Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/539 E. 2023/495 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/539 Esas
KARAR NO : 2023/495

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe davalılar tarafından haksız niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, davalının haksız itirazının iptalinin gerekmekte olduğunu, davacı şirketin tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olup, davalılardan …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık San.ve Tic.Ltd.Şti.nin (…. Tekstil) davacıdan mal almak istemesi üzerine, …. Tekstil’in alacağı emtiaların teminatını teşkil etmek üzere taraflar arasında 27.01.2012 tarihli ipotek protokolü ve aynı tarihli ipotek resmi senedi düzenlenerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu …’un maliki olduğu İstanbul İli, …. İlçesi, …. Köyü mevkünde kain tapunun … Ada, … Parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmaz davacı şirket lehine 1.derecede 350.000-TL bedelle ipotek edilmiş olduğunu, davalı şirketin de söz konusu ticari ilişki neticesinde 552.637,41-TL borcu doğmuş olup bu alacağa ili; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. (eski esas …) – … E. (eski esas ….) – …. E. (eski esas ….) sayılı dosyalarıyla, davalı …. Tekstil’in keşidecisi olduğu ve karşılıksız çıkan 550.000-TL bedelli çek yönünden kambiyo, bakiye tutar yönünden ilamsız takip yapmış ve takipler itirazsız olarak kesinleşmiş olduğunu, söz konusu takiplere konu alacakların ödenmemesi üzerine davacı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmış, takibe …’un itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davası İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile görülmekte iken bu dosyada yer alan usuli eksiklik (muacceliyet ihtarı çekilmemiş olması) nedeniyle taraflarınca dava takip edilmeyerek bu dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve iş bu karar da kesinleşmiş ololduğunu, böylelikle ipotek takibinin de ortadan kalkmış olduğunu,
akabinde aile konutu şerhine ilişkin açılan dava neticesinde Yargıtay denetiminden geçerek
kesinleşen Bakırköy … . Aile Mahkemesinin … E. ve … K. sayılı kararı ile İstanbul
ili, …. İlçesi … Pafta … Ada …. parselde bulunan 117 metrekare arsa vasıflı
taşınmaz üzerine inşa edilen ve üzerinde bodrum kat – Zemin Kat- 1.kat- 2.kat- 3.kat- 4.kat
bulunan binanın bilirkişinin hazırladığı kroki ve harita üzerinde işaretlenmiş olan 3.kattaki 5 nolu
daire üzerinden ipotek kaldırılmış diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olduğunu,
tüm bu dava safahatı sonrasında taraflarınca, kesinleşen aile mahkemesi kararı
doğrultusunda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmış olup, bu kez de
davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edilmiş ve arabuluculuk sürecinde
de davalılarla anlaşma sağlanamamış olduğunu, davacı şirketin ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketten 552.637,41-TL alacaklı hale gelmiş olduğunu, bu alacağa ilişkin olarak cari hesap ekstresi ve fatura ve irsaliyeler dilekçe ekinde
sunulmakta olduğunu,
yine ipotek konusu borcun ödenmesi için TMK.m.887 maddesine uygun olarak keşide edilen
Beyoğlu …. Noterliğinin 14.04.2015 tarih ve … yevmiyeli muacceliyet ve ödeme
ihtarnamesine karşın davalılar Bakırköy …. Noterliğinin 20.04.2015 tarih ve …. yevmiyeli
ihtarnamesini keşide ederek ödeme talebine karşı çıkmış olduklarını,
Ek olarak sundukları cari hesap fatura irsaliyelerden de anlaşıldığı üzere davacı şirketin davalı …. Tekstil’den alacaklı olduğunu, iş bu alacağın teminatı olan ipoteğe ilişkin takip yapmakta
haklı olduklarını, davalı şirket yetkilisi olan … Bakırköy …. Aile Mahkemesinin
… E.sayılı dosyasının 03.11.2016 tarihli celsesinde yaptığı tanıklıkta; davacıdan mal
aldığını ve kayın pederi olan diğer davalı … tarafından kendisine yardımcı olmak için
binanın ipotek ettirildiğini beyan etmiş olduklarını, açıklanan nedenlerle davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği Bakırköy … İcra Müdürlüğünün
…. E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, kötü niyetli davalıların
%20’den az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılmalarına ve dava masraf ve vekalet
ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı … vekilinin
cevap dilekçesinde özetle; davalı ile eşi ….’un 1971 yılından bu … evli olup bu evlilik birliğinden 4 çocukları olduğunu, davalı ile eşi …. ile birlikte iş bu başvuruya konu “İstanbul İli, …. İlçesi, … Pafta, …. Ada, … Parsel” de mukim taşınmazda ikamet ettikleri gibi bu evlilik birliğinde dünyaya gelen çocuklar da yine aynı taşınmazda ikamet etmekte olduklarını, anılan taşınmaz her ne kadar tapu kayıtlarında arsa vasfında görünmekte ise de bodrum kat ile birlikte 4 kattan oluşan bir apartman niteliğinde olduğunu, dava konusu ve aile konutu olan taşınmaz üzerinde, davalının eşinin bilgisi ve onayı olmaksızın davacı şirket lehine ipotek tesis ettirilmiş olduğunu, lehine ipotek tesis edilen …. Tekstil Tic. A.Ş.’nin, davalının ve eşi ….’un hiçbir bağlantısı olmayan bir şirket olduğunu, …. Tekstil Kon. Kumaş San. ve Tic. Ltd. Şti ise ipotek tesis edilen taşınmazda ailesi ile birlikte ikamet eden ve davalının damadı olan ….’ın yetkilisi ve ortağı olup, bu şirkette de davalının ve eşinin hiçbir ortaklığı veya yetkisi bulunmamakta olduğunu, hal böyle iken, lehine ipotek tesis edilen …. Tekstil Tic. A.Ş. Nin taşınmazın aile konutu olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin ipotek tesis edilmeden önce dava konusu taşınmazın ne şekilde kullanıldığına ve kimin kullanımında olduğuna dair hususları basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü nedeni ile tespit etmesi de gerekmekte olduğunu, davalının eşinin bilgisi ve onayı olmaksızın aile konutu üzerinde tesis edilen haksız ve hukuka aykırı ipoteğin terkini için dava ikame edilmiş ve bu dava Bakırköy …. Aile Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görülmüş olduğunu, anılan yargılama esnasında tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre taşınmazın arsa niteliğinde tapuda tescil edildiği ve aile konutu olduğunun tespit edilmiş, yapılan yargılama neticesinde ise Bakırköy …. Aile Mahkemesi’nin 26.01.2017 tarih, … Esas ve …. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olduğunu, anılan Yerel Mahkeme kararına karşı davacı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, yapılan istinaf incelemesi neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi tarafından verilen 28.12.2018 tarih, … Esas ve … sayılı karar ile davacı şirketin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve Yerel Mahkeme kararının kaldırılması yönünde hüküm kurulmuş olduğunu, Yerel Mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle, davalının eşi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve yapılan istinaf incelemesi neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 26.05.2021 tarih, .. Esas ve ….sayılı kararı ile istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş, anılan bu kararın da haksız ve hukuka aykırı olması nedeni ile davalının eşi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuş ve Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından duruşmalı olarak temyiz incelemesi yapılmış, Yargıtay .. Hukuk Dairesi’nin 08.02.2022 tarih … Esas …. Karar sayılı ilamı ile kararın hukuka ve yasaya aykırılık teşkil etmediği gerekçesi ile Yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiş olduğunu davacı şirketin kararın kesinleşmesine dayanarak iş bu icra takibine başlamış olsa da, davalının eşi tarafından anılan ilama karşı kanun yararına temyiz ve bireysel başvuru yoluna gidilmiş, (EK- 1: Anayasa Mahkemesi’nin 2022/41245 sayılı bireysel başvuru kayıt belgesi.) Kanun yararına temyiz ve bireysel başvuru incelemeleri hali hazırda devam etmekte olup, ipoteğin terkini talebi ile ilgili tapu müdürlüğüne yapılan başvuru da taşınmazın arsa vasfında olması nedeni ile reddedilmiş ve mahkeme kararı hiçbir şekilde infaz edilemediğinden bu hususta da gerekli itirazlar yapılmaya devam edilmekte olduğunu, nihayetinde ise, davacı şirket hükmün kesinleşmesinin akabinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçmiş ve taraflarınca yapılan itirazın iptali talebi ile işbu dava ikame edilmiş, ancak davalı aleyhine geçilen icra takibinin dayanağı olan ipotek tesisine ilişkin işlem hali hazırda infaz edilem lurumda olup, davalının takibe konu borcunun bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemenin yukarıda numarası yazılı davada yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olup, görevsizlik itirazlarının bulunmakta olduğunu, dava konusu olaya ilişkin ise, davalının diğer davalı şirketin yetkilisinin damadı olması dışında hiçbir bağlantısı bulunmamakta olduğunu, davalının dava konusu olaya dahil olma nedeninin de ticaretle iştigal etmesi veya davalı şirkette ortaklık veya yetkisinin varlığının olmadığı açıklığı ile görevsizlik itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi taleplerinin bulunmakta olduğunu, taşınmazın tapu sicilinde arsa vasfını haiz olmasının, fiili durumda üzerinde konut olması
halinde aile konutu şerhinin konulmasına engel teşkil etmediği açıkça anlaşılmakta olup, dava
konusu olaydaki gibi arsa vasfındaki taşınmazın üzerinde aile konutunun bulunması nedeni ile
ipoteğin taşınmazın tamamından terkin edilmesi gerektiğini, bu nedenle somut olayda, yukarıda açıklanan nedenlerle tapuda arsa vasfı ile kayıtlı olup,
üzerinde bulunan ve kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmemiş yapıdaki bir bölümün ayrılarak
bu bölüme ilişkin olarak ipoteğin kaldırılmasına ilişkin karar usul ve kanuna aykırı olup, infazı da
mümkün olmadığından, ilk derece mahkemesinin ilk kararında olduğu gibi davanın tümden kabulü
ile dava konusu arsa vasıflı taşınmaz kaydı üzerine …. Tekstil Tic. A.Ş. lehine tesis edilen
ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, üzerinde bulunan 4 katlı yapının bir
bölümünün ayrılarak infazı mümkün olmayacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi
doğru olmadığından hak ihlaline neden olunduğunun açık olduğunu, öte …, ipoteğin terkini için Bağcılar Tapu Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulmuş ve
kurum ipoteğin terkini talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı İstanbul Tapu ve
Kadastro II. Bölge Müdürlüğü’ne de itiraz edilmiş ve bu itiraz hali hazırda inceleme aşamasında
olduğunu, anılan itiraz neticesinde, ipoteğin terkini halinde, işbu dava konusu icra takibinin
konusuz kalacağının da açık olacağını, hal böyle iken, dava konusu borcun davalıya ait
olmamasına ek olarak, ipoteğin terkini halinde de, icra takibinin ortadan kalkacağının izahtan
vareste olduğunu,
yine, davacı şirketin dilekçesinde de beyan ettiği üzere, dava konusu alacak daha öncesinde
icra takibine konu edilmiş olduğundan işbu dava konusu icra takibi mükerrer takip mahiyetinde
olduğunu, işbu takibin mükerrer takip olması nedeni ile iptali talebi ile taraflarınca yasal yollara
başvurulacağını beyan etmekle birlikte, mükerrer takip hususunun ayrıca dikkate alınmasını talep
etmekte olduklarını, yine, borcun kabulü manasına gelmemekle birlikte, işbu davaya konu ipoteğin
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …, … ve … Esas sayılı icra
dosyalarına teminat olarak tesis edildiği davacı şirket tarafından beyan edilmiş olduğunu,
anılan icra takiplerinin kesinleştiği ve borcun tahsili amacı ile haciz işlemlerinin
yapılabileceğinin açık olduğunu, ancak davacı şirket, terkin edilen ipoteğe dayanarak icra
takibine başlamış ve davalının taşınmazının satışı yolu ile haksız ve hukuka aykırı olarak maddi
menfaat temin etmeyi hedeflemiş olduğunu, bu hususun davacı şirket tarafından ibraz edilen ve
davalı bakımından cevap içeren ihtarnamede de beyan edilmiş olduğunu, davacı şirketin var
olmayan bir borç için mükerrer olarak icra takibine geçtiğinin ve kötü niyetli hareket ettiğinin
kabulü gerekmekte olduğunu, davacı şirket tarafından, davalı … bakımından muacceliyet şartı hali hazırda da
sağlanmamış olup, ipoteğin terkini talebi ile ikame edilen davanın kesinleşmesinin akabinde
davalının temerrüde düşürülmemiş olduğunu, davacı şirket, tüm bu süreçlerden önce keşide edilen
ihtarnameyi muacceliyet şartının gerçekleştiğine dayanak olarak öne sürmüşse de, bu beyanın
kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirket, davalı …’un diğer davalı şirketin borçlarının ödenmesine yardımcı
olabilmek amacıyla taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiğini beyan etmiş, anılan beyanı kabul
manasına gelmemekle birlikte, davacı şirket bakımından basiretli bir tacir gibi hareket etme
yükümlülüğünün bulunduğu açıklığı ile soyut beyanlardan ziyade kanunun gerektirdiği koşullara
uygun işlem yapması gerektiğinin açık olduğunu, davalının eşinin onayı olmaksızın, taşınmazın
mahiyeti ve niteliği araştırılmaksızın tesis edilen haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edilen ve
nihayetinde terkin edilen ipoteğin sonuçlarını doğurmasının kabul edilemez olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle görevsizlik itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye
Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın esasına girilmesi halinde ise haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kötüniyetli davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar
verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
Davalı …. Tekstil Kon. Kumaşçılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin
cevap dilekçesinde özetle;
lehine ipotek tesis edilen …. Tekstil Tic. A.Ş. davalı …’un hiçbir
bağlantısı olmayan bir şirket olduğunu, …. Tekstil Kon. Kumaş San. ve Tic. Ltd. Şti ise ipotek
tesis edilen taşınmazda ailesi ile birlikte ikamet eden ve diğer davalının damadı olan ….’ın yetkilisi ve ortağı olduğu bir şirket olup, bu şirkette de diğer davalının hiçbir ortaklığı
veya yetkisi bulunmamakta olduğunu, diğer davalı … ile eşi …. 1971 yılından bu … evli olup bu evlilik
birliğinden 4 çocukları olduğunu, davalının ile eşi …. ile birlikte işbu başvuruya konu
“İstanbul İli, …. İlçesi, … …. Pafta, … Ada, … Parsel” de mukim taşınmazda ikamet
ettikleri gibi bu evlilik birliğinde dünyaya gelen çocuklar da yine aynı taşınmazda ikamet etmekte
olduklarını, anılan taşınmaz her ne kadar tapu kayıtlarında arsa vasfında görünmekte ise de bodrum kat ile birlikte 4 kattan oluşan bir apartman niteliğinde olduğunu, dava konusu ve aile konutu olan taşınmaz üzerinde, diğer davalının eşinin bilgisi ve onayı olmaksızın davacı şirket lehine ipotek tesis ettirilmiş olduğunu,
lehine ipotek tesis edilen …. Tekstil Tic. A.Ş. nin taşınmazın aile konutu olduğunu
bilmemesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin ipotek tesis edilmeden önce dava konusu taşınmazın ne şekilde kullanıldığına ve kimin kullanımında olduğuna dair hususları basiretli bir
tacir gibi hareket etme yükümlülüğü nedeni ile tespit etmesi de gerekmekte olduğunu, sonuç
olarak, diğer davalının eşinin bilgisi ve onayı olmaksızın aile konutu üzerinde tesis edilen haksız
ve hukuka aykırı ipoteğin terkini için dava ikame edilmiş ve bu dava Bakırköy …. Aile
Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görülmüş olduğunu, nihayetinde ise, davacı şirket hükmün kesinleşmesinin akabinde ipoteğin paraya
çevrilmesi yolu ile icra takibine geçmiş ve tarafımızca yapılan itirazın iptali talebi ile işbu dava
ikame edilmiş olduğunu, ancak davalı şirket aleyhine geçilen icra takibinin dayanağı olan ipotek
tesisine ilişkin işlem hali hazırda infaz edilemez durumda olup, davalının takibe konu borcunun
bulunduğunun kabulünün mümkün olmadığını,
mahkemenin yukarıda numarası yazılı davada, yetkili ve görevli mahkeme Bakırköy Asliye
Hukuk Mahkemesi olup, görevsizlik itirazlarının bulunmakta olduğunu, dava konusu olaya ilişkin,
davalı şirket yetkilisinin diğer davalının damadı olması dışında diğer davalının davayla hiçbir
bağlantısı bulunmamakta olduğunu, diğer davalının dava konusu olaya dahil olma nedeninin de
ticaretle iştigal etmesi veya davalı şirkette ortaklık veya yetkisinin varlığının olmadığı açıklığı ile
görevsizlik itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi taleplerinin bulunmakta olduğunu, Bakırköy … Aile Mahkemesi’nin kararında karşı davacı şirket tarafından yapılan istinaf
başvurusu neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi tarafından verilen
28.12.2018 tarih, …. Esas ve …. sayılı karar ile karar ile aile konutu olarak
kullanılan taşınmazda aile konutu dışında başka dairelerin de bulunması nedeni ile keşif
yapılması, aile konutu olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde gösterilmesi ve sonuç
olarak da aile konutu olarak kullanılan bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına
karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, anılan bu karar neticesinde Bakırköy …. Aile Mahkemesi
tarafından, davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi raporunda yer alan kroki ve harita üzerinde
işaretlenmiş olan 3. katta bulunan 5 nolu bağımsız bölümden ipoteğin kaldırılmasına karar
verilmiş olduğunu, yerel Mahkeme kararı istinaf ve temyiz incelemesinden geçerek onanmış
olduğunu,
Yine, davacı şirketin dilekçesinde de beyan ettiği üzere, dava konusu alacak daha
öncesinde icra takibine konu edilmiş olduğundan işbu dava konusu icra takibi mükerrer takip
mahiyetinde olduğunu, işbu takibin mükerrer takip olması nedeni ile iptali talebi ile taraflarınca
yasal yollara başvurulacağını beyan etmekle birlikte, mükerrer takip hususunun ayrıca dikkate
alınmasını talep etmekte olduklarını, yine, borcun kabulü manasına gelmemekle birlikte, işbu
davaya konu ipoteğin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …, … ve … Esas
sayılı icra dosyalarına teminat olarak tesis edildiği davacı şirket tarafından beyan edilmiş
olduğunu,
anılan icra takiplerinin kesinleştiği ve borcun tahsili amacı ile haciz işlemlerinin
yapılabileceğinin açık olduğunu, ancak davacı şirket, terkin edilen ipoteğe dayanarak icra
takibine başlamış ve diğer davalının taşınmazının satışı yolu ile haksız ve hukuka aykırı olarak
maddi menfaat temin etmeyi hedeflemiş olduğunu, kaldı ki, bu husus davacı şirket tarafından ibraz
edilen ve davalı şirket bakımından cevap içeren ihtarnamede de beyan edilmiş olduğunu, davacı
şirketin var olmayan bir borç için mükerrer olarak icra takibine geçtiğinin ve kötü niyetli hareket
ettiğinin kabulünün gerekmekte olduğunu,
davacı şirket tarafından, davalı şirket bakımından muacceliyet şartı hali hazırda da
sağlanmamış olup, ipoteğin terkini talebi ile ikame edilen davanın kesinleşmesinin akabinde
davalı şirketin temerrüde düşürülmemiş olduğunu, davacı şirket, tüm bu süreçlerden önce keşide
edilen ihtarnameyi muacceliyet şartının gerçekleştiğine dayanak olarak öne sürmüşse de, bu
beyanın kabulünün mümkün olmadığını,
davacı şirket, diğer davalının davalı şirketin borçlarının ödenmesine yardımcı olabilmek
amacıyla taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiğini beyan etmiş, anılan beyanı kabul manasına
gelmemekle birlikte, davacı şirket bakımından basiretli bir tacir gibi hareket etme
yükümlülüğünün bulunduğu açıklığı ile soyut beyanlardan ziyade kanunun gerektirdiği koşullara
uygun işlem yapması gerektiğinin açık olduğunu, diğer davalının eşinin onayı olmaksızın, taşınmazın mahiyeti ve niteliği araştırılmaksızın
tesis edilen haksız ve hukuka aykırı olarak tesis edilen ve nihayetinde terkin edilen ipoteğin
sonuçlarını doğurmasının kabul edilemez olduğunu, sonuç olarak, davalı şirketin davaya konu
edilen icra takibine ilişkin bir borcu bulunmamakta olup, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame
edilen işbu davanın reddinin gerekmekte olduğunu,
açıklanan nedenlerle öncelikle görevsizlik itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye
Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın esasına girilmesi halinde ise haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kötüniyetli davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar
verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyaları, ba-bs kayıtları, tapu kayıtlar ve senetleri, Bakırköy …. Aile
Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası celp edilmiş, ticari defterler incelenmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı takip borçlusu tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 350.000,00 TL alacak üzerinden İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı açıklamasında “Tam Hissesi …a Ait Olan İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü Mevkiinde Kain Tapunun … Ada, …. Parsel, Kayıtlı Arsa Vasıflı Gayrımenkul 1. Derece, 350.000,00 TL tutarlı ipoteklidir. Bakırköy … aile Mahkemesinin Kesinleşen … E. Ve … K.sayılı KararI ile İstanbul ili, … İlçesi .. Pafta … Ada … parselde bulunan 117 metrekare arsa vasıflı taşınmaz üzerine inşa edilen ve üzerinde bodrum kat – Zemin Kat- 1.kat- 2.kat- 3.kat- 4.kat bulunan binanın bilirkişinin hazırladığı kroki ve harita üzerinde işaretlenmiş olan 3.kattaki 5 nolu daire üzerinden” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı taraf, davalı …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık San.ve Tic.Ltd.Şti’nin satın aldığı emtiaların teminatı amacıyla davalı …’a ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini iddia etmekte iken, davalıların aile konutu şerhine ilişkin taleplerinin bulunduğu ve takibin iptalini talep ettikleri görülmektedir.
– Dosyaya celp edilen tapu kaydı, ipotek senedi ve eklerinin incelenmesinde; “… Köyü … Ada … Parselin tamamı … adına kayıtlı olan taşınmazda, …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketin Nin … dan alacağı emtiaların teminatını teşkil etmek üzere 350.000,00TL(Üçyüzellibintl) Bedelle Borca karşılık … lehine 1.derecede,bila faiz ve F.B.K. süre ile ipotek tesis ettiğini ve ipotek alacaklısı …’ … vekaleten bu ipoteği … lehine aynı bedel ve şartlarla kabul ettiğini, tarafların yapılacak tebligatlara esas teşkil edecek yurt içinden bir tebligat adresi bildirmeleri gerektiğini ve adres değişikliklerinin tapu sicil müdürlüğüne bildirilmemesi halinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarihin tebellüğ tarihi sayılacağını kabul ettiklerini, birlikte ifade ve beyan” ettikleri görülmektedir.
-Taraflar arasında ve incelenen resmi senet kayıtlarına göre davacı lehine ipotek tesis edildiği konusunda bir kuşku bulunmamaktadır. Davalı ipotek borçlusu, davacıya karşı borçtan ipotek limiti ile sorumlu olup davacının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile icra takipleri yapmasında usulsüzlük yoktur. Bu nedenle davalıların mükerrer takip iddiaları da yerinde değildir.
-Her ne kadar davalılar tarafından aile konutu şerhine ilişkin itirazlarda bulunulmuş ve taşınmazın tamamı üzerinde ipotek tesisinin usulüne uygun olmadığı iddia edilmiş ise de davalılar aile konutu şerhine ilişkin iddialarının Bakırköy … Aile
Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile incelendiği, bu iddialara ilişkin yapılan yargılama sonunda verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmektedir. Anayasa Mahkemesi vb. Olağan olmayan mercilere başvurunun kesinleşmiş mahkeme kararının uygulanmasına bu aşamada engel teşkil etmeyecektir. Buna göre davacı tarafından davaya konu edilen takipte Bakırköy… . Aile
Mahkemesi’nin … esas sayılı ilamı doğrultusunda takip başlatıldığı, kesinleşmiş mahkeme ilamı doğrultusunda işlem yapıldığısabit olduğundan davalıların aile konutu şerhine ilişkin iddialarının ayrıca irdelenme olanağı bulunmamaktadır.
-Bu aşamada yukarıda da ayrıntılarına yer verildiği üzere davacı tarafında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte davacı tarafından davalı asıl borçludan olan alacağın varlığını ispat ettiği takdirde, ipotek bedeliyle sınırlı kalmak kaydı ile davalı ipotek borçlusundan talepte bulunabileceği kuşkusuzdur.
-Bu doğrultuda tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya smmm bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/04/2023 tarihli raporda özetle; davacı … 2012,2013 ve 2022 yıllarına ait Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı şirket tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, taraflar arasında 27.01.2012 tarihinde 350.000,TL – tutarlı İpotek Protokolü imzalanmış olduğu, davacı … incelenen ticari defterlerinde, 31.12.2012 tarihi, 31.12.2013 tarihi ve icra takip tarihi olan 23/03/2022 tarihi itibariyle, davacı … davalı şirket …. TEKSTİL’den 552.637,41 Alacaklı oldukları, davacı tarafından davalı şirkete 2012 yılında KDV Dahil Toplam Tutarı 552.637,41 TL, KDV harriç Toplam Tutarı 511.701,31 TL olan 11 Adet Fatura düzenlenmiş olduğu, iş bu faturaların her iki taraf BA BS Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, davalı şirket tarafından davacı … 05.03.2012 tarihinde … numaralı Makbuz numarası ile toplam tutarları 550.000,-TL olan 2 Adet çek verilmiş olduğu, iş bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı cari hesabına borç kaydedilmiş olduğu, davacının toplam alacak tutarının 552.637,41 TL olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememizce davalı …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini incelemeye esas olmak üzere mahkemeye ibraz etmediği ve yerinde inceleme etmesine rağmen yerinde inceleme talebinde bulunulan adreste defterlerini incelemeye sunmadığı görülmüştür.
-Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, Mahkememizce kök rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde alacak kalemlerinin bu defterlerde kaydedilmiş olması tek başına alacağın varlığına veya fatura içeriği mal ve hizmetlerin teslimi konusuna delil oluşturmamaktadır.
-Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği görülmektedir. Davacı ile davalı …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, bilirkişi raporuyla sabit olan 552.637,41 TL’lik alacağın davacı şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte incelenen BA formlarına göre takibe konu faturalardan yasal sınırın üzerindeki bedelde olanların davalı şirket tarafından da vergi dairesine bildirildiği tespit edilmiştir. Takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların veya hizmetin davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.)
-Buna göre davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin var olduğu, davacı tarafın davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı edimlerini yerine getirdiği, davalıya yansıtılan bedellerin usulüne uygun olduğu, davalı …’un yukarıda ayrıntılarına yer verilen ipotek senedi doğrultusunda borçtan sorumlu olduğu hususlarının; davacı tarafın ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması- vergi dairesi ve tapu kayıtları kayıtları nazara alınarak davacı tarafından ispat edildiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın takibe konu borcunu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından itirazın iptali ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
-Buna göre davalı …. Tekstil Konfeksiyon Kumaşçılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından fatura ve ticari defter kayıtları ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, diğer davalı … yönünden borcun tespiti takip tarihi itibariyle mümkün olmadığından bu davalı yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında davalı takip borçluları tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
-Davalı …. Tekstil Kon. Kumaşçılık San. Tic. Ltd. Şti yönünden alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 70.000,00 TL icra inkar tazminatının Davalı …. Tekstil Kon. Kumaşçılık San. Tic. Ltd. Şti.nden alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … yönünden alacak likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 23.908,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.227,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 19.681,37- TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.227,13-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 252,25 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.832,95-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 52.000,00- TL tek vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır