Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/763 E. 2022/1064 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/763
KARAR NO : 2022/1064

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait, …. ve muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla Bakırköy ….İcra Müdürlüğü …. Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun, hiçbir borcu bulunmadığı iddiasıyla borcun tamamına itiraz ederek takibi durdurduğunu, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerektiğini, bu nedenlerle İstanbul Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. e. sayılı dosyası kapsamında yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 2.285,50 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 21.06.2022 tarihli icra ödeme emri incelendiğinde takibin dayanağı belgelerin icra emrine eklendiğini, tebligat zarfı üzerinde dayanak belge ya da buna ilişkin hiçbir ibareye yer verilmediğini, müvekkilinin sebebini bilemeyeceği bir borca itiraz etmesinin ihlalli geçiş vakıasını kabul ettiği anlamına gelmediğini, neticeten, müvekkiline tebliğ edilen icra ödeme emrinin usulen birçok eksikliği bünyesinde barındırdığını, müvekkilinin sebebini bilemeyeceği bir borca itiraz etmesinin, takip konusu yapıldığı sonradan anlaşılan ihlalli geçiş vakıasını kabul anlamına gelecek şekilde yorumlamak ve bu hususta beyanda bulunmanın, davacının kötü niyetli olduğunu açıkça gösterdiğini, icra ödeme emrinde takibin dayanağı belge ve eklerin ödeme emri ile birlikte müvekkiline tebliğ edilmemesinin takibin iptalini gerektirdiği gibi davacının ihlalli geçiş vakıasının tarafında kabul edildiğine ilişkin beyanlarına kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini, hiçbir kişi veya kurum kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamayacağını, davacı şirketin idari para cezası kesme yetkisi bulunmadığını, hukukun genel ilkelerinden birinin de bildirimsiz ceza olmaz ilkesi olduğunu, gerekli bildirim ve ihtar yapılmaksızın tahakkuk ettirilen cezaya istinaden başlatılan icra takibine karşı itirazlarının reddi istemi ile açılan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin basiretli bir tacir olarak her zaman hgs/ogs kartında yeterli bakiye bulundurduğunu,
davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğundan işbu talebin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, reddedilen alacak tutarı üzerinden müvekkili şirket adına olmak üzere %20′ den aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının icra takibine konu köprü ve otoyol geçişlerinin ihlalli olup olmadığı, davalının ihlalli geçişe ilişkin para cezası ödemesinin mevzuata uygun olup olmadığı, uygun ise ödenecek miktarın tespiti hususlarında olduğunun tespit edilmiştir.
Türkiye Noterler Birliğinden dava konusu aracın trafik tescil bilgileri celp edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı tarafla sulh protokolü yapıldığını, davanın konusuz kalmış olması sebebiyle HMK 331. Maddesi gereği karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunmadığını, ancak müvekkilinin arabuluculuk ücretine hükmedilmesine muvafakatinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 21/12/2022 tarihli dilekçe ile davacıyla sulh protokolü yaptıklarını, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti, kötü niyet tazminatı ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, ancak müvekkilinin arabuluculuk ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına taraf vekillerinin sulh olduklarına dair beyanları, tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşıldığından; davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Alınması gereken 80,70-TL’nin harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın KESİN olmak üzere karar verildi 22/12/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır