapılmış olup yazı cevaplarına göre Kocasinan Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabında; davacının mükellef kaydının resen terkin edildiği , Beylikdüzü vergi dairesinden gelen yazı cevabında davalının işletme hesabına göre defter tutuğu ,…..nden gelen yazı cevabında davacının tacir kaydının olmadığı, davalının ise ticari terk nedeni ile sicil kaydının terkin edildiği, davalının kazancının esnaf faaliyeti sınırlarını aşmadığı anlaşılmakla tarafların tacir sıfatının bulunmadığı, bunun yanında davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı bunun yanında davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, davacı asil ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır