Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/318 E. 2023/268 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/318
KARAR NO : 2023/268

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 23.10.2019 tarihinde … tarihleri arasında yapılması planlanan ….Fuarına katılım için sözleşme imzalandığını, ancak fuarın planlanan tarihlerde yapılamadığını, pandemi önlemlerinin azaltıldığı dönemde de fuar organizasyonunun düzenlenmediğini, önlemlerin azaltılmasıyla birlikte fuar yapma olanağı oluşması hatta geçen süre içinde farklı organizatörler tarafından fuarların yapılmasına rağmen davalı tarafın herhangi bir fuar girişiminde bulunmayıp sürekli olarak tarih erteleme suretiyle borcunu yerine getirmediğini, bu sebeple sözleşmeden dönme hakkını kullanarak menfi zararların giderilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden müvekkilinin kendine yüklenen edimi yerine getirerek fuar bedeli olan 32.176,21 TL’yi davalı tarafa ödediğini, …. tarihleri arasında yapılması planlanan fuarın pandemi nedeniyle ertelenerek …. tarihleri arasında gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafça fuarın başlamasına çok az bir zaman kala …. tarihinde fuarın ertelendiğinin bildirildiğini, fuarın ertelendiği tarihlerde ulusal ve uluslararası birçok fuarın organize edilmekte olup salgın nedeniyle alınan herhangi bir kısıtlama bulunmamasına rağmen keyfi olarak ertelendiğini, …. tarihinde, fuarın ertelenmesinin keyfi olduğu artık taraflar arasında imzalanan sözleşmeden beklenen yararın sağlanamayacağı, fuarın ertelenmesi nedeniyle zarara uğrandığı ve sözleşmeden dönüldüğünün davalı tarafa ihtaren bildirildiği, davalı tarafın göndermiş olduğu cevabı ihtarda, fuar katılım sözleşmesinin 2. Maddesi gereğince fuar tarihlerinde değişiklik yapma hakkının davalı tarafta olduğu, bu nedenle sözleşmeden dönemeyeceği ve sözleşme bedelinin iade edilemeyeceğini bildirildiği, sözleşme metninin, önceden ve çok sayıda sözleşme ilişkisinde kullanılmak üzere hazırlandığı ve karşı tarafla müzakere edilmeksizin içeriği tek taraflı olarak belirlendiği, bu tip önceden hazırlanmış, tarafların müzakere imkanının bulunmadığı sözleşmelerde diğer tarafı korumak maksadıyla TBK’nın Genel İşlem Koşullarına ilişkin düzenlenmesine başvurulacağını, Genel işlem koşulları uygulamada genellikle karşı tarafın aleyhine sonuçlar doğuracak şekilde düzenlendiğini, ancak genel işlem koşullarının, dürüstlük kuralına aykırı olarak uygulanması ve karşı tarafın zarara uğramasını engellemek için yürürlük ve içerik denetimine tabi tutulması gerektiğini, Türk Borçlar Kanunu’nda her ne kadar sözleşme özgürlüğü kabul edilmiş olsa da bu özgürlüğün sınırsız olmadığını, tarafların, sözleşmeyle karşı tarafın durumunu ağırlaştırıcı ve onu zarara uğratacak şekilde hareket edemeyeceğini, tarafların sözleşmeyle kabul etmiş olduğu haklarını, dürüstlük kuralına aykırı olarak açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni korumayacağını, davalının sözleşmeye hüküm ekleyerek fuarı iptal etme ya da erteleme suretiyle borcunu yerine getirmekten kaçınması dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, TBK’da dürüstlük kuralına aykırı olan genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağının hüküm altına alındığı, buna göre taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddesi dürüstlük kuralına aykırılık ihtiva ettiğinden yazılmamış sayılacak ve sözleşmedeki boşluk TBK’nın ve TTK’nın genel hükümlerine göre doldurulacağını, bu nedenlerle, davalı tarafın kendisine yüklenen borcu yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmeden dönerek fuar katılım bedeli ve temerrüt faizinin ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin; … bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirketi olduğunu, davalı şirketin ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuarın, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkili şirketin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile, katılımcıların haklarının aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, Yargıtayın müstakar kararlarının da bu yönde olduğunu, davacı, …. ile yapılan protokolün çerçeve sözleşme olduğunu, bu nedenle katılım sözleşmelerinin ilgili maddelerinin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, davacı yanın huzurdaki davasının haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertlenmesinin talep edildiğini, 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde görülen Covid-19 vakaları ile birlikte başlayan süreçte sokağa çıkma yasakları nedeniyle ülke genelinde tüm toplantı, gösteri, konser vb. organizasyonların yasaklanmasıyla …. Fuarı da müvekkili şirket tarafından yapılamadığını, bu sebeple fuarın …. tarihine ertelendiği, bu tarihte de ülkemizde ve tüm dünyada pandeminin etkilerinin devam etmesi, Amerika, Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerin Türkiye’yi kırmızı listeye alması yani Türkiye’ye seyahat kısıtlaması getirmesi, yine pandemi kaynaklı seyahat prosedürlerinin zorlaşması, aşı zorunluluğunun getirilmesi, karantina süreçleri, bu dönemde bilet fiyatlarının fahiş oranda artması gibi sebeplerden dolayı yurt dışından gelecek birçok katılımcının fuara katılamayacağını bildirmesi üzerine bu durumun fuara katılacak şirketlere bildirildiği; buna mukabil birçok şirketten, tekstil sektörünün yurt dışına hitap etmesi ve dolayısıyla fuara yurt dışından misafirlerin katılmasının çok önemli olduğu, fuarların yapılış amacın yurt dışından müşteri kazanmak, yurt dışı pazarına açılmak olduğundan yurt dışından misafirlerin gelmemesi halinde fuarın yapılmasının bir anlamı olmayacağı belirtildiği ve bu nedenle fuarın katılımcısı olan şirketler ve sektör temsilcileri tarafından fuarın ertelenmesi talep edildiği, hizmetin ertelenmesinde müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığı, müvekkili şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, davacı yan her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokol müvekkili şirket ile dava dışı …. arasında yapıldığını, bununla birlikte protokol süreli olup süresinin sona erdiğini, ayrıca dayanılan hükümde, fuar tarihinin değiştirilmesinde mücbir sebeplerin ayrık tutulduğunu, müvekkil şirket ile …. arasında yapılan ana protokol ve tüm eklerin süresi sona erdiğinden artık hükümsüz hale geldiğini, bu nedenle davacı yanın işbu protokol hükümlerine dayanmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın limited şirket olması nedeniyle TTK’ya tabi olduğunu, bu nedenle fuar katılım sözleşmesinin genel işlem koşulları niteliğinde olması nedeniyle davacının sözleşmenin sonuçlarından sorumlu olmadığına ilişkin iddianın yerinde olmadığını, müvekkili şirketin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığını, personelini çalıştırdığını, maaşlarını verdiğini, istihdam sağladığını, devlete vergilerini ödediğini, bütün bu gerçeklik dikkate alındığında verilen hukuka aykırı karar ile müvekkili şirketin, müvekkilinin iradesi dışında doğan, bir mücbir sebep olan pandemi süreci nedeniyle fuarın ertelendiğini, taraflar arasından menfaatler dengesi dikkate alınarak, ahde vefa ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, bu nedenlerle haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedel ile maddi zararların tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme bedelinin ödendiği, …. tarihleri arasında düzenlenecek … fuarının ertelendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi ile maddi zararların tazminini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi Kararı, Beyoğlu …. Noterliğinin 27/10/2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarname sureti, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden … A.Ş tarafından 2021 yılında düzenlenen fuarlar listesi, 2022 yılında düzenlenmek üzere fuar takviminde yer alan fuarlar, Eylül 2021 – Mayıs 2022 dönemine ilişkin fuar başvuruları, … Bankası … Şubesinden; … Bankası A.Ş’nin keşidecisi …. San. Ve Tic. Ltd. Şti olan 29/11/2019 vade tarihli 32.176,21 TL tutarlı … seri nolu çekin ödemesine ilişkin bilgi ve belgeler, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığından … A.Ş’ye ilişkin inceleme raporu ve ekleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden … Fuar Takvimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünden 2020-2021 yılları Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları itibariyle İstanbul iline gelen yabancı ziyaretçi sayısını gösterir tablo celp edilmiştir.
Fuarın belirlenen …. tarihleri tarihinde düzenlenmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalının o tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır.
Taraflar arasında imzalanan 23/10/2019 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesinde “Fuar katılım sözleşmesini imzalayarak, iş bu formda belirtilen düzenleyicinin … Fuar Merkezi’nde (kısaca ….) organize ettiği sergi veya fuara (kısaca fuar) katılmayı kabul eden katılımcı bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi katılımcının maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb. hususlarda düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı ancak düzenleyicinin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici fuardan 3 gün öncesine kadar hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve katılımcıyı fuardan çıkarabilir. Düzenleyici fuar katılım bedelini fesih/çıkarma/ fuar iptali bildiriminden itibaren 30 gün içinde katılımcıya iade eder. Sözleşmenin bu şekilde feshi, fuardan çıkarma veya fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda katılımcı, fuar katılım bedelinden başka, masraf, gecikme faizi ya da zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan kabul ve taahhüt eder ” düzenlemesinin bulunduğu, sözleşme de düzenleyici olan davalıya, fuarın düzenleme tarihini değiştirme de dahil olmak üzere geniş yetkiler tanındığı, davacı/katılımcının, bu madde ile düzenleme tarihinde davalı/düzenleyici tarafından yapılabilecek değişiklikleri ve bunun sözleşmenin fesih sebebi olmayacağını kabul ettiği, her iki tarafın tacir olup, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin davacı şirket açısından bağlayıcı olduğu, bu nedenle davacının fuar tarihinin ertelenmesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve ediminin iadesi talebinin haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 179,90-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 549,49-TL harçtan mahsubu ile bakiye 369,59-TL’nin talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır