Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/719 E. 2022/1057 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/719
KARAR NO : 2022/1057

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/12/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin iki ortaklı olup ortakların evli olduklarını, Küçükçekmece … Aile Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası üzerinden boşanma davasının görülmekte olduğunu, 24/06/2022 tarihinde genel kurul yapma kararı alan davalı bu kararını 03/06/2022 tarihinde ilan ettiğini, genel kurul kararına davetin iadeli taahhütlü mektupla yapılmasına rağmen müvekkiline ait olmayan bir adrese gönderildiğini, bu durumun şirket tarafından bilindiğini, yapılan toplantıda alınan kararla hissedar ….’in süresiz olarak müdür tayin edildiğini, 2021 yılı için kar dağıtmama kararı aldığını, müvekkiline tebligat yapılmadığı için kendisini vekaleten ya da asaleten temsil edemediğini, alınan kararların batıl olduğunu, belirterek genel kurulun batıl olması sebebiyle butlanına, 24/06/2022 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; ….’in sermaye oranının salt çoğunluğu sağladığını, TTK m.620 ve 621.maddedeki kararları tek başına dahi alabildiğini, davacının dava dilekçesinde yaşadığını iddia ettiği adresteki konutun şirket müdürü …e boşanma davası kapsamında tahsis edildiğini, şirket müdürü tarafından uzaklaştırma kararlarının alındığını, dava dilekçesinde yaşamadığı adreste yaşadığını iddia ettiğini, müvekkili şirket tarafından kolluk tarafından tespit edilen adresine tebligat yapıldığını, davacının TTK m.437 kapsamında bir talebinin bulunmadığını, şirkette daha öncesinde de kar payı dağıtımı yapılmadığını, davacı tarafından şirket menfaatlerinin yok sayıldığını, TTK m.448 gereğince teminat gösterilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 622. maddesi yollamasıyla kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanması gereken 445 vd maddeleri gereğince açılan genel kurul kararlarının iptali/yokluğunun tespiti talebine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının genel kurula çağrısının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, 24/06/2022 tarihli genel kurul kararının butlan/iptali şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Genel Kurul kararlarının butlanı ve iptal edilebilirliği meseleleri, huzurdaki uyuşmazlık bakımından uygulama alanı bulacak olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda açıkça düzenlenmektedir. Ticaret Kanunu ile özel ve pozitif düzenlemeye kavuşturulan genel kurul kararlarının butlanı haline ilişkin olarak Ticaret Kanunu m.447’de, “Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan” kararlarının batıl olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bir kararın butlanından söz edilebilmesi için, öncelikle geçerli bir genel kurul toplantısının yapılmış olması ve alınan kararların içeriği itibariyle TTK’nın 447.maddesinde sayılan aykırılıkları içermesi gerekir. Eğer yokluk söz konusu ise iptal veya butlanın tartışılmasına gerek bulunmamaktadır.
Genel kurul toplantısı bir çağrı üzerine yapılmış ancak çağrıda bazı usulsüzlükler yapılmışsa, TTK’nın 446.maddesi uyarınca ortağın iptal davası açma hakkı vardır. Eğer çağrıdaki usulsüzlük, çağrıyı tamamen geçersiz hale getiriyorsa, artık bir çağrının varlığından söz edilemez.
Limited şirket genel kurul toplatına çağrı, çağrısız genel kurul, kararların butlan ve iptali hakkında, TTK’nın 617 ve 622. maddelerindeki atıf nedeniyle, anonim şirketler hakkındaki hükümler uygulanır.
Bir genel kurulun varlığından söz edilebilmesi için, geçerli bir çağrı üzerine, ortakların toplanmış olması veya çağrısız genel kurulun koşulların gerçekleşmiş olması gerekir.
Somut olayda, genel kurulun TTK’nın 414. maddesinde açıklanan ve emredici nitelikteki madde hükmüne uyulmadan ve ortaklara gönderilmesi gereken iadeli taahhütlü mektupla bildirim koşulu yerine getirilmeden yapıldığı sabittir. Taraflar arasında devam eden boşanma davası nedeniyle aynı adreste oturmadıkları, davacının da tebligatın yapıldığı adreste oturmadığı celbedilen dosyalar ile anlaşılmaktadır. Farklı bir adrese tebligat çıkarılmış olması, yasanın amir hükmünün yerine getirildiği anlamına gelmez. Çünkü, davacı ortağa ait olmayan bir adrese tebligat gönderilmesiyle hiç gönderilmemesi arasında bir fark yoktur. Bu durumda TTK’nın 414. maddesindeki emredici düzenlemeye rağmen, davacının bilinen son adresine iadeli tahhütlü mektupla bildirilmediği sabittir. Bu durumda, usulsüz çağrı değil, geçersiz bir çağrı söz konusudur. Böyle bir toplantıda alınan kararlar yoklukla malüldür (Prof.Dr.Erdoğan Moroğlu, Anonim Otaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 7.basım, İstanbul 2014, s.14 vd.).
Geçerli bir çağrı bulunmadığından, sadece bir ortağın katılımıyla yapılan toplantının, genel kurul toplantısı olduğu söylenemez. TTK’nın 416. maddesi gereğince bütün paydaşlar toplantıya iştirak etmediğinden, çağrısız genel kurulun koşulları da yoktur. Bu şekilde bütün ortaklar toplantıya katılmadığı sürece toplanan genel kurulda alınan bütün kararlar hükümsüz ve geçersizdir. Diğer bir deyişle yoklukla maluldür. Bunun sonucu olarak, böyle bir toplantıda alınan kararların bu şekilde yoklukla malul olduğunun tespitini ise TTK’nın 445, 446 ve 448. maddelerindeki koşullar aranmaksızın, her zaman ileri sürülebilir. Yokluk hali, mahkemelerce de resen gözetilir. Dolayısıyla davaya konu edilen genel kurul toplantısı usulüne uygun çağrı olmaksızın yapıldığı gibi, çağrısız genel kurul koşullarının bulunmadığından toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun kabulü gerekmekte olup davanın kabulü ile davalı şirketin 24/06/2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davalı şirketin 24/06/2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan dava ilk açılış harcı 161,40 TL ile davetiye ve müzekkere gideri 77,50 TL olmak üzere toplam 239,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra talepleri halinde ilgililere iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır