Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/348 E. 2023/691 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/348 Esas
KARAR NO : 2023/691

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/07/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. plakalı araç ile davalı … şirketinin sigortacısı olduğu …. plakalı aracın ekli olay yeri tespit tutanağı, bilgi alma tutanağı ve hasarlı araç fotoğraflarından görüldüğü şekilde hasarlandığını, davalının sigortacısı olduğu aracın %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracındaki hasarın … Sigorta A.ş İle Kasko Sigortası ile teminat altında olan …. poliçe numaralı kaskosundan yaptırdığını, iş bu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değişim, onarım ve boya yapılmış parçalar bulunduğunu, tüm bu hususların aracın değerini düşürdüğünü, öte yandan hasar kayıtlı gözükmesinin dahi başlı başına satım gücünü etkilediğini, aracın değerini düşürdüğünü, iş bu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı zararının karşılanması amacıyla 21/09/2021 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu ancak herhangi bir ödeme alamadıklarını, bu nedenle bağımsız bir bilirkişi aracılığı ile gerçek değer kaybı bedelinin belirlenmesini talep ettiklerini, ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin 09 Ekim 2020 tarihinde yayınlanan kararında 2918 s. KTK’nun bazı maddelerini anayasaya aykırılıktan iptal kararı sonrası, değer kaybı ile ilgili yönetmelik ve Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartlarının ekinde yayınlanan “Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması” kriterine göre hesaplama yönteminin yürürlükten kaldırıldığını, bu nedenle içtihatlara uygun piyasa koşullarına göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasını talep ettiklerini, yapılacak olan yargılamada sigortalı lehine yorum ilkesinin esas alınmasını talep ettiklerini, sigortacının gerçek zarardan sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50-TL değer kaybı bedelinin davalı … için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, 1.350,00-TL arabuluculuk taraf vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa dava dilekçesi, ekleri ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.

KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, trafik kazasından kaynaklı zmms poliçesi kapsamında sigorta şirketinden değer kaybı istemini içeren maddi tazminat talebine ilişkindir.
-Mahkememizce araç tescil kayıtları, poliçe evrakları, hasar dosyası, tescil kayıtları, kaza tutanağı celp edilerek dosya arasına alınmış, taraf delilleri toplanmıştır.
-Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında, gerçek zarardan sorumlu olur. Zarar verenin aracını Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalayan sigorta şirketi de zarar veren ile birlikte zarar görenin gerçek zararından sorumludur.
-Davacının varsa davalıdan talep edebileceği değer kaybı bedelinin hesaplanması ve kazadaki kusur durumunun tespiti amacıyla, dosyanın 1 makine mühendisi, 1 trafik bilirkişisi ve 1 sigorta eksperinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 03/01/2023 tarihli raporda özetle; kaza sonrası meydana gelen hasardan dolayı onarım sonrası değer kaybı oluştuğu,
gerçek değer kaybının AYM’nin …. E. … K. sayılı kararına göre;
değerlendirmeler sonucu 27,500,-TL olduğu, …. plakalı …. marka aracın sürücüsünün meydana gelen maddi hasarlı
trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında (ve asli kusurlu) olduğu,
…. plakalı … marka aracın sürücüsü davacı …’ ın meydana
gelen maddi hasarlı trafik kazasında herhangi bir kusurunun olmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Davalı tarafın kusur oranları itirazı nedeniyle dosya kusura ilişkin değerlendirme yapılması amacıyla Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 09/03/2023 tarihli raporda; davacı sürücü …’ın kusursuz olduğu, davalı taraf sürücüsü ….’nın kusursuz olduğu, sürücü …’ya yapılan silahlı saldırının, olayın oluşu üzerine % 100 (Yüzdeyüz) oranında etkili olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Mahkememizce alınan raporlar dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu kapsamında yapılan incelemede …. plakalı araç ile … plakalı araçlar arasında maddi hasarlı trafik kazasının gerçekleştiği ihtilafsızdır. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davalı … şirketinin … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi kapsamında sigortacısı olduğu anlaşılmaktadır.
-Buna göre alınan raporlar ve dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacı sürücü …’ın 21.09.2020 günü saat 13:00 sıralarında, yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile Başakşehir, … Caddesini takiben seyredip, … Kısım önlerindeki olay mahalline geldiğinde, önünde, kendisi ile aynı istikamette seyretmekte iken başka bir araç tarafından önü kesilip, silahlı saldırıya uğrayan davalı taraf sürücüsü …’nın, saldırıdan kaçmak için kullandığı … plakalı otomobil ile geri manevra yaparak, aracının arka kesimi ile … plakalı otomobilin ön kesimine çarpması sonucu dava konusu kazanın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar … plakalı araç sürücüsünün önünün silahlı saldırı nedeniyle geriye manevra yapması haklı sebebe dayansa da bu husus davalı ile dava dışı saldırıyı yapan 3. Kişi arasındaki ilişki yönünden tartışılması gereken bir husus olup, ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı sıfatına sahip olan davalı sigortacının sorumluluğunun ortadan kaldırmayacaktır.
-Bu nedenle bilirkişi raporları arasında kusur yönünden çelişki olduğu yönündeki iddialara Mahkememizce itibar edilmemiştir. Zira yukarıda açıklandığı üzere maddi vakıanın gerçekleşme şekli sabittir.
-Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve mahkememizce olayın oluş şekline uygun olduğu kabul edilen bilirkişi raporuna göre, mevcut kazada davacı tarafın aracında meydana gelen hasarın nedeniyle talep edebileceği gerçek değer kaydı bedelinin piyasa rayiçlerine göre 27.500,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, bu bedelin kazanın kazanın oluş şekline, piyasa rayiçlerine ve hakkaniyete uygun olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
-Buna göre kazadaki kusur oranları ve hasar miktarına göre davacı tarafın talep edebileceği değer kaybı bedelinin 27.500,00 TL olduğu, sigortalısının kusuru oranında davalı … şirketinin zmms sigortacısı olarak iş bu bedelden sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiş, davacı tarafın değer arttırım talebi doğrultusunda değer kaybı bedeli talebinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
-Davacı tarafın dava dilekçesinde yer verdiği arabuluculuk vekalet ücreti yönünden yapılan değerlendirmede; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Arabuluculuk, uzlaşma ve her türlü sulh anlaşmasında ücret” başlığını taşıyan 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında açıkça 1136 sayılı Kanunun 35/A maddesindeki anlaşmalardan doğacak avukatlık ücreti uyuşmazlıklarında, bu Tarifede yer alan hükümler uyarınca hesaplanacak miktarların, akdi avukatlık ücretinin asgari değerlerini oluşturacağı ifade edilmiştir. Görüldüğü gibi ilgili hükümde yer alan düzenleme avukat ile vekil edeni arasındaki avukatlık ücretinin asgari sınırının belirlenmesine ilişkindir. Bu itibarla hükümde öngörülen ücretin karşı taraftan tahsil edilmesi gereken vekalet ücreti olarak anlaşılması mümkün değildir. Aksine, maddenin (c) bendinde önce arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde vekilin hak kazanacağı vekalet ücretinin maktu miktarı belirlenmiş, (ç) bendinde ise tarafın aynı vekille dava yoluna gitmesi durumunda müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücretin (c) bendine göre ödediği maktu ücret mahsup edilerek belirleneceği ifade edilmiştir. Kanun hükmüne göre gerek ( c) bendindeki maktu ücretin, gerekse ( ç) bendindeki mahsup sonucu oluşan ücretin “vekil edenin avukatına ödeyeceği ücret” olduğu anlaşılmaktadır. Bu miktarın Mahkemece yapılan yargılama sonucunda karşı taraftan tahsili gerektiğine yönelik hüküm kurulması mümkün değildir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3979 Esas 2022/4838 Karar Sayılı İlamı)
-Bu doğrultuda davacı tarafın arabuluculuk vekalet ücreti alacağına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Sabit olan 27.500,00 TL değer kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecel yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafın arabuluculuk vekalet ücreti alacağına ilişkin talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.878,53-TL karar ve ilam harcından peşin harç ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 550,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.327,83- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin harç ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 550,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında sarf edilen 80,70 TL başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 319,75 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 3.400,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Büyükçekmece Arabuluculuk bürosunun …. numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır