Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/291 E. 2022/285 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/291 Esas
KARAR NO : 2022/285

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 2003-2004 yıllarında ikamet ettiği semt karakolunun haberdar etmesi üzerine gittiği Avılar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden izni ve bilgisi olmaksızın sahte belgelerle ve kimlik bilgileri de kullanılarak Avcılar Vergi dairesinin …. vergi sicil numarasında kayıtlı bulunan …. İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin bir kısım hissesinin adına devralındığını şirketin ortağı ve müdürü olarak gösterildiğini ve bu gerekçe ile şirketin tüm vergi borçlarından sorumlu olduğunu öğrenmiş olduğunu, bu durum üzerine tarafınca araştırma yapılmış ve kendisinin kimlik bilgilerini kullanarak sahte evrakla iş yapan şahısların … ve … isimli kişiler olduğunu tespit ettiğini ve bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, bu şahıslar hakkında Beyoğlu …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile resmi evrakta sahtecilik suçundan dava açılmış olduğunu, yapılan yargılama neticesinde davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş ve bu kararın tarafınca temyiz edilmiş olduğunu, söz konusu davanın temyizden sonraki akıbetinin tarafınca bilinmediğini, Beyoğlu …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan ve şirket kayıtlarında tarafına hisse devrettiği görülen davalı ….’ın Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifadesinde “kendisini hiç görmediğini, hisse devir işlemlerini noterden diğer ortağın yaptığını kendisinin sadece notere gidip imza attığını” beyan etmiş olduğunu, Vergi Mahkemesinde çeşitli davalar açtığını, İstanbul …. Vergi Mahkemesi’nin … Esas, …Esas, …. Esas, … Esas ve …. Esas sayılı dosyaları ile İstanbul…. Vergi Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarıyla görülen davaların usulü yönden reddedildiğini, davalı şirketin tasfiye halinde olduğunun ve tasfiye memurunun da kendisinin olarak gözüktüğünün, mahkememizin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında anlaşılmış olduğunu, kendisi tarafından herhangi bir şirket kurulmamış veya şirket hissesi devralınmamış olduğunu, mahkememizin …Esas sayılı dosyasında 18/01/2022 tarihli celsenin 4 nolu ara karır ile hisse devrine ilişkin noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti amacıyla dava açmak üzere tarafına süre verilmiş olduğunu, belirtilen beyanla; mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile açtığı davada mahkememizce 18/01/2022 tarihli celsede verilen ara karar gereğince dosyanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmek üzere …. İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. hisselerinin tarafına devrine ilişkin noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespitine karar verilmesini, dava harç ve giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas, … Karar sayılı ilamıyla işbu dosyanın Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, daha sonra Mahkememizce işbu dosyanın … Esas sayılı dosyadan tefrik edilerek Mahkememizin … Esas sırasına kaydediliği, Mahkememizin 11/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla dosyaların birleştirilerek görülmesini gerektirir bir zorunluluk ve gereklilik bulunmadığından dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olduğu, bu sefer de Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamıyla Mahkemelerince verilen birleştirme kararı yerinde olduğundan bahisle dosyanın mahkememize gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.

Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.

Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.

Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasının 18/01/2022 tarihli ara kararı ile hisse devrine esas noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti amacıyla dava açmak üzere davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş olup eldeki davanın bu kapsamda açıldığı, imzanın sahteliği ileri sürülen hisse devrine esas noterlik sözleşmesinin resmi senet mahiyetinde olduğu, HMK 208/4 maddesinde resmî bir senetteki yazı veya imzayı inkâr eden tarafın bu iddiasının ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabileceğinin düzenlendiği, buna göre ise hisse devrine esas noterlik sözleşmesindeki imzanın sahte olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’nun 5/3. maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/.1.(c).b, 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/03/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸