Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/473 E. 2023/300 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/473
KARAR NO : 2023/300

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davalının Silivri İcra Müdürlüğünün …. esas saylı icra takip dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiğini, ancak müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız olduğunu, müvekkilinin davalıya karşı bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin yaklaşık 1 yıl önce rent a car işi ile iştigal eden davalıdan araba kiraladığını, araba kiralanırken de müvekkiline kira sözleşmesinin fark etmesini engellemek için devamı olarak boş bono imzalatıldığını, senedin üst tarafı fiziken kontrol edildiğinde bir kağıdın devamı olduğu ancak koparıldığının açıkça anlaşılacağını, müvekkilinin araç kira bedelini ödediğini, akabinde aracı teslim ettiğini, alacaklının aynı aracı sonrasında başka bir kişiye kiraya verdiğini, kiralayan yeni kişinin araca zarar verdiğini ve alacaklıya borçlandığını, alacaklı kiralayan yeni kişiden alacağını tahsil edemediği için boş senedi doldurduğunu ve müvekkilini aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile birlikte alacaklı olan tarafa borçlu olunmadığının tespitine, davalının alacaklı olmamasına karşı kötü niyetli olarak devam ettiği icra takibine karşı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sunmuş olduğu dava dilekçesinde, iddia etmiş olduğu hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu beyanlara itibar edilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın, iddia etmiş olduğu hususları ispat yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin, usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, davacının dilekçesinde, şikayete konu Silivri İcra Müdürlüğün …. Esas sayılı dosyasında borcu olmadığını iddia ettiğini, ancak davacının borcun ödendiğine dair İİK 68 vd maddeleri uyarınca dosyaya evrak sunmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddiasında senetteki tanzim tarihinde tahrifat yapıldığını iddia ettiğini, dava konusu senet incelendiğinde tanzim tarihinde tahrifat olmadığının görüleceğini, davacının dava konusu senedin kambiyo vasfını yitirtiğine ilişkin itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz durumda olduğunu, senet üzerindeki tanzim tarihinin açıkça belirtildiğini, senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermektedir ve davacı tarafın senedin rızası dışında doldurulduğunu ispat külfeti altında olduğunu, sonradan anlaşmaya aykırı doldurulup tedavüle çıkarıldığını iddia eden davacı tarafın bu yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine, davacının itiraz edilen alacak miktarı üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, açılan davanın kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takibe konu senet nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı, senedin bedelsiz kalıp kalmadığı, senette tahrifat yapılıp yapılmadığı, tahrifat yapılmış ise tahrifat yapılan kısımların hangi kısımlar olduğu, davacının icra dosyasındaki borç nedeni ile sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce alınan 16/03/2023 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
İnceleme konusu borçlusu …., alacaklısı … olan
28.09.2021 düzenleme 15.10.2021 ödeme tarihli 34.000,00 TL tutarlı senet
tanzim sırasında, düzenleme tarihinin sadece yıllar hanesine matbu yazıların üzerine
“2021” rakamlarının yazılarak senedin imzalanmış olduğu, daha sonra mürekkep renk
tonu ve kalem ucu kalibresi bakımından farklı fiziki evsafta bir kalemle, tanzim tarihinin
günler ve aylar hanesine “28/9/” yazılması benzer fiziki evsafta kalemle senedin diğer
tüm bölümlerinin doldurulması sureti ile senedin ve tanzim tarihinin “28/09/2021”
mevcut durumuna dönüştürülmüş olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesin de ;Davacının talebi, senedin sonradan doldurulduğu , düzenlenme tarihinde tahrifat yapıldığı ve borcun ödendiği iddia olunan bono nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafça senet altındaki imzayı inkar etmemiş olup dosyada alınan bilirkişi raporunda dava konusu bononun borçlusu …, alacaklısı … olan
28.09.2021 düzenleme 15.10.2021 ödeme tarihli 34.000,00 TL tutarlı senet
tanzim sırasında, düzenleme tarihinin sadece yıllar hanesine matbu yazıların üzerine
“2021” rakamlarının yazılarak senedin imzalanmış olduğu, daha sonra mürekkep renk
tonu ve kalem ucu kalibresi bakımından farklı fiziki evsafta bir kalemle, tanzim tarihinin
günler ve aylar hanesine “28/9/” yazılması benzer fiziki evsafta kalemle senedin diğer
tüm bölümlerinin doldurulması sureti ile senedin ve tanzim tarihinin “28/09/2021”
mevcut durumuna dönüştürüldüğü tespit edilmiş olup, vade tarihinden önce olması nedeniyle düzenleme tarihinde yapılan tahrifatın da bononun kambiyo vasfına halel getirmeyeceği, bu nedenle davacının bu iddiasının da yerinde olmadığı, ayrıca TTK’nın 680. maddesi gereğince “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmü gereğince açık senet düzenlenmesi mümkün olup 6102 sayılı TTK’nın 680. maddesi gereğince boş olarak verilen senedin unsurlarının sonradan doldurularak tedavüle çıkartılması ve yazıların farklı elden çıkması ve mürekkep renk
tonu ve kalem ucu kalibresi bakımından farklı bir kalem ile yazılması hukuka aykırı olmayıp, davacı tarafça anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ve ayrıca ödeme iddasını yazılı delille kanıtlaması gerektiği , davacı tarafça bu kapsam da dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmadığı , davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla yapılan açıklamalar uyarınca davanın reddine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 580,64-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 400,74-TL fazla harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin e-duruşma ortamında yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır