Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/47 E. 2023/497 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/47 Esas
KARAR NO : 2023/497

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06//2023

Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15.06.2019 tarihinde şoförlü araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalı … sözleşmede yer alan edimler eksik ifa edildiğini, davalı … teslim alınan ve …. şirketi tarafından davalı … araçlarına yüklenen malları bir kısmı eksik olarak davacı şirkete teslim edildiğini, davalı … ile iletişime geçildiğini, davalı … malların akıbeti sorulduğunu, zararın tazmini ve malların bulunması talep edildiğini, bunun üzerine davalı … davacı şirkete 03.03.2021 tarihinde ihtar keşide edilerek haklı nedenle fesih iddiasıyla akdi fesih ettiğini, davacı şirkete karşı edimlerin yerine getirilmediği ve davalı … davacıya ait faturası kesilmiş malları uhdesinde bulundurduğuna ilişkin olarak kamera kayıtları tanık beyanları ve zimmet raporları bulunduğunu, davacı şirketçe kaybolan mallar davalı … 12.02.2021 tarihli …. fatura edildiğini, oluşan cari hesap açığı 32.239,08 TL ise icra takibi yoluyla talep edildiğini, açıklanan nedenlerle davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine yerine getirmemeye başladığını, kiralanan aracın yük taşıma kapasitesi 25 ton olmasına rağmen birçok defa 40 tona yakın yüklemeler yaparak araçta kalıcı zararlar meydana geldiğini, davalı meydana gelen zararlar nedeniyle yüksek meblağlarda tamir ücreti ödemek zorunda kaldığını, davacı uzun bir süre kira bedellerini, otoban ve geçiş ücretlerini ödemediğini, bu nedenlerle davalı tarafça 22418 sayılı ihtar ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği davacıya ihtar edildiğini, davacı şirket yetkilisinin davalıya biz sana para falan ödemiyoruz. Git istediğini yap, dava açarsan biz de mallar eksik teslim edildi diye tutanak tutup sonra dava açarız dediğini, davalı devam eden süreçte haklı olarak yasal yollara başvurmaya başladığında davacı da kötü niyetli olarak bazı malların eksik teslim edildiğini iddia ederek davalı aleyhine icra takibi başlattığını, esasında eksik mal teslimi gibi bir durum söz konusu olmadığını, davalı davacının veya başkalarının mallarını taşıma edimini yüklenmediğini, davacının şoförlü olarak kiralanan araçla ne taşıdığı, taşımanın ne zaman ve nasıl yapıldığı davalının bilgisi ve sorumluluğunda olmadığını, sunulan zimmet raporunda da gönderici dava dışı …. Kalıp şirketi olarak görünürken alıcı firmalar arasında davacının adı dahi bulunmadığını, ayrıca bazı malların eksik teslim edildiği iddia edilse de hangi malların eksik teslim edildiği değerinin ne odluğu da belli olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı esas sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce icra dosyası, dava konusu sözleşme, ba-bs kayıtları celp edilmiş, taraflara ait ticari defterler incelenmiş, taraf delilleri toplanmıştır.
-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı takip borçlusu tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 32.239,08 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “Cari Hesap ve Fatura Alacağı” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda taraflar arasında 15/06/2019 tarihli “şoförlü araç kiralama sözleşmesi” bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini eksik ifa ettiğini, davalı … teslim alınan ve …. Kalıp şirketi tarafından davalı … araçlarına yüklenen bir kısım malların eksik teslim edildiğini, bu nedenle zararlarının bulunduğunu iddia etmekte iken davalı taraf ise davacının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, araçlarda kalıcı hasarlar meydana geldiğini, davacının kötü niyetli olduğunu ve dava dışı …. Kalıp şirketi olarak görünün şirketten alınan mallar arasında davacının adının olmadığını iddia etmektedir.
-Buna göre taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davacı tarafın iddia etmiş olduğu …. Kalıp ve Madeni Eşya San. ve Tic. AŞ. tarafından davacıya gönderilmek üzere davalıya mal teslim edilip edilmediği, davacı ile …. Kalıp ve Madeni Eşya San. ve Tic. AŞ. arasında bir ticari ilişki olup olmadığı, söz konusu malların bu kapsamda gönderilip gönderilmediği, bu kapsamda gönderildi ise hangi fatura konusu malların ne kadarının eksik teslim edildiği, davacının bu sebeple davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, davacı tarafça bildirim yapma yükümlülüğüne uyulup uyulmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin davacı tarafından davalıdan kiralanan aracın aynı zamanda taşıma işini de kapsayıp kapsamadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
-Davalı tarafın cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında iş bu davanın görevli mahkemede açılmadığını, kira ilişkisinden kaynaklanan davada sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu iddia ettiği görülmektedir. Ve fakat dava konusu uyuşmazlığın incelenmesinde, uyuşmazlığın “şoförlü araç kiralama sözleşmesi”‘den kaynaklandığı, araç kiralamasının şoför ile birlikte yapılması nedeniyle sözleşmenin hizmet sözleşmesi ve taşıma sözleşmesinin karma bir halini oluşturduğu, bu nedenle taraflar arasında doğrudan kira akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığından Mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmış ve bu doğrultuda yargılamaya devam olunmuştur.
-Mahkememiz dosyası yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda bilgi ve belgelerin incelenmesi amacıyla SMMM bilirkişiye tevdi edilmişi bilirkişi tarafından düzenlenen 30/09/2022 tarihli kök raporda özetle; davacının 2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,
davacının ticari defterlerine göre; Davacı … kendi ticari defterlerinde davalı … 24.164,92 TL cari hesap borçlu iken 12.02.2021 tarihli ….
sayılı 54.424,70 TL bedelli fatura düzenleyerek takip tarihi (25.03.2021)
itibariyle davalı … 32.239,08 TL alacaklı hale geldiği,
davacı … tarafından davalı adına “kayıp ürün” kapsamında düzenlenen
12.02.2021 tarihli …. sayılı 54.424,70 TL bedelli fatura açıklaması
incelendiğinde, “…. Kalıp Kayıp Ürün …, …. Kalıp
Kayıp ürün ….,” şeklinde olduğu görülmekle bu faturaların
dava dışı …. Kalıp…A.Ş. tarafından davacı adına düzenlendiği, yine davacı
… dava dışı şirket ile olan ekstresinde bu faturaların kayıtlı olduğu,
dava konusu kayıp ürünlere ilişkin dışı şirket tarafından davacı adına
31.01.2021 tarihli …. sayılı 6.617,55 TL bedelli, 08.02.2021
tarihli …. sayılı 50.807,14 TL bedelli faturaların düzenlendiği
görülmekle dosyaya sunulan zimmet raporunda dava dışı tarafından davacı
adına düzenlenen 2 adet faturaya konu ürünler yer almadığı,
davalı şirketin
ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiği, verilen bu yetkiye
istinaden tarafımdan davalı … vekiline 24.05.2022 tarihinde mail atılarak
davalı şirkete ait ticari defter, belgelerin hazırlanması gerektiği yönden bilgi
verilmesi akabinde davalı taraf ilgili maile herhangi bir dönüş yapmamış ve
rapor tarihine kadar davalı … vekili tarafından ticari defter ve belgeleri
hazırlandığına dair bilgi verilmediğinden ve talep edilen verilerin tarafıma
gönderilmediğinden davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme
yapılamadığı,
taraflar arasında 15 Haziran 2019 tarihinde şoförlü araç kiralama sözleşmesi
akdedildiği,
davacı … tarafından davalı adına tanzim edilen taraflar arasındaki ihtilafa
konu faturanın E-fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın
davacı … ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın taraflar arasında
akdedilen sözleşme kapsamında “kayıp ürün bedeli” kapsamında düzenlendiği,
fatura açıklaması incelendiğinde, “…. Kalıp Kayıp Ürün …., …. Kalıp Kayıp ürün ….,” şeklinde olduğu görülmekle
açıklamada belirtilen faturaların dava dışı …. Kalıp…A.Ş. tarafından davacı
adına düzenlendiği, yine davacı … dava dışı şirket ile olan ekstresinde
faturaların kayıtlı olduğu, gelinen durumda dava konusu kayıp ürünlere ilişkin
davacı … talebinin dayanak faturalarının dava dışı şirket tarafından davacı
adına tanzim edilen 31.01.2021 tarihli … sayılı 6.617,55 TL
bedelli, 08.02.2021 tarihli …. sayılı 50.807,14 TL bedelli
faturalar olduğu anlaşılmakla söz konusu faturaların içeriğine rapor içeriğinde
yer verildiği ve kayıp ürünlere ilişkin davacı tarafından sunulu zimmet raporu
incelendiğinde dava dışı tarafından davacı adına düzenlenen 2 adet faturaya
konu ürünlerin yer almadığı, zimmet raporu dışında başkaca bir belge dosyada
yer almadığı, kayıp edildiği iddia edilen ürün bedellerinin davalı … talep
edilip edilmeyeceği ile ilgili son karar nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, netice itibariyle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinde araca
ve yüklü mallara geebilecek zararlardan kiraya verenin sorumlu olacağı
kararlaştırıldığı, bu kapsamda davacı … tarafından davalı adına kayıp ürün
kapsamında düzenlenen faturanın kabul edilip/edilmeyeceği ile ilgili Takdirin
Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece faturanın kabul edilmeyeceği yönünde
karar verilmesi halinde, davacı … incelenen ticari defterlerine göre davalı
… takip tarihi (25.03.2021) itibariyle 24.164,92 TL cari hesap bakiye borçlu
olacağı,
faturanın kabul edilmesi yönünde karar verilmesi halinde ise
davacı … takip tarihi (25.03.2021) itibariyle davalı … 32.239,08 TL cari
hesap bakiye alacaklı olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Düzenlenen kök raporda davalı tarafın ticari defterleri incelenmediğinden ek rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/12/2022 ek raporda özetle; davacının 2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış
tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, davacı … kendi ticari defterlerinde davalı
… 24.164,92 TL cari hesap borçlu iken 12.02.2021 tarihli …. sayılı
54.424,70 TL bedelli fatura düzenleyerek takip tarihi (25.03.2021) itibariyle
davalı … 32.239,08 TL alacaklı hale geldiği,
davacı … tarafından davalı adına “kayıp ürün” kapsamında düzenlenen
12.02.2021 tarihli …. sayılı 54.424,70 TL bedelli fatura açıklaması
incelendiğinde, “…. Kalıp Kayıp Ürün …., …. Kalıp
Kayıp ürün …. ,” şeklinde olduğu görülmekle bu faturaların
dava dışı …A.Ş. tarafından davacı adına düzenlendiği, yine davacı
… dava dışı şirket ile olan ekstresinde bu faturaların kayıtlı olduğu,
dava konusu kayıp ürünlere ilişkin dışı şirket tarafından davacı adına 31.01.2021 tarihli …. sayılı 6.617,55 TL bedelli, 08.02.2021 tarihli
…. sayılı 50.807,14 TL bedelli faturaların düzenlendiği görülmekle
dosyaya sunulan zimmet raporunda dava dışı tarafından davacı adına düzenlenen
2 adet faturaya konu ürünler yer almadığı,
davalının 2019-2020-2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış
tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi (25.03.2021) itibariyle davacı … 47.711,14 TL
alacaklı olduğu,
taraflar arasında cari hesap farklılığının, (35.000,00 – 15.459,88) 19.540,12 TL
kısmı açılış kaydından kaynaklandığı, davalı tarafça geçmiş dönem ticari defterleri
incelemeye sunulmadığından açılış farklılığının tespit edilemediği, diğer …
kalan cari hesap farklılığının davacı … tarafından davalı adına düzenlenen detaylarına yer verilen faturanın davalı … ticari defterlerinde kayıtlı
olmadığından kaynaklandığı,
taraflar arasında 15 Haziran 2019 tarihinde şoförlü araç kiralama sözleşmesi akdedildiği,
davacı … tarafından davalı adına tanzim edilen taraflar arasındaki ihtilafa konu
faturanın E-fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı
… ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın taraflar arasında akdedilen
sözleşme kapsamında “kayıp ürün bedeli” kapsamında düzenlendiği, fatura
açıklaması incelendiğinde, “… Kalıp Kayıp Ürün …. , …
Kalıp Kayıp ürün ….,” şeklinde olduğu görülmekle açıklamada
belirtilen faturaların dava dışı …. Kalıp…A.Ş. tarafından davacı adına
düzenlendiği, yine davacı … dava dışı şirket ile olan ekstresinde faturaların kayıtlı olduğu, gelinen durumda dava konusu kayıp ürünlere ilişkin davacı …
talebinin dayanak faturalarının dava dışı şirket tarafından davacı adına tanzim
edilen 31.01.2021 tarihli … sayılı 6.617,55 TL bedelli, 08.02.2021
tarihli … sayılı 50.807,14 TL bedelli faturalar olduğu anlaşılmakla
söz konusu faturaların içeriğine rapor içeriğinde yer verildiği ve kayıp ürünlere
ilişkin davacı tarafından sunulu zimmet raporu incelendiğinde dava dışı
tarafından davacı adına düzenlenen 2 adet faturaya konu ürünlerin yer almadığı,
zimmet raporu dışında başkaca bir belge dosyada yer almadığı, kayıp edildiği
iddia edilen ürün bedellerinin davalı … talep edilip edilmeyeceği ile ilgili son
karar nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7. Maddesinde araca ve
yüklü mallara gelebilecek zararlardan kiraya verenin sorumlu olacağı
kararlaştırıldığı, bu kapsamda davacı … tarafından davalı adına kayıp ürün
kapsamında düzenlenen faturanın kabul edilip/edilmeyeceği ile ilgili takdirin mahkemeye ait olduğu, faturanın kabul edilmeyeceği yönünde
karar verilmesi halinde, davacı … incelenen ticari defterlerine göre davalı … takip tarihi (25.03.2021) itibariyle 24.164,92 TL cari hesap bakiye borçlu olacağı,
faturanın kabul edilmesi yönünde karar verilmesi halinde ise
davacı … takip tarihi (25.03.2021) itibariyle davalı … 32.239,08 TL cari
hesap bakiye alacaklı olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası dosyada mevcut zimmet raporları, görüntü kayıtları, fotoğraflar ve faturalar karşılaştırılarak dava konusu fatura ile davalıya teslim edildiği belirtilen ürünlerin teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise davacı tarafça zarar gördüğü belirtilen ürünlerin davalıya teslim edilen ürünler olup olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile bu hususun tespitinin teknik yönünden mümkün olup olmadığı, tespiti mümkün değil ise bunun gerekçesinin bildirilmesi amacıyla taşıma alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/03/2023 tarihli raporda özetle; dava dosyasında karayolu taşımacılığı açısından yapılan incelemede kiralama sözleşmesinin birden fazla maddesinde atıf yapıldığı üzere taşımacılık hizmeti sunulması sebebiyle kurulduğu açık olduğundan davacı …. İthalat firmasının gönderici davalı …’ın taşıyıcı statüsünde bulunduğu, dava dosyasında yapılan incelemede davacı …. ithalat firmasının kaybolan emtiayı davalı …’a zimmet raporuyla teslim ettiği, davalı …’ın teslim aldığı emtianın kaybolmasından TTK Madde 882 kapsamında sorumlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ispat külfetinin hangi taraf üzerinde olduğunun irdelenmesi gerekmektedir.
-Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
-Uyuşmazlık davalıya teslim edilen mallarda eksiklik bulunduğu iddiasına dayandığından, taraflar arasındaki sözleşmenin de bu doğrultuda irdelenmesi gerekmektedir.
-Taraflar arasındaki şoförlü araç kiralama sözleşmesinin;
“Araç Kullanımında Dikkat Edilecek Kurallar” başlıklı 7. Maddesinde;
….Araç istiap hadlerinin dışında/üstünde yüklenemez. Araçta, yol ve hava durumu gibi etkenler göz önünde bulundurularak yük taşınması esastır. Aracın istiap hadlerine riayet edilse dahi yukarıda sayılan maddi unsurlar göz önünde bulundurularak maddi bütünlüğüne aarar getirebilecek davranışlardan kaçınması esastır. Aksi halde araca ve yüklü mallara gelebilecek zararlardan KİRAYA VEREN sorumlu olacaktır…..
…..Şoför, aracın her türlü güvenliğini sağlamak, aracı kapalı ve kilitli olarak bulundurmak, park etmek veya benzeri her türlü özen ve ihtimamı göstermek zorundadır. Aksi halde taşımlan mallarda meydana gelecek zarardan sorumludur. Çalınma, gasp, yangın veya benzeri zayi durumlar halinde KİRAYA VEREN’in KİRACI’ya acil bildirimde bulunması, bilgi vermesi, en yakın polis merkezine gidip tutanak tutturması ve KİRACI’ya tutanak ve diğer gerekli bilgi ve belgeleri ulaştırması zorunludur. Aracın hırsızlık, gasp, yangın veya benzeri nedenlerle hasara uğraması durumunda, aracın çekici, otopark, işçilik, parça, tamir, işletme giderlerinden KİRAYA VEREN sorumludur.
Hasar ve 3. Kişilere Karşı Sorumluluk Başlıklı 10. Maddesinde ise;
“Aracın kullanımı sırasında meydana gelen kaza ve olaylar nedeni ile hukuki ve cezai tüm yasal sorumluluklar KİRAYA VEREN’e aittir.
Araçlar KİRAYA VEREN’in kendi belirleyeceği şoförler tarafından kullanılacak olup, KİRACI’nın hizmet verdiği firmalardan gelebilecek şikâyetler doğrultusunda şoför değiştirme tasarrufu KİRACI’ya aittir.
KİRACI, KİRAYA VEREN’in iş bu sözleşmede zikredilen hususlara aykırı olarak yaptığı hareketlerden dolayı uğradığı maddi ve manevi.zararın tazmininden başka, KİRAYA VEREN’in ağır kusur ve kasti hareketlerinden dolayı KİRACİ’nın isim ve prestijinin zedelenmesi durumunda KİRAYA VEREN maddi zarara ilaveten bu maddi zararın en az iki katı kadar da tazminatı KİRACI’ya ödemekle yükümlü olacaktır. ” düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir.
-Her ne kadar genel ispat kuralları kapsamında dava dilekçesi ile iddia ettiği hususları ispat yükü davacı-takip alacaklısı üzerinde olsa da taraflar arasında serbest iradeleriyle imzalanan sözleşme ile dava konusu taşıma işleri sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sözleşmede kiraya veren sıfatına sahip olan davalı …’a bir kısım sorumlulukların yüklendiği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda taşıma sırasında meydana gelen zararlar yönünden davalı tarafın şoför ve diğer eylemler yönünden sorumluluğu sözleşme ile üzerine aldığı, bu kapsamda meydana gelcek zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
-Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre dava konusu edilen ürünlerin davalı-kiraya verene ait araca yüklendiği sabittir. Sözleşme kapsamında ilgili ürünleri eksiksiz olarak teslim etme yükümlülüğü davalı kiraya verene ait olup, davalı – kiraya veren tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça bu hususun ispatı yönünden dosyaya bir belge ibraz edilmemiştir. Ve yine taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Ve 10. Maddesi kapsamında davalı tarafça zayi halinde davacıya karşı sorumlulukların yerine getirildiğine ilişkin bir belge de dosyada mevcut değildir.
-Buna göre davacı tarafın dava dosyasında mevcut zimmet raporları, dava dışı 3. Kişiler tarafından faturalar doğrultusunda zayi olduğu belirtilen / teslim edilmeyen malların bedelini talep etmesinin yerinde olduğu, davalı tarafın sözleşme ile yüklendiği sorumlulukları yerine getirdiğine ilişkin ispata elverişli bir bilgi ya da belgeyi dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle davalı tarafın kiraya veren sıfatıyla ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği anlaşıldığından itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
-Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
-Buna göre davalı borçlu tarafından alacağın niteliği itibariyle gerçek borcun tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi ancak yargılama aşamasında yapılan tahkikat ve alınan raporlar ile mümkün olduğundan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasında davalı takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.202,25-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 389,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.812,88- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 389,37-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 315,10-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 4.895,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun … numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır