Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/46 E. 2022/793 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/46 Esas
KARAR NO : 2022/793

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin; … Holding bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davalı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …. tarihleri arasında düzenlenecek …Fuarı (….) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kalmış, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edilmiş olduğunu, 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen Covid-19 vakaları ile birlikte başlayan süreçte sokağa çıkma yasakları nedeniyle ülke genelinde tüm toplantı, gösteri, konser vb. organizasyonların yasaklanmasıyla … Fuarının da müvekkili şirket tarafından yapılamamış bu sebeple fuarın .. tarihine ertelenmiş olduğunu, bu tarihte de ülkemizde ve tüm dünyada pandeminin etkilerinin devam etmesi, Amerika, Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerin Türkiye’yi kırmızı listeye alması yani Türkiye’ye seyahat kısıtlaması getirmesi, yine pandemi kaynaklı seyahat prosedürlerinin zorlaşması, aşı zorunluluğunun getirilmesi, karantina süreçleri, bu dönemde bilet fiyatlarının fahiş oranda artması gibi sebeplerden dolayı yurt dışından gelecek birçok katılımcının fuara katılamayacağını bildirmesi üzerine bu durumun fuara katılacak şirketlere bildirilmiş; buna mukabil birçok şirketten, tekstil sektörünün yurt dışına hitap etmesi ve dolayısıyla fuara yurt dışından misafirlerin katılmasının çok önemli olduğu, fuarların yapılış amacın yurt dışından müşteri kazanmak, yurt dışı pazarına açılmak olduğundan yurt dışından misafirlerin gelmemesi halinde fuarın yapılmasının bir anlamı olmayacağının belirtilmiş ve bu nedenle fuarın ertelenmesinin talep edilmiş olduğunu, yine bu kapsamda fuarın ertelenmesi nedeniyle Ticaret Bakanlığı tarafından müvekkili şirket aleyhine inceleme başlatılmış, buna ilişkin müvekkili şirketten bilgi ve belge istenilmiş, müvekkili şirketin ise gerekli bilgilendirmeyi yapmış, inceleme sonunda müvekkili şirket hakkında herhangi bir müeyyide uygulanmamış ve müvekkili şirket lehine sonuç çıkmış olduğunu, görüldüğü üzere … fuarının Mayıs 2022’ye ertelenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunmadığını, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, müvekkili şirketin dosya borcunu cebri icra tehdidi altında ödemiş olduğunu, ayrıca bir an için bedelin iadesi düşünülse bile miktarın hukuka aykırı bir şekilde hesaplanarak icraya koyulmuş olduğunu, Fuarcılık sektöründe, organizatörün metrekare başına birim fiyat belirlediğini ve katılımcının da kullanmak istediği alan ile birim fiyatın çarpımıyla elde edilen miktarı organizatöre ödediğini, sektörde USD üzerinden çalışıldığından miktarın USD olarak hesaplandığını, sözleşmenin kurulduğu dönemdeki Dolar Kuru ile sözleşme bedelinin Türk Lirası cinsine çevrildiğini ve bir kısmı peşin, bir kısmı da kambiyo senedi düzenlenerek sözleşme bedelinin tahsil edildiğini, müvekkili şirketin m2 birim fiyat olarak 587,82 TL olarak belirlemiş, davalı şirketin ise 62,50 m2’lik alanı kullanacağını beyan etmiş, KDV ve damga vergisi dahil toplamda 43.525,86 TL üzerinden sözleşme kurulmuş olduğunu, bu tutarın; eşit miktarda 31.01.2020, 29.02.2020 ve 31.03.2020 tarihli ve her biri 14.508,62 TL olan 3 (Üç) adet çek alınmak suretiyle tahsil edilmiş olduğunu, davalı şirketin, açıkça sözleşmeye ve hukuka aykırı bir biçimde sözleşmeyi feshettiğini beyan ederek ödemiş olduğu bedelin sözde iadesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatmış olduğunu, müvekkili şirketin taşınma esnasında oluşan adres değişikliği sürecinde tebligatın usulsüzlüğü nedeni ile ödeme emrine süresinde itiraz edilememiş ve takibin kesinleşmiş olduğunu, işbu usulsüz tebligat nedeniyle müvekkilinin cebri icra tehdidi ile karşı karşıya kalmış olduğunu, haksız ve kötüniyetli olarak başlatılan icra takibi karşısında ve usulsüz tebligat nedeniyle takibe itiraz imkanının da müvekkili şirketin elinden alınması hususu da dikkate alındığında müvekkili şirketin haklarının daha fazla zedelenmemesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyanla; öncelikle İİK 72. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; iş bu davada davacı şirketçe arabuluculuğa başvurmadan doğrudan davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açılmış olduğunu, menfi tespit davasının alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğunu, bu sebeple HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı müvekkili şirketin, davacı şirketin düzenleyeceğini taahhüt ettiği … Fuarına katılım sağlamak için, davacı şirket ile 11.12.2019 tarihli Fuar Katılımcı Sözleşmesi akdetmiş ve sözleşme uyarınca fuara katılım bedeli olan ve sözleşme tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 43.525,86 TL’yi davacı şirkete ödemiş olduğunu, … tarihlerinde gerçekleştirileceği kararlaştırılan … Fuarının davacı şirket tarafından pandemi (Covid-19) nedeniyle … tarihlerinde gerçekleştirilmek üzere ertelenmiş olduğunu, … Fuar’ın açılmasına yaklaşık 10 gün kala davacı şirket tarafından .. tarihinde Fuar’ın yine Mayıs 2022’de bir tarihe ertelendiğinin davalı müvekkili şirkete ve diğer tüm katılımcılara ilanen bildirilmiş olduğunu, her ne kadar davacı şirket, dava dilekçesinde yurtdışından gelecek birçok katılımcının fuara katılamayacağını bu sebeple fuarın yapılmasının bir anlamının olmayacağını belirtmişse de davacı şirketin bu iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, zira davacı şirketin, …. tarihlerinde düzenlenen gıda fuarı ile … tarihleri arasında düzenlenen … Fuarı ve yine yakın tarihlerde … gibi düzenlenen sektörel fuarlarını gerçekleştirmiş olduğunu, davalı müvekkili şirket yetkilisi … tarafından ilgili fuarların yapıldığına ilişkin youtube görüntüleri Denizli …. Noterliği’nin 08.02.2022 tarih … yevmiye numaralı e- tespit tutanağı ile tespit ettirilmiş olduğunu, davacı şirketin … Fuarının pandemi nedeni ile yurtdışından misafirlerin gelmemesi nedeniyle erteleme gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğunu, fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar mercii olan …’nin de bu yönde bir kararı veya tavsiyesi söz konusu olmadığını, kaldı ki, davacı şirkete Ticaret Bakanlığı Ticaret Müfettişliği tarafından denetim yapılmış ve … tarafından yayımlanan 27.09.2021 tarihli fuar değişiklik takviminde fuarın 2022 yılına ertelenmediği bunun yerine iptal edilen fuarlar arasında yer aldığı için fuarın akıbeti hakkında bilgi istenmiş olduğunu, davacı şirketçe Ticaret Bakanlığı Ticaret Müffettişliği’ne cevap olarak ….. kurallarına göre bir fuarı 2021 yılından 2022 yılına ertelendiğinde yıl geçtiği için erteleme değil iptal olduğunu ve ….. kurallarına göre hareket ettiğini bildirilmiş olduğunu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından 2022 yılında gerçekleştirilecek fuarlara ilişkin takvim listesi yayımlanmış ve fuarları düzenleyen şirketlerin isimlerinin ayrı ayrı belirtilmiş olduğunu, davacı şirket … A.Ş tarafından 2022 takvim yılı içerisinde gerçekleştirilecek … Fuar’ı olmadığı gibi başkaca bir fuar organizasyonu dahi bulunmadığını, bu hususun bile … Fuar’ının iptal edildiğinin başka bir kanıtı olup davacı şirketin söz konusu fuarın 2022 yılına ertelendiği iddiasının asılsız olduğunu ortaya koymakta olduğunu, davacı şirketin, pandemi nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını belirtmiş olduğunu, Dünya genelinde yaygın olan Covid-19 hastalığının bir salgın hastalık olduğunu, salgın hastalığın yargıtay kararlarında mücbir sebep olarak kabul edilmiş olduğunu, davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesinde de mücbir sebeplerin varlığı halinde tarafların ve fuar katılım ücretinin iadesi durumunun ne olacağına ilişkin açıklayıcı bir madde yer almadığını, bu nedenle mücbir sebep nedeniyle ifa imkansızlığı söz konusu ise sözleşmenin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik olarak TBK m. 136 hükmünün uygulanması gerektiğini, Covid-19 pandemi salgınının mücbir sebep olarak dikkate alınması ve bu sebeple müvekkili şirkete fuar katılım ücret iadesi gerekirken davacı şirket tarafından bu hususun göz ardı edilmiş olduğunu, bugüne kadar Covid-19 pandemi salgını sebebiyle gerçekleştirilmeyen fuarın ….. kuralları uyarıncada iptal edildiği göz önüne alındığında davacı şirketin müvekkili şirkete fuar katılım bedelini iade etmediği oranda sebepsiz zenginleştiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte her ne kadar sözleşmede düzenleyicinin düzenleme tarihlerini sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapabileceği belirtilmişse de bu takdir yetkisinin bu denli geniş kullanılması kötüniyetli olup, katılımcılarının mağduriyetine yol açmakta olduğunu, bu bakımdan … Fuar’ın keyfi olarak ertelenmesinin de taraflarınca kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, kaldı ki halen de Covid-19 pandemi salgınının ülkemizde ve Dünya genelinde devam etmekte olduğunu, bugüne kadar davacı şirketçe gerçekleştirilen diğer fuar organizasyonlar varken müvekkili şirkete yapılması taahhüt edilen fuarın gerçekleştirilememesi nedeniyle müvekkili şirketin fazlasıyla mağdur olduğunu ve ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar ile döviz kurların artışı gözönüne alındığında davacı şirketin fuar katılım bedelini iade etmemesi ve halen iade edilmemesinden doğan zararların karşılanmaması sebebiyle müvekkili şirketin mağduriyetinin her geçen gün artmakta olduğunu, davacı tarafça sözleşmesinin feshinin taraflarınca gerçekleştirildiğinin kendilerine yazılı ya da sözlü olarak bildirilmediklerini iddia etmiş olduklarını, ancak taraflarınca 8 Ekim 2021 tarihinde davacı şirkete Denizli … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Fuar Katılım Sözleşmesinden döndüklerini, sözleşmede tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak 43.525,86 TL.karşılığı olan 7.506,78 USD fuar katılım bedelinin müvekkili şirkete iade edilmesini ihtaren bildirdiklerini, davacı şirketçe 20 Ekim 2021 tarihinde Beyoğlu …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 7.506,78 USD’nin iadesinin fuar katılım sözleşmesine aykırı olduğunu, fuarın ertelenmesinin sözleşmeden dönme hakkı vermediğinin davalı müvekkili şirkete cevaben bildirilmiş olduğunu, taraflarınca 2 Kasım 2021 tarihinde Denizli … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete cevap verilmiş, sözleşmeden dönme hakkının tek taraflı bir hukuki işlem olduğunun, muvafakata ihtiyaç olmadığının bu sebeple fuar katılım bedelinin müvekkili şirkete iade edilmesinin talep edilmiş olduğunu, davacı şirketçe fuar katılım bedelinin iade edilmemesi üzerine taraflarınca Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine icra takibine geçilmiş ve davacı şirketin süresi içerisinde itiraz etmemesi üzerine icra takibinin kesinleşmiş olduğunu, icra takibine konu ödeme emri ve takibe dayanak evrakların davacı şirketin UETS hesabına e- tebligat olarak gönderilmiş ve davacı şirkete 28.12.2021 tarihinde e-tebliğ edilmiş olduğunu, davacı şirketin, dosya borcunu cebri icra tehdidi altında ödediğini belirtmiş, ancak davacı şirket tarafından Bakırköy .. Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, davalı müvekkili şirkete de yapılan bir ödeme bulunmadığını, bu sebeple davacı şirketin, dava dilekçesinde dosya borcunu icra tehdidi altında ödediği iddiasının taraflarınca anlaşılamamış olduğunu, Menfi tespit davasında kural olarak ispat yükünün davalı/alacaklı üzerinde olduğunu, davacı şirketin de dava dilekçesinde ödemeyi ikrar ettiği üzere davalı müvekkili şirket tarafından fuar katılım sözleşmesine istinaden sözleşme tarihindeki dolar kuru üzerinden 7.506,78 USD fuar katılım bedeli olarak ödenmiş olduğunu, davacı şirketinde ödemenin yapıldığına ilişkin ikrarıyla birlikte ispat yükünün kendilerine geçmiş olduğunu, davacı şirketin, borçlu olmadığını ve diğer iddialarını kanıtlar nitelikte somut bir delil de sunmamış olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin tüm yasal müracaat hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve kötü niyetli olarak açmış olduğu iş bu davanın reddine, davacı şirketin %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi yapıldığı, davalı tarafça fuar katılım bedelinin davacıya ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık; davacı tarafça fuar tarihinin ertelenmesinin haklı , mücbir sebebe dayalı olup olmadığı, ertelendiği belirtilen Mayıs 2022 tarihinde fuarın yapılacağının …..’a bildirilip bildirilmediği, tarih değişikliğinin iptal mi erteleme mi mahiyetinde olduğu, ödenen paranın iadesinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın borçlu olup olmadığı, borçlu olmadığının tespiti halinde miktarı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya uyap sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu aleyhine 397,74 TL ihtarname, 422,96 TL ihtarname, 820,70 TL toplam alacak, 7.506,78 USD fiili ödeme tarihi toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşıldı.
…..’a yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde taraflar arasındaki sözleşmeye konu fuarın 2022 yılı fuar takvimi içerisinde yer almadığı görülmektedir.
Taraflar arasında kurulan sözleşme ilişkisine ve sözleşmeye dayalı olarak davalı tarafından davacı tarafa yapılan ödemeye ilişkin uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık ödenen bedelin iadesinin gerekip gerekmediği, davalının davacı tarafın fuarın ertelenmesi/ iptali durumunda sözleşmeyi feshe zorlanıp zorlanamayacağına ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi … E.-… E. Sayılı kararı ile “…Bu durumda TBK 136. madde anlamında ifa imkansızlığının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerekecektir. İmkansızlığı, sözleşmenin konusu olan edimin maddi veya hukuki bir nedenden dolayı yerine getirilmesinin mümkün olmaması olarak tanımlamak mümkündür. İmkansızlık nedenleri maddi veya hukuki olabilir. İmkansızlığın objektif olması, sadece borçlu bakımından değil, herkes bakımından söz konusu olan imkansızlık, sübjektif imkansızlık ise, sadece borçlu bakımından söz konusu olan imkansızlığı ifade eder. Kusursuz imkansızlık TBK’nın 136. düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa da, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşırsa borcun sona ereceği belirtilmiştir. İmkansızlık geçici nitelikte ise, kural olarak borcun sona ermesine neden olmaz. Bu hususta tarafların farazi iradeleri esas alınmalıdır. Ancak ifa muayyen bir zamanda yapılacak veya ifa zamanı alacaklı için önem taşıyorsa bu hallerde borcun sona ermesi sonucunu doğurur. Somut olayda, davacı fuar tarihinin ertelenmesi ve yeni tarih belirlenmesinde, iptal edilen tarihin kendisi için taşıdığı öneme dair bir iddiada bulunmamıştır. Karşılıklı akitlerde, alacaklı taraf imkansızlaşmayan edayı kabul etmek zorunda değildir. Ancak Somut olayda ifa imkansızlığına dair hükümlerin uygulanarak tarafların verdiklerini geri isteyebilme haklarının doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. “
Davacının talebi, hakkında başlatılan ilamsız icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi düzenlendiği, bu kapsamda davalı tarafından davacı tarafa ödeme yapıldığı, sözleşmeye konu fuarın ertelendiği/iptal edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşmeye konu fuarın Covid-19 pandemisi nedeni ilk olarak … tarihlerine erlendiği, bu tarihte de salgın etkilerini devam ediyor olması nedeni ile Mayıs 2022 tarihine erlendiğini iddia etmektedir. …..’a yazılan müzekkere cevabının incelemesinde 2022 yılı fuar takviminde söz konusu fuarın yer almadığı görülmektedir. Ticari hayatın gerekleri ve sözleşme serbestisi ilkeleri de göz önünde bulundurulduğunda davalı tarafın ertelen tarihte fuara katılımı kendisinden beklenemeyecektir. Mevcut durumda fuarın ertelenmiş olduğu sonucunda varılamamakla birlikte fuarın iptal edilmiş olduğu değerlendirmesi ile sonuca varılmalıdır. TBK m. 136 hükmü dikkate alındığında ve davacı tarafın fuarın iptal edilmesinin sebebi olarak Covid-19 pandemisinin sebep olarak gösterilmiş olduğu hususları bir arada nazara alındığında davacı tarafın davalı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olması gerekmektedir. Her ne kadar davacı vekili 11/10/2022 tarihli duruşmada fuarın … tarihinde fuarın gerçekleşmiş olduğunu beyan etmiş ise de, her dava açıldığı tarihteki şartlar dikkate alınarak değerlendirileceğinden dava açılmasından sonra fuarın yapılmış olması davalı tarafın talep hakkını engellemeyecektir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.741,91 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.661,21 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça sarf edilen 139,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 16.300,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸