Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/712 E. 2023/519 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/712 Esas
KARAR NO : 2023/519

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından borçlu aleyhine 10.05.2021 tarihi itibariyle 8.865,04 TL asıl alacağın fer’ileri ile birlikte tahsili amacıyla, Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlu tarafından itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilmiş ve bunun üzerine Bakırköy …. İcra Dairesi’nin 26.05.2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, ayrıca borca itiraz edilmesi sebebiyle dava şartı olarak Arabuluculuğa başvurulmuş anlaşmama tutanağı düzenlenmiş olduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket tarafından …. poliçe numaralı davalı ….’e ait … Plakalı araca ZMMS Poliçesi düzenlenmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından teminat altına alınan sigortalı … Plakalı aracın 14.02.2020 tarihinde sürücüsü belirlenemeyen sürücü idaresindeyken … plakalı araca çarpması nedeniyle müvekkili şirketin söz konusu aracın mağduruna 8.559,06 TL maddi tazminat ödemiş olduğunu, borçlu/davalı … aleyhine başlatılan icra takibinin kaza sonrası olay yerini terk ile poliçe genel şartları ihlal edildiğinden ödenen tazminatın rücusuna ilişkin olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının rücusuna ilişkin davalı ….’e başvurulmuş, ancak davalı kurumun cevap vermemesi üzerine alacağın tahsiline ilişkin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış, borca itiraz edilmesi sebebiyle icranın durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından maddi hasara istinaden ödenen tazminat tutarının rücuan tahsili için davalı …’e icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun, haklı bir gerekçesi olmasızın, kötü niyetli olarak, borca ve tüm fer’ilerine itiraz etmiş olduğunu, takibe konu borcun ödenmemiş olduğunu, borçlu ….in icra takibine itiraz ve arabuluculuk aşamasından sonra 13.09.2021 tarihinde vefat etmiş olduğunu, bu hususta ilgili icra dairesinden Mirasçılık Belgesi çıkarma yetkisi talep edilerek iş bu davanın alacağına ilişkin yasal miraşçılarına yönelik dava açma zorunluğu hasıl olduğunu beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının itirazının iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı mirasçılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı itirazın iptali davası olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketi nezdinde zmms sigortası ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği kaza nedeni ile dava dışı zarar görene yapmış olduğu ödemeyi davalı müteveffanın mirasçılarından talep edebilip edemeyeceği, müteveffanın olay yerini terk etmesi sebebi ile sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeden sorumlu olup olmadığı, davacı şirketin yapmış olduğu ödemenin kadri marufunda olup olmadığı, davalı müteveffanın sorumlu ödemeden sorumlu olup olmadığı, sorumlu olması halinde miktarı hususlarındadır.
Bakırköy … . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı sigorta şirketi tarafından davalı müteveffa …. aleyhine 8.559,06 TL asıl alacak, 305,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.865,04 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı müteveffa tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı sigorta şirketi nezdinde zmms sigortası ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği kaza nedeni ile dava dışı zarar görene yapmış olduğu ödemeyi davalı müteveffanın mirasçılarından talep edebilip edemeyeceği, müteveffanın olay yerini terk etmesi sebebi ile sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemeden sorumlu olup olmadığı, davacı şirketin yapmış olduğu ödemenin kadri marufunda olup olmadığı, davalı müteveffanın sorumlu ödemeden sorumlu olup olmadığı, sorumlu olması halinde miktarı hususlarının tespiti için dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişisi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, sigorta uzmanı bilirkişi …. 10/04/2023 tarihli raporunda özetle; dava konusu 14.02.2020 tarihinde meydana gelen kazanın davacı sigorta şirketince … Plakalı araç için tanzim edilen …. Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi vadesinde ve teminat kapsamında meydana geldiğini, davacı Sigorta şirketi nezdinde ZMSS ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün maddi hasarlı kaza sonrası kaza mahallini terk ettiğini, dosya kapsamına göre davalılara ait … plakalı araç sürücüsünün bu kazada %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, tazminat talep eden …. plakalı araçta Hasar dosyası kapsamında yapılan tespitler sonucu toplam 20.000,53 TL maddi zarar meydana geldiğini, bu tutarın kadri marufunda olduğunu, davacı sigorta şirketinin toplam maddi zararın %25 kusur oranına isabet eden tutardan sorumlu olacağını ve 15.12.2020 tarihinde Ankara … İcra … Esas dosyasına 8.559,06 TL ödendiğini, davalılar aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 8.559,06 TL asıl alacak tutarı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı neticesi takibin durduğunu, davacı sigorta şirketince sigortalısı araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği gerekçesiyle ZMSS Genel şartları gereği rücuen talep ettiğini, davacı sigorta şirketinın ödediği tazminatı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4-f maddesinde Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, sigortalısından rücuen talep edebileceği, şartı bulunduğunu, dava konusu kazanın bedeni hasara neden olan kazalardan olmayan maddi hasarlı kaza olduğunu, rücu şartlarının oluşup oluşmayacağı hususunun mahkememiz takdirinde olacağını, faiz ve sair talepler mahkememiz takdirinde olacağından tarafınca değerlendirme yapılmadığını bildirmiştir.
İhtilaf, davacı sigorta şirketinin, maddi hasarlı trafik kazasında sigortalısına ait aracın işleteni müteveffanın olay yerini terk etmiş olmasının genel şartlara aykırılık olarak değerlendirilebilip değerlendirilemeyeceği ve sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu edebilip edemeyeceği noktasındadır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkememsi …. Hukuk Dairesi … E.- … K. Sayılı ilamı ile “Dava, ZMM sigorta sözleşmesinden kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde sigortalı aleyhine açılan rücuan tazminat isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, sigortacı, 2918 sayılı KTK’nun 95/2 maddesi uyarınca; tazminat yükümlüğünün azaltılmasına ve kaldırılmasına ilişkin hallere 3.kişilere karşı ileri süremeyeceğinden, zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Bu rücu hakkı, kaynağını halefiyet ilkesinden almamakta, sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirene karşı defi hakkı bulunan sigortacı, bu hakka dayanarak kendi sigortasına dönebilmesi kuralından kaynaklanmaktadır. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan ZMM Sigortası Genel Şartları’nın 4/b maddesi uyarınca; kazanın ehliyet belgesine sahip olmayan kişi tarafından kullanıldığı sırada meydana gelmesi halinde sigortacı 3.kişinin zararını ödedikten sonra kusuru oranında sigortalısına rücu edebileceği gibi, genel şartların 4/c maddesi hükmü gereğince tazminatı gerektiren olay, aracın uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce, alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmesi halinde sigortacının, sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, 30/07/2016 tarihinde saat 02.45’te düzenlenen maddi hasarlı kaza tespit tutanağında; davalıya ait araç sürücüsünün firari olduğu ve tespit edilemediği, bu aracın … ve … plaka sayılı araçlara çarptığı, kazanın bu şekilde meydana geldiği açıklanmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait araç sürücüsünün, olayda tam kusurlu olduğunu ve olay yerini terk ettiğini belirterek sigortalısından rücuan tazminat talebinde bulunmuştur. Oysa ZMM sigortasında; olay yerinde bulunmamak, ağır kusur ve kasıt dışında olayda tamamen kusurlu olmak tek başına sigortalısına rücu hakkı vermez. ZMM Sigortası Genel Şartlarının 4/f bendinde düzenlenen halin değerlendirilebilmesi için de kazanın bedensel bir zarara neden olması gereklidir. Hal böyle olunca eldeki davada davacı sigortacı, davalıya ait aracın olay anındaki sürücüsünün kim olduğunu, bu sürücünün yeterli ehliyetnameye sahip bulunmadığını veya alkollü olduğunu somut delillerle kanıtlayamadığına göre; mahkemece sadece olay yerinde bulunmamak ve tam kusurlu olmak nedeniyle sigortalıya rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.” şeklinde karar tesis edildiği görülmüştür.
Ankara Bölge Adliye Mahkememsi …. Hukuk Dairesi … E.- … K. Sayılı ilamı ile “Somut olayda poliçenin düzenlenme tarihi 02.07.2016 ve kaza tarihi 03.10.2016 olup, yeni genel şartların yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden ve Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikten sonra olduğundan, uyuşmazlıkta yeni KZMSSGŞ’nin uygulanması gerekmektedir. KZMSSGŞ’nin B.4.f bendi gereğince, “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkı olduğu hususu düzenlenmiş olup, bu madde metninden anlaşılması gereken, maddi yada bedeni hasara neden olan tüm trafik kazalarında madde içeriğinde belirtilen ilgili belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması halinin rücu sebebi olarak kabul edilmesi şeklindedir. Ancak bedeni hasara neden olan kazalarda, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu hallerin varlığı halinde olay yerinin terk edilmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması hali istisnai durum olarak düzenlenmiştir.” şeklinde karar tesis edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından dosya arasında bulunan kaza tespit tutanağı, tarafların beyan ve itirazları birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen kazanın maddi hasarlı trafik kazası olduğu ve 14/02/2020 tarihinde meydana geldiği, 06/01/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının talebinin kendi sigortalısına yönelik olduğu, meydana gelen kazanın maddi hasarlı olduğu ve bedensel zarar bulunmadığı, davacının talebinin davalıların murisi adına sigortalı aracı işletenin olay yerini terk sebebine dayandığı, ne var ki yukarıda belirtilen kararlar ve genel şartların lafzından anlaşıldığı üzere bedeni hasarın meydana gelmemesi halinde olay yerini terkin genel şartlara aykırılık oluşturmayacağı ve sigorta şirketinin rücu talep edemeyeceği, dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporu da dikkate alınarak açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 107,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 72,83 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸