Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 E. 2022/795 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/70 Esas
KARAR NO : 2022/795

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …..Sanayi A.Ş’nin, ilk olarak, “…..Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” ticaret unvanıyla 30.01.2012 tarihinde tescil edilerek Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Limited Şirket olarak kurulmuş ve 03.02.2012 tarih ve …. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde bu tescilin ilan edilmiş olduğunu, o zamandan beri faaliyetlerine bu ticaret unvanı ile devam etmekte iken aynı ticaret unvanı altında 31.07.2018 tarihinde tür değişikliği yapılıp Anonim Şirket’e dönüşerek tescil edilmiş ve 06.08.2018 tarih ve …. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde bu tescilin ilan edilmiş olduğunu, yani aynı şirketin devamı olarak Anonim Şirket’e dönüşmüş ve faaliyetlerine …..SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ olarak aynı şekilde devam etmiş ve halen aynı ticaret ünvanı altında ticari hayatına devam etmekte olduğunu, bir başka anlatımla, müvekkili şirketin ” …..SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ” sözcüğünden oluşan ticari unvanını yukarıda izah edildiği üzere önce Limited Şirket olarak 30.01.2012 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirmiş olup akabinde 06.08.2018 tarihinde de tür değişikliği ile ve aynı şirketin devamı olarak o tarihten bu yana da bu ticaret unvanını kullanmakta olduğunu, müvekkili şirketle aynı alanda faaliyette bulunan davalı tarafın ise, “… SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” ticaret unvanı altında 01.12.2017 tarihinde tescil edilmiş ve 07.12.2017 tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde bu tescilin ilan edilmiş olup davalı tarafça ticari dürüstlüğe aykırı olarak seçilip tescil ve ilan ettirilen ve bu şekilde kullanılan işbu ticaret unvanı, müvekkili şirketin ticaret unvanıyla açıkça iltibasa neden olmakta olduğunu, bu çerçevede, müvekkili şirketin kullandığı ticaret unvanının, izni olmaksızın faaliyet alanı aynı olan sektörde “… SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” olarak davalı şirketçe ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde kullanıldığının henüz farkedilmesi üzerine müvekkili şirkete ait bulunan ticaret unvanıyla karışıklığa neden olacak şekilde kullanılmasından dolayı, davalı Şirket’e Ankara …. Noterliğinden … yevmiye nolu 23.11.2021 tarihli ihtarname ile ihtarname gönderilerek; “…” ibaresinin bu şekilde kullanılmasının müvekkilinin müşterileri açısından karışıklığa sebep olduğu ve aynı sektörde faaliyet gösteren müvekkili şirket ile davalı şirket arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılık bulunduğu izlenimini yarattığı, bu nedenle müvekkili şirketin maddi ve manevi zararlara uğradığı ve uğrama tehdidinin de halen devam ettiği belirtilerek “….” ibaresinin kendi ticaret unvanlarından çıkarılarak ticaret sicilinden terkini talep edilmiş ve bu ihtarnamenin muhataba 28.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ancak bu ihtarnamenin tebliğinden bu yana 45 günden fazla süre geçmesine rağmen davalı şirket tarafından ihlali ortadan kaldırmaya yönelik herhangi bir işlem yapılmadığının anlaşılmış olduğunu, müvekkili şirketin ”…..SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ” sözcüğünden oluşan ticaret unvanını izah edildiği üzere önce Limited Şirket olarak 30.01.2012 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirmiş ve akabinde 06.08.2018 tarihinde de tür değişikliği ile ve aynı şirketin devamı olarak o tarihten bu yana da bu ticaret unvanını ticari dürüstlüğe ve hukuka uygun olarak kullanmakta olduğunu, müvekkili şirketle aynı alanda faaliyette bulunan davalı, “…..SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” ticaret unvanı altında 01.12.2017 tarihinde tescil edilmiş ve davalı şirketçe kullanılan işbu ticaret unvanı, müvekkili şirketin ticaret unvanıyla açıkça iltibasa neden olduğunu, somut olayda müvekkili şirketin ticaret unvanının “…..SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ” olduğunu, bu unvanda şirketin türünü gösteren ibarenin “ANONİM ŞİRKETİ”; şirketin işletme konusunu gösteren ibarelerin ise “…..” ibareleri olduğunu, diğer bir değişle müvekkilinin ticaret unvanının çekirdek kısmının “…..” ibarelerinden oluşmakta olup “…” ibaresinin ise ek olarak seçilmiş olduğunu, müvekkilinin “….” ekini içeren unvanının 30.01.2012 tarihinde tescil edilmiş olduğunu, davalı şirketin ticaret unvanının ise “…..SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” olduğunu, bu unvanın çekirdek kısmının, şirketin türünü gösteren “LİMİTED ŞİRKETİ” ve işletme konusunu gösteren “… SANAYİ VE TİCARET ” ibarelerinden oluşmakta olduğunu, unvanın ek kısmının ise “….” ibaresi olduğunu, ayrıca dikkat edilmesi gereken bir diğer hususun ise müvekkili şirketin ticaret unvanının baştaki ve asıl unsuru “…” ibaresi olduğunu, davalı tarafın ticaret unvanının baştaki ve asıl unsurunun da “…” ibaresi olduğunu, bilindiği üzere ticari hayatta müşteriler ile tedarikçiler arasında şirketlerin, genellikle asıl ve baştaki unsuru ile anıldığını, burada da asıl ve baştaki unsurların hemen hemen aynı olduğunu, bu haliyle dahi davalı tarafın ticaret unvanındaki “…..” ibaresinin terkini gerektiğini, Ticaret Bakanlığı tarafından davalı şirkete yapılması gereken tebligatların bu karışıklık nedeniyle müvekkili şirkete yapılmış ve halen yapılmaya da devam etmekte olduğunu, Nitekim asırlardır bu alanda kamu hizmeti veren ve bunu son derece profesyonelce yerine getiren ve de kamusal anlamda bu hizmet kolunun en üst mertebesinde bulunan bir bakanlık’ın (Ticaret Bakanlığı) dahi bu karışıklığı yaşıyorsa ortalama vatandaşların bu karışıklığı ya da iltibası yaşamasının kaçınılmaz olduğunu, diğer taraftan müvekkiline ait olan “…..Sanayi Anonim Şirketi” adlı ticaret unvanındaki kılavuz sözcük olan “….” ibaresini aynı zamanda “https://…com.tr” adlı alan adında da kullanmakta olup, davalı tarafa ait internet alan adının ise https://….com olduğunu, davalı tarafın, müvekkilinin ticaret unvanındaki “….” ibaresiyle neredeyse aynı olan “….” ibaresini https://….com adlı alan adında da kullanmak suretiyle de ticari dürüstlüğe, 6102 sayılı yasanın başta 45, 50, 52, 56. maddeleri olmak üzere ilgili diğer maddelerine ve hukuka aykırı olarak kullanmakta olup, yukarıda zikredilen aynı gerekçelerle bu alan adının da ihlal oluşturduğu ve diğer hususlara ilave olarak bu web alan adına erişimin engellenmesi ile bu alan adının iptaline ya da bu alan adından “…..” ibaresinin çıkarılmasına karar verilmesi gerektiğin beyanla; haklı talephlerinin kabulü ile müvekkili şirketin 6102 sayılı TTK’nın 52. ve 56. maddeleri kapsamındaki maddi ve manevi tazminat hakları başta olmak üzere haksız rekabete müteallik 56. madde kapsamındaki dava ve talep hakları ile 52. madde kapsamındaki diğer dava ve talep hakları saklı kalmak üzere: somut olayda gerçek hak sahibi olan müvekkili şirketin ticaret unvanında yer alan kılavuz sözcük olan “…” ibaresi ile hemen hemen aynı olduğu için çok açık bir biçimde iltibasa neden olan ve davalı şirket ticaret unvanında ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde yer verilen kılavuz sözcük olan “….” ibaresinin, TTK 45. 50. ve 52. maddeler delaletiyle davalı şirketin unvanlarından çıkarılmasına ve bu ibarenin ticaret sicilinden terkini ile bu şekilde gerçekleştirilecek unvan değişikliğinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesine, bu ibarenin ya da buna benzer şekilde karışıklığa neden olabilecek ibarelerin, davalı şirket ticaret unvanında bundan sonra kullanılmasının yasaklanmasına, aynı nedenle, davalı tarafa ait https://….com adlı internet alan adına erişimin engellenmesi ile bu alan adının iptaline ya da bu alan adından “….” ibaresinin çıkarılmasına, tecavüzün sonucu olan maddi durumun yukarıda izah edildiği şekilde davalı şirketçe ortadan kaldırılmasına, üzerinde bu şekilde “…” ibaresinin de yer aldığı ticaret unvanının yazılı olduğu her türlü evrak, ticari doküman veya reklam ve sair amaçlı belge ve ürünlerin imha edilmesine, web sayfalarından kaldırılmasına ve bu kullanımlarının sonlandırılmasına, web sayfalarında buna uygun değişikliklerin yapılmasına, yukarıda talep konusu edilen hususların da ülke genelinde yayınlanan gazetede ilan edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 50 ve 52.maddeleri gereğince açılan ticaret ünvanına korunması, davalının ticaret ünvanının sicilden çıkarılması, internet alan adına erişimin engellenmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davalının ticaret ünvanının davacının ticaret ünvanı ile haksız şekilde iltibasa neden olup olmadığı, davacının ticaret ünvanına haksız tecavüzün söz konusu olup olmadığı hususlarındadır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 23/05/2022 günü, saat 14:00 de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Kimya Uzmanı bilirkişi …, SMMM bilirkişi …., Ticaret Hukuku Uzmanı bilirkişi … 11/08/2022 tarihle raporlarında özetle; taraflardan davacı tarafın duruşma salonunda yapılan incelemeye geldiğini ve 2017-2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerini incelemeye sunduğunu, davalı tarafın ise incelemeye gelmediğini, evrak belge sunmadığını, davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiğini, defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının kanuni süresinde olduğunu ve lehine delil niteliği taşıdığını, davalının ticaret ünvanının davacının ticaret ünvanı ile iltibasa yol açtığını, Ticaret unvanının korunmasına ilişkin hükümlere başvurabilmek için gereken şartlardan birinin de ticaret ünvanları arasında iltibasın (karıştırılma) varlığı olduğunu, karıştırılmadan (iltibas) bahsedebilmek için iki tanıtma vasıtası, iş ürünü, faaliyet veya işin birbirinin aynısı olması
veya aralarında karıştırılmaya müsait bir benzerlik bulunmasının gerektiğini, buradaki ölçütün orta yetenekteki olağan müşteri olduğunu, iltibasın varlığı için objektif olarak bir iltibas tehlikesinin meydana gelmiş olmasının yeterli olup ayrıca iltibasın istenilmiş olmasına ya da gerçekleşmesine gerek olmadığını, alıcıların
farklı tacirler karşısında olduklarını anlamalarına rağmen, bu tacirler arasında idari veya
ekonomik bir bağlılığın bulunduğunu düşünmeleri halinde iltibasın tehlikesi söz konusu
olacağını, bir başka deyişle bir ticaret unvanının aynısının ya da benzerinin kullanılması
yoluyla alıcıların zihninde bir tacirin şahsı hakkında yanlış bir kanaat uyandırılıyorsa ve bu iki
unvanın aynı kişilere ya da şirketlere ait olabilecekleri düşünülüyorsa iltibasın tehlikesinin
bulunduğundan bahsedilebileceğini, tescilli ticaret unvanınının kullanımı zorunluğu olduğundan, ticaret unvanına tarafların tescilli ticaret unvanlarını kullanmaları tecavüz konusu olmayacaksa da, ayırt edici ibarelerin karıştırılma olasılığına neden olmayacak şekilde eklenmesi gerektiğini, ticaret unvanına tecavüz edilen kişinin haklarırır ise TTK m. 52’de özel olarak düzenlendiğini, hak sahibinin TTK md. 52’deki korumadan
yararlanabilmesi için zarar veya zarar tehlikesinin varlığının şart olmadığını, ticaret unvanının,
ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde kullanılmasının yeterli olduğunu, dosya münderecatından davacı …..Sanayi Anonim Şirketi’nin
(“…”) ticaret ünvanını önce limited şirket olarak 30.01.2012 tarihinde tescil ettirdiğini, daha sonra 06.08.2018 tarihinde tür değişikliği gerçekleştirdiğini, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin (“…..”) ise
ticaret ünvanını 01.12.2017 tarihinde tescil ettirdiğinin görüldüğünü, davacı ile davalının’nın aynı sektörde faaliyet gösterdikleri anlaşıldığından bu durumun iltibası artırdığını ve alıcıların
zihninde bu iki unvanın aynı kişilere ya da şirketlere ait olduğunu düşünebileceklerini
söylemenin mümkün olduğunu, davalının ticaret unvanının davacının ticaret ünvanı ile iltibasa yol açtığı kanaatine varıldığı bildirilmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirilmiştir. Taraflara ait sicil kayıtlarının incelenmesinde davacı şirketin tescil tarihinin, davalı şirketin tescil tarihinden öncesine ait olduğu, aynı iş kolunda ticari faaliyette bulundukları ve ticaret unvanlarının iltibasa sebebiyet verir derecede benzer olduğu görülmektedir. Dosya kapsamına uygun ve gerekçeli bilirkişi raporu, ticaret unvanları arasında yer alan benzerlik ve aynı iş kolunda ticari faaliyette bulunan şirketlerin bu denli benzer ticaret unvanı kullanmaları TTK m.52 çerçevesinde korunmalıdır. Davalı tarafa ait ticaret unvanının yakın tarihte tescil edilmiş olması, unvanlar arasında yer alan benzerlik hususları bir arada düşünüldüğünde davacı tarafın korunmaya değer hakkının olduğu sonucunu varılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “…..” ibaresinin şirket unvanından çıkarılmasına, davalı tarafa ait https://……com adlı internet alan adına erişimin engellenmesine, dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmının ülke genelinde yayınlanan resmi gazetede ilan edilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis esmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “…..” ibaresinin şirket unvanından ÇIKARILMASINA,
2-Davalı tarafa ait https://……com adlı internet alan adına erişimin ENGELLENMESİNE,
3-Dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmının ülke genelinde yayınlanan resmi gazetede ilan EDİLMESİNE,
4-Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 161,40 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 4.541,85 TL olmak üzere toplam 4.703,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸