Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/563 E. 2022/1023 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/563 Esas
KARAR NO : 2022/1023

DAVA : Tazminat (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … İli, …. İlçesi, …. Köyü, …. ada …. parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflar arasında imzalanan 15/11/2016 tarihli İnşaat Yapım Sözleşmesi ve eklerindeki protokoller akdedildiği ve 15/11/2016 tarihinden itibaren davacının üzerine düşen bütün edimlerini yerine getirdiği halde en son 05/09/2020 tarihinde akdedilen ek sözleşmede karşı tarafın kendi edimini ifade etmediği ve davacının büyük oranda zarara uğramasına sebebiyet verdiği; taraflar arasında düzenlenen 05/09/2020 tarihli protokol kapsamında davacının, davalıdan alacağı olan 66.905.763,20 USD yönünden başkaca bağımsız bölümlerin devredileceğinin düzenlendiği halde bu taşınmazlardan …. ilçesi, …. Mah. …. ada …. parsel sayılı taşınmazın devrinin yapılmadığı; davacı tarafça protokole uygun olarak 66.905.763,20 USD için fatura kesildiği ve protokol kapsamda bu faturaya uygun olarak davalı tarafça fatura kesilmemesi nedeniyle davacının tahsil edemediği alacağı yönünden ayrıca vergi borcu altına girdiği ve davacı tarafın kur farkı nedeniyle uğranılan zararının da karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle davacının uğramış olduğu tazminat karşılığı şimdilik 100 USD’nin her bir zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek TCBM kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz üzerinden (ticari temettü faizi) hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ile esasa ilişkin mülkiyet naklinin hukuki sebebini oluşturan sözleşmenin 07/09/2020 tarihli inanç sözleşmesi olduğu; …. Mimarlık … Şirket tarafından ileri sürülen 15/11/2016 tarih ve ekli 05/09/2020 tarihli sözleşmelerin birbirinden bağımsız sözleşme olduğu; 07/09/2020 tarihli inanç sözleşmesinden bağımsız olan 15/11/2016 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak karşı davanın açılamayacağı; zira karşı dava açılabilmesi için karşı davada ileri sürülen hususlar ile esas davadaki hususlar arasında ilişki ile takas veya mahsup ilişkisinin bulunması gerektiği; birbirinden ayrı iki sözleşme yönünden tek sözleşme gibi karşı dava açılmasının usule uygun olmadığı gibi söz konusu karşı davaya dayanak sözleşme yönünden de yetkili Mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğu; kaldı ki 15/11/2016 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin eki olan 05/09/2020 tarihli inşaat sözleşmesi gereği anahtar teslim tarihi 28/02/2021 tarihi olduğu halde ve bunun üzerinden 7 ay geçmesine rağmen teslim edilmeyen inşaat nedeniyle birde zarar iddiasının yerinde olmadığı belirtilerek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin alacak davasıdır.
Dosyanın mahkememize Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/03/2022 tarih ve …. Esas ….. Karar sayılı kesinleşmiş yetkisizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Davacı vekiline 20/06/2022 tarihli tensip tutanağının 2 nolu bendi ile; arabuluculuk tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı suretini sunmak için 1 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde mahkememize ibraz edilmediği takdirde davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin süre verilmiş ve davacı vekili 06/07/2022 tarihli beyan dilekçesi ile arabuluculuk son tutanağını e-imzalı olarak dosyaya sunmuş ise de; sunulan tutanak incelendiğinde arabuluculuğa başvuru tarihinin 24/06/2022 olduğu, son tutanağın düzenlendiği tarihin 29/06/2022 olduğu, dava açılış tarihinin 07/09/2021 olduğu, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ve Mahkememizce son tutanağın düzenlenmesi için verilen süreden sonra arabulucuya başvurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
Somut olayda, dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin alacak davası olup, davanın görevsiz Mahkemede açılmış olduğu, Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden önce arabulucuya yapılmış bir başvurunun bulunmadığı, ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4240 E.-2022/6367 K. Sayılı ilamı ), arabulucuya dosyanın Mahkememize gelmesinden ve tensiben verilen süreden sonra başvurulmuş olduğu, arabuluculuk dava şartının dava açılmasından önce yerine getirilmesi gereken bir dava şartı olması nedeni ile açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddi ile aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1- 7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 832,55 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …..
¸

Hakim ……
¸