Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/508 E. 2022/1084 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/508 Esas
KARAR NO : 2022/1084

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu …. Anonim Şirketi’nin Ekim ve Kasım aylarında “….” isimli bir kampanya başlatmış olup işbu kampanyaya göre daha sonra teslim edilecek araç (…. Model) için fiyat farkı istenmeyeceğini duyurmuş olduğunu, davacı müvekkilinin buna istinaden 23/11/2021 tarihinde işbu kampanya dahilinde araç alımı için sözleşme imzalayarak kampanya şartlarına uygun olarak 10.000 TL kapora, 100.000,00TL peşinat olmak üzere ödeme yapmış daha sonra da bakiye kısım için kendi bünyelerindeki kredi kuruluşundan kredi çekmek suretiyle gerekli ödemeleri düzenli olarak yerine getirmiş olduğunu, araç teslim tarihi geldiğinde ise aracı teslim almak amacıyla davalı/borçlu ….’ a başvurmasının ardından davalı/borçlu şirket tarafından müvekkilinden araç teslimi için sözleşmeye aykırı olarak 111,805,92 TL ek ücret talep edilmiş, ücretin ödenmemesi durumunda aracın teslim edilmeyeceğini, ödenen ücretin ödeme yaptıkları tarihteki T.C. Merkez Bankası Euro alış kur değeri ile kampanya iptal işleminin gerçekleştiği Euro alış kuru arasındaki fark ödeneceğini beyan etmiş olduğunu, Ülkemizde o dönem yaşanan araç sıkıntısı tabir-i caizse davalı/borçlular tarafından kullanılmış olup müvekkilinin zor durumda olması ve araç ihtiyacının aciliyet arz etmesi nedeniyle yasal yollara başvurma hakkı saklı tutularak aracın teslim alınmış olduğunu, ÖTV farkının müvekkilinden talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ek olarak talep edilen 111,805,92 TL fiyat farkının ise, baştan itibaren sözleşmeye bağlılık ilkesi olarak bilinen ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden haksız ve hukuksuz olduğunu, ayrıca 13 Ekim 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu Kararı ile artırılan ÖTV oranından kaynaklı kendilerine bedel yansıtan firmalar hakkında mahkemeye başvuran tüketicilerin haklı bulunmuş olup, bu kararın hali hazırda mağdur edilen tüketiciler için de emsal teşkil etmekte olduğunu, alacağın likit olduğunu, davalılar aleyhine dava konusu sözleşmeye aykırı olarak talep edilen ücretin iadesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçluların dava konusu değerin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı …. Tic. A.Ş’nin …. tarafından ilan edilen fiyat sabitleme kampanyasından yararlanmak için 26.10.2021 tarihinde müvekkili şirkete başvurmuş olduğunu, kampanya şartları dahilinde 1 adet araç için sipariş kayıt işlemlerini yapmış ve 10.000,00TL kapora ödemesini davacı şirket ….’e gönderilmek üzere müvekkili şirkete ödemiş olduğunu, müvekkili şirketin, …. kampanya kodu ile parayı havale etmiş olduğunu, otomobilin üretim veya tedarikinin tamamlanması ile üretici fabrikanın aracın satış maliyetini Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirdiğini, böylece, otomobilin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ÖTV ve KDV matrah tutarlarının belirlendiğini, faturaya yazılacak rakamın böylece hesaplanabilir hale geldiğini, otomobilin nihai satış fiyatı belli olunca, müvekkilinin, davacı şirkete ödeme miktarını bildirerek, aracın tespit edilen miktar üzerinden satın alınıp alınmayacağı bilgisini talep etmiş, ayrıca, davacı şirkete aracı satın almak istemiyor ise, o ana kadar ödemiş olduğu tutarını kendisine kur farkı hesaplanarak iade edebileceğini, böylece hiçbir zararının oluşmayacağı bilgisini de vermiş olduğunu, Devlet tarafından belirlenen kur farkları nedeniyle meydana gelen mecburi VERGİ artışları olduğundan üreticinin elinde olmayan sebeplerle fiyatlama yapılmakta olduğunu, vergi matrahından çıkan maliyetin tüm Türkiye yönünden geçerli olup üreticinin kendi keyfiyeti ile yapmış olduğu bir işlem olmadığını, şu anki mevcut ekonomik koşullar dahilinde oluşan bir durum olduğunu, müvekkili şirketin, yukarıda açıklandığı üzere satıcı olup üretici/tedarikçi olmadığını, bu nedenle diğer davalı olan üretici tarafından yapılan fiyat artışının müvekkilinin sorumluluğunda olduğuna dair taleplerde bulunulmasının kabul edilir nitelikte olmadığını beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …..A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin BAKIRKÖY sınırları içinde olmadığını, mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin olduğu İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkili Mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, başvurucunun içeriğine itiraz ettiği araç faturasının düzenlenme tarihinin 30.12.2021 olup, dava tarihinin ise 02.06.2022 olduğunu, Türk Ticaret Kanunu m.23 gereği, 8 günlük kesin sürede itiraz edilmeyen faturanın kesinleşmiş olduğunu, 6 ay sonra yapılan şikayet, zamanaşımına uğramış olduğundan işbu usul ve yasaya aykırı taleplerin zamanaşımı ve hak düşümü yönünden reddi gerektiğini, davacının faturalara süresi içinde itiraz etmemiş ve şerhsiz olarak ödeme yapmış ve şerhsiz olarak teslim tesellüm belgesini imzalayarak aracı teslim almış olduğunu, fatura ödendikten sonra davanın ikame edilmiş ve bu durumda T.T.K. md. 23’te öngörülen süreye uyulmamış olduğunu, Sipariş Ve Faturalama Formunda yazan “NİHAİ FATURA TARİHİNDE ÜRETİCİ TARAFINDAN YAPILACAK FİYAT ARTIŞLARI VE VERGİ DEĞİŞİKLİKLERİ OTOMOBİLİN ANAHTAR TESLİM FİYATINA YANSITILACAKTIR. şeklindeki uyarının her şeyi açıklamakta olduğunu, bu uyarıya rağmen davacının ön ödeme yaptığı aracın ortaya çıkan fiyat farkından muaf olacağını düşünmesinin kabul edilemeyeceğini, davacının iddiasının aksine ortada 266.000,00 TL bedelli sözleşme bulunmadığını, başvurucunun, henüz “üretilmemiş” olan otomobil için ileri teslim kampanyasından yararlanmış olduğunu, henüz üretilmemiş olduğu için otomobilin nihai satış bedelinin ne olacağı da belli olmadığından, ortada bir fiyat sabitleme sözleşmesi bulunmadığını, kur farkından dolayı ortaya çıkan ÖTV farkını müvekkili şirketin değil devletin tahsil etmekte olduğunu, davacının fazladan ödediğini iddia ettiği farkın ÖTV düzenlemesinden kaynaklanmakta ve bu farkı devletin tahsil etmiş olduğunu, bu farkın müvekkili şirketten talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini beyanla; davanın reddine; %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali talebine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı tarafın davalılardan satın almış olduğu araç nedeni ile ödemiş olduğu bir kısım bedeli aralarında yer alan sözleşme şartlarına aykırı olup olmadığı, meydana gelen ÖTV farkından kimin sorumlu olduğu, davacı tarafın davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde miktarı hususlarındadır.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı şirket tarafından davalılar aleyhine 111.805,92 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçluları tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
Davalı Mais vekilinin zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının talebin zamanaşımına uğramamış olması ve İİK m. 67’de belirtilen hak düşürücü sürenin geçmemiş olması nedeni ile reddine, yetki itirazının ise HMK m. 7 uyarınca birden fazla davalı olması ve davalılardan birinin yerleşim yeri Mahkemesinin yetkili olması ve Davalı ….’ın adresi itibari ile Mahkememizin yetkili olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davacının talebi davalılardan satın almış olduğu araçların alımı sırasında, aralarında yer alan anlaşmaya aykırı olduğu iddiası ile ödenmek zorunda kalınan ÖTV bedelinin iadesi amacı ile başlatılan icra takibine ilişkindir. Davacı taraf, davalı ….in fiyat sabitleme kampanyasına ve buna bağlı aralarındaki sözleşmeye dayanmaktadır. Sözleşme özgürlüğü ilkesi gereği taraflar sözleşme içeriğini özgürce belirleyebilecektir. Dosya kapsamı ve tarafların beyan ve itirazları dikkate alındığında davacı tarafın ödemiş olduğu tutarın aracın üretimi sürecinde meydana gelen ÖTV farkına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sunulan yazışmalar ve taraflar arasındaki kayıtlarının incelenmesinde ÖTV farkının davacı taraftan tahsil edilmeyeceğine ilişkin herhangi bir sözleşme şartı yer almadığı gibi kural olarak ÖTV’nin borçlusu alıcıdır. Oluşan ÖTV farkından davalı tarafların sorumlu olması gerektiriğine dair herhangi bir delil dosyaya sunulabilmiş değildir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.909,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.828,67 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğine takdir edilen 17.770,89-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (e-duruşma ortamında) kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
¸

Hakim ….
¸