Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/51 E. 2022/470 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/51 Esas
KARAR NO : 2022/470

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı taraf ile müvekkili arasında imzalanan 16/02/2012 tarihli sözleşmeye ilişkin ödemelerin zamanında yapılmaması sebebi ile davalı tarafa düzenlenen faturaların üzerinde yazdığı üzere “Vadesinde ödenmeyen faturalara aylık % vade farkı uygulanır.” şeklinde yazılmış olması ve davalı tarafında bu durumu kabul etmesi ile davacı müvekkili ile davalı tarafın 28/08/2012 tarihli … sıra numaralı KDV dahil 10.000,00 TL vade farkı faturası düzenlenmesi konusunda mutabık kalmaları neticesinde davacı müvekkili tarafından iş bu faturanın düzenlendiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, davacı müvekkili ile davalı arasındaki imzalanan sözleşmeye dayalı cari hesap neticesi sonunda davacı müvekkile alacağın doğduğu 26/08/2012′ den itibaren reeskont gecikme faizi ile birlikte icra masraf ve vekalet ücreti hariç 21.407,60 TL borçlu bulunduğunu beyanla davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra tazminatı olarak %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, takibin reeskont faizi ile devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Yetkisiz mahkemede dava açıldığını, Sakarya mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın faturaya konu hizmetin yerine getirildiğini ispat yükümlülüğü altında olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmeden faiz talep edilemeyeceğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında vade farkı uygulanacağına ilişkin yazılı bir sözleşme yada vade farkı ödeneceğine dair teamül halini alan fiili bir uygulama ve kararlaştırma bulunup bulunmadığı, buna göre davacının takibe konu vade farkı faturası düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, bu sebeple davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davalı tarafın savunmasına göre fatura konusu hizmetin yerine getirilip getirilmediği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı usulüne uygun bir icra takibi bulunmadığından açılan davanın dava şartı yokluğu sebebi ile reddine dair kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … Esas …. Karar sayılı kararı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup dosya Mahkememizin işbu esas sırasına kaydedilmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ….. Karar sayılı dosyasının gönderildiği, incelenmesinde; İşbu dava ile itirazın iptali talep edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında tahsili talep edilen 28/08/2012 tarihli, … seri-sıra numaralı ve 10.000,00 TL bedelli fatura sebebiyle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava üzerine Mahkemenin ….. Esas ….. Karar sayılı kararı ile davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 23/03/2021 tarihinde tarafların istinaf etmemesi üzerine kesinleştiği, davacıya ait ticari defterlerin incelenerek rapor tanzim edildiği, davalıya ait ticari defterlerin ise incelenmesi amacıyla Sakarya …. Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, ancak ticari defter ve belgelerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı görülmüştür.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun hak düşürücü süreler ve zamanaşımı sürelerine ilişkin 5/1 fıkrasının “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.” hükmünü ihtiva ettiği, taraflar arasındaki “Kiralık Stand Dekorasyon Montaj-Demontaj Sözleşmesi”nin 16/02/2012 tarihinde akdedildiği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında az önce bahsedilen hüküm gereği Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı sürelerinin eski kanun olan 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olmaya devam edeceği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin niteliği itibariyle eser (istisna) sözleşmesi olduğu, 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/4 maddesine göre mütaahhidin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütün davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun düzenlendiği, buna göre somut olayda taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı alacak sebebiyle zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu Mahkememizce değerlendirilmiştir.
İşbu dava ile itirazın iptali talep edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında tahsili talep edilen 28/08/2012 tarihli, … seri-sıra numaralı ve 10.000,00 TL bedelli fatura sebebiyle yine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava üzerine Mahkemenin ….. Esas ….. Karar sayılı kararı ile davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasına takibe 14/03/2017 tarihinde başlandığı, taraflar arasındaki sözleşme her ne kadar 16/02/2012 tarihinde akdedilmiş ise de zamanaşımının başlangıcına ilişkin 818 sayılı Borçlar Kanununun 128, 129 ve zamanaşımının kesilmesine ilişkin yine aynı kanunun 133. Maddeleri dikkate alındığında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile 14/03/2017 tarihinde takibe başlandığında alacağın zamanaşımına uğramadığı ve icra takibine girişilmekle zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu durumda sürenin yeniden işlemeye başlayacağı, zamanaşımının kesildiği 14/03/2017 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayan süre içerisinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile takibe başladığı ve buna göre davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
İşbu dava ile itirazın iptali talep edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasında 28/08/2012 tarihli, … seri-sıra numaralı ve 10.000,00 TL bedelli faturanın takip konusu yapıldığı, fatura içeriğinde “vadeli faturaların ödemeleri en geç 10 gün içinde gönderilmesi zorunludur. Vadesinde ödenmeyen faturalara aylık %4 vade farkı tahakkuk ettirilir. Fatura itiraz süresi 8 iş günüdür.” ibaresinin yazıldığı, vade farkının istenebilmesi için taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da yerleşmiş ticari bir teamülün varlığı gerektiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede vade farkına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi ayrıca taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair daha önce vade farkı faturalarının ödendiğine ilişkin bir belge olmadığına göre yerleşmiş bir ticari teamülün bulunduğunun da ispata muhtaç olduğu, … Esas … Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararında vurgulandığı üzere taraflar arasında vade farkının ödeneceği konusunda bir anlaşma olmamasına rağmen düzenlenen faturaya somut olayda olduğu gibi vade farkına ilişkin kayıt konularak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK’nun 23/2. maddesi uyarınca 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durumun sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğuracağı ve davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceği, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan bilirkişi 2. ek raporunda söz konusu faturanın davalı tarafça BA formu ile Vergi Dairesine bildirildiği tespit edilmiş olsa da bu durumun YİBK ile de vurgulandığı üzere sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğuracağı ve vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceği, çünkü Yargıtay uygulamasına göre de vade farkı kaydının faturanın zorunlu unsurlarından olmadığı, yasal sürede itiraz edilmemesi halinde fatura sözleşme olmadığı gibi itiraz edilmemiş olmasının faturaya sözleşme niteliği vermeyeceği, bu hale göre faturaya davalı tarafça itiraz edilmemesinin vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceği YİBK ile kabul edilmiş iken söz konusu faturanın davalı tarafça BA formu ile Vergi Dairesine bildirilmesi halinde de sonucun değişmeyeceğinin kabulü ile açılan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı tarafın zamanaşımı itirazının REDDİNE,
Davacı tarafından açılan davanın esastan REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 258,55 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 177,85 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13/4 maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/05/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır