Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/390 E. 2023/46 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/390
KARAR NO : 2023/46

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile yıllara sâri cari hesap ilişkisi bulunduğu, davalının verdiği münferit sipariş özelinde tekstil ürünleri ürettiğini ve davalının siparişi üzerine üretilen bu ürünleri satarak davalıya teslim ettiğini, davalının satışa konu malların bedelini eksik ödediğini, gerek bir tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğüne gerekse satış sözleşmesinin alıcısı olarak bedeli eksiksiz ifa etme yükümlülüğüne tamamen aykırı davrandığını, basiretli davranma yükümlülüğü altında bir tacir olarak ticari faaliyeti gereği davacıdan satın aldığı malların bedelini ödemesi gerektiğini bildiği halde ödemeyen davalının, söz konusu takibe salt takibi geri bıraktırmak kastıyla ve açıkça kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile davacı tarafından girişilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu likit borca haksız, takibi geri bıraktırmak kastıyla ve kötü niyetle itiraz eden davalının İİK m.67 gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. A.Ş’ne fason üretim yapan bir işletme olduğunu, bu üretimi yaparken işbu firmanın verdiği talimat gereğince ve aralarındaki anlaşma gereğince onların belirlemiş olduğu firmalardan, tekstil ürünü üretiminde kullanılan fermuar satın aldığını ve bu ürünleri kullandığını, bu hususta müvekkilinin sadece kendisine alınması zorunlu gösterilen firmalardan ürün tedariği yapmak ve sipariş vermek zorunda olduğunu, müvekkili tarafından bu zorunluluk sebebiyle verilen sipariş üzerine fermuarların müvekkiline gönderildiğini, bu alışverişin uzun dönemdir devam ettiğini, ancak … A.Ş’nin davacı ile yaptığı anlaşmayı bozması ve müvekkiline, davacı şirkette üretilen fermuarların ve diğer ürünlerin kesinlikle kendi tekstil ürünlerinden kullanılmasını yasaklaması sonucu müvekkilinin davacı şirketin yetkilileri ile telefon görüşmesi yaptığını, şirket yetkililerinin şirkete gelmesini istemesi üzerine işbu fermuarların davacı şirkete iade etmek üzere şirkete gittiğini ancak davacı şirketten hiçbir yetkilinin kendisi ile görüşmemesi ve ürünleri iade almaması üzerine geri döndüğünü, buna müteakip müvekkili tarafından davacı şirkete iade faturası düzenlenerek durumun bildirildiğini, ancak davacının kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının davalıdan icra takibine konu alacağı talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarı, davalının itirazının yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Yenikapı Vergi Dairesinden davacıya ait 2020 ve 2021 yılının BA-BS formları celp edilmiştir.
Esenler Vergi Dairesinden davalıya ait 2020 ve 2021 yılının BA-BS formları celp edilmiştir.
Mahkememizce alınan 23/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın 2020-2021 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” ifadesi yer almıştır. Davalı tarafın 17.10.2022 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemenize bırakıldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlendiği ve takibe konu ettiği 2020-2021 yılında 29 adet ve KDV dâhil 106.786,94 TL tutarlı faturanın olduğu, İş bu faturaların açıklama kısmına mal-hizmet bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslime alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Davalı tarafın davacı tarafa düzenlendiği 2021 yılında 1 adet ve KDV dâhil 6.909,30 TL tutarlı faturanın olduğu, İş bu faturanın açıklama kısmına mal-hizmet bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatı bilgilerinin belirtildiği, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslime alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturanın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davacı tarafın iş bu faturaya itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Tarafların 2020-2021 yılı BS-BA FORMLARININ adet ve tutar birbirini teyit edecek şekilde beyan edildiği davacı tarafın 2020-2021 yılında davalı tarafa toplam 29 adet fatura düzenlediği, 20 adet faturanın taraflarca karşılıklı olarak BS-BA FORMU ile beyan edildiği, 9 adet faturanın BS-BA yasal beyan sınırının altında kaldığından taraflarca beyan edilmediği/edilemediği, davalı tarafın 2021 yılında davacı tarafa düzenlediği 1 adet iade faturasının taraflarca
karşılıklı olarak BS-BA FORMU ile beyan edildiği,
davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde,
2020 yılı: davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2020 tarihli 2.322,41 TL (B) tutarlı kayıt
işlemi ile başladığı, 31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 14.558,33 TL alacaklı olduğu, 2021 yılı: 01.01.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 14.558,33 TL alacaklı olduğu, 19.11.2021-03.12.2021-31.12.2021 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.448,53 TL
alacaklı olduğu,
davalı tarafın dosya muhteviyatına ticari defterlerini, kayıtlarını, belgelerini ve
bilgilerini sunmadığı, davacı tarafa düzenlediği iade faturasının içeriğini ispat etmesi
gerektiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı taraftan takip tarihi itibariyle 6.448,53 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde
düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye
rastlanılmadığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 avans faizi talep
edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ;Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın 2020-2021 yılı ticari yılına ait ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil niteliği taşıdığı anlaşılmış olup davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacının ticari defterlerine göre; davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibarı ile 6.448,53TL alacaklı olduğu, davalı usulune uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınmış olup ticari defterlere delil olarak dayanan davacının usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın defter ve belge ibraz etmeyerek HMK m. 222/5 hükmü gereği davacı tarafın defterlerinde yer alan kayıtları kabul etmiş sayılması gerekeceği,bu kapsamda davacının davalıdan 6.448,53 TL alacağını talep edebileceği anlaşılmış olup hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu da dikkate alınarak açılan davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.289,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ ile;
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 1.289,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 440,49-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 359,79-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 172,90‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.330,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.448,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır