Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/607 E. 2022/590 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/607 Esas
KARAR NO : 2022/590

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

TALEP; Yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı mahkememize ibraz ettiği dilekçesinde; yargılamanın yenilenmesi davası açmasına konu alacaklı ….bank A.Ş. vekillerince takip konusuna neden teşkil eden Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takip ile 4.208,18 TL’lik bir alacağa dayanmakta olduğunu, takibe yapılan itiraz sonucu takibin icra dairesince durdurulması sonucu alacaklı vekillerince Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyada 2016 yılında şahsına karşı açılan itirazın iptali davasının yargılanması sonucunda aleyhine verilen mahkeme kararlarının üst kanun yolları olan İstinaf ve Yargıtay aşamalarından da geçmiş olmasına rağmen bu eksikliğin inceleme ve hata sonucu hak ihlallerinin giderilememiş olduğunu, takibe konan alacağın temerrüde düşmediği halde, temerrüde düşmüş bir alacak gibi gösterilmiş olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemelerinde bilirkişi tarafından sunulan raporun eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi … tarafından sunulan raporda bankanın dosyaya sunduğu hesap ekstresinde bu tarihlerde bankaya yaptığı ödemelerin gündeme getirilmemiş olduğunu, tarafınca yapılan ödemeler bulunduğu halde hiç ödeme yapılmadı olarak gösterilmiş olup, ayrıca kredi kartına yaptığı son ödemeyi de görmezden gelmiş olduğunu, iş bu bilirkişi raporuna karşı duruma günü itiraz etmesine rağmen mahkememizin bilirkişi raporunu dikkate alarak duruşmayı sonlandırmış olduğunu, mahkememizin 17/07/2017 tarihli … Esas …. Karar sayılı kararının, esastan kaldırılması istemi için İstinafa başvurulmuş olduğunu, mahkememizce verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden incelemeye alınarak tekrardan bilirkişi incelemesi yaptırılmış olduğunu, İstinaf Mahkemesinin yapılan inceleme sonucunda dosyayı tekrardan farklı bir bilirkişiye göndermiş olduğunu ve bilirkişinin raporunu düzenleyerek İstinaf Mahkemesince sunmuş olduğunu, bu raporda ise bilirkişinin temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığını incelememiş olduğunu, bankanın çektiği ihtarnameye dayanarak 07/03/2016 tarihinde tarafının temerrüde düştüğünü gösterip, kredi hesabına yapılan ödemeler yönünden inceleme yapmadığının görülmüş olduğunu, bilirkişi kredi kartı yönünden yaptığı incelemede ise son yaptığı 620,00 TL’lik ödemeyi tespit etmiş ve raporuna eklemiş ise de; 19/11/2020 tarihinde rapora itiraz edilip temerrüt şartlarının oluşmadığını ve tekrar bilirkişiye yollanmasını istemesine rağmen mahkemenin dikkate almamış olduğunu ve davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, şeklinde karar verilmiş olduğunu, temyiz isteminin Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile esastan incelenmemiş olduğunu, karar düzeltme talep edilmiş ise de Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile kararın reddine karar verilmiş ve mahkememiz kararının kesin ve kesinleşmiş bulunduğunu beyanla; yargılanmanın yenilenmesine neden bilirkişilerce eksik ve hatalı düzenlenen bilirkişi raporları sonucu haksız yere temerrüde düşürülüp icraya verilmesi olduğunu, açık şekilde hak ihlali olup kişisel haklarının zedelenmiş ve mağdur olduğunu, ilk bilirkişi …’in 03/05/2017 tarihinde mahkememize sunduğu raporun temerrüde düşme ve kredi kartına yapılan son ödemenin gösterilmemiş olması sebebiyle eksik ve hata söz konusu olduğunu, ikinci bilirkişi ….’in İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu raporda ise temerrüde düşme şartlarının irdelenmemiş olduğunu, 07/03/2016 tarihinde tarafına yollanın ihtarnameyi dikkate alıp temerrüde düştüğünü raporunda gösterip, krredi kartı yönünden son yaptığı 620,00 TL’lik ödemeyi tespit edip raporuna eklemiş olduğunu, verilen her iki raporun eksik ve hatalı olduğunu, yargılamanın yenilenmesi sonucunda mahkememizden talebinin, konusunda uzman farklı bir bilirkişi ile dosyanın incelenmesi ve hak ihlali ve hak kaybının hakkaniyetli bir karar verilmesi sonucunda mahkememizin 17/07/2017 tarih ve … Esas …Karar sayılı kararının esastan kaldırılmasına, temerrüte düşme söz konusu olmadığından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin iptaline, mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, mahkememizin … esas, … karar sayılı hükmüne ilişkin olarak davalı tarafça HMK’nun 375/1-ç maddesi gereğince açılan yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile; “Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalının ticari artı para kredisi için 933,33 TL asıl alacak, 6,61 TL temerrüt faizi, 2,76 BSMV olmak üzere 942,70 TL, kredi kartı için 2930,94 TL asıl alacak, 148,46 TL akdi faiz, 20,94 TL temerrüt faizi, 8,47 TL olmak üzere 3108,81 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin 933,33 TL asıl alacak, 6,61 TL temerrüt faizi, 2,76 BSMV, 2930,94 TL asıl alacak, 148,46 TL akdi faiz, 20,94 TL temerrüt faizi, 8,47 TL üzerinden devamına, ticari artı para kredisi asıl alacak üzerinden takip tarihinden % 48,48, kredi kartı üzerinden takip tarihinden itibaren % 30,24 temerrüt faizi işletilmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile % 20 oranında 810,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verildiği, davalı asil tarafından Bakırköy mahkemelerinin bulunduğu yerde yapılmış bir takip bulunmadığını, kararın yazım tarihinin 17/07/2017 olarak aynı tarihli gerekçesinin hükmün daha önce verildiğini gösterdiğini, vekili olarak yazılan Av. …’in vekili olmadığını, hükmün anlaşılır olmadığını, davacı vekilinin 08/05/2017 tarihli celseye gelmediğini, davanın müracaat bırakılması gerektiğini, avukatlar tarafından sunulan vekalet ve yetki belgesinin hukuken geçersiz olduğunu, davanın Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, davayı davacı adına takip eden vekillerin çekildiklerine dair belge olmadığını, bu durumun davadan feragat anlamına geldiğini, avukatların usulüne uygun vekaletname sunmadıklarını, davacı taraf vekillerinin mahkemeye ve davalıya yazılı beyan sunmadıklarını, Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, mahkemenin görev ve yetki itirazını dikkate almadığını, yetkisiz ve görevsiz mahkemenin bilirkişi raporu alamayacağını, mali konuda bir uzmana verilmesi gereken dosyanın bankacı bilirkişiye verilmesinin doğru olmadığını, raporu hazırlayan bankacı bilirkişinin tarafsızlığından rahatsız olduğunu, temerrüde düşürüldüğünün izah edilemediğini, ödemelerini muntazam yaptığını, takip başlatılmasının doğru olmadığını, bankanın usulsüz biçimde krediyi kat ettiğini, raporun 4.sayfasından artan para kredi hesabına bazı ayların kredi faizlerini gecikmeli ödemesi nedeniyle kredinin sonlandırıldığını öğrendiğini, artı para sözleşmesinin tebliğ edilmediğini, sözleşmesini bilmediğini, internetten bulduğu örnek talep forma göre faizin her ayın son iş günü, faiz fon ve vergilerin izleyen ayın 15’ine kadar ödenmesi gerektiğini, 31/12/2015’te 8.865,10 TL olan borcun 29/04/2016’da 933,33 TL’ye indiğini, davacının kendisini haksız biçimde temerrüde düşürdüğünü, takibe konu miktarı ödediğini beyanla; mahkememiz kararının usule aykırı olduğundan ESASTAN KALDIRILMASI için İstinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; davanın, bankacılık işleminden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, davacı bankanın, davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı tarafın ise davanın reddini savunmuş olduğu, davalı taraf yetkili ve görevli mahkeme konusunda istinaf talebi bulunmakta ise de, takibin Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde yapıldığı, davanın bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle ticari dava niteliğinde olup Küçükçekmece ilçesinde asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından ticari davalar bakımından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, ayrıca bankacı bilirkişiden rapor alınmasında usule aykırı bir yön bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin de yerinde görülmediği, ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediğinden ve davalının ödemeler konusundaki itirazının tam karşılanmaması nedeniyle bu yönlerden dairelerince istinaf aşamasında bankacı bilirkişiden banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve rapor hazırlanması istenmiş olup alınan bu bilirkişi raporunun istinaf denetimine elverişli ve ayrıntılı incelemeyi içerir olduğundan dairelerince yeniden kurulan hükümde esas alınmış olduğu, öte yandan davalı her ne kadar istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporuna da Aralık 2015 ve Ocak 2016 tarihleri arasındaki ödemeler yönünden ve temerrüt şartları bakımından ek rapor alınmasını istemiş ise de, dairelerince alınan rapor bu konularda ayrıntılı incelemeyi içerdiğinden yeniden ek rapor alınmasına gerek görülmemiş olduğu, ayrıca Av. …. ‘in davacı vekili olduğuna dair vekaletname ve yetki belgesi sunması karşısında ve yine vekillere yönelik diğer istinaf taleplerinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmış olduğu, öte yandan ilk derece mahkemesi kararının başlığında davacı bankanın vekili olan Av. …. davalı vekili olarak gösterilmiş ise de, bu husus maddi hataya dayalı olduğundan dairelerince verilen yeni hükümde düzeltilmiş olduğu, açıklanan bu hususlar gözetildiğinde; “davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2017 gün, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının ticari artı para kredisi için 933,33 TL asıl alacak, 6,61 TL temerrüt faizi, 2,14 BSMV olmak üzere 942,08 TL, kredi kartı için 2.568,23 TL asıl alacak, 20,94 TL işlemiş faiz ve 1,38 TL BSMV olmak üzere 2.590,55 TL’lik kısmına itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden asıl alacaklar olan 933,33 TL ile 2.590,55 TL’ye takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile; hüküm altına alınan toplam 3.532,63 TL’nin %20’si oranındaki 706,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde kesin olmak üzere hüküm tesis edildiği, davalı tarafça İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kesin kararı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 05/04/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; verilen temyiz dilekçesinin reddine dair 28/01/2021 tarihli ek kararının Yargıtay’ca incelenmesinin davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki, dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülmüş ve davalının ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile HMK’nın 362/1 – a maddesinde öngörülen kesinlik sınırları içerisinde bulunmasına göre ek karara yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmiş olduğu ve mahkememizin 17/07/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı kararının İstinaf ilamı doğrultusunda mahkememizce 21/12/2020 tarihinde kesinleştirilmiş olduğu görülmüştür.
Dava 6100 sayılı yasanın 374 ve devamı maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374. Maddesine göre; Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.
Yargılamanın iadesi sebepleri 375. Maddesinde sayılmış olup;
(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.

h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.”
Yargılamanın iadesi süresi 377. Maddesinde düzenlenmiş olup;

“1) Yargılamanın iadesi süresi;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği,
b) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu,
c) Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı,
ç) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı,
d) Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu,
e) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği, tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
(2) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.”

Davalı, mahkememize ibraz etmiş olduğu yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesinde, yargılama safahatında alınan bilirkişi raporlarının hatalı olduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ise de, yargılamanın yenilenmesi şartlarının tahdidi olarak sayıldığı ve yalnızca sayılan şartların mevcudiyeti halinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulabileceği, davalı tarafından talep dilekçesinde belirtilen sebeplerin bu sebeplerden birine girmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Yargılamanın yenilenmesi talebinin REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
2-Yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Yargılamanın yenilenmesini talep eden davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yargılamanın yenilenmesini talep eden davalıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸