Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/48 E. 2022/930 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/48 Esas
KARAR NO : 2022/930

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirketin makine sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin ihraç talepli imalatının gerçekleştirildiğini, ihraç kayıtlı KDV muafiyetli fatura düzenlendiğini, vergisel olarak 1.980,00 USD borçlandıklarını, 1.386,00 USD bakiye alacak taleplerinin olduğunu, davalı tarafın 5.000,00 TL ödeme yaptığını beyan ettiğini, itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşi tarafa tahmiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, takibe konu faturalardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu davalının itirazın da haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmekle, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 3.702,97-USD toplam alacağın alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların 2019 yılı BS ve BA formları ilgili vergi dairesinden celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2019-2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tutuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davalı tarafın 25.04.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemenize bırakıldığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2019 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 30.12.2019 tarihli 65.220,10 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 30.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10 TL alacaklı olduğu,2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10 TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10 TL alacaklı olduğu, 10.12.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 262.540,35 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın alacak mesnedine konu olan faturanın 1 adet ve 11.000,00-USD + 1.980,00-USD KDV (% 18) tutarında olduğu, davacı tarafın takip talebinin, söz konusu faturadan kalan 1.386,00-USD bakiye tutarı ve 1.980,00-USD KDV tutarı yönünde olduğu, faturanın açıklama kısmında “ters yatay paketleme makinası ve bant” diye belirtildiği, faturanın irsaliyeli fatura olduğu, teslim eden ile teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı görüldüğü, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, İş bu faturanın, davacı tarafından KDV hariç 65.220,10-TL üzerinden ticari defterlere kaydedildiği, KDV hariç 65.220,00-TL üzerinden 2019 yılında BS FORMU beyan edildiği, davalı tarafından ticari defterlerini incelemeye sunmadığı için kaydedilip edilmediğinin tespit edilemediği, davacı tarafa ait 1 adet faturanın KDV hariç 55.339,00 TL üzerinden 2019 yılında BA FORMU ile beyan edildiği, iş bu fatura üzerine açıklama olarak “KDV kanunu 11/1-C maddesine göre ihraç kayıtlı teslim yapıldığından KDV si tahsil edilmemiştir.” ibaresinin yazıldığı, söz konusu faturanın KDV tutarının davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiği, davacı tarafından 2019 yılı aralık ayı KDV Beyannamesinde “ihraç kaydıyla teslimlere ait bildirim” kısmında ihraç kaydıyla teslim bedeli olarak 11.739,62 TL tutar üzerinden beyan edildiği, iş bu alacak talebi ile ilgili davacı taraftan belge talep edildiği, 09.05.2022 tarihinde gönderilen e-postada; ilgili tutar için KDV iadesi dosyası hazırladığının ancak satılan makine ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığından vergi dairesi tarafından talebin ret olunduğunun beyan edildiği, 09.05.2022 tarihli e-posta;
“Merhaba;
1) Mal satışı 11.000 USD + 1.980 USD olarak düzenlenmiş ve ihraç kayıtlı olarak satışı yapılmıştır.
2) Faturada mal bedeli 11.000 usd olarak belirtilse de, ihraç kayıtlı olarak düzenlendiği için, KDV kısmı devletten talep edilecek idi.
3) Açıkça görüleceği üzere, kdv beyannamemizin ihraç kayıtlı kısmında tek alıcı olan …. Şti. ihraç kayıtlı kısmında belirtilmiş olup ihraç kdv kısmındaki 1.980 USD karşılığı olan 11.739,62 KDV iade dosyası hazırlanarak, devletten iade talep edilmiştir.
4) …. dan yurt dışı çıkış ihracat evrakları defalarca talep edildiği halde, uzun süre bekletildikten sonra tarafımıza ekte de yer alan gümrük çıkış beyannamesi ile ilgili evraklar gönderildi fakat gönderilen evrakların …. in sattığı makina ile ilgili herhangi bir ilgi olmadığından dolayı vergi dairesi tarafından iade talebimiz red olmuştur, ve defalarca istememize rağmen …. istediğimiz evrakları tarafımızı ulaştırılmıştır.
5) 2019 yılında ilk satış kaydımızda aşağıdaki gibi yapılmıştır.” denildiği, davacı tarafın takip talebine konu tutarları talep edebilmesi için, fatura içeriğine ait durumun ortaya konulmasının ve tevsik edici belge ile ispat edilmesinin gerektiği, bunun için gelinen aşamada takibe konu faturanın içeriğine haiz makinanın/malın ihracatının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, gerçekleşmiş olsa dahi sunulmuş/sunulacak evrakların değerlendirilmesinin uzmanlık alanım dışında olduğu, sayın mahkemece gerekli görmesi durumunda alanında uzman gümrük bilirkişi tarafından değerlendirme yapılabileceği, ayrıca davacı tarafın iddia ettiği Vergi Dairesi KDV iadesi işlemleri ile ilgili değerlendirmenin uzmanlık alanım dışında olduğu, sayın mahkemece gerekli görmesi durumunda alanında uzman yeminli mali müşavir veya vergi alanında uzman bilirkişi tarafından değerlendirme yapılabileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirlerine ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilince dosyaya sunduğu belge suretlerinin yeminli tercüman vasıtasıyla yapılmış Türkçe tercümeleri sunmak üzere süre verilmiş, sunulduğunda dosya üzerinden günsüz bilirkişi incelemesi yapılarak dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı vekilinin itiraz ve beyanları hep birlikte değerlendirilmek suretiyle dosyanın mahkememizce re’sen seçilecek ithalat, ihracat ve gümrük mevzuatı konusunda uzman bilirkişinin heyete eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davacı tarafın 2019-2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, davalı tarafın 25.04.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin mahkemeye bırakıldığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2019 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 30.12.2019 tarihli 65.220,10-TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 30.12.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10-TL alacaklı olduğu, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10-TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 65.220,10-TL alacaklı olduğu, 10.12.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 262.540,35 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın alacak mesnedine konu olan faturanın 1 adet ve 11.000,00-USD + 1.980,00-USD KDV (% 18) tutarında olduğu, davacı tarafın takip talebinin, söz konusu faturadan kalan 1.386,00-USD bakiye tutarı ve 1.980,00 USD KDV tutarı yönünde olduğu, faturanın açıklama kısmında “ters yatay paketleme makinası ve bant” diye belirtildiği, faturanın irsaliyeli fatura olduğu, teslim eden ile teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı,
Davalı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı görüldüğü, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer aldığı, iş bu faturanın, davacı tarafından KDV hariç 65.220,10-TL üzerinden ticari defterlere kaydedildiği, KDV hariç 65.220,00-TL üzerinden 2019 yılında BS FORMU beyan edildiği, davalı tarafından ticari defterlerini incelemeye sunmadığı için kaydedilip edilmediğinin tespit edilemediği, davacı tarafa ait 1 adet faturanın KDV hariç 55.339,00-TL üzerinden 2019 yılında BA FORMU ile beyan edildiği, iş bu fatura üzerine açıklama olarak “KDV KANUNU 11/1-C MADDESİNE GÖRE İHRAÇ KAYITLI TESLİM YAPILDIĞINDAN KDV Sİ TAHSİL EDİLMEMİŞTİR.” ibaresinin yazıldığı, söz konusu faturanın KDV tutarının davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına kaydedildiği, davacı tarafından 2019 yılı aralık ayı kdv beyannamesinde “ihraç kaydıyla teslimlere ait bildirim” kısmında ihraç kaydıyla teslim bedeli olarak 11.739,62 TL tutar üzerinden beyan edildiği, iş bu alacak talebi ile ilgili davacı taraftan belge talep edildiği, 09.05.2022 tarihinde gönderilen e-postada; ilgili tutar için KDV iadesi dosyası hazırladığının ancak satılan makine ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığından vergi dairesi tarafından talebin ret olunduğunun beyan edildiği,
09.05.2022 tarihli e-posta;
“Merhaba
1) Mal satışı 11.000 USD + 1.980 USD olarak düzenlenmiş ve ihraç kayıtlı olarak satışı yapılmıştır.
2) Faturada mal bedeli 11.000 USD olarak belirtilse de, ihraç kayıtlı olarak düzenlendiği için, kdv kısmı devletten talep edilecek idi.
3) Açıkça görüleceği üzere, kdv beyannamemizin ihraç kayıtlı kısmında tek alıcı olan …. Şti. ihraç kayıtlı kısmında belirtilmiş olup ihraç KDV kısmındaki 1.980 USD karşılığı olan 11.739,62 KDV iade dosyası hazırlanarak, devletten iade talep edilmiştir.
4) ….dan yurt dışı çıkış ihracat evrakları defalarca talep edildiği halde, uzun süre bekletildikten sonra tarafımıza ekte de yer alan gümrük çıkış beyannamesi ile ilgili evraklar gönderildi fakat gönderilen evrakların …. in sattığı makina ile ilgili herhangi bir ilgi olmadığından dolayı vergi dairesi tarafından iade talebimiz red olmuştur, ve defalarca istememize rağmen …. istediğimiz evrakları tarafımızı ulaştırılmıştır.
5) 2019 yılında ilk satış kaydımızda aşağıdaki gibi yapılmıştır.” denildiği, davacı tarafın takip talebine konu tutarları talep edebilmesi için, fatura içeriğine ait durumun ortaya konulmasının ve tevsik edici belge ile ispat edilmesinin gerektiği,
Davacı …. ŞTİ. nin, Davalı …. ŞTİ. ne ihraç kayıtlı kesmiş olduğu 24.12.2014 tarih ve … sayılı 11.000 USD tutarlı eşyanın davalı tarafından ihraç edilip edilmediği tespiti bakımından dosya ekinde bulunan …. sayı ve 23.12.2019 tarihli ihracat beyannamesi incelendiğinde; beyanname muhteviyatı ihraç eşyaları hakkında davalı …. ŞTİ tarafından düzenlenen … tarih ve …. sayılı 30.000-USD tutarlı eşyalar olduğu, davacı eşyasının bu faturada 2 ve 3 sırasındaki eşyalarla tanım olarak eşleştiği, ancak; beyannamenin …. nolu hanesi incelendiğinde imalatçının “… ŞTİ” olarak beyan edildiği, bu halde beyannamenin … nolu hanesine davacı İMALATÇI olarak beyan edilmediğinden, davacının vergi dairesinden KDV iadesi almasının mümkün olmadığı,
Davacının davaya konu ettiği fatura muhteviyatı eşyaların davalı …. ŞTİ nin ihracat kayıtlı yani KDV siz aldığı eşyayı ihraç etmekle birlikte, davacı imalatçıyı ihracat beyannamesinde beyan etmediğinden, davacı faturasının KDV istisnası dışında kaldığı, bu durumda davalı yanın yaralandığı 1.980-USD KDV yi davacı yana ödemesi gerekeceği, sonuca göre, Davacı tarafın davalı ihracat kayıtlı kestiği faturadan kaynaklı 1.980 USD KDV ve cari hesap bakiyesi alacağından kaynaklı 1.386 USD olmak üzere toplamda 3.366 USD alacak talebinde haklı gözüktüğü, tarafların tazminat, faiz, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Mahkemenin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatini bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde; Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın 2019-2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tutuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmış olup davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacının ticari defterlerine göre; davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibarı ile 3.366 USD alacaklı olduğu, , davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın defter ve belge ibraz etmeyerek HMK m. 222/3 hükmü gereği davacı tarafın defterlerinde yer alan kayıtları kabul etmiş sayılması gerekeceği, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile; B.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafın 3.366-USD asıl alacak yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 3.366-USD asıl alacak üzerinden devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 4.875,51-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-B.Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasında davalı tarafın 3.366-USD asıl alacak yönünden yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 3.366-USD asıl alacak üzerinden devamına,
2-Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 4.875,51-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 1.665,23-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 372,60-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.292,63‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 453,3‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 999,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, davacı vekilinin e-duruşma ortamında yüzüne karşı , yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır