Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2022/1086 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/433 Esas
KARAR NO : 2022/1086

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı ile davacı müvekkilu ile diğer borçlu şirket yetkilisi şahitler eşliğinde EK-1 olarak ibraz ettikleri protokol metnini imzaladıklarını, işbu belge uyarınca taraflar senedin düzenlenme tarihinden ödeme tarihine kadar aylık 5.000,00-TL faizin diğer borçlu …. tarafından ödeneceğini, senedin 400.000,00-TL tutarında düzenlendiğini ancak 25.000,00-TL faizin ödenmesi halinde 375.000,00-TL borç olacağını kararlaştırıldığını, görüleceği üzere takibe esas miktar 400.000,00-TL şarta bağlandığını, şartın gerçekleşip gerçekleşmediği de belli olmadığın, diğer borçlu açısından faiz olarak kararlaştırılan bedelin ödenip ödenmediği belli olmadığını, davalının müvekkili aleyhine başlatılan 400.000,00-TL asıl alacak tutarlı bono açısından bonoya ek olarak düzenlenen tutanak gereğince diğer borçlu tarafından ödenmesine karar verilen 25.000,00-TL faizin ödenip ödenmediği belli olmayıp, görüleceği üzere işbu faiz kısmından da yalnızca diğer borçlu sorumlu tutulduğunu, hal böyle iken davalı-alacaklı tarafından davacı müvekkilu aleyhine açıkça sorumlu olmadığı 25.000,00-TL faiz bedeli de eklenerek takip başlatıldığını, takibe konu senetteki borçtan müvekkilinin sorumlu olduğu bedel yargılamaya muhtaç olup bu hali ile de kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden takibe konu senet kambiyo evrakı niteliğinde olmadığın, bu hali ile davalının söz konusu bono ile kambiyo evraklarına özgü takip yolu ile icra takibi başlatması açıkça usule ve hukuka aykırı olduğunu, davaya konu olan icra takibi hukuka ve kanuna aykırı olarak açılmış olduğundan Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile takibin iptali talep edildiğini, ancak ilk derece mahkemesi tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak davamızın reddine karar verilmiş iş bu karar önce istinaf edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin … E sayılı dosyasında ilk derece mahkemesi istinaf talebinin esastan reddine karar verildiğini, onama kararının taraflarınca temyiz edilmiş olup halen temyiz incelemesi Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, takibe konu olan senet kambiyo vasfını taşımadığını, icra takibine konu senet kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, söz konusu senet teminat senedi olmadığını, senet ile birlikte imzalanan protokol gereğince faiz kararlaştırılmış ancak bu faizden yalnızca bir borçlu sorumlu tutulduğunu, bu süre içerisinde faizin diğer borçlu tarafından ödenip ödenmediği belirli olmadığını, işbu nedenle de senetin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinden çıkması nedeni ile kambiyo vasfını kaybettiği bu hali ile de icra takibinde davacı müvekkilin borçlu olmadığı izahtan vareste olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin davalıya Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında, takibe konu senetten dolayı 401.413,70-TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında borcun davalılara icra baskısı altında ödenmesi halinde davanın istirdat davası olarak devam etmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip çıkışına konu 401.413,70-TL’nin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, takip çıkışının %15inden aşağı olmamak kaydı ile takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve icra takibinin durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise icra dosyasına 30/04/2021 tarihinde dosya alacağı depo edilmiş olduğundan depo edilen alacağın teminat sayılarak takibin durdurulmasına ya da icra dosyasına yatırılmış olan icra dosya alacağının iş bu dava kesinleşinceye kadar alacaklıya ödenmemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava şartı olan mecburi arabuluculuk sürecine başvurup sonuçlandırmadan bu davayı açmış olduğunu, her ne kadar menfi tespit davası için arabuluculuk sürecine başvurulmasının dava şartı olmadığı düzenlenmişse de burada davacı tarafın, davalı müvekkilinden 401.413,70-TL nin %20 si oranında tazminat talep ettiğinden artık arabuluculuğa başvurmanın zorunlu hale geldiğini, bu sebeple davacı tarafın dava şartı olarak arabuluculuk sürecine başvurmadığı için davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin davacıdan olan kambiyo alacağına ilişkin olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olup, davacı tarafından bu icra takibine karşı Bakırköy …İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. ve … K. Sayılı dosyası ile dava açılmış olduğunu, Bakırköy ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve …K. sayılı davasının davacı … aleyhine sonuçlanmış ve bu ret kararına karşı borçlu tarafından kötü niyetli olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin … E. ve … K. Sayılı dosyası ile İstinaf davası açılmış ve bu haksız davalarının da 20/05/2021 tarihinde esastan ret edilmiş olduğunu, bu karara karşı bu kez Yargıtay’a başvurmuşlar ve dosyanın Yargıtay’dan onanarak kesinleşmiş olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davacının taşınmazına haciz konulmuş ve kıymet takdiri yapılmış, gazeteye ilan verilerek 30 günlük süre beklenmiş ve akabinde de satış gününden 1 gün önce dosya alacağı nakit olarak dosyaya yatırılarak hacizlerin kaldırılmış olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak iş bu davayı açmış olduğundan evleviyetle tedbir kararının reddine, akabinde de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen hususların hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli yapılmış olduğunu, davalı müvekkili ile davacı borçlu … arasında 30/07/2019 vade tarihli 400.000,00-TL miktarlı kambiyo senedi düzenlenmiş olduğunu, takip dayanağı bononu kanuni şartların tümünü içermekte olduğunu, takip dayanağı bonoda vade ve tanzim tarihi, alacaklı lehtar, borçlu ve imzası, özelliklede kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren beyan bulunmakta olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere takip konusu bononun kanuni şartları haiz olup; davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın tutanak başlıklı bir belgeden bahsederek takip dayanağı bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini ileri sürmekte olduğunu, oysaki bonoda veya davacının ileri sürdüğü belgede bononun teminat senedi olduğu şeklinde bir beyan olmadığı gibi borçlu …’nun sunulan belgede de borçlu olduğunu açıkça kabul etmiş olduğunu, davacı tarafın senette ve dosyaya sunulan TUTANAK başlıklı belgede de borçlu olduğunu açıkça kabul etmekte olduğun, 16/04/2019 tarihinde tedavüle çıkarılan bononu bu tarihte tüm hükümlerini doğurmakta olduğunu, bu tutanakta davacı borçlunun 375.000,00-TL asıl olan alacak ve 25.000,00-TL ferisi olarak 400.000,00-TL borçlu olduğunu kabul etmekte ve 25.000,00-TL nin vadeden önce ödenmesi halinde iade edileceğini kabul etmekte olduğunu, ayrıca davalı alacaklıya da herhangi ödeme yapılmamış ve senedin 400.000,00-TL olarak takibe konulmuş olduğunu, davacı tarafın TKK da düzenlenmiş olan bonoya karşı iddialarını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini beyanla; davacı taraf dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığından davanın usulden reddine, davacının davasının esastan reddine, davacının kötü niyetli olmaları sebebi ile %20 oranından kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacı tarafın takibe konu bono nedeni ile davalı tarafa borçlu olup olmadığı, senedin şarta bağlanıp bağlanmadığı, dava dilekçesinde bahsi geçen protokolün taraflar arasında düzenlenip düzenlenmediği hususlarındadır.
Dosyanın mahkememize Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçlusu ve dava dışı …. Şirketi aleyhine 400.000,00 TL asıl alacak, 213,70 TL faiz, 1.200,00 TL komisyon olmak üzere toplam 401.413,70 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldı.
Takibe konu bononun incelenmesinde davalı tarafın lehdar olarak yer aldığı, vadesinin 30/07/2019, tutarının 400.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı tarafın kefil olarak senedi imzalamış olduğu, senet üzerinde herhangi bir teminat ibaresinin yer almadığı görülmüştür.
Davacı taraf, davalı ile aralarında düzenlendiği beyan ettiği ve davalı tarafın kabulünde olan “TUTANAKTIR” başlıklı belgeye dayanarak bonoda yer alan borcun şarta bağlanmış olduğu, davalı tarafa teminat olarak verildiği iddiası ile borçlu olunmadığının tespitini talep etmektedir. Sunulan belgenin incelenmesinde aylık 5.000,00 TL olan faizin ödenmesi halinde senet bedelinin 375.000 TL olacağı belirtilmiştir. Davacı tarafın takibe konu senet nedeni ile davalı tarafa borçlu olmayacağına ilişkin herhangi bir ibarein yer almadığı görülmüştür.
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle yada yazılı bir belge ile senedin teminat senedi olduğuna dayanan ve bu sebeple borçlu olmadığının tespitini talep eden davacı tarafından ispatlanması gerekir.
Kambiyo senedi, hukuksal niteliğince, sebebini içermeyen bir borç ikrarı niteliğinde olup, soyut borç ikrarı içeren senedin şarta bağlanmış olduğunu lehtara karşı ileri süren taraf, önce bu senedin belli bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini, HMK.nun 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal ve yazılı deliller ile kanıtlamak durumundadır.
Somut olayın değerlendirilmesinde, davacının takibe konu senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasının usulüne uygun yazılı delillerle ispatlanamadığı, senet üzerinde teminat ibaresinin yer almadığı, davacı tarafından dayanak olarak sunulan belgede davacının senet nedeniyle borçlu olunmadığına dair bir ibarenin yer almadığı, davacı tarafın iddiasının sabit olmadığı, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK hükümleri gereği hakimin yemin hatırlatma görevi bulunmadığından davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmayacağının hatırlatılmadığı, davacı tarafın da yemin deliline dayanacağı ve davalıya yemin teklif edeceği yönünde bir beyan ve talebinin bulunmadığı dikkate alındığında ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 6.855,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6.774,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 59.197,92 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸