Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/662 E. 2022/862 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/662
KARAR NO : 2022/862

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2013
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 27/10/2022

DAVA;davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirketin her tür gıda maddelerinin üretimi, toptan ve perakende alımı, satımı, dağıtımı, ithalat ihracatım yapmakta ve ayrıca aynı nitelikteki şirketlerin kunımsallaşması ve modem uygulamalar ile yeniden yapılandırma, büyütme ve daha sonrasında oluşacak olan değer ile satışı konusunda danışmanlık verdiği, bu kapsamda davalı şirket ile 11.05.2011 tarihinde danışmanlık sözleşmesi imzalanarak söz konusu sözleşmenin 01.06.2012 tarihinde yenilenerek süresinin 1 yıl daha uzatıldığını, iş bu danışmanlık sözleşmesine göre müvekkili şirketin davalı şirkete yönetim, organizasyon, tranehising, operasyon, mali işler v.b. konularda danışmanlık hizmeti verecek olup, aynı zamanda sözleşme ile davalı şirketin iş akışı düzenlenerek bu şirketin bir kısım hisselerinin veya tamamının satışının sağlanmasının amaçlandığını, söz konusu danışmanlık sözleşmesi uyarınca (4.2, Lmd.) davalı şirketin, müvekkil şirkete aylık 9.000,00 TL + KDV bedeli danışmanlık ücreti ödemeyi kabul ettiğini, Ayrıca sözleşme (4.1,5. md.) uyarınca davacı şirketin, davalı …’in 3. Kişi yatırımcı şirket, fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satış ve devrine yönelik çalışmalar da yapacağı ifade edildiği ve (4,1.6 m.) …’in hisselerinin tamamının veya bir kısmının satılması/devredümesi durumunda satışa konu edilen şirket değerinin %2 +KDV sinin müvekkil şirkete komisyon (başarı primi) olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, müvekkil şirketin sözleşme bağlamında üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sektörde tecrübesi bulunmayan davalı şirketin üçüncü kişilerden fon sağlama maksatlı olarak halka açılması sürecinde vermiş olduğu danışmanlık hizmeti ile davalı şirketin kurumsallaşmasını sağladığı, aynı zamanda izahname yazılım sürecinde de destek verdiği, ayrıca davalı şirketin başarılı olabilmesi için müvekkil şirket yetkilisi …’in “Danışman” olarak davalı şirketin yönetim kadrosunda özgeçmişinin kullanıldığı, davalı şirket tarafından “Yönetici Danışmanı” sıfatı verildiği, mail adresi de tahsis edilerek ayrı yetki belgesi verildiği Müvekkil şirket ve yetkilisi … tarafından sözleşmenin yerine getirildiği ve 16.07,2012 tarihinde davalı şirketin halka arz edildiği, halka arzla sağlanan kaynakla davalı şirketin gelişiminin sağlandığı, karlılık amacı ile kullanıldığı ve davalı şirketin diğer sektörlerde olan borcunun kapatıldığı, yine müvekkil şirket ile yetkilisinin modem uygulamalar ve yeniden yapılandırma katkısı ve danışmanlık hizmeti ile kurumsallaşması ve halka arz edilmesinin verdiği güven ile 31.12.2012 tarihinde halka açık …. San, A.Ş’ye satışının gerçekleştiği, söz konusu sözleşme hükümlerine rağmen Ağustos2Ql2-Aralık 2012 dönemlerine ait faturaların davalı şirket tarafından müvekkil şirkete ödenmediği, ayrıca halka arz ve davalı şirketin …. A.Ş.’ye satışı sebebi İle müvekkili şirketin (4.1.6 m.) hakettiğİ bedelin ödenmediği, tüm sözlü ve yazılı taleplerin karşılıksız kaldığı, akabinde Beşiktaş …. Noterliğimin 22,01.2013 tarih ve … sayılı İhtarnamesi ile danışmanlık bedelleri ve ödenmemiş komisyon bedellerinin talep edildiği, müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan görüşmelerde ödeme şekli ve protokol konusunda anlaşmanın sağlanmadığı ve akabinde davalı şirket tarafından Kadıköy …. Noterliğimin 30,01,2013 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin müvekkil şirkete gönderildiği ve 15.03.2013 tarihinde tebellüğ edilen ihtarnamede sözleşmenin 6. md. gereği sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, müvekkili şirketin tebliğ öncesi 05.02.2013 tarihinde Beşiktaş …. Noterliğimin …. sayılı ihtarnamesi ile Ocak 2013’e ait danışmanlık bedeli olan (01,02,2013 tarih ve 79 nolu) faturayı davalı şirkete gönderdiği, davalı şirketin İse (Kadıköy … Noteri iği snin 12,02.2013 tarih ve …. sayılı ihtarnamesi ile) faturayı İade ettiği, davalı şirketin sözleşmenin feshi İle faturayı İadesinin haksız ve kötü niyetli olduğu, müvekkili şirketin davalı şirketten danışmanlık bedeli ve tazminat alacağı olmak üzere; 01.06.2012 tarihli sözleşmenin 6, Maddesi gereği 2013 yılına ait şubat, mart, nisan, mayıs olmak üzere 4 adet fatura bedeli olarak toplam 9.000 TL + KDV=10.620 TL x 4 =42.480,00 TL, sözleşmenin 4.1.6 maddesi gereği halka arz yolu ile üçüncü kişiler satışa konu olan şirket değeri olan; (7.500.000 pay X 2,81 Hisse Değeri) 21.075.000 TL nın %2 si olan 421.200,00 TL + 75,870,00 TL KDV = 497.370,00 TL, davalı şirketin 31,12,2012 tarihinde 16.500,000 TL üzerinden %66,67 Tik kısmı üçüncü kişi …. A.Ş.’ye satışından 16.500.000 TL’nin %2 si olan 330.000,00 TL + KDV = 389.400,00 TL, müvekkil şirketçe davalı tarafa kesilen Ağustos 2012-Ocak 2013 dönemine ait faturalar hariç olmak üzere 929.250,00 TL ödeme yapılması gerekliğini beyan ederek fazlaya itişkin haklan saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 TL’nin davacı şirketten ticari faiz ile birlikte tazminini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davacı taleplerinin tamamen haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olduğunu, 01.06.2012 başlangıç tarihli sözleşmenin hükümlerinin davacı taraf bakımından yerine getirilmediğini, müvekkil şirket hisselerinin halka arzı ile ilgili olarak aracılık etmediğini, bu anlama gelecek hiçbir edim üstlenmediğini ve ifa etmediğini, söz konusu sözleşmede davacının üstlendiği edimler arasında müvekkil şirketin hisselerinin halka arzı ile ilgili olarak bir edim ifa edeceğinin kararlaştırılmamış olduğunu, SerPK gereği sadece SPK tarafından verilen yazılı İzne sahip yatırım kuruluşları, aracı kurumlar, bankalar tarafından halka arzla ilgili danışmanlık, aracılık ve komisyonculuk hizmetleri yerine getirilebilmekte olduğu, davacı şirketin halka arz sırasında aracılık/komisyonculuk ve benzeri aracı kurum yan hizmetlerini yapmalarının suç teşkil edeceği, davacı yanın İddia ettiği halka arza ilişkin aracılık ve benzeri hizmetleri veya halka arz danışmanlığı yapması, yapabilmesinin kanunen mümkün de olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin amacının müvekkil şirket hisselerinin bir kısmının veya tamamının davacı şirket aracılığı ile “fon şirketlerine satışfmn sağlanması olduğu, müvekkil şirketin %33,33 hissesinin halka arzı işleminin halka arz öncesi ortakların rilçhan hakları kısıtlanmak sureti ile sermaye artırımına gidilmesi ve yapılan sermaye artırımı neticesinde oluşan yeni paylara halkın iştirakinin sağlanması sureti ite gerçekleştiğini,41 ortak satışı” yöntemi ile gerçekleşmediğinden iş bu işlemle şirketin bir kısım hisselerinin herhangi bir fon şirketine satılmamış ve devredilmemiş olduğunu, davacı şirketin sözleşmenin 4.1.6 maddesi gereği komisyon alacağı tahakkuk edebilmesinin şartları; müvekkil şirketin hisselerinin tamamının veya bir kısmının herhangi bir şirkete satılması/devredilmesi ve satış ile devir sözleşmesinin imzalanmasını müteakip müvekkil şirkete İlk ödemenin yapılması olduğu, söz konusu halka arz İşleminin müvekkil şirket hisselerinin “herhangi bir şirkete” satışı/devredilmesi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, halka arz işleminin sözleşme kapsamına alınmadığı, sözleşme de de açık veya zımnî şekilde halka arz nedeni ile davacı şirkete herhangi bir hizmet bedeli yahut komisyon ödemesinin kararlaştırılmadığını, sonuç itibariyle vaki halka arz işlemi ile müvekkil şirket sermayesinin arttırılması amacına matuf olduğu, dolayısı İle tamamen yada kısmen şirketin satışı değil, şirketin sermayesinin artırımı sonucunu doğurduğu, davacı şirketin, halka araz sürecinde somut ve neticeyi sağlayacak herhangi bir çaba ve emek harcamadığı, sadece davacı şirket yetkilisi …’in özgeçmişinin davalı şirketle mevcut danışmanlık sözleşmesine istinaden halka arzdan çok daha önceki dönemde müvekkil şirketin danışmanlık hizmeti almak için sözleşme imzaladığı şirketin yetkilisi olduğundan yönetim danışmam sıfatı İle halka arz izahnamesinde yer aldığı vc fakat halka arz izahnamesinin hiçbir yerinde davacı şirketin unvanına dahi yer verilmediği, • Davacı şirketin halka arza ilişkin hizmet verebilmesinin hukuken mümkün olmaması ile birlikte müvekkil şirketin halka arz ite ilgili olarak … A Ş, den hizmet aldığı ve halka arz işlemlerini de bu şirketin danışmanlık ve aracılığı ile yerine getirdİğü, bu hususun halka arz izahnamesinden de açıkça anlaşılabileceği, davacı şirketin müvekkil şirkete tebliği ettirdiği Beşiktaş … Noterliğinin 22.01.2013 tarih ve … sayılı ihtarnamesinde söz konusu talepten açıkça “komisyon” olarak bahsettiği, 01.06.2012 tarihli başlangıç tarihli sözleşmesinin 4.1.6 maddesinde de “komisyon” dan bahsedildiği, kabul anlamına gelmemekle birlikle davacının komisyon alacağına hak kazanması için açıkça müvekkil şirketin bir kısım hisselerinin halka arzında komisyonculuk, aracıİık/simsarlık hizmetlerini bu hizmetlerin yasal unsurlarına uygun şekilde ifa etmiş olması gerektiği, fakat bunun mevzuat gereği mümkün olmadığı, davacı şirketin iddia ettiği alacakların tahakkuku için üzerine düşen edimleri ifa etmediği, davacının gerek halka arz gerekse %66,67 oranındaki müvekkil şirket hisselerinin …. AŞ’ne devri işlemlerinde aracılık, arabuluculuk, simsarlık, komisyonculuk vesair edimlerde bulunmadığı, aksini ispat külfetinin davacıda olduğu, müvekkil şirketin bir kısım hisselerinin …. A.Ş.’ ne satışı/devri nedeni ile davacı şirketin aradaki sözleşme gereği komisyon veya başarı primi ve benzeri bir alacağa hak kazanmasının mümkün olmadığı, sözleşmede anılan talep bakımından ifa imkansızlığının söz konusu olduğu, …. A.Ş.’ne devir nedeni ile müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı ve yapılmayacağı, hisse devri nedeniyle ödeme alan ve alacak olan kimselerin hisselerini devreden hissedarlar olduğu, dolayısıyla davacı şirketin iddia ve talep ettiği komisyon alacaklarının iddia ve izah edilen işlemlerin niteliği gereği tahakkuku ve talep edilebilir hale gelmesinin söz konusu olmadığını, sonuç itibariyle ifa imkansızlığının söz konusu olduğunu ve sözleşmenin 4,1.6. maddesi bakımından ifa imkansızlığı içeren “kesin hükümsüz” bir sözleşme olduğunu, haksız ve kütüniyetii davacının gerek edim ila etmediğinden gerekse ifa imkansızlığı nedeniyle hukuken geçersiz iş bu hükümden yaralanamayacağı, fesih tarihi itibariyle sözleşmenin bitimine kadar olan sürede hesaplanacak danışmanlık ücreti talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, sözleşmeye göre haftada 1,5 gün düzenli olarak müvekkil şirkete ait mekanlarda franchising, operasyon, mali işler vb. konularda hizmet vermesi gerektiği, yine sözleşme gereği düzenli bir şekilde vermesi gereken hizmete ilişkin aylık yazılı raporlar da düzenlenmediği ve müvekkil şirkete sunulmadığı, müvekkil şirketin davacı şirketle danışmanlık sözleşmesi ilişkisi içerisinde olduğu 2011-2012 yıllarına ait mali tablo ve bilançolarındaki ciddi zarar, bu dönemde kapanan franchise ve şubelerin varlığı, her ay yüksek bir bedel karşılığında danışmanlık hizmeti vermeyi üstlenen davacının görevlerini ifa etmediği ve danışmanlık hizmeti vermediği, fesih işleminin haklı ve hukuka uygun olduğu ifade edilerek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, danışmanlık sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 13/12/2017 tarih ve … Esas …. sayılı karar davacı ve davalı vekillerince İstinaf edilmiş olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 31/03/2021 tarih ve …Esas … Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 07/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamından; davacı aralarında 01/06/2012 tarihli danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini belirterek 30/01/2013 tarihinden itibaren sözleşmenin 6. Maddesi gereğince belirlenen ücretin ödenmesini, yine davalı şirketin hisselerinin halka arz yoluyla satılması ve yine hisselerinin blok halinde …. A.Ş’ye satılmasına aracılık ettiği gerekçesiyle sözleşmenin 4.1.6. Maddeleri gereğince belirlenen ücretin davalıdan tahsiline talep etmiş, davalı ise taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiş olup, aralarındaki uyuşmazlık sözleşmenin fesih tarihinin tespiti, davacının sözleşme gereğince edimini ifa edip etmediği, davalı şirketin hisselerinin halka arzında sözleşme gereğince danışmanlık hizmeti sunup sunmadığı, davalı şirketin hisselerinin halka arzının sözleşme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, yine davalı şirketin hissedarlarının ellerinde bulundurdukları payları dava dışı …. A.Ş.’ye satılmasında davacının aracılık edip etmediği ve etmiş ise hissedarların hisse satışının sözleşme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususlarında bulunmaktadır.
Dosya arasına sunulan 11/05/2011 tarihinde danışmanlık sözleşmesi isimli sözleşmeyi imzalamışlar, akabinde ise 01/06/2012 tarihli danışmanlık sözlemesini imzalamışlardır. Her iki sözleşmenin tarafları ve konuları aynı mahiyettedir. Sözleşmenin 2. maddesinde davacı …. Gıda tarafından davalıya yönetim, organizasyon, franchising, operasyon, mali işler vb. danışmanlık hizmetlerinin düzenlenmesinin kararlaştırıldığı, yine 3. maddesinde tarafların bu sözleşme süresince hedeflerinin Davalı …’in idari iş akışının düzenlenerek bir kısım hisselerin veya tamamının fon şirketlerine satışı olduğunun kararlaştırıldığını, sözleşmenin 4.1.5. Maddesinde yukarıda hizmetlere ek olarak …’in 3. Kişi yatırımcı şirket, fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satış ve devrine yönelik çalışmalarında kapsayacağı, 4.1.6 maddesinde ise davalının, her hangi bir şirkette tamamen veya kısmen satılması durumunda satışa konu edilen şirket değerinin %2+KDV oranında davacıya komisyon ödeneceği, davalı şirkete ilk ödemelerin yapılmasından sonra komisyon ödemesinin yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Belirtilen sözleşme hükümleri dikkate alındığında davacı tarafından, davalı şirketin idari, organizasyon, mali yönünden kurumsallaşması açısından danışmanlık hizmeti verilmesinin ve şirketin kurumsallaştıktan sonra 3. Kişilere, fon veya yatırımcılara satışına yönelik faaliyetlere aracılık etmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4.2.1. Maddesinde aylık danışmanlık ücretinin 9.000,00-TL + KDV, satışa yönelik aracılık nedeniyle 4.1.6. Maddesinde ise ücretin satış değerinin %2 + KDV olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin ne zaman fesih edildiğinin kabul edilmesi gerektiği ve sözleşmenin kalan süresince ücretin ödenip ödenmeyeceği meselesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dosya arasına sunulan ihtarnameler dikkate alındığında davalının 30/01/2013 tarihinde 1602 sayılı ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla 30/01/2013 tarihi itibariyle davalı tarafından sözleşmenin feshedilğinin kabulü gerekmektedir. Sözleşmenin haklı olarak fesih edilip edilmediği hususuna gelince; her ne kadar davalı taraf ihtarnamede ve cevap dilekçesinde davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği ileri sürmüş ise de, bu iddianın yerinde olmadığı, sözleşmenin 3. Maddesinde kararlaştırılan hizmetlerin ifa edilmiş olduğu, aralarında yapılan yazışmalarda bu durumun açıkça anlaşıldığı, bir önceki yıl aynı sözleşmenin uygulandığı ve hizmetin ifası ile ilgili bir ihtilaf bulunmadığı, bu hususlar dikkate alındığında sözleşmenin feshinin haksız olduğu neticesine ulaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinde, sözleşmenin davalı tarafından sonlandırılması durumunda, sonlandırma tarihinden sözleşmenin sonuna kadarki danışmanlık hizmet bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu madde hükmü dikkate alındığında davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği 30/01/2013 tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süreye ilişkin danışmanlık hizmet bedelinin ödenmesi gerektiğini, dolayısıyla Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait toplam 4 aylık hizmet bedeli olan 42.480,00-TL’nin ödenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İkinci olarak davalı şirket hissesinin halka arza aracılık edilip edilmediği, edilmiş ise hakla arzın sözleşmenin 4.1.5. maddesine girip girmediği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu madde de davalının 3. kişi yatırımcı şirket, fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satış ve devrine yönelik çalışmalar yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu hüküm davalı şirketin tamamına veya kısmen satışına aracılık etmeyi kapsamaktadır. Burada 3. Kişi yatırımcı şirket fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satışı denilmekte olup, yazım şeklinden de kurumsallaştırılacak şirketin kısmen veya tamamen hisse satışı anlaşılmaktadır. Bu yönüyle değerlendirdiğimizde şirketin halka arzının da bir hisse satışı olduğu ve bu madde kapsamına gireceği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Her ne kadar alınan bilirkişi raporlarının bir kısmında, bu madde de açıkça borsa yoluyla halka arzın yer almadığı belirtilmiş ise de, maddede şirketin hisse satışından bahsedilmiş olup, maddede hisse satışının ne şekilde yapılacağı düzenlenmemiştir. Sadece 3. Kişi fon veya kurumlara satışı örnek kabilinden sayılmıştır. Maddenin yazılışı da dikkate alındığında tarafların iradelerinin davalı şirketin hissenini satışı olduğu anlaşılmaktadır. Madde de satış yöntemleri düzenlenmemiştir. Bu sebeple hangi yolla satış yapılmış olursa olsun, hisse satışı varsa madde hükmü gereğince aracılık edilmesi koşuluyla komisyon ücreti ödenmesi gerekmektedir. Davalı şirketin 7.500.000,00-TL payının birim fiyatı 2.81-TL den olmak üzere halka arz edildiği ve KAP’a yapılan açıklama da dikkate alındığında 21.075.000-TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacının satışa aracılık edip etmediği, bu kapsamda sözleşme gereğince edimini ifa edip etmediğine gelince, taraflar arasındaki yazışmalarda açıkça aracılık ettiğinin anlaşıldığı, aracılık eden … Yatırım A.Ş.’ye yazılan yazıda davacı şirket yetkilisi …’in yönetim danışmanı olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Yine davalı şirket tarafından yetkili yere sunulmak üzere yazılan tarihsiz yazıda da …’in danışmanı olduğu, ortaklık görüşmelerini başlatmaya yetkili olduğu bildirilmiştir. Hem aralarındaki yazışmalarda hem aracılık edecek şirketle yapılan yazışmalarda davacının, davalı şirketin halka arzında faaliyet gösterdiği, danışmanlık hizmeti sunduğu anlaşılmaktadır. Bu yönüyle yukarıda belirtilen sözleşmenin 4.1.5. Maddesi gereğince satış bedeline yönelik çalışmalar yaptığını kabul etmek gerekmektedir. Her ne kadar davalı taraf borsa yoluyla halka arzda aracılık hizmeti sunmak için SPK mevzuatı gereğince, ancak lisanslı olan firmaların aracılık hizmeti sunacaklarını ve davacının böyle bir yetkisi olmaması nedeniyle ücrete hak kazanmayacağını iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin halka arzda aracılık sözleşmesi olmadığı, bu sebeple lisans bulunmasının zorunlu olmayacağı, taraflar arasında serbest iradeleriyle kararlaştırmış oldukları bir sözleşmenin bulunduğu, bu sözleşme gereğince edimin ifa edilmiş olduğu, halka arza aracılık için davalının başka bir şirket ile sözleşme akdettiği, dolayısıyla davacının buradaki ücret talebinin halka arzı gerçekleştirdiği iddiası mahiyetinde olmadığı, aralarında belirtilen sözleşme gereğince sunmuş olduğu danışmanlık hizmeti nedeniyle sözleşmeye dayanarak ücret talep ettiği, bu yönüyle lisanslı olmamasının neticeye etkili olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkememizce değerlendirilen bu talepler yönünden temyiz itirazları yerine görülmemiş, bozma ilamında işaret edilen hususlar dışında bırakılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan danışmanlık hizmet sözleşmesi ile davalı şirketin üçüncü kişi yatırımcı şirket, fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satış ve devrine imkan sağlayacak çalışmalar yapılması hedeflenmiş olup, sözleşmenin 4.1.6 maddesi kapsamında bu amacın gerçekleşmesi ile davacıya başarı primi mahiyetinde komisyon ücreti ödeneceği kararlaştırılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 20.maddesinde tacir olan veya olmayan bir kişiye ticari işletmesiyle ilgili bir işe veya hizmet görmüş olan tacirin, uygun bir ücret isteyebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında tanzim olunan sözleşmenin esas amacının davalı şirketin üçüncü kişi yatırımcı şirket, fon ya da kişilere kısmen ya da tamamen satış veya devri olduğu, davalı tarafça üçüncü kişi … AŞ’şe yapılan hisse satışı işlemi gerçekleştirildiği, davalı şirket kasasına bedel girmediğinden bahisle davacıya ödeme yapmaktan kaçınıldığı anlaşılmaktadır. Davalı hissedarları tarafından yapılan bu hisse satış işlemi, sözleşmenin 4.1.6 maddesini bertaraf etmeye yönelik bir işlem olup, davacı şirketin hizmetleri sonucu gerçekleştiği anlaşılan bu satış nedeniyle davalının davacı şirkete sözleşmeye uygun bir komisyon bedeli ödemesi gerekmektedir. Ücretin tespitine ilişkin sözleşme maddesinde “satışa konu edilen şirket değerinin % 2 +KDV’si …. Gıda’ya komisyon olarak ödenecektir” hükmü mevcuttur. Mahkememizce satış değeri olarak 02/01/2013 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformunda yayınlanan 11.000.000 TL baz olarak alınmış, satış değerinin % 2’si olan 220.000 TL ile KDV tutarı olan 39.600 TL ile birlikte komisyon ücreti 259.600 TL olarak hesaplanmıştır. Dava tarihindeki değer miktarı 929.250 TL üzerinden harç yatırılmış ve 13/12/2017 tarihli celsede davacı vekili tarafından beyan edilmiş olup, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 799.450,00 TL’nin 42.800 TL’si yönünden 15/03/2013 , 756.970 TL’si yönünden ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL- KISMEN REDDİNE,
1-799.450,00 TL’nin 42.800 TL’si yönünden 15/03/2013 , 756.970 TL’si yönünden 24/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 54.610,42 -TL harçtan, peşin alınan 1.707,75-TL ile tamamlama harcı olan 14.162,00-TL nin mahsubu ile bakiye 38.740,67-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Bozma öncesi mahkememizce yazılan Harç Tahsil Müzekkeresi ile davalıdan 21.007,40 TL’nin tahsil edildiği anlaşılmakla eksik bakiye 38.740,67 TL’den tahsil edilen 21.007,40 TL’nin tenzili sonucu eksik bakiye 17.733,27 -TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 15.894,05-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen bozma önceki tebligat , müzekkere gideri ve bilirkişi gideri 6.238,90-TL ile bozma sonrası 17,00 TL olmak üzere toplam 6.255,90 TL’nin kabul -red oranı üzerinden hesaplanan 5.382,06 -TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen bozma öncesi tebligat ve müzekkere masrafı 40,00-TL’nin red oranı üzerinden hesaplanan 5,58 -TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 105.939,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 20.470,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde içerisinde mahkememize müracaatla Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. . 26/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır