Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/317 E. 2023/228 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/317 Esas
KARAR NO : 2023/228

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/04/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ….. Otomotiv A.Ş ile Bahçeşehir şubesi ile 4 adet … model araç alımı için 2021 kasım ayında sabit fiyat garantili araç satışı kampanyası kapsamında anlaştıklarını, araçlardan 1 adedinin kararlaştırılan meblağa satıldığı halde diğer 3 adet aracın satışı için bekletildiklerini, sonrasında ÖTV zammı geldiğinden bahisle anlaşmaya aykırı olarak satışın gerçekleştiğini, 3 araç için 335.417,76 TL ödendiğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı/borçlunun borca itiraz ettiğini, müvekkilinin araçlara acil ihtiyaç duyduğu için sonradan belirtilen meblağı tamamlamak adına kredi çekmek durumunda kaldığını ve kendilerinden 3 araç için ödenmesi istenen 335.417,76 TL bedelin ihtirazi kayıtla tüm hukuki haklarını saklı tutarak davalı firmaya ödendiğini, davalının bu nedenle başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı ….. Otomotiv’in Kasım 2021’de “fiyat sabitleme kampanyası” düzenleyerek fiyatın sabit kalacağını tüm müşterilerine taahhüt ettiğini, bu yüzden değişen kur ve matrah miktarlarının rizikosunu bizzat satıcı ….. OTOMOTİV ve …. firmasının üstlenmesi gerektiğini, kur ve matrahın değişebileceğini davalı tüzel kişilerin tacir olmanın yükümlülüklerinden basiretli tacir olma ilkesinin gereği üstlenmesi gerektiğini, davalı ….. Otomotiv’in satışa konu 4 araçtan bir tanesini taahhüt ettiği fiyattan satarak teslim etmesine rağmen kalan 3 araç için fiyat farkı talep etmiş olmasının kötüniyetin ve hayatın olağan akışına aykırılığın göstergesi olduğunu, açıklanan nedenlerle davalıların dava konusu takibe yaptıkları itirazların iptali ile asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraflar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı ….. Otomotiv A.ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dosyada yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin olduğu İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davacının içeriğine itiraz ettiği araç faturalarının düzenlenme tarihinin 30.12.2022 olduğunu, Türk Ticaret Kanunu m.23 gereği, 8 günlük kesin sürede itiraz edilmeyen faturanın kesinleştiğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı taleplerin zamanaşımı ve hak düşümü yönünden reddi gerektiğini, davacının faturayı ve ek ödemeyi ihtirazi kayıt olmadan yaptığını, davacının aracını şerhsiz olarak satın aldığını, bu nedenle açılan davanın samimi olmadığını, davacının henüz üretilmemiş olan otomobil için ileri teslim kampanyasından yararlandığını, henüz üretilmemiş olduğu için otomobilin nihai satış bedelinin ne olacağının belli olmadığını, bu nedenle ortada bir fiyat sabitleme sözleşmesi bulunmadığını, sipariş ve faturalama formunda “nihai fatura tarihinde üretici tarafından yapılacak fiyat artışları ve vergi değişiklikleri, otomobilin anahtar teslim fiyatına yansıtılacaktır.” şeklinde açık uyarının mevcut olduğunu, kur farkından dolayı ortaya çıkan ötv farkını müvekkili şirketin değil devlet tahsil ettiğini, davacı’nın fazladan ödediğini iddia ettiği farkın ötv düzenlemesinden kaynaklandığını, otomobilin imalatçısı tarafından yapılan fiyat artışının firmalarıyla ilgisinin bulunmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … Satış A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının …. tarafından ilan edilen fiyat sabitleme kampanyasından yararlanmak için kasım 2021 yılında müvekkili şirkete başvurmuş olduğunu, kampanya şartları dahilinde 4 adet araç için sipariş kayıt işlemlerini yapmış olduğunu, kampanyanın ana mantığı gereği araçların üretim aşamasında olması gerekliliğinin davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirketim kampanyaya dahil olmak istediğini bildirdiğini, kendisine bildirilen …. A.Ş.’ye ait …. Bankası … Şubesi nezdindeki …. nolu iban hesabına yatırılmak üzere her araç için 100.000 TL olmak üzere toplamda 400.000,00TL müvekkili şirket hesabına ön ödeme yapıldığını, araçların bunun üzerine sistem tarafından kaydedildiğini, yapmıştır. Bu işlemden sonra araçlar sistem tarafından kayıt edilmiştir. kayıt işlemi yapılan araçlardan ….. şasi numaralı bir adet aracın üretim tarihi daha erken olduğundan dolayı 267.000,00TL tutarla tescil ve teslim edildiğini, araç üretimi yapılıp araç teslime hazır olduğunda, Oyak …. araçlarının ….’e fatura edildiğini ve bu tutarın Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) kayıtlarına yansıdığını, bundan sonraki süreçte ÖTV’ye esas olacak matrahın bu tutar üzerinden belirlendiğini ve altına inilemediğini, davacı şirket tarafından sipariş edilen diğer 3 aracın fabrika çıkış tarihleri bu ilk teslimi yapılan araçtan daha sonraki tarihte hazır duruma geldiğini, bu araçların üretimi sona erinceye kadar olağanüstü bir şekilde artan döviz kurları sebebiyle fabrika çıkış fiyatlarının da değiştiğini, GİB bildirimleri nedeniyle bahse konu olan kampanya kapsamındaki araçların fiyatlarının da vergisel boyut sebebiyle değiştiğini, bu süreçte müvekkilinin vergi matrahı hariç fiyatları sabit tuttuğunu, vergi farkı sebebiyle oluşan yeni fiyatların kampanyaya dahil olan müşterilere iletildiğini, ….. oluşan yeni fiyatı kabul etmeyen müşterilere kampanyadan cayması halinde giriş tarihi ve çıkış tarihleri arasındaki kur farkını 3 gün içinde ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı şirketin kampanyaya devam etmek isteyerek ikinci ödemeyi yaptığını ve kredi kullandığını, akabinde araçları teslim aldığını, yasal düzenleme gereği araçların vergi düzenlemesi nedeniyle artmış olmasından dolayı müvekkili şirketin herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle Davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa ödetilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava, davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı takip dosyası ile “…- …- … plakalı araçlar için kampanya satışına ek olarak ödenen farkların ödenmesi” istemine dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
-Mahkememizce dava konusu araçlara ilişkin satış ve tescil senetleri, faturalar ve sözleşmeler celp edilerek dosya arasına alınmış, taraf delilleri toplanmıştır.
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ne … esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 335.417,76 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının “…- ….-… plakalı araçlar için kampanya satışına ek olarak ödenen farklar” olduğu, davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
-2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
-İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
-Somut olayda davacı taraf 4 adet araç alımı için fiyat sabitleme kampanyası kapsamında davalılar ile anlaştıklarını, bu araçlardan birinin teslim edildiğini ancak diğer 3 araç için bekletildikten ÖTV farkı talep edildiğini, ihtiyari kayıtla yaptıkları ödemeden sonra aracı teslim alabildiklerini ancak davalıların fiyatı farkı talep etmesinin sözleşmeye ve basiretli tacir ilkesine aykırı olduğunu iddia etmiş, davalılar ise kur farkı nedeniyle fabrikada üretimi yapılan araçlarının fabrika çıkış fiyatının arttığını, bu nedenle ötv matrahında değişiklik olduğunu, yasal mevzuat nedeniyle bu fiyat değişikliğinin gerçekleştiğini, kendileri tarafından fazladan tahsil edilen bir bedelin olmadığını beyan etmişlerdir.
-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 207/1. Maddesine göre, satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Aynı maddenin 3. Fıkrasında ise durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedelin, kararlaştırılmış bedel hükmünde olduğu düzenlenmiştir.
-TBK’nın 208/1. Maddesine göre, Kanundan, durumun gereğinden veya sözleşmede öngörülen özel koşullardan doğan ayrık hâller dışında, satılanın yarar ve hasarı taşınır satışlarında zilyetliğin devri anına kadar satıcıya aittir.
-Mahkememiz dosyası yukarıda belirtilen hususlarda fatura ve matrahların incelenmesi amacıyla SMMM bilirkişi ile vergi alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09/01/2023 tarihli raporda özetle; davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu kayıtlara göre, davalı taraftan satın alınan ilk araç ile daha sonra satın alınan 3 adet araç arasındaki ÖTV maliyet farkının, satın alınan ilk araç ile daha sonra satın alınan araçlar için araç başına 94.360,00 TL, 3 araç için toplam 283.080,00 TL olarak hesaplandığı, toplam maliyet farkının, satın alınan ilk araç ile daha sonra satın alınan araçlar için araç başına 112.800,00 TL, toplam 338.400,00 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın takip talebinin 335.417,76 TL olduğu, teslim fiyatı vergiler dahil (377.787,40 TL- 264.987,40 TL— ) 112.800 farkın; sadece 1 adet araç fiyatının artan döviz kurları nedeniyle maliyet bedelinin yükseldiği belirtilerek 149.710,39 TL yerine 150.943,61 TL olarak belirlenmesi sonucu 1.233,22 TL fiyat farkı nedeniyle ÖTV matrah sınırı olan 150.000.-TL sınırını 943,61TL geçmek suretiyle her araç için 112.800.-TL olmak üzere üç araç toplam vergiler dahil 338.400.-TL davacı aleyhine ek maliyet ortaya çıktığı, 1.233,22 TL kabul edilebilir bir maliyet artışı nedeniyle müşterisinin her araç için 112.800.- TL olmak üzere; üç adet araç için toplam 338.400.-TL zarara uğramasına neden olduğu, bu durumun iyi niyet, piyasa koşulları ve artan döviz fiyatları ile artan maliyet şeklinde izah etmenin uygun düşmeyeceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
– Bilirkişi kök raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı ve davalı tarafın rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesini ibraz ettiği görülmüştür.
-Mahkememiz dosyası davalıların bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi ve özellikle kök raporda belirtilen fiyat farklılığına sebep olduğu belirtilen faturalarda fiyat farklılığının davalılardan mı yoksa ilgili araçların fabrika çıkış fiyatlarından mı kaynaklandığı hususunun irdelenerek ek rapor düzenlenmesi amacıyla yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 23/02/2023 tarihli ek raporda özetle; araçlarda Özel Tüketim Vergisi ÖTV kanunun 14 üncü maddesine göre; ilk iktisap ile ilgili işlemlerin tamamlanmasından önce bu işlemlerin yapıldığı yer vergi dairesine verildiği ve verginin aynı gün ödendiği, davalı ….Satış A.Ş. tarafından 4 adet araç için ….. Otomotiv A.Ş. adına her araç için 147.253,55 TL. emtia satış bedeli (vergiler hariç) ile fatura düzenlendiği, ana Üretici/Pazarlamacı ….Satış A.Ş. tarafından herhangi bir fiyat farklılaştırılması yapılmadığını, perakende satıcı/bayi olan davalı ….. Otomotiv A.Ş tarafından ilk araç teslimden sonra kalan 3 araç ş bedellerinde 149.710,39 TL den 150.943,61 TL sına yapılan değişikliğe gidildiği ve araç başına 1.233,22 TL fiyat farkı oluştuğu, bu durum da oluşan 1.233,22 TL fiyat farkı nedeniyle ÖTV matrah sınırı olan 150.000.-TL sınırını 943,61TL geçmek suretiyle her araç için 112.800.-TL olmak üzere üç araç toplam vergiler dahil 338.400.-TL davacı aleyhine ek maliyet ortaya çıktığı, davalı şirket ticari teamüllere ve kampanya koşullarına aykırı davranarak sadece 1.233,22 TL kabul edilebilir bir maliyet artışı nedeniyle müşterisinin her araç için 112.800.- TL olmak üzere; üç adet araç için toplam 338.400.-TL zarara uğramasına neden olduğu, bu durumu iyi niyet, piyasa koşulları ve artan döviz fiyatları ile artan maliyet şeklinde izah etmenin uygun düşmeyeceği görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
-Her ne kadar bilirkişi raporunda davalı tarafından teslim edilmeyen 3 araç yönünden araç başına yapılan 1.233,22 TL’lik artışın iyi niyet, piyasa koşulları ve artan döviz fiyatları ile artan maliyet şeklinde izah etmenin uygun düşmeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiş ise de bilirkişiler tarafından hukuki nitelikte bir görüş bildirilmesi mümkün olmadığından bilirkişi heyeti tarafından yapılan hukuki nitelikte olan yorumlara Mahkememizce itibar edilmemiştir.
-Yukarıda yer verilen açıklamalar, alınan bilirkişi raporu ve dosyada mevcut sözleşme faturalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı şirket tarafından 4 adet araç alımı için araç başına 10.000.-TL olmak üzere40.000.-TL peşinat davalı ….. Otomotiv A.Ş. nin … Şubesinde bulunan hesabına 26.10.2021 tarihinde İnternet Bankacılığı kullanılarak yatırıldığı, ….. Otomotiv A.Ş. Tarafından 26.10.2021 tarihinde …. numaralı Yeni Oto Sipariş ve Faturalama Formu ile miktar ve fiyat belirtilmeden sipariş girildiği, Yeni Oto Sipariş formunda aracın 29.11.2021 tarihinde stoklara gireceği, faturalama ve tescil işlemleri sonrası teslim edileceği, öngörülen teslim tarihinin 10.12.2021 olduğu belirlenmiştir. Sipariş formu sonrasında her iki taraf arasında ayrıca bir sözleşme düzenlenmediği görülmektedir.
-Bu doğrultuda davacı şirketin 4 araçlık sipariş girişi davalı tarafça yapılmış olup, bu araçlar yönünden araç başına 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL peşinatın davacı tarafça ödendiği görülmektedir.
-Yapılan bu anlaşma doğrultusunda ilk aracın 29.11.2021 tarihli fatura doğrultusunda vergisiz 149.710,39 TL bedel üzerinden toplam 264.987,40 TL bedelle davacı tarafa satışının gerçekleştiği ve bu doğrultuda faturanın düzenlendiği anlaşılmaktadır.
-Diğer 3 araç yönünden ise vergisiz araç fiyatının 150.943,61 TL olarak belirlenmesi sonucundan ek ÖTV maliyetinin ortaya çıktığı hususu sabit ve ihtilafsızdır.
-Taraflar arasında düzenlenen sipariş fatura formunda “nihai fatura tarihinde üretici tarafından yapılacak fiyat artışlar ve vergi değişiklikleri otomobil anahtar teslim fiyatına yansıtılacaktır” düzenlemesine yer verildiği ve bu sipariş formunun her iki tarafın da kabulünde olduğu görülmektedir.
-Ve fakat yukarıda yer verilen açıklamalar ve bilirkişi raporuyla ayrıntılı olarak belirlendiği üzere davacı tarafın ödemiş olduğu peşinat ve yapılan anlaşma ile taraflar arasındaki satış sözleşmesi kurulmuş ancak aracın satışına dair fatura düzenlenmemiştir. Davacının alacak istemini yönelttiği davalılar dava konusu araçların satıcısı ve tedarikçisi konumunda olup, davalıların dava konusu araçlar yönünden üretici sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle araçların üretici tarafından üretim ve tedariki tamamlanmadan, bir başka deyişle aracın alıcıya teslime hazır hale gelmesinden önce davalılarca fatura düzenlenmesi mümkün değildir.
-Buna göre her ne kadar davacı tarafça fiyat sabitleme kampanyasında taahhüt edilen fiyattan 3 adet aracın teslim edilmediği, bu nedenle zarara uğranıldığı iddia edilmiş ise de teslimi geç yapılan 3 adet araç için çıkartılan fiyat farkının üretici maliyetinin artışı ve ÖTV matrahının değişmesi nedeniyle gerçekleştiği, sipariş, üretim ve teslim tarihindeki kur farkları nazara alındığında üretici tarafından yapılan fiyat artışının makul ve kabul edilebilecek seviyede olduğu, davacılar tarafından basiretli tacir olarak davalıların bu fiyat artışına katlanması ve göze alması gerektiği iddia edilmiş ise de sipariş formlarında yer alan “nihai fatura tarihinde üretici tarafından yapılacak fiyat artışlar ve vergi değişiklikleri otomobil anahtar teslim fiyatına yansıtılacaktır” hükmüne basiretli tacir sıfatıyla davalı tarafın da katlanma yükümlülüğü bulunduğu, yapılan fiyat artışlarının ve ÖTV matrahındaki değişikliklerin davalıların kusurlu davranışından kaynaklanmadığı, bu nedenle davalıların vergi mevzuatı gereğince ödenmesi zaruri nitelikte olan ÖTV matrahından kaynaklanan farklılığa katlanmakla yükümlü olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.051,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.871,11 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ….. Satış Anonim Şirketi tarafından yargılama sırasında yatırılan 2.000,00 TL bilirkişi ücretine ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ….. Satış Anonim Şirketi’ne verilmesine,
5-Diğer davalı ….. Otomotiv Anonim Şirketi tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. Maddesi gereğince takdir edilen 49.958,49-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Bakırköy Arabuluculuk bürosunun …. numaralı arabuluculuk dosyasında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; tebliğden itibaren İKİ HAFTA içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e-duruşma ortamında, Davalı ….. vekilinin, Davalı ….. vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı17/03/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır