Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/621 E. 2023/760 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/621 Esas
KARAR NO : 2023/760

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/07/2022
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/08/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı/borçluya ait …. plakalı araç, müvekkil sigorta şirketi tarafından, 30/10/2019-30/10/2020 tarihleri arasında …numaralı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinde belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, davalıya ait … plakalı aracın, 13.12.2019 tarihinde … istikametine seyir halindeyken … önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi aracının ön kısımları ile yolun solunda bulunan çelik bariyere çarptığını, çarpmanın etkisiyle spin atarak yolunda ortasında durduğunu, sağ koltukta oturan ….’in yaralanarak malul kaldığını, bu kazadan sonra sigortalı araç sürücüsünün firar ederek 2918 sayılı KTK’nın 56/1-A (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiğini, kazanın ardından sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, kaza sonrası tutulan hasar tespit tutanağında;
“Sürücüsü firar olan …. aracıyla … istikametine seyir halindeyken … önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi aracının ön kısımları ile yolun solunda bulunan çelik bariyere çarpar. Çarpmanın etkisiyle spin atarak yolunda ortasında durur. Sağ koltukta oturan kimlik bilgileri tespit edilemeyen yolcu hasarlanmıştır. Bunun sonucunda tek taraflı yaralamalı/maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.Bu kazanın oluşumunda sürücüsü firar olan 2918 sayılı KTK’nın 56/1-A (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) maddesini ihlal ettiği kaza yeri incelemesi sonucu kusur ve kanaate varılmıştır.” şeklinde tespitlere yer verildiğini, kaza sonucu … Mağdur, kazanın etkisi ile kafasını vurmuş ve bilincini kaybetmiş, uzun süre yoğun bakımda yatıp iş göremediğini, bunun yanı sıra %10 oranında malul kaldığını, mağdurun müvekkili sigorta şirketine başvurmasının ardından …. sayılı hasar dosyası açıldığını ve arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın …. sayılı dosyasındaki arabuluculuk görüşmeleri sonucu mağdur vekiline 60.110,00 TL tutarında bedeni hasar tazminatı ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kaza yerinden polis tutanağı tutulmadan ayrılması ve %100 oranında kusurlu olduğunun tespiti üzerine müvekkili sigorta şirketinin ZMSS Genel Şartlar kapsamında zararı sigortalıya rücu etme zorunluluğunun ortaya çıktığını, sayılan nedenlerden ötürü söz konusu zararın giderilmesi amacıyla davalı/borçlu …. Petrol şirketine 60,110.00 TL asıl alacak–1.103,39 TL ticari faiz olmak üzere toplam 61.213,39-TL üzerinden Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile açılan icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptalini ve takibin devamını, %20 icra inkâr tazminatına, takip tarihi itibariyle ana rakam ve (takip öncesi ve sonrası avans faizi üzerinden işleyecek) avans faiz alacağının hüküm altına alınmasını, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhine başlatılan ilamsız takipte borca ve yetkiye yaptıkları itiraz üzerine davacı şirket tarafından iş bu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının açıldığını, yetkiye ilişkin olarak HMK’nın genel yetkili mahkeme başlıklı 6/1 maddesi uyarınca müvekkili şirketin işlem merkezi Van ili Erciş ilçesi olduğunu, bu itibarla iş bu davan yetkisiz mahkemede açıldığından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafça açılan dava haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, sigorta tarafından ödenen bedellerin hangi şartlarda rücu edebileceği Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B4. Maddesinde tek tek sayıldığını, rücu şartlarının gerçekleşmediğini, müvekkili şirket adına kayıtlı …. plakalı aracın yapmış olduğu kazada, müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığından, ağır kusurlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, bu nedenle ortada ağır kusur hali söz konusu olmadığından sigorta şirketinin, sigortalısına rücu hakkının olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kararlarında: “Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, ağır kusur kavramı, bir özel hukuk kavramı olup, kasıt olmamakla birlikte kasta yakın bir kusurun varlığını ifade eder. Sigorta Genel Şartlarında “tam kusur”dan değil, “kasıt” ve “ağır kusur”dan söz edilmektedir. Sürücünün 2918 sayılı KTK’nun 57.maddesi hükmüne aykırı şekilde kavşaklarda geçiş önceliğine uymaksızın tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanması kusur oluştursa bile, dava konusu olayın oluş şekline göre “ağır kusur” değildir. Bu nedenle, sürücünün 8/8 kusurlu olması, sigorta şirketine rücu hakkı vermez.” (11.HD. 16.01.2006, E.2005184 – K.2006/121)” hususlarına yer verildiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini, hukuki mesnetten yoksun, haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı … tarafından dava dışı üçüncü kişiye davalının ZMMS poliçesi kapsamında ödenen bedelin davalının olay yerini terk ettiği ve rücu sebeplerinin bulunduğu iddiasıyla Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce hasar dosyası, icra dosyası ve kazaya ilişkin tutanaklar celp edilerek dosya arasına alınmış, taraf delilleri toplanmıştır.
-Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 61.110,00-TL asıl alacak, 1.103,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.213,39 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, takip dayanağının “sigortalı borçlu …. Oto’ya Ait …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın, direksiyon hakimeyetini kaybetmesi sonucu … in malul kalmasına sebebiyet vermiştir. Sürücünün Olay Yeri Terk olması neticesinde ödenen 60.110,00-TL maluliyet tazminatının, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 06.08.2021 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, borçlulardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebi” olduğu, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
– İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş olsa da Karayolları Trafik Kanunu 110/2 Ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. Maddesi uyarınca dava konusu kazanın meydana geldiği yer itibariyle seçimlik yetki kuralları çerçevesinde iş bu davanın mahkememizde açılabileceği ve mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
-Dava konusu uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken hukuki sorun, davalı sigortalı araç malikinin dava konusu trafik kazası nedeniyle dava dışı 3. Kişiye ödenen tazminattan sorumlu olup olamayacağı noktasında toplanmaktadır.
-Karayolları Motorlu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B-4.f maddesine göre; bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacı sigortalıya rücu edebilir.
-Dava konusu tek taraflı trafik kazasında kusur durumunun tespiti ile davacı … tarafından dava dışı üçüncü kişiye ödenen bedelin olay şartlarına ve poliçeye uygun olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, dosyanın bir trafik ve bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/01/2023 tarihli raporda özetle; …. Plakalı Araç Sürücüsü …, Kazaya Sebebiyet Bakımından %100 (yüzde
yüz) tam kusurlu olduğu,
mağdur ve Yaralı-Yolcu …. ise, Kazaya Sebebiyet Bakımından kusursuz olduğu,
… Plakalı Araç Sürücüsü …., Kazanın Sonuçları Bakımından maddi ve bedeni
hasarlar ile maluliyet gibi zararların artmasına sebebiyet verdiğinden %75 (yüzde yetmiş beş)
sorumlu olduğu,
mağdur ve Yaralı-Yolcu ….’in Kazanın Sonuçları Bakımından maddi ve bedeni hasarlar ile
maluliyet gibi zararların artmasına sebebiyet verdiğinden %25 (yüzde yirmi beş) sorumlu olduğu,
dava dışı … için … plakalı araç sürücünün dava konusu kazadaki %100 kusuru
nedeniyle 14.028,24 TL geçici ve 162.364,27 TL sürekli iş göremezlik ile 5.642,42 bakıcı gideri
tazminatı olmak üzere toplam 182.034,92 TL tazminat hesaplandığı,
…. plakalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebiyle …’ in bedeni zararının
artmasına sebebiyeti yönünden %75 kusurlu olduğu ve hesaplanan tazminatın 136.526,19 TL
tutarındaki kısmının rücuya tabi olabileceği, şirketin …’ in maluliyetine ilişkin olarak ödediği 60.110 TL bedeni tazminatı rücu etmek
üzere 1.103,39 TL ticari faizi ile birlikte icra takibi başlattığı,
şirketin rücu etmek istediği tutarın makul olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Alınan bilirkişi raporları mahkememizce dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Dava konusu kazanın, 13/2019 tarihinde gece saatlerinde meydana geldiği; araç sürücüsünün aracı olay yerinde bırakarak kaza mahallini terk ettiği anlaşılmaktadır.
-Buna göre somut olayda; ispat yükü davalıda olup, davalının maliki olduğu araç sürücüsü …’ün olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlamak zorundadır.
-Dosyanın yapılan incelemesinde söz konusu kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği, alınan bilirkişi raporuyla ve kaza tutanakları ile bu hususun teyit edildiği, davalıya ait araç sürücüsünün kaza yerini terk ettiğinin sabit olduğu, dava dışı …’ün olay yerini terk hususunda haklı bir sebebinin bulunduğu yönünde savunmasının bulunmadığı, kazanın davacı sigortacının ileri sürdüğü biçimde gerçekleştiği hususunun somut delillerle ispat edildiği kanaatine varıldığından, davacının Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B-4.f maddesi uyarınca rücu hakkının doğduğunun kabulü gerekmiştir.
-Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı … şirketinin rücu isteminin yerinde olduğu, davacı tarafça dava dışı 3. Kişiye poliçe kapsamında ödenen 60.110,00 TL bedelin olayın oluş şekline, meydana gelen bedeni zarara ve tarafların kusur durumuna uygun olduğu kanaatine varıldığından itirazın iptali ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından hasar dosyası kayıtları ve ödeme belgesi ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Büyükçekmece … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin ödeme emri doğrultusunda devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 12.242,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.181,49-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.271,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.909,98- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.271,51-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, 101,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.182,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında sarf edilen masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.794,14- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun …. numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 800,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek olan istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır