Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 E. 2023/213 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/66 Esas
KARAR NO : 2023/213

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası üzerinden … hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, işbu itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapılmış olup haksız ve mesnetsiz olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu, ayrıca davalı …’ın davaya konu icra dosyasında borçlu olduğunu ikrar ederek icra dosyasına ödemede bulunmuş olduğunu, davalı yanca dosya borcu icra dosyasına ödenmiş olmasına rağmen davalının kötü niyetli olarak borca itiraz ederek alacaklı müvekkilinin alacağını elde etmesini engellemeye çalıştığını, davalı tarafça yapılan ödemenin reddiyatının taraflarına yapılması talep edilmiş olsa da, davalının borca itiraz etmiş olması sebebiyle icra müdürlüğünün dosyada mevcut ödemeyi alacaklı tarafa göndermediğini, işbu davaya ve icra takibine konu alacağın likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağının, davalı borçlu ile arasındaki cari hesaptan kaynaklanmakta olduğunu, müvekkili şirket, farklı ürün gruplarının distribütörlüğünü yapmakta olduğundan borçlu şirket ile arasında bu ürünlere bağlı olarak üç ayrı cari hesap tutulmuş olduğunu, ekte sunulan cari hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin müvekkili şirkete dava tarihi itibariyle toplam 202.006,18 TL borcu bulunduğunu, öncelikle mahkememiz tarafından tensip zaptı ile birlikte davalı borçluya ait BA BS formlarının ilgili Silivri vergi dairesinden celbine ilişkin ara karar tesis edilmesini ve işbu ara kararın yerine getirilmesi akabinde ön inceleme duruşma günü beklenmeksizin celse arasında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için inceleme günü verilmesini talep ettiklerini beyanla; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 25.10.2021 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine 21/10/2021 tarihli cari hesap ile 13/10/2021 tarihli cari hesap belgeleri Müstenid gösterilerek İcra takibi yapılmış olduğunu, taraflarınca bu takibe itiraz üzerine ise ,”.. 21/10/2021 tarihli cari hesap ekstresi, 07/08/2021 tarih …. fatura nolu, 169.901,82 TL bedelli fatura sureti, 11/10/2021 tarihli, …. fatura nolu, 16.199,23 TL bedelli fatura sureti, 20/08/2021 tarih, … fatura nolu, 4.986,86 TL bedelli fatura sureti, 02/09/2021 tarihli, … fatura nolu, 90.825,07 TL bedelli fatura sureti, 07/08/2021 tarihli, …. nolu, 10.622,48 TL bedelli fatura sureti, 09/10/2021 tarihlil, … nolu, 8.995,69 TL bedelli fatura, 01/01/2019 – 20/10/2021 dönemine ilişkin müşteri ayrıntılı mizan, 01/01/2019-20/10/2021 dönemine ilişkin müşteri ayrıntılı mizan..” müstenidat gösterilerek, sahte imzalı mutabakat belgesi ( 21/10/2021 tarihli cari hesaba ait mutabakat) ile bu kerre İhtiyati Haciz Talebinde bulunmuş, bu talep İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.İş. dosyası ile kabul edilmiş ve müvekkilinin tüm malvarlığı ile iş yerinde haciz yapılmış olduğunu, hacizler ancak (Ticari Mahvın Önüne Geçmek amaçlı) müvekkilince aynen “…itiraz haklarım saklı kalmak kaydı ile şimdilik haciz ve muhafaza işlemlerini durdurmak şartıyla ödemeyi icra dosyasına nakit olarak yapıyorum..” ihtirazi kayıt ile ödenerek takibin durdurulmuş olduğunu, davacının ilamsız icra takibine konu ettiği 21/10/2021 tarihli cari hesap ile mutabakatı olarak icra takibinde kullandığı belgedeki imzanın sahte olarak üretilmiş olup, müvekkiline yada çalışan birisine ait olmadığını, davacı tarafın bu belgeyi sahte olarak kullanmış takibe ve ihtiyati hacize konu etmiş olduğunu, müvekkili ile davacı/alacaklı görünen arasında bu belgeye konu hiçbir mutabakat yada teyit olmadığını, bu nedenle dava şirket yetkilileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Sorgu sayılı dosyası ile şikayet yapılmış olup, dosyanın halen derdest olduğunu, bu halde ne alacağın likit nede sahte imzalı ve sahte üretilmiş cari belge ile ispatlı olacağını, somut davada davacıların takip müstenidatları ile sıkı sıkıya bağlı oldukları bir yasal gereklilik olmakla birlikte mahkememizce tüm kayıtlarda bir inceleme yapılmaya kalkışılacak ise 6762 Sayılı TTK. nun 23. maddesi hükmüne göre; faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafça tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olmasına bağlı olduğunu, bunun için de öncelikle taraflar arasında bir sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerektiğini, zira davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmiş olması halinde öncelikle davacıya, davalı ile aralarında (alım-satım) ilişkisi olduğunu kanıtlaması için uygun bir mehil verilmesi gerektiğini, davacı tarafça takibe konu malların müvekkiline teslim edilmemiş olduğunu, davacı tarafça e-Fatura üzerinden gönderilen fatura bilahare mallar geleceği düşüncesi ile güvene dayalı olarak kaydedilmiş ancak malların hiçbirisinin müvekkiline teslim edilmemiş olduğunu, tahminen bu malların yolsuzluk yapan personelce başkalarına satılmış olsa gerektir ki alacaklı görünen yetkili ve çalışanların müvekkilinden bu haksız talep ile kendilerini temize çıkarmak istemiş olduklarını, taraflarınca mutabakat belgesi olarak sunulan belge imzası üzerinden inkarları nedeniyle inceleme yapılmasını, bu belge içinde geçen faturaların davacı uhdesindeki alt belgeleri olan, sevk ve teslim irsaliye ile makbuzlarının dosyaya alınarak inkar ettikleri imzaların incelenerek ispatlanmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla; davacı tarafın sahte belgeye dayalı, teslim edilmeyen mal bedellerini tahsil amacı taşıyan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasına itirazın iptali isteminin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle reddine, takibin müstenidatı, durdurmak için katlanılan müşkülatın ekonomik ve manevi ağırlığı nazara alındığında taktiren %40 tazminat tayini ile müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacının takip talebine konu bedel bakımından davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarındadır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….E. sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 206.169,49 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde delil olarak dayanmış olduğu İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafın talep eden, davalı tarafın borçlu olarak yer aldığı, fatura ve cari hesap ekstrelerine istinaden ihtiyati haciz kararı verildiği, müşteri ayrıntılı mizan kayıtları yönünden ihtiyati haciz isteminin reddine karar verildiği, ihtiyati hacze itiraz üzerine itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde delil olarak dayanmış olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …. Sor. sayılı dosyanın incelenmesinde mutabakat belgesi altında yer alan imzanın sahteliğine dayalı olarak suç duyurunda bulunulduğu görülmüştür.
1 SMM bilirkişi refakatinde tarafların ticari Defter ve belgeleri ile BA-BS kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu tanziminin istenmesine, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 16/05/2022 günü, saat 14:30 de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi …. 20/10/2022 tarihli raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan faturaya bağlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından sunulan 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerin T.T.K. Ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, takibe ve davaya konu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafından ticari defter ve belgeler incelemeye sunulmadığından delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığını, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle (25.11.2021) 202.006,18 TL alacaklı olduğunu, tarafların ba/bs formları karşılıklı mukayese edildiğinde; her iki tarafta aldıkları ve verdikleri belgeleri karşılıklı olarak uyum içinde bildirdikleri hususu nazara alındığında davalı tarafın dava konusu edilen cari hesap özetinde kayıtlı faturaların davalının kabulünde olduğunun değerlendirildiğini, tarafların inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkememiz takdiri içinde kaldığını NETİCETEN; incelenen ticari defterler, faturalar, cari hesap özetleri ve tüm dosya içeriği çerçevesinde takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 202.006,18 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup Mahkememizce yapılan yargılama ve inceleme takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereği İstanbul …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında gösterilen dayanak belgeler üzerinde yapılmıştır. Davalı şirketin usulune uygun yapılan tebligata rağmen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 202.006,18 TL alacaklı olduğu yapılan defter incelemesi ile görülmüştür. Davalı şirketin usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacıya ait incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekmiştir. Her ne kadar davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında mutabakat belgesi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığı beyan edilmiş ise de, takip dayanağı belgeler arasında mutabakat belgesi yer almadığından yapılan bu itiraz için ayrıca tahkikat yapılmamıştır. Tarafların BA-BS kayıtlarının incelenmesinde de adet ve miktar olarak uyumlu olduğu görülmekle fatura konusu malların davalı tarafa teslim edilmiş olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle icra takibine konu alacağın varlığı davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 202.006,18 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE;
1- Davalı tarafın İstanbul …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 202.006,18 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz İŞLETİLMESİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 sine tekabül eden 40.401,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 13.799,04 TL harçtan peşin alınan 2.412,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.386,64 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 2.493,10 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.061,00 TL olmak üzere toplam 3.554,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 31.280,87 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸