Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/292 E. 2022/297 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/292 Esas
KARAR NO : 2022/297

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … Tarım Ürünleri ve Dış Ticaret A.Ş. hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/11/2017 tarih ve … E. sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş olup, müflis şirketin tasfiyesinin Bakırköy … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile yapılmakta olduğunu, müvekkili Bakanlık, müflis … Tarım Ürünleri ve Dış Ticaret A.Ş. ile 28/05/2017 tarihinde imzalanan hibe sözleşmesi gereği 18/10/2017 tarihinde müflis şirkete ödeme yapmış olduğundan, müflis şirketten 1.107.286,00 TL alacaklı olduğunu, müvekkili kurumun alacak ve faiz talebinin masaya bildirilmiş ancak iflas idaresince reddedilmiş olduğunu, bu nedenle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesin …E.sayılı dosyası ile kayıt kabul davası açılmış olduğunu, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/12/2020 tarih ve … E. … K. sayılı kararı ile müvekkili bakanlığın 1.107.286,00 TL asıl alacak ve 9.553,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.116.842,03 TL alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. bu kararın iflas idaresine 23/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, iflas idaresinin söz konusu karara karşı kanun yoluna gitmekten vazgeçmiş olduğunu, iflas kararının kesinleşmesinden sonra yeniden hazırlanan iflas sıra cetvelinin …. tarihinde hem Ticaret Sicil Gazetesinde hem … Gazetede yayınlanmış ve ikinci alacaklılar toplantısının tarihinin belirlenmiş olduğunu, ancak her ne kadar müvekkili kurumun asıl alacağı mahkeme kararına istinaden sıra cetveline eklenmişse de mahkeme kararında hükmedilen 9.553,03 TL işlemiş faiz alacağının sıra cetveline eklenmemiş olduğunu beyanla; müvekkili idarenin sıra cetveline eklenmeyen 9.553,03 TL işlemiş faiz alacağının, sıra cetvelinde 3. sırada bulunan 1.107.286,00 TL asıl alacağa eklenerek 1.116.842,03 TL olarak iflas masasına kaydına, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK m. 235’de düzenlenen kayıt kabul istemine ilişkin olarak açılmıştır.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5. maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Dava dilekçesinin yeterli açıklıkta olmadığı anlaşılmakla davacı vekiline iflas idaresine alacak kayıt talebinde bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise iflas idaresinin alacağı hangi miktarda kabul ya da reddettiği, buna göre sıra cetveline dahil edilmesini istediği alacak bakımından iflas idaresi tarafından verilmiş bir ret kararı olup olmadığı ve bu alacağın miktarı hususunda açıklamada bulunmak üzere davacı vekiline bir haftalık süre verilmiş olup davacı vekili sunmuş olduğu 23/02/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle borçlu …. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye memurluğuna TTK 541. maddesi gereği alacak bildiriminde bulunulduğu, ancak tasfiye memurluğunca alacağın ne kadarının kabul edildiği ne kadarının reddedildiği hususunda bilgi verilmediği, borçlu şirketin iflası söz konusu olmadığından iflas idaresine herhangi bir bildirimde bulunulmadığı belirtilmiştir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı kararı ile 1.107.286,00 TL asıl alacak, 9.553,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.116.842,03 TL alacağın müflis … Tarım Ürünleri ve Dış Ticaret A.Ş’nin iflas masasına İİK’nın 235/1 nci maddesi uyarınca kayıt ve kabulüne karar verildiği, davacı tarafın iddiasının iflas kararının kesinleşmesinden sonra yeniden hazırlanan iflas sıra cetvelinde Mahkeme kararında hükmedilen 9.553,03 TL işlemiş faiz alacağının sıra cetveline eklenmemiş olduğundan bahisle müvekkili idarenin sıra cetveline eklenmeyen 9.553,03 TL işlemiş faiz alacağının, sıra cetvelinde 3. sırada bulunan 1.107.286,00 TL asıl alacağa eklenerek 1.116.842,03 TL olarak iflas masasına kaydına, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine dayandığı, buna göre dava her ne kadar İİK m. 235’de düzenlenen kayıt kabul istemine ilişkin olarak açılmış ise de Mahkememizce yapılan hukuki nitelendirme uyarınca davanın kayıt kabul davası olarak değil İİK 16/1 maddesi gereği İcra Dairesinin yaptığı muameleye karşı şikayet olarak kabul edilmesi gerektiği, çünkü talebe konu 9.553,03 TL işlemiş faiz ile ilgili Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas …. Karar sayılı kararı ile karar verilmiş olduğu, Mahkeme kararı ile hüküm altına alınan talep konusu alacağın sıra cetveline eklenmemesi yönündeki İcra Dairesi muamelesinin İİK 16/1 maddesi uyarınca şikayet yoluyla İcra Mahkemesinde incelenip karara bağlanması gerektiği anlaşılmakla göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/.1.(c).b, 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/03/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸