Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2022/552 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/557
KARAR NO : 2022/552

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 20/06/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … AŞ arasında 12/01/2016 tarihinde Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, müvekkili şirketin şimdiye kadar sözleşme gereği bütün ödemelerini zamanında yaptığını ancak müvekkili şirket projenin son durumunu incelemek istemiş proje müvekkiline gösterilmediği gibi söz konusu dairelerin son durumu hakkında da müvekkiline bilgi verilmediğini, karşı taraf ile iletişim kurulamadığı gibi sözleşme gereği en geç 30/11/2016 tarihinde teslim edilmesi gereken dairelerin akıbetinin dahi belli olmadığını, söz konusu dairelerin habersiz bir şekilde başkasına devredilmesi üzerine ciddi sıkıntılar yaşadığını, müvekkili şirketi adına … Şirketi ile yapılan görüşmeler neticesinde diğer ortağın yapmış olduğu eylemin suç olduğu ortada olup gerek TCK gerekse de Anayasaca da korunan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, müvekkil şirkete ait dairelerin müvekkil şirketin hesabına herhangi bir para yatırılmaksızın diğer ortak davalı … tarafından ortak ….’dan habersiz bir şekilde herhangi bir bedel alınmadan davalı …. Enerjinin bilgi ve onayı ile ….’dan habersiz bir şekilde satılması hem vekalet görevinin kötüye kullanılması suçunu oluşturmakta olup hem de hileli hareketlerle dairelerin satılması sebebiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu beyanla … Projesi B Blok 190 bağmz. bölüm numaralı daire ile sözleşmesi fortis şirketinde olan söz konusu dairelere tedbir konulmasına, davanın kabulü ile söz konusu sözleşmeye bağlı tapuların iptaline karar verilmesi ve müvekkil şirket adına tescil edilmesine karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde tespit edilecek tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın tapu iptal ve tescil talepli olması sebebi ile bu tip davalarda yetki bakımından ise kanunda kesin yetki düzenlendiğini, buna göre tapu iptal ve tescil davası açısından yetkili mahkeme, davaya konu olan taşınmazın bulunduğu yer hukuk mahkemesi olduğunu, davaya bakma yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yerdeki yetkili olan Küçükçekmece Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilin ortağı olduğu davacı şirket merkez adresi dikkate alındığında yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri değil, İstanbul Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği zararı öğrendiği tarih açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde tespiti yapılmalı ve zamanaşımı itirazları olduğunu, esasa ilişkin cevaplarında ise davacı tafından dosyaya ibraz edilen vekaletname usule uygun bir vekalet olmamakla geçersiz olduğunu, dava …. İnş. Malz. Taah. Tur. İth. İhr. San.ve Tic. Ltd. Şti adına şirket ortağı olarak görünen … iddia ve talepleri ile ikame edildiğini, ancak dosyaya ibraz edilen vekaletname …. adına olduğunu, davacı şirketin temsilen sunulabilecek bir vekaletname ile huzurdaki davanın görülebileceğini, davacının yönelttiği davada hukuki yarar bulunmamakla birlikte davanın maddi hukuk kaynaklı husumet yokluğundan reddi gerektiğini beyanla hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında davanın, tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup … İli … İlçesi … Mah. … Parsel .. Blok 86, 87, 139 ve 190 Nolu bağımsız bölümlerin davalı şirket tarafından davacı şirkete satımı konusunda gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı ihtilaf konusu olmayıp uyuşmazlığın, söz konusu sözleşme kapsamında davacı şirketin edimini yerine getirip getirmediği ve miktarı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bu sözleşmenin feshine ilişkin protokoller ve ibra belgelerine göre dava konusu edilen taşınmazların davacı adına tescilinin gerekip gerekmediği, tescilin mümkün olmaması halinde talep edilebilecek tazminat miktarı hususlarında olduğu tespit edilerek davalı … yönünden açılan sorumluluk davası tefrik edilerek işbu esası almış ve heyete tevdi edilmiştir.
Talep, TTK. 644/1-a madde atfıyla TTK. 553/1 maddesi uyarınca açılan şirket yöneticilerinin sorumluluk davasına ilişkin olup, kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğu başlıklı 6102 sayılı TTK’ nın 553. Maddesinde ; Kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticiler ve tasfiye memurlarının, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olacakları, kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişilerin, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâli hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmayacakları, hiç kimsenin kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamayacağı; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamayacağı düzenlenmiştir.
TTK’nın 553. maddesinde kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu düzenlenmiş, TTK. 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir. (Yargıtay 11. HD, T: 12.12.2016, 2016/12846 E, 2016/9474 K ,Yargıtay 11. HD, T: 13.12.2016, 2016/6937 E, 2016/9537 K sayılı ilamları)
Somut olayda davalı … vekili cevap süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde açılan sorumluluk davası yönünden yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirtmiştir. Davalı tarafın yetki itirazının TTK’nun 561. madde hükmü ile genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
HMK’nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalı şirketin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeridir. Öte yandan şirket ortağına karşı açılan sorumluluk davasında seçimlik yetkiyi düzenleyen TTK’nun 561. maddesi uyarınca da, şirket merkezinin bulunduğu yerin Kağıthane olduğu anlaşılmıştır. Davalının yetki itirazının usulüne uygun olduğu, TTK’nun 561. maddesi ve genel hükümler gözetilerek açılan davada yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın yetki yönünden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
1-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-HMK 20 maddesi gereğince verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememiz başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun kararın tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır