Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2022/774 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/323 Esas
KARAR NO : 2022/774

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …..’e ait ….. plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … numaralı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış olduğunu, kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan aracın 30.09.2018 tarihinde, davalı tarafa ait … plakalı araç ile çift taraflı trafik kazasına karışmış olduğunu, işbu trafik kazası neticesinde sigortalı araçta hasar meydana geldiğinden bahisle, sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunulmuş olduğunu, müvekkili şirket tarafından ilgili kasko poliçesi gereği, işbu trafik kazası sonucu sigortalıya toplam 27.802,00-TL tutarında hasar ödemesi yapılmış bulunduğunu, müvekkili şirketçe sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tazmini amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olup işbu takibe itiraz edilmiş olduğunu, trafik kazasının akabinde …. plakalı araç sürücüsünce olay yeri terk edilmiş olduğundan kaza tespit tutanağı tutulamamakla birlikte, Esenyurt Trafik Denetleme Büro Amirliğince kaza değerlendirme tutanağı tutulmuş olduğunu, anılan tutanaktan da, müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığı ve karşı araç sürücüsünün kazaya asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğinin anlaşıldığını, dolayısı ile kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunan …. plakalı aracın maliki ve işleteni olan davalı tarafın ortaya çıkan hasardan sorumlu olduğunu, huzurdaki dava açılmadan önce dava şartı olarak Arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ancak davalı tarafla anlaşmaya varılamamış olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, borca yetecek tutarda davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının dava konusu ettiği icra takibine ilişkin alacağın kaynağı Sigorta hukukundan kaynaklandığından Uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, bu nedenle öncelikle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin, olay günü ameliyat olan eşinin bir kısım cerrahi ihtiyaçlarından dolayı nöbetçi eczane aramak için aracıyla seyir halinde ilerlerken, önündeki aracın aniden sola dönmek için fren yapması sonucu müvekkilinin bu araca çarpmış olduğunu, müvekkilinin, kazaya karışan diğer araç ile arasında takip mesafesini her ne kadar korumuş olsa da, önündeki aracın sağa dönmek için kararsız kalması, hızını yavaşlatmadan birden frene basması nedeniyle bu kazanın oluştuğunu, müvekkilinin kaza sonrası aşırı heyecan ve panikle arabasından inip, kaza mahalline bakmış ve kimsenin yaralanmadığını ve kazanın küçük çaplı bir kaza olduğunu görmüş olduğunu, müvekkilinin kaza olduğunda, olay yerinde herhangi bir yaralanma ve büyük çaplı hasarın meydana gelmediğini görünce, olayın heyecanı ve panikle olay yerini terk ederek eşine ilaç almak için en yakın eczaneye gitmiş ve orada kendisine bir sakinleştirici iğne yaptırmış olduğunu, müvekkilinin, kazadan sonra gördüğü hasarın ortalama bedeli ile sigorta şirketinin müvekkilinden talep ettiği bedel arasında oldukça fazla fark olduğundan dolayı müvekkilinin, kendisinden istenen tutarı ödemeye yanaşmamış olduğunu beyanla; davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 Tarihli E.37, K.9 sayılı kararına göre de, ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklindedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da görevli mahkeme, sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.
Somut olayda, sigortalı tacir sıfatına haiz olmadığı gibi aracın kullanımı da hususi olup ticari değildir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari bir dava değil haksız fiilden kaynaklı dava olmakla görevli mahkeme Asliye hukuk mahkemesidir. HMK’nın 1, 114/1-c, 115/1-2 maddeleri uyarınca mahkeme görevsiz olduğu durumlarda görevsizlik kararı vermesi gerektiği, görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerektiğinden resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinin olduğunu tespitine, dosyada Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, görev hususunda merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Dava hakkında daha önceden Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava hakkında daha önceden Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın Istanbul Bölge Adliye Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,
5-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
6-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸