Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2023/623 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/334 Esas
KARAR NO : 2023/623

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/07/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde …. sicil numarası ile kayıtlı olan ve halen 5.500.000,00 TL kayıtlı sermaye ile, “…. Sok. No: 2 Şişli İstanbul” adresinde faaliyet yürütmekte olan müvekkili şirketin (Ek-1: İTO kaydı), 10/09/1992 tarihinde tescili ile kurulduğu (Ek-2: Kuruluş ana sözleşmesi), bünyesinde günlük siyasi gazete olan … Gazetesi, www…..com.tr haber sitesi, … Gazetesi ve … Kitapları gibi pek çok ürünün yayın ve yayımını yaptığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde …sicil numarası ile kayıtlı olan (Ek-3: İTO kaydı) ve halen 50.000,00 TL kayıtlı sermaye ile, ” …Mah. ….. Sok. …. Sitesi No: 7B/25 Esenyurt İstanbul” adresinde faaliyet yürütmekte olan davalı şirketin, müvekkili şirketin 30 senedir faaliyet yürüttüğü basın ve yayımcılık alanında faaliyet yürütmek üzere, kuruluş ana sözleşmesinin 13/01/2020 tarihinde tescili ile birlikte kurulan bir şirket olduğunu (Ek-4: Kuruluş ana sözleşmesi), müvekkili şirketin davalı şirketin kuruluşundan ve varlığından, bir icra dosyası kapsamında hata sonucu gelen birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliği ile haberdar olduğunu, davalı şirketin ticaret unvanının üçüncü kişiler, özellikle müşteriler ve tüketiciler nezdinde müvekkili şirketin, ticaret unvanı, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılması riskini doğurduğunu, aynı zamanda da müvekkili şirketin, tanınmışlığından yararlanacak şekilde ana faaliyet alanında faaliyet yürütülmesi sebebiyle haksız rekabete yol açıldığını, müvekkili şirket ile aynı ana faaliyet alanında ticari faaliyet yürütmesi sebebiyle müvekkili şirketin, ticaret unvanı, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılması riskini doğurmakta ve aynı zamanda da, tanınmışlığından yararlanacak şekilde haksız rekabete yol açmakta olan davalı şirketin ticaret unvanının iptali ile sicilden terkini ve buna bağlı olarak www…..net alan adının iptali ile verilecek kararın gazetede yayınlanması talebiyle huzurdaki davayı açtıklarını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin, icaret unvanı, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılması riskini doğurmakta ve aynı zamanda da müvekkil şirketin tanınmışlığından yararlanacak şekilde haksız rekabete yol açmakta olan davalı şirkete ait “….LİMİTED ŞİRKETİ ” ticaret unvanının, haksız ve dürüstlüğe aykırı kullanımının tespiti ile iptaline ve sicilden terkinini, Ticaret unvanının iptali ve sicilden terkini kararına bağlı olarak davalı şirkete ait “WWW…..NET” alan adının da iptaline, verilecek kararın, giderleri davalıya ait olmak üzere, tirajı 100.000 ve üzeri olan günlük gazetede yayımlanması için Basın İlan Kurumu’na gönderilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı tarafa dava dilekçesi, ekleri ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davalı şirketin davacı şirketi ile karıştırılmaya ve haksız rekabete yol açacak şekilde aynı ticari ünvanı kullandığı iddiası ile Türk Ticaret Kanunu 52. Maddesi uyarınca ticari ünvanın korunması amacıyla davalı şirketin ticaret ünvanının iptali ile bu doğrultuda sicilden terkine, davalı şirketin alan adının iptali ve iş bu kararların ilanı istemine ilişkindir.
-Mahkememizce ticaret sicil kayıtları, dosyası celp edilerek dosya arasına alınmış ve diğer tüm deliller toplanmıştır.
-Hem 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6762 sayılı TTK) hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6102 sayılı TTK) haksız rekabet kuralları, ticari nitelik taşısın taşımasın tüm haksız rekabet hâllerini kapsayacak şekilde ve son derece ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Olay ve dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 54. (6762 sayılı TTK’nin 56.) maddesinde haksız rekabete ilişkin amaç ve genel hükme yer verildikten sonra, aynı Kanun’un 55. (6762 sayılı TTK’nin 57.) maddesinde uygulamada sık karşılaşılan ve dürüstlük kurallarına aykırı olan bazı davranış ve fiil örnekleri sayılmıştır (Arkan, s. 350.).
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54/2. maddesinde; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlalini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri, sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 55/(1)-a-4 maddesi gereğince “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” dürüstlük kuralına aykırı haksız rekabet hâli olarak belirtilmiştir. Buna göre, kişinin bir başkasının mal veya iş ürününün ya da ticaret unvanı veya markasının aynısını ya da benzerini kendi iş ve faaliyetinde ticari amaçla kullanması, ilgili malı veya iş ürününü piyasaya sunması karıştırılmaya (iltibasa) yol açar ve haksız rekabet teşkil eder.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 56. maddesinde ise; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin, fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zararın tazminini, TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
-Bu doğrultuda tarafların ticari unvanlarının tescilleri ve şirketlerin iştigal alanlarının kıyaslanarak davalı şirket tarafından davacının ticari unvanının herhangi bir müdahale veya zararın bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, dosyanın marka patent alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 15/12/2022 tarihli raporda özetle; davacı Ticaret Unvanının, alanında tanınmış bilinen bir ticaret unvanı olduğu,
davacının davalıdan önce ticaret unavını tescil yaptırmış olduğu,
davalı unvanının davacı unvanına ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu,
davalının ticaret unvanı kullanımı ve alan adı kullanımının Türk Ticaret Kanunu
uyarınca davacının ticaret unvanı haklarına saldırıda bulunacağı ve haksız rekabet
yaratacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Davacı tarafın alan adının benzerliğine ilişkin iddia ve talebi bulunduğundan davacının dava dilekçesinde iptalini talep ettiği davalıya ait internet sitesinin davalı şirkete ait olup olmadığı, ilgili alan adının aramalarda ve diğer sitelerde kullanılması halinde davacının ticari unvanıyla karıştırılmaya elverişli ve müsait olup olmadığı hususlarının tespiti amacıyla, dosyanın bilişim alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/04/2023 tarihli raporda özetle;
güncel olarak davalının internet sitesi üstünden yapılan incelemede davalının internet
sitesinde “yenileniyoruz” ibaresinin yer aldığı,
arşiv kayıtları incelemesinde ise;
davalının internet sitesinin sosyal medya, SEO ve internet sitesi yapımı hizmetleri üstüne
olduğu,
davalının internet sitesinin İletişim sayfasında ise ticari unvan olarak “…. Limited Şirketi” ibaresini kullandığı, alan adının davalının
kullanımında olduğu,
alan adı kimlik bilgilerinde ise;
www…..net alan adı kaydını yapan kişi ve yönetici bilgisinin gizli olduğu, alan
adının 12.12.2016 tarihinde kayıt ettirildiği ve 12.12.2023 tarihine kadar kayıtlı olduğu,
o İnternet sitesinin alan adı kaydının …. LTD.
kullanılarak yapıldığı ve hosting (yer sağlayıcısın) …. A. Ş.
olduğu,
…. Arama Motoru ile yapılan sorgulamalarda ise;
davacının unvanı ve internet sitesi ile
birlikte, davalının internet sitesinin arama motoru sonuçlarında çıkmadığı, yani aynı
sorgulama ekranında tarafların internet sitelerinin ya da unvanlarının çıkmadığı tarafların ticari unvanlarına bakıldığında ise;
davacı unvanı “….Yayıncılık A. Ş.”, Davalı unvanı “….Yayıncılık Limited Şirketi” ye bakıldığında Davalı unvanının davacı
unvanına ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Tarafların ticaret sicil kayıtları ile internet alan adının kaynaklarının incelendiği bilirkişi kök raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, Mahkememizce kök ve ek raporlar rapor dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve kanaat verici bulunmuştur.
-Yargılama sırasında davacı vekilinin talebi üzerine yapılan araştırmalarda davalı şirketin, davanın açıldığı tarihten sonra ( 04/01/2023 ) ticari ünvanını “…. TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” olarak değiştirdiği ve bu hususu ticaret siciline kayıt ve ilan ettiği görülmüştür.
-Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirketin ticari unvanlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve bu durumun şirketlerin unvanlarının karıştırılmasına sebebiyet verebileceği, aynı zamanda davalı şirket tarafından kullanılan alan adının davacı şirketin ticari ünvan ve iştigal alanına benzer olduğu, bu durumun ayırt edilemeyecek benzerlik nedeniyle davacı şirketin ticari menfaatlerine etki edeceği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı şirketin tescil kaydının ve faaliyetlerinin davalı yandan önceki tarihlerde olması nedeniyle davalının eylemlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54 ve devamı maddelerinde sayılan haksız rekabet eylemine sebebiyet verdiği sabit olduğundan, davalı şirkete ait “…. Yayıncılık Limited Şirketi ” ticaret unvanının davacı şirket yönünden ticaret unvanı, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığının tespitine, davalı şirkete ait ” WWW……NET ” alan adının davacı şirket ünvanı ile ayırt edilemeyecek şekilde benzer şekilde kullanıldığı ve davacı şirket yönünden haksız rekabet teşkil edecek ve şekilde kullanıldığının tespiti ile ilgili alan adının iptaline karar vermek gerekmiştir.
-Davalı şirketin ticari ünvan değişikliğinin karar tarihinden önce ticaret sicile tescil edildiği anlaşıldığından iptal, terkin ve ilan talebi konusuz kalmıştır. Bu nedenle u husus hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis edilmiş, dava tarihi itibariyle yukarıda açıklanan sebeplerle davacı tarafın davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmakla, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı şirkete ait ” …. YAYINCILIK LİMİTED ŞİRKETİ ” ticaret unvanının davacı şirket yönünden ticaret unvanı, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığının tespitine
-Davalı şirkete ait ” WWW…..NET ” alan adının davacı şirket ünvanı ile ayırt edilemeyecek şekilde benzer şekilde kullanıldığı ve davacı şirket yönünden haksız rekabet teşkil edecek ve şekilde kullanıldığının tespiti ile ilgili alan adının iptaline,
-Davalı şirketin ticari ünvan değişikliğinin karar tarihinden önce ticaret sicile tescil edildiği anlaşıldığından iptal, terkin ve ilan talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti, 218,75-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere 5.299,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında sarf edilen masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı
09/06/2023

Katip .
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır