Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/721 E. 2022/867 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/721
KARAR NO : 2022/867

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 05/08/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/10/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kurucu ortağı olduğu davalı şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 05/07/2022 tarihinde yapıldığını, genel kurulda alınan kararların şirket ana sözleşmesi ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, genel kuruldaki asıl amacın müvekkilinin davalı şirketteki paylarının azaltılması olduğunu, genel kurulun 3.maddesindeki faaliyet raporunun gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, sorulan sorulara genel geçer soyut ifadelerle yanıt verildiğini, müvekkilinin bilgi edinme hakkının tatmin edici bir şekilde karşılanmadığını, yönetim kurulu finansal tabloların başta yasa hükümleri olmak üzere ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, genel kurul toplantısı 5 no’lu gündem maddesiyle alınan ibra kararının da aykırılık içerdiğini, müvekkilinin özel denetim talebinde bulunmuş olmasına rağmen yasanın amir hükmüne aykırı olarak reddedildiğini, 6102 Sayılı Yasanın 438.maddesi gereğince özel denetim talebinin her pay sahibine tanınmış bir hak olduğunu belirterek davalı şirketin 05/07/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısına esas 2021 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun ve finansal tabloların dürüst davranma ilkesine uygun hazırlanıp hazırlanmadığı, şirketin kayıt dışı gelirinin olup olmadığı, varsa miktarı, düzenlenen faturaların miktarı, hakim ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin davalı şirket ile yapmış oldukları iş ve işlemlerin tespiti ile müşterilerden gelen ödemelerin hakim ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin şahsi hesaplara aktarılıp aktarılmadığı, ilgili ödemelerin eksiksiz bir bicimde şirkete gelir kaydedilip kaydedilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulması amacıyla şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının şirketin % 30 hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, 2021 yılında davacının 96.000 USD’yi kendi şahsi hesabına tahsil ettiğini, ihtaratlara rağmen şirkete ödemediğini, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine duran takibin devamı için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayıtlı olarak itirazın iptali davası açıldığını, bu nedenle müvekkili şirket tarafından davacının genel müdürlük görevinin haklı nedenle ve tazminatsız olarak 08/03/2022 tarihinde sonlandırıldığını, müvekkile ait paraların iadesi için yasal sürecin başlatıldığını, söz konusu edilen dönemin 2021 yılına ait olması nedeniyle davacı tarafından sorulan soruların kendisi tarafından yanıtlanması gerektiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, ortak olarak genel müdür olması nedeniyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davanın mesnedi genel kurulun yok hükmünde olduğunu, zira davacı ortağın sermaye artışına hissesi oranında iştirak etmediğinden dolayı söz konusu kararın ticaret sicilinde tescil edilmediğini, genel müdür olan davacının kendi eylemleri nedeniyle özel denetim talep edemeyeceğini, davacının bilgi edinme ve hakkının kullanmadığından özel denetim talep etme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın TTK’nun 448 ve devamı maddeleri gereğince özel denetçi tayini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır
TTK 438.maddesinde, ”(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarını kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. ”
TTK 439/1.maddesinde, ” Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebilirler.”
TTK 440.maddesinde, ”(1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir” şeklinde hükümler yer almaktadır.
TTK 439/2.maddesi ” Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanır.” hükmünü içermektedir.
Özel denetim isteme hakkı ikincil/tali nitelikte olduğundan pay sahiplerinin genel kurulda daha önce “bilgi alma ve inceleme hakkı” kullanmış olması gerekmektedir. Özel denetim isteme, bilgi alma ve inceleme hakkının pay sahibine yardımcı olmadığı durumlarda “ikincil” ve “son araç” olarak başvurulabilecek bir yol olduğundan, ancak bilgi alma ve inceleme hakkı pay sahibine hiç bir yardımda bulunmadığı taktirde talep edilebilmektedir.
Özel denetim istemi ile pay sahipliği haklarının kullanılması arasında “anlaşılabilir bir ilişkinin, bağlantının” olması gerekir. Nitekim Gerekçe’de de belirtildiği gibi, pay sahibinin şirket dışı menfaat sağlaması, alınacak herhangi bir kararı önlemesi veya taktik bir üstünlük elde etmek amacına yönelik olması hallerinde paya bağlı hakların kullanılmasıyla ilgili bir bağlantı bulunmadığından istemin reddi gerekecektir. Aynı şekilde “zaten bilinen konularda” bilgi istenmesi halinde bağlantı koşulu bulunmadığının kabulü gerekecektir. Açıklığa kavuşturulması istenilen konu veya olayın, yönetim kurulunun verdiği bilgiler sonucunda aydınlığa kavuştuğu hallerde de özel denetim isteminin gerekliliğinden söz edilemez.
Davacı taraf, davalı şirketin 05/07/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısına esas 2021 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun ve finansal tabloların dürüst davranma ilkesine uygun hazırlanıp hazırlanmadığı, şirketin kayıt dışı gelirinin olup olmadığı, varsa miktarı, düzenlenen faturaların miktarı, hakim ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin davalı şirket ile yapmış oldukları iş ve işlemlerin tespiti ile müşterilerden gelen ödemelerin hakim ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin şahsi hesaplara aktarılıp aktarılmadığı, ilgili ödemelerin eksiksiz bir bicimde şirkete gelir kaydedilip kaydedilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulması amacıyla şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, özel denetçi isteme hakkının amacının, pay sahiplerini şirketle ilgili belirli olaylar hakkında daha iyi bilgilendirmek ve böylece pay sahipliği haklarının genel kurullarda daha anlamlı ve bilinçli şekilde kullanılmasını sağlamak olduğu. özel denetçi atanmasını istemenin, açık ve anlaşılır olmayan belirli konularda aydınlatılma amacına yönelik olmakla beraber, kapsamlı bir bilanço incelemesi olmadığı, diğer bir ifadeyle denetimin tekrarı niteliğinde olmayıp, belirli olayların açıklanması ile ilgili olduğu, özel denetçinin görevinin sadece sorulan olaylara ilişkin tespitler yapmak olup, buna karşın yönetim kurulunun kararının amaca uygun olup olmadığını veya bir değer yargılaması veya özel denetimin konusunun hukuki değerlendirmesini yapmak olmadığı (Pulaşlı, Hasan, Şirketler Hukuku Şerhi, Ankara 2018,syf.1629) dolayısıyla özel denetimin, sadece somut olayların araştırılması ve tespitine yönelik olup, hukuki bir değerlendirmeyi veya değer yargısını amaç edinemeyeceği değerlendirilmekle bu doğrultuda yönetim kurulu kararının amaca uygun olup olmadığı incelemesini esas alan özel denetçi atanması talebinin kabulünün mümkün olmadığı, bununla birlikte, özel denetim isteminde davacı yanın kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koyacak deliller ibraz etmesinin gerektiği hüküm altına alınmış olmakla davacı tarafça bu yönde deliller de ibraz edilmiş değildir. Bu sebeplerle koşulları oluşmayan özel denetim talebinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan kalan gider avansının talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. . 26/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır