Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2022/896 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564
KARAR NO : 2022/896

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 17/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 10/11/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede davacının tahkim yoluna başvurduğunu, … tahkim yoluyla yapılan yargılama neticesinde 16/04/2021 tarihinde davalının müvekkiline tazminat ödemesine karar verildiğini, davalının karar gereğini yerine getirmediğini, dava yabancı hakem kararının tenfizine ilişkin olup New York Sözleşmesinin uygulanmasının gerektiğini, davacının Çin Halk Cumhuriyetinde mukim bir şirket olduğunu, sözleşme uyarınca taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunduğunu, yabancı hakem kararının tenfizi için gereken şartların sağlandığını, tenfiz engelinin mevcut olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının teminat gösterme zorunluluğunun bulunduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddinin gerektiğini, Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye arasında karşılıklılık anlaşması bulunmadığından tenfizin mümkün olmadığını, tahkim yargılaması sürecinde hakem heyeti oluşturulurken usule uyulmadığını, uzman bilirkişi eşliğinde inceleme yapılmadığını, müvekkili şirket hakkındaki konkordato kararının tasdik edildiğini, bu süreçte komiser imzası bulunmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkili nezdinde aşırı ifa güçlüğü kavramının ortaya çıktığını, yapılan takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının teminattan muaf olup olmadığı, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin sözkonusu olup olmadığı, tenfiz şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekiline MÖHUK madde 54/5 gereğince tenfizi istenen kişinin mahkemeye usulüne uygun çağırıldığına ilişkin belgeleri ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından tebligata ilişkin belgeler Yeminli Türkçe tercümeleri ile birlikte ibraz edilmiştir.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’na göre, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfızi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi zorunludur. Bu belgelerde eksiklik varsa yargılama sırasında tamamlanması mümkündür.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Tenfiz talebine konu olan uyuşmazlığa Türkiye’nin de taraf olduğu “Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 1958 tarihli New York Anlaşması” hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. New York Anlaşmasının I.maddesinde toprak esası benimsenmiş olduğundan Türkiye dışında verilen dava konusu hakem kararının yabancı hakem kararı niteliğinde olduğu, bu kararın Türkiye’de icra edilebilmesi için tenfiz prosedürüne tabi olduğu, New York Anlaşmasının III.maddesi ile yabancı hakem kararlarının tenfizi davasında tenfiz ülkesinin usul hukuku kurallarına atıf yapılması karşısında görevli ve yetkili mahkemenin, yabancılık teminatının harcın cins ve miktarının, yargılamanın şeklinin ve temyiz usulünün tenfiz devleti olan Türk Devleti usul hukukuna göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
2709/1994 tarih ve 4034 Sayılı Kanunla onaylanan, 12/11/1994 tarih ve 22109 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve halen yürürlükteki 1992 tarihli “Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması”nın 14.maddesi gereğince davacı şirketin teminattan muaf olduğu anlaşılmakla teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
MÖHUK 60/1.maddesinde, ”Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir ”aynı Yasa’nın, 61.maddesine göre ise, yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen taraf dilekçesine, tahkim sözleşmesi veya şartının aslı yahut usulüne göre onaylanmış örneğini, hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onaylanmış örneğini, sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örneklerini eklemek zorunda olup, mahkememizce verilen kesin süre içerisinde eksiklikler ikmal edilmiştir.
New York Anlaşmasına göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelince; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller Newyork Sözleşmesinin V. maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin V. maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi resen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. Mahkeme tarafından resen dikkate alınacak şartlar; 1-Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır. Taraflarca iddia ve ispat edilecek tenfiz engelleri ise; 1- Tahkim anlaşmasının taraflarının ehliyetsiz olması veya tahkim anlaşmasının geçersiz olması, 2- Hakkında hakem kararının tenfizi istenilen tarafın hakem seçiminden veya tahkim yargılamasında usulen haberdar edilmemiş olması veya delillerini sunma imkanından mahrum edilmesi, 3- Hakem karanının, tahkim anlaşmasında yer almayan bir hususa ilişkin olması veya tahkim anlaşmasının sınırlarını aşması, 4-Hakemlerin seçiminin veya hakemlerin uyguladıkları usulün tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği yer hukukuna aykırı olması, 5- Hakem kararının tabi olduğu veya verildiği yer hukuku hükümlerine göre kesinleşmemiş veya icra kabiliyeti kazanmamış veya verildiği yer mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasıdır. (Nuray Ekşi, “Yargıtay Kararları Işığında ICC Hakem Krarlarının Türkiye’de Tanınması ve Tenfizi”, 25.11.2008 tarihinde İstanbul Sanayi Ticaret Odasında yapılan ICC Tahkimine İlişkin Milletlerarası Seminer’de sunulan tebliğ, Ankara Barosu Dergisi, Yıl:67, sayı:1, Kış 2009, sh.58,59).
New York Anlaşmasının (V)-2a maddesi uyarınca hakem kararına konu uyuşmazlığın tahkime elverişli olup olmadığı tenfiz devleti hukukuna göre karara bağlanacaktır.
Dava konusu hakem kararına konu uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 28/11/2019 tarihli Metil esterin satışı ve sevkiyatına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacağa ilişkin olup tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği, HMK 408 maddesi uyarınca tahkime elverişli bir uyuşmazlıktır. Davaya konu hakem kararı kesinleşmiş ve infaz kabiliyeti kazanmış bir karar olup tenfiz için aranan koşul gerçekleşmiştir. New York Anlaşması’nın V. maddesinde sınırlı olarak sayılan hallerden birinin mevcudiyeti kanıtlanmadıkça tenfiz talebi reddedilemeyecek olup tenfiz şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile …sayılı, 16/04/2021 tarihli, … Ltd ve … Sanayi AŞ ile ilgili olarak verilen tahkim kararının tenfizine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜNE,
1-… sayılı, 16/04/2021 tarihli, … Ltd ve … Sanayi AŞ ile ilgili olarak verilen tahkim kararının tenfizine,
2-Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin % 15 teminatla ( 906.890,19 TL) kabulü ile İİK’nun 257. Maddesi gereğince alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek 3. Kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine, bu hususta ayrıca karar tesisine,
2- Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış ilk harç gideri 161,40 TL, davetiye ve müzekkere gideri 19,50 TL olmak üzere toplam 180,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/11/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır