Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/543
KARAR NO : 2023/540
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında …. tarihinde …. tarihleri arasında gerçekleşecek olan ”… Fuarı”na katılım hususunda sözleşme yapıldığını, müvekkili tarafların belirlediği 9.556,68 USD tutarındaki fuar katılım ücretini anlaşmaya uygun olarak alacaklının kabul ettiği ödeme yoluyla ifa ettiğini ancak davalı taraf işbu tarih itibariyle üzerine düşen edimi yerine getirmemiş olup sözleşmeye konu fuar organizasyonunu gerçekleştirmediğini, bahsedilen fuar uluslararası bir fuar olup dolar kuru bazında katılımcılara kiralandığını, bu sebeple … firmasının farklı tarihlerde yaptıkları sözleşmelerde farklı kur üzerinden değer belirlemesi yapıldığını, davalı tarafın hiçbir haklı nedene dayanmayan oyalama çabaları ve belirsizlikleri nedeniyle müvekkili tarafından Bursa …. Noterliğinin 04.11.2021 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme feshedilmiş olup ödenen bedelin iadesi talep edildiğini, ihtarname sonrası da davalı tarafça sözleşme bedelinin iadesi yapılmadığından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. numaralı dosyası ile davalı aleyhine takibe geçildiğini, ancak davalı tarafın haksız itirazı sebebiyle takip işlemleri durdurulduğunu, akabinde Uyuşmazlık Konusuna ilişkin alternatif uyuşmazlık yollarından arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup Bakırköy Arabuluculuk Bürosu …. sayılı dosya kapsamında süreç anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı taraf gerek müvekkilinin gerekse de diğer fuar katılımcılarının iradesini fesada uğratarak sözleşme yapmalarını sağlamış ancak akabinde çeşitli bahanelerle fuarı gerçekleştirmediğini, sözleşme imzalandıktan sonra …. de gerçekleştirileceği bilinen bu fuar davalı tarafından pandemi gerekçe gösterilerek …. tarihlerine ertelendiğini, daha sonrasında ise … tarihleri arasında gerçekleşeceği bildirilen fuar tarihinden 10 gün önce yine tek taraflı alınan bir karar ile fuarın Mayıs 2022’ye ertelendiği açıklandığını, bu açıklamadan sonra yeni yapılan duyuruya göre fuar …. tarihine ertelendiğini, davalı tarafın ertelemeleri yapmasında haklı hiçbir nedeni bulunamadığını, davalı tarafın en baştan niyeti zaten bu fuarı söylenen tarihte gerçekleştirmediğini, zira davalı taraf sadece ev tekstil fuarı değil pek çok fuar organizasyonunu üstlenen bir şirket olduğunu, bu doğrultuda … tarihlerinde gıda fuarı, …. tarihleri arasında …. fuarı ve yine zamanında …. gibi sektörel bir çok fuar gerçekleştirdiğini, dolayısıyla davalı tarafın açıklamalarında yer alan pandemi nedeni ile erteleme gerekçesi dayanaktan yoksun olduğunu, gıda fuarı dahi pandemi nedeniyle ertelenmeyip davalı firma tarafından önceden belirlenen tarihlerde gerçekleştiriliyorsa tekstil fuarının gerçekleştirilmemesinin mantıklı hiç bir açıklaması bulunmadığını, ayrıca, fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar mercii olan T.O.B.B’nin bu yönde bir kararı veya tavsiyesi de bulunmadığını, ekonomik olarak tekstilcilerin de hat safhada etkilendiği bu dönemde piyasaları hareketlendirecek olan ve tekstilciler için bir fırsat olarak görülen bu etkinliklerin söz verilen tarihlerde gerçekleştirilmemesi fuar katılımcılarının tamamının zarara uğramasına sebep olduğunu, 2021 eylül ayına gelindiğinde ülkemizde ve dünyada pandemi mücbir sebep olacak şekilde devam etmediğini, hatta bu dönem öncesinde Türkiyede de her türlü sosyal ve toplu etkinliklerin yapıldığı bir zamana geçildiğini, bu sebeple davalının arkasına sığındığı pandemi bahanesi samimiyetten uzak ve gerçek olmayan bir bahane olduğunu, müvekkili taraflar arasında akdedilen sözleşmeden beklediği yararı sağlayamadığını, zira 2019 yılında imzalanan ve o dönemdeki döviz kuru üzerinden ödenen sözleşme bedeli nedeniyle de zarara uğramış olup en çok ihtiyaç duyulan ve tüm sektörlerin olumsuz etkilerini yaşadığı bu dönemde gerçekleştirilemeyen fuardan kaynaklı bir darbe de buradan aldığını, küresel salgın nedeniyle 2020 yılında gerçekleştirilemeyen 2021 yılında …. tarihleri arasında yapılacağı ilan edilen, ancak tek taraflı olarak tekrar ertelendiği duyurulan fuar için ödenen bedellerin fuar katılımcılarına iadesi gerektiğini, davalı taraf tüm fuar katılımcısı mağdurlarının fuar katılım bedellerini iade etmek yerine sürekli tarih değiştirerek belirsizlikler içerisinde oyalamayı tercih ettiğini ve bu nedenle ciddi miktarlarda sebepsiz zenginleştiğini, müvekkili ve diğer fuar katılımcılarının sözleşme yapmalarındaki esaslı unsur fuarın …. yılında söz verilen tarihte gerçekleştirilmesi iken davalı taraf ise önce 2020 yılında gerçekleşecek olan fuarı …. tarihine ertelemiş akabinde bu fuar tarihine yalnızca 10 gün kala fuarı iptal etmek suretiyle Mayıs 2022 tarihine ertelediğini geçerli bir sebebi olmadan bildirdiğini beyanla; davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun esasa ilişkin itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkili firma lehine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket; … bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör olduğunu, davacı şirket ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …. tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuar, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususu da kararlaştırıldığını, davacı, …. ile yapılan protokolün çerçeve sözleşme olduğunu, bu nedenle katılım sözleşmelerinin ilgili maddelerinin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen Covid-19 vakaları ile birlikte başlayan süreçte sokağa çıkma yasakları nedeniyle ülke genelinde tüm toplantı, gösteri, konser vb. organizasyonların yasaklanmasıyla … Fuarı da müvekkili şirket tarafından yapılamamış bu sebeple fuar …. tarihine ertelendiğini, bu tarihte de ülkemizde ve tüm dünyada pandeminin etkilerinin devam etmesi, Amerika, Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerin Türkiye’yi kırmızı listeye alması yani Türkiye’ye seyahat kısıtlaması getirmesi, yine pandemi kaynaklı seyahat prosedürlerinin zorlaşması, aşı zorunluluğunun getirilmesi, karantina süreçleri, bu dönemde bilet fiyatlarının fahiş oranda artması gibi sebeplerden dolayı yurt dışından gelecek birçok katılımcının fuara katılamayacağını bildirmesi üzerine bu durum fuara katılacak şirketlere bildirilmiş; buna mukabil birçok şirketten, tekstil sektörünün yurt dışına hitap etmesi ve dolayısıyla fuara yurt dışından misafirlerin katılmasının çok önemli olduğunu, fuarların yapılış amacı yurt dışından müşteri kazanmak, yurt dışı pazarına açılmak olduğundan yurt dışından misafirlerin gelmemesi halinde fuarın yapılmasının bir anlamı olmayacağı belirtildiğini ve bu nedenle fuarın katılımcısı olan şirketler ve sektör temsilcileri tarafından fuarın ertelenmesi talep edildiğini, müvekkili şirket de söz konusu fuarları yapabilmek için fuar alanını en az 1 yıl önceden kiralanmakta olduğunu, bunun için reklam ajanslarıyla anlaşmalar yapılmakta, personel alımı gerçekleştirilmekte, ses ve görüntü sistemleri için anlaşmalar yapılmakta, temizlik şirketleriyle anlaşmalar yapıldığını, bir fuarın organize edilme bedeli milyonları bulduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığı, TOBB, Belediye ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan prosedür gereği izinler alındığını, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamaması müvekkili şirketi de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, fuarın sanki keyfe keder nedenlerle yapılmadığını ve bu durumdan müvekkili şirketin bir menfaati varmış gibi lanse edip müvekkili şirkete kusur ve kötüniyet hamledilmesi mümkün olmadığını, bu hususta mahkemenin taraflar arasındaki menfaatler dengesini göz önünde bulundurması gerektiğini, ayrıca davacı tarafından, aynı dönem başka fuarların yapıldığı ancak …. fuarının yapılmadığı yönündeki değerlendirme yerinde olmadığını, uluslararası arenada bilinen, değeri milyon dolarları bulan, ülkemize en fazla yabancı misafir ve yatırımcı çeken fuarlardan biri olan …. fuarını, diğer fuarlar ile karşılaştırmak makul olmadığını, davacı yan her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokol müvekkil şirket ile dava dışı tetsiad arasında yapılmıştır. bununla birlikte protokol süreli olup süresi sona ermiştir. ayrıca dayanılan hükümde, fuar tarihinin değiştirilmesinde mücbir sebepler ayrık tutulduğunu, ayrıca fuarın uzak bir tarihe ertelenmesinde müvekkili şirketin bir kusuru bulunmadığını, bir fuarın tarihinin belirlenebilmesi için fuarın yapılacağı alanın takviminde yer olması; fuarın yapılacağı şehirde, fuarın yapılacağı tarihten bir ay önce ve bir ay sonra aynı sektöre ilişkin başka bir fuarın olmaması gibi değişkenler bulunduğunu, özellikle son iki yılda pandemi sebebiyle tüm fuarların ertelenmesi sebebiyle TOBB Fuar Takviminin sıkışması, fuar alanlarında yer bulunamaması, aynı sektöre ilişkin 1 ay içerisinde aynı fuarın yapılamaması kuralı sebebiyle mecburen fuar … tarihine ertelendiğini, yine yukarıda bahsedilen “1 ay” kuralı sebebiyle de, katılımcıların daha fazla mağdur olmaması adına İstanbul içerisinde yakın bir tarihte yapılamayacak olması nedeniyle fuar Antalya’ya alındığını, ayrıca müvekkili şirket, söz konusu … fuarı katılımcılarının tamamına, yaşanan enflasyon sebebiyle ülkemizde maliyetlerin neredeyse 10 katına çıkmasına rağmen hiçbir ek ödeme almaksızın ve tahsis edilen alandan hiçbir kesinti yapmaksızın yeniden katılım imkanı sağladığını beyanla; haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava sözleşmeden dönme ödenen bedelin iadesi talepli alacak davasıdır.
Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır.
Taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesinde “Fuar katılım sözleşmesini imzalayarak, iş bu formda belirtilen düzenleyicinin …. Fuar Merkezi’nde (kısaca ….) organize ettiği sergi veya fuara (kısaca fuar) katılmayı kabul eden katılımcı bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi katılımcının maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb. hususlarda düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı ancak düzenleyicinin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici fuardan 3 gün öncesine kadar hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve katılımcıyı fuardan çıkarabilir. Düzenleyici fuar katılım bedelini fesih/çıkarma/ fuar iptali bildiriminden itibaren 30 gün içinde katılımcıya iade eder. Sözleşmenin bu şekilde feshi, fuardan çıkarma veya fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda katılımcı, fuar katılım bedelinden başka, masraf, gecikme faizi ya da zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan kabul ve taahhüt eder ” düzenlemesinin bulunduğu, sözleşme de düzenleyici olan davalıya, fuarın düzenleme tarihini değiştirme de dahil olmak üzere geniş yetkiler tanındığı, davacı/katılımcının, bu madde ile düzenleme tarihinde davalı/düzenleyici tarafından yapılabilecek değişiklikleri ve bunun sözleşmenin fesih sebebi olmayacağını kabul ettiği, her iki tarafın tacir olup, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin davacı şirket açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının fuar tarihinin ertelenmesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve ediminin iadesi talebinin haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.785,27-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 1.605,37-TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
4-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 23.172,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/05/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim ….
¸e-imzalıdır