Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/381 E. 2022/1080 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/381 Esas
KARAR NO : 2022/1080

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2017
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023
İSTEM:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait … ve …. araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden dolayı ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin davalıya 21.12.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 23.12.2016 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulduğunu beyanla, öncelikle teminatsız veya teminatlı olarak, Davalıya ait …. ve … plakalı araçlar ve borçlunun diğer tüm hak ve alacakları üzerine mahkemesince verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin merkezinin Esenyurt olduğundan bahisle Büyükçekmece Adliyesi’nin yetkili olduğunu, huzurdaki davanın ticari dava olmadığını, müvekkil şirkete ait araçların davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyollardan geçtiği tarihlerde müvekkil şirketin HGS hesabında şirketin geçiş ücretlerini karşılayacak kadar para olduğu halde, davacı şirket geçiş ücretlerini tahsil etmediğini, şirketin hesabında 13.08.2016 tarihinde 1.494,00.-TL, 22.08.2016 tarihinde 1.294,00.-TL , 05.09.2016 tarihinde 1.194,00.-TL, 08.09.2016 tarihinde 1.194,00.-TL ve 26.09.2016 tarihinde 1.994,00.-TL bulunmasına rağmen geçiş ücretleri davacı şirketin kusuru ile tahsil edilmediğini, müvekkil şirketin HGS hesabında geçiş ücretine yeter miktarda bakiye olmasına rağmen geçiş ücretinin tahsil edilmemesi ve cezanın tahakkuk etmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde usulüne uygun takip yapılmadığından davanın usulden reddine, aksi taktirde izah edilen sebeplerden dolayı davanın esastan reddine ve dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas, … karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … esas .. karar sayılı ilamı kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13/12/2016 tarihinde 968,20 TL geçiş ücreti, 9.682,00 TL ceza ücreti olmak üzere toplam 10.650,20 TL alacağın tahsili amacı ile takip başlattığı, ödeme emrinin 21/12/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı süresine içerisinde 23/12/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile alacaklı olduğu iddia eden davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığı beyanla borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davacı tarafın iddiası davalı şirkete ait olan … ve … plakalı aracın davacının yasa gereği işletmecisi olduğu köprü ve otoyoldan geçiş yapmasına rağmen, geçiş bedeline süresinde ödemediği hususuna dayanmaktadır.
6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30-(5) maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde, gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. Bu geçiş ücreti, hesabında para olması halinde otomatik olarak düşer.
Ancak, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile; 25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin bir ve beş fıkrasında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir.
6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un dava konusunu ilgilendiren 30. maddesi; “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Aynı maddenin 7. fıkrasında ise; “Geçiş ücretlerin ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen yedi gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz” hükmü bulunmaktadır. Aynı yasanın 19. maddesi ile; “6001 sayılı kanuna eklenen Geçici 3. maddesi ile; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır” hükmü bulunmaktadır.
Buna göre davacı tarafından geçiş yaptığı belirtilen .. ve …. plaka numaralı araçların geçiş yapılan tarihler itibariyle davalı üzerine kayıtlı olduğu, süresinde ödenmeyen geçiş bedelleri yönünden davacı tarafından talep edilen ödemenin yasaya ve olayın şartlarına uygun olduğu, her ne kadar davacı tarafça takip talebinde cezalı geçiş tutarı 10 kat olarak talep edilmiş ve itirazın iptali davası da bu miktar üzerinden açılmış ise de 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. Maddesi gereği bu ceza tutarının 4 katı üzerinden uygulanması gerektiği Mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından davacının işletmecisi olduğu köprü ve otoyollar kullanılmasına rağmen bu bedelin dava tarihine kadar ödendiğine ilişkin bir bilgi ya da belgenin dosyaya ibraz edilmediği, geçiş tarihi itibariyle davalının HGS bakiyesinin yeterli olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili, itirazın iptali talebi ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. Borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit ve belirlenebilir bir alacağın mevcut olması gerekmektedir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.
Buna göre davalı borçlu tarafından kendisine bildirilen miktarlar ile sabit olan alacağın tereddütsüz bir şekilde likit ve belirlenebilir olması nedeni ile davalı borçlu aleyhine kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Her ne kadar itirazın kısmen iptali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı tarafından davanın açılış tarihi itibariyle 10 kat tutarında ceza talep edilmesinin yerinde olduğu, kısmen kabul kararının 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. Maddesi’nden kaynaklandığı, bu nedenle davacı tarafın reddedilen miktar yönünden davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından, reddine karar verilen miktar yönünden davacı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 968,20-TL geçiş ücreti ve 3.872,80-TL ceza tutarı olmak üzere toplam 4.841,00-TL alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz üzerinden devamına,
-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’si üzerinden hesap edilen 968,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 330,69
-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 128,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 202,06- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 128,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından kaldırma kararı öncesinde ve sonrasında yargılama sırasında yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti,177,90-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 1.209,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 4.841,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde ilgi icra dairesine derhal iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kabul ve reddedilen miktarlar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır