Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/565 Esas
KARAR NO : 2023/915
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. plakalı aracı ile 06.02.2022 tarihinde ağırlıklı olarak kendi kusuru ile …. plakalı araca çarparak trafik kazası yaptığını, gerçekleşen kaza sonrasında olay yerine polis ekiplerinin geldiğini ve kazaya ilişkin tutanak tutulduğunu, kazada yaralanan müvekkilinin ifadesine başvurmak üzere müvekkilinin karakola götürdüklerini, kaza sonrası müvekkilinin aracının yediemin otoparkına çekildiğini, müvekkilinin yediemin oto parkında bulunan aracını almak için otoparka gittiğinde müvekkilin yanına …. isimli bir çekici şoförün yanaştığını ve abisinin tamirci olduğunu söylediğini, kasko şirketi ile anlaşmalı olduklarını, isterse arabayı abisinin tamirhanesi çekebileceğini söylediğini, müvekkilinin ise kendisinin herhangi bir tamirci tanıdığı olmadığından, etrafında bu konuda destek alacak biri de olmadığından …. isimli çekicinin teklifini kabul ettiğini, … Servis adlı davalının tamirhanesine gittiğini, davalı müvekkile aracının hasarının kasko şirketi tarafından karşılanması için kendi avukatı olan Av. …. ve Av. …. adlı avukatlara vekalet vermesi gerektiğini söylediğini ve müvekkilini Bakırköy …. Noterliğine yönlendirdiğini, müvekkilinin 10.02.2022 tarihinde Bakırköy …. Noterliğine gittiğinde müvekkili noter dairesinin mutfak kısmına alındığını ve hızlıca bir takım belgeler imzalatıldığını, müvekkilinin bu belgeler içerisinde yetki belgesi başlıklı bir kağıdı da imzaladığını ancak anlamlandıramadığını, müvekkilin davalıya bu durumu sorduğunda kasko şirketinden para almak için bunların gerekli olduğunun söylendiğini, müvekkilin hızlı bir şekilde imza atması gerektiğinin istendiğini, müvekkilinin ise bu konularda tecrübesi ve yaşanmışlığı olmadığından gösterilen yerlere imza attığını, resmi işlemleri tamamladığını düşünerek aracının davalı tarafından tamir edilmesini ve kendisine teslim edilmesini beklemeye başladığını, davalının aradan 10-15 gün geçtikten sona müvekkilini aradığını ve aracının onarımının bittiğini söylediğini, müvekkilinn aracını teslim almaya gittiğinde müvekkile A4 kağıda aracın onarımının bittiği ve teslim aldığına dair bir belge daha imzalattıklarını, ancak sonradan hakkında başlatılan icra takibi ile müvekkilinim bu kağıdın alt kısmında senet olduğunu ve bu senedin araç teslim belgesinden kesilmek ve üzeri doldurulmak suretiyle hakkında icra takibi başlatıldığını anladığını, müvekkili aracını davalıdan teslim aldıktan bir süre sonra aracının kasko şirketi olan … Sigorta A.Ş.’den yetkililerin müvekkilini aradığını, … plakalı aracının ekspertiz incelemesinden geçirilmeden aracın hasar ve değer kaybı tazminatı için dava açıldığını, bu davalardan haberi olup olmadığının sorulduğunu, kendisinin kandırılmış olabileceği konusunda uyarıldığını, müvekkilinin bu nedenle şüphelendiğini ve sigorta şirketinin eksperinin araç üzerinde inceleme yapabilmesi için aracını sigorta şirketinin bildirdiği yetkili servise götürdüğünü, serviste incelenmesinin akabinde … Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketi tarafından hazırlanan11.05.2022 tarihli raporda müvekkilinin aracının 06.02.2022 tarihli kazasının onarım masrafı tutarının yetkili servis fiyatı ile 25.709 TL olduğunun tespit edildiğini, tramer sistemine de hasar bedelinin 25.709 TL olarak girildiğini, akabinde durumdan şüphelenen müvekkilinin Bakırköy …. Noterliğinden Av. …. ve Av. …’e vermiş olduğu vekaletnameyi azlettiğini, davalı …’un ise avukatlarının vekaletten azledildiğini öğrenince müvekkilin imzaladığından dahi haberinin olmadığı, kendisi tarafından sonradan düzenlenen 87.000 TL olarak doldurduğu senedi icraya koyduğunu müvekkilden icranın durdurulması için avukatlarına yeniden vekaletname vermesini talep ettiğini, müvekkilinin davalıya aracının onarım bedelini ödemeye hazır olduğunu beyan ettiğini ancak bu bedelin 87.000 TL olmasının mümkün olmadığını beyan ettiğini, davalı tarafın ise müvekkiline azlettiği avukatlarına tekrar vekalet vermesi halinde takibi geri çekebileceğini söylediğini, buna ilişkin …. yazışmalarının mevcut olduğunu, müvekkilinin C.Savcılığına yazdığı şikayet dilekçesi ve 30.05.2022 tarihinde … Ş.İ.A. Polis Merkezi Amirliğinde … Evrak no ile ifade vermiş olduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunda açılan 2022.E… sayılı uyuşmazlık dosyasındaki belge ve bilgiler incelendiğinde davalının vekilleri olan avukatlar tarafından müvekkili adına 17.888 TL talepli kısmi dava açıldığının görüldüğünü, davalının kendi adına genel işçilik 9.000 TL, boya işçiliği 6.000 TL olmak üzere ekteki hasar proforma adlı belgeyi sunduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu hakem heyeti tarafından 18.03.2022 tarihli 2022.E… sayılı uyuşmazlık dosyasının bilirkişiye tevdii edildiğini ve bilirkişi Prof. Dr. ….’in 12.06.2022 tarihli raporu ile müvekkilin aracındaki hasarın, sigorta şirketinin eksperinin bildirmiş olduğu rakama KDV tutarının da eklenmesi suretiyle 34.225,38 TL olabileceğinin belirlendiğini, davalı …’un müvekkilin aracında yaptığı tamir ve onarım işlerine ilişkin herhangi bir belge, fotoğraf sunmadan, yaptığı onarım işi nedeniyle sigorta şirketinden çok daha fazla bir para almak için; müvekkilden, kendi avukatlarına Bakırköy … Noterliğinde vekaletname vermesini istediğini, yetki belgesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükmedilecek tazminat tutarını (alacağın temliki hükümlerince) kendisinin almak istediğini, sigorta şirketi vekilinin kendisini uyarması ile durumdan haberdar olduğunu ve avukatlarını azlettiğini, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas nolu icra takibine konu olan 15.04.2022 vade tarihli, 06.02.2022 düzenlenme tarihli 87.000,00 TL bedelli bonoyu müvekkilinin düzenlemediğini, açıklanan nedenlerle Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas nolu icra takibine konu olan 87.000,00 TL bedelli bono nedeni ile müvekkilinin davalıya (şimdilik) 61.291,00 TL borçlu olmadığının tespiti ve davalının (şimdilik) 61.291,00 TL nin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa dava dilekçesi, ekleri ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davalı tarafından davacı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasıyla kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla 87.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak başlatılan takip nedeniyle davacı tarafından davalıya 61.291,00 TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
-Mahkememizce sigorta tahkim dosyası, hasar dosyası, tescil kayıtları celp edilerek dosya arasına alınmış, taraf delilleri toplanmıştır.
-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
-Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.
-Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi).
-İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
-Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir.
-Aynı ilkeler, HGK’nun 17.12.2003 gün ve 2003/19-781 E., 2003/768 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.
-Davacı taraf, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğine göre, konunun hem kambiyo hem de ispat hukuku açısından ele alınıp, değerlendirilmesi gerekir.
-6100 Sayılı HMK m. 201 gereğince; yazılı bir belgeye (senede) bağlanmış olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen hususların yazılı delillerle ispatlanması gerekir.
-Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660; 18.02.2015 gün ve E:2013/19-1362, K:2005/826 sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır.
-Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Hemen belirtmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir.
-Somut olayda, davacı taraf keşidecisi olduğu 87.000,00 TL bedelli bonoda yer alan imzasını ikrar etmiş ve fakat ilgili imzanın iradesi dışında atıldığını, senet nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiştir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükümlülüğü bulunmaktadır.
-Davacı tarafça iddiaların ispatına elverişli bir yazılı belge dosyaya ibraz edilmemiştir, davacının iş bu iddialarının tanık vb. delillerle de ispatı mümkün değildir.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun İsticvap başlıklı 169. Maddesinde; (1) Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birini nisticvabına karar verebilir.(2) İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
-İlgili madde uyarınca ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davalı asilin isticvabına karar verilmiş, davalı asil tarafından;” dava konusu olayı biliyorum. Davacının iddialarını anladım. Dava konusu senet, davacının aracının tamir edilmesinden kaynaklı olarak borcun ödenmemesi nedeniyle düzenlenmiştir. Davacı senedi imzalarken borcun ve senedin araç tamir masraflarına ilişkin olduğunu biliyordu. Davacı tarafın iradesi dışında bir imza ya da senet düzenlenmesi söz konusu değildir. Davacı taraf, aracı teslim aldığı sırada sözleşme, teslim belgesi ile birlikte bu senedi imzalamıştır. Senet konusu borç ya da tamir masrafları halen ödenmemiştir dava konusu olayı biliyorum. Davacının iddialarını anladım. Dava konusu senet, davacının aracının tamir edilmesinden kaynaklı olarak borcun ödenmemesi nedeniyle düzenlenmiştir. Davacı senedi imzalarken borcun ve senedin araç tamir masraflarına ilişkin olduğunu biliyordu. Davacı tarafın iradesi dışında bir imza ya da senet düzenlenmesi söz konusu değildir. Davacı taraf, aracı teslim aldığı sırada sözleşme, teslim belgesi ile birlikte bu senedi imzalamıştır. Senet konusu borç ya da tamir masrafları halen ödenmemiştir” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
-Bu doğrultuda yukarıda yer verilen açıklamalar da yer verildiği şekilde, davacı tarafça 06/02/2022 Tanzim Tarihli, 15/04/2022 Vade Tarihli 87.000,00 TL bedelli senedin araç tamir bedeli karşılığında düzenlenerek davalıya verildiği hususunun davalının da kabulünde olduğu sabittir. Bu kabul doğrultusunda kambiyo senedinin davacıya ait aracın tamirat masraflarının karşılanması amacıyla düzenlendiğinin sabit hale geldiği, bir başka deyişle bağımsız borç ikrarı içeren kambiyo senedinin borç ikrarı dışında taraflar arasındaki bir başka illi ilişkiye dayandığı ve bağlandığı Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu kapsamda ilgili araç tamiri yönünden senet bedeli uyarınca tamirat yapıldığını ispat yükü davalı alacaklı üzerinde olup, davalının bu hususu mevcut deliller ile ispat yükümlülüğü bulunmaktadır.
-Bu kapsamda davalı yana dava konusu senede dayanak olduğu belirtilen tamirata ilişkin faturalar, sözleşmeler ve teslim tutanaklarına ilişkin belge asıllarını ibraz etmek üzere kesin süre verilmiş, davalı tarafça ibraz edilen belgeler doğrultusunda davacının aracında 06/02/2022 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davalı tarafından yapılan tamiratların dosyadaki bilgi ve belgeler ile bağlı kalınarak maliyetinin ne kadar olduğu, davalı tarafından yapılan tamiratların kazanın oluş şekline ve oluşan hasara uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususlarının belirlenmesi amacıyla dosyanın bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 23/03/2022 tarihli raporda özetle; dava konusu kazada davacının … plaka sayılı Aracında, 06/02/2022 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle, davalı tarafından yapılan tamiratların dosyadaki bilgi ve belgeler ile bağlı kalınarak maliyetinin 124.536,92 TL olduğu, davalı tarafından yapılan tamiratların kazanın oluş şekline ve oluşan hasara kısmen uygun olarak yapıldığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Akabinde tarafların talep ve itirazlarının değerlendirilmesi, kök raporda yapılan tamiratların kazanın oluş şekline kısmen uygun olarak yapıldığı belirtildiğinden varsa fazladan ve olayın oluş şekline uygun olmayan tamiratların bedelinin belirlenmesi amacıyla aracın bilirkişi tarafından Mahkeme huzurunda incelenmesi amacıyla keşif kararı verilmiş, yapılan keşif neticesinde düzenlenen 27/06/2023 tarihli ek raporda özetle; davacının … plaka sayılı Aracında, 06/02/2022 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle, davalı tarafından yapılan tamiratların maliyetinin 42.533,71 TL olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ibraz ettikleri görülmüştür.
-Mahkememizce alınan kök ve ek rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davalının isticvap sırasındaki beyanları ile dava konusu 06/02/2022 Tanzim Tarihli, 15/04/2022 Vade Tarihli, 87.000,00 TL bedelli senedin sebepten mücerretlik özelliğinin ortadan kalktığı, davalı tarafça senedin araç tamirine ilişkin borç ilişkisinden kaynaklandığının ikrar edildiği, bu kapsamda alınan bilirkişi raporuna göre davacının aracında kazanın oluş şekline ve piyasa rayiçlerine göre KDV dahil 42.533,71 TL olması gerektiği, davacı tarafın senetten ve tamirattan doğan borç bedelinin bu miktar ile sınırlı olduğu, bakiye 44.466,29 TL bedel yönünden davacı tarafın davalıya borcunun bulunmadığı Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Her ne kadar davacın tarafın beyan ve itirazlarında KDV miktarının borca dahil edilmemesi gerektiği beyan edilmiş ise de KDV bedelinin satış sırasında yansıtılacak zorunlu bedellerden olduğu, bu durumun davalı tarafa yükletilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı kanaatine varıldığından, davacının bu yöndeki talepleri yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Küçükçekmece .. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı takip dosyasına dayanak olan 06/02/2022 düzenleme tarihli, 15/04/2022 vade tarihli, 87.000,00 TL bedelli senedin 44.466,29 TL’lik miktarı yönünden davacı tarafın davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.037,49-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.045,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.992,19-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 1.045,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 80,70 TL başvurma harcı, 4.250,00 TL bilirkişi ücreti, 248,00-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 4.578,70-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına (%72,54) göre hesap edilen 3.321,82-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama sırasında sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kabul edilen miktar yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddine karar verilen miktar yönünden davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 16.824,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/09/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır