Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/498 E. 2022/624 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/498
KARAR NO : 2022/624

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 06/07/2022

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 31/10/2018 tarihli vekaletname gereğince müvekkili tarafından davalının alacaklı olduğu ve hukuk davalarının bulunduğu taraf dosyalarına vekaletname sunularak alacaklı ve davalarına konu tüm dosyalarını takip ettiğini, müvekkilinin davalının 31/10/2018 tarihi itibariyle adına açılan tüm icra takipleri ve dava dosyalarına konu takiplerin avukatlık mesleğinin gerektirdiğini sorumluluklarını özenle yerine getirerek gerek tahsilat, gerekse davalarında tüm işlemlerini yerine getirdiğini, müvekkiline avukatlık vekalet ücreti ve masraflarının ödenmediğini, davalının alacaklı müvekkilinin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğunu, müvekkili tarafından başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …,…,…,…. ve Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün …,…,…,…. esas sayılı takiplerine itiraz ederek durdurulmasını sağladığını, itiraz aşaması içerisinde gizliden gizliye mal kaçırma işlemleri içerisine girdiğini, mallarını gizlediğini belirterek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının vekaletnamesinde iflas özel yetkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin borca batık olmadığını, davacıya müvekkili şirket yetkilisini temsil yetkisi verildiğini, taraflar arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığını, davacının takip ettiği dosyalarda yapılan tahsilatları haksız olarak uhdesinde tutması ve müvekkile bildirimde bulunmaması, haricen tahsilat yaparak dosyalarda habersizce kapatma talebinde bulunması gibi eylemler nedeniyle karşılıklı güven ve saygıya dayanan ilişkinin davacının kusuru ile yıkıldığını, 10/08/2021 tarihli azilname ile davacının vekillikten azledildiğini, davacı hakkındaki şikayetin ve dava dosyalarının derdest olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, İİK m.177 gereğince doğrudan iflas istemiyle açılmış olup, uyuşmazlığın İİK m.177/1’de yazılı iflas koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, İİK’nın 177. maddesine dayalı olarak doğrudan iflas talebinde bulunmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ” başlıklı 177. maddesi:
” Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1 -Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 -Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 -308 inci maddedeki hal varsa;(1)
4 -İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerle-şim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.
(Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.” hükmünü haizdir.
Somut olayda, davacı doğrudan iflas sebeplerinden İİK m.177/1’de düzenlenen borçlunun taahhütlerinden ve borçtan kurtulmak amacıyla mallarını saklaması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması sebeplerine dayanmış ise de, davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takiplerin davalının itirazı ile durduğu, icra aşamalarının devam ettiği, davalının taahhütlerinden ve borçtan kurtulmak amacıyla mallarını saklaması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması iddialarının ispat edilemediği, bununla birlikte dava tarihi itibariyle davacının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı, dolayısıyla doğrudan doğruya iflas koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansı ve davacı tarafından yatırılan iflas avansının karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 06/07/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır