Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/290 E. 2022/709 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/290 Esas
KARAR NO : 2022/709

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu olan borcun kendisiyle bir ilgisi olmadığını, ….. Mah. ….. Sokak No:12/2 Küçükçekmece/İstanbul Sayılı işyerinde kaçak elektrik kullanıldığını, …’ın görevli memurlarının kontrole geldiğinde yanışlıkla kendisinin ismini vererek tutanağı adına tuttuklarını, bu nedenle sayılı işyerinin kendisine ait olmadığını, ….. Mah. ….. Sokak No:12/2 Küçükçekmece/İstanbul Sayılı işyerinde 2019 yılında yaklaşık 7 ay çalıştığını, daha sonra bu işyerinden ayrıldığını, davaya konu işyerine işe girdiğinde kimlik bilgilerini verdiğini, bu nedenle davacının kimlik bilgilerinin yanışlıkla verildiğini, bu nedenle davacı hakkında birden çok icra takibi yapılarak davacı adına olan … plaka sayılı aracın üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyası ile haciz konulduğunu ve bu haczin kaldırılmasını talep ettiğini, kaçak elektrik kullanılan işyerinin kendisine ait olmadığından dolayı işyerini çalıştıran işyeri sahibi ve mülk sahibi ve işyerinde çalışan kişilerin tanık olarak dinlenmesini talep ettiğini, tüm bu nedenlerle söz konusu İstanbul …. İcra Müdürlüğü Esas No: …, Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü Esas No: …., İstanbul .. İcra Müdürlüğü Esas No: …, İstanbul … İcra Müdürlüğü Esas No: … Esas sayılı dosyalarda borçla ilgisinin olmadığının tespitine, yukarıda belirtilen esas sayılı icra dosyalarına borcu olmadığından dolayı icra dosyalarının iptaline, … plaka sayılı aracının üzerinde olan haczin kaldırılmasına ve alacaklının kötüniyetli olmasından dolayı %40 oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle görev ve ticari uyuşmaklıklarda zorunlu olan arabuluculuğun yapılmadığı hakkında itirazda bulunduğunu, dava konusu kaçak elektriğin kullanıldığı tesisata ait “….. Mah. ….. Sok. No:12/2 K.çekmece/İstanbul” adresindeki mahalin mesken değil, davacı tarafın dilekçesinde de bahsedildiği üzere işyeri olduğunu, yani elektrik tüketimi yapılan dava konusu adresin ticarethane olduğunu, bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, şayet davacının davasını tüketici sıfatı ile açmış olması halinde ise davanın tüketici mahkemesinde açılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve yersiz davasının öncelikle görevsizlik bakımından usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi ile alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
K.Çekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 31/01/2022 karar tarihli görevsizlik ilamı kesinleşmiş, mahkememizde işbu esası almıştır.
Halkalı Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabı ile …’ın potansiyel mükellef ( gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu, herhangi bir gerçek mükellefiyet kaydı olmadığının anlaşıldığı, herhangi bir şirket ortaklığı/yöneticiliği bulunmadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce davalı ile ilgili tacir araştırması yapılmış olup Halkalı Vergi Dairesi’nden gelen müzekkere cevabı ile ….’ın potansiyel mükellef ( gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarasına haiz mükellef) olduğu, herhangi bir gerçek mükellefiyet kaydı olmadığının ayrıca İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazı cevaplarına göre de davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığının belirtilmiş olduğu nazara alındığında davalının tacir sıfatının bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı, buna göre Mahkememizin görevli olmadığı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek bir ihtilafın söz konusu olmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesini gerektirir nitelikte ticari bir dava da olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği,, somut uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla göreve ilişkin usul kurallarının dava şartı olduğu ve dava şartlarının da kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle resen dikkate alınacak hususlardan olduğu, dava şartlarının mevcut olup olmadığı da HMK 115/1 maddesi uyarınca Mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı dikkate alındığında mahkeme görevsiz olduğu durumlarda görevsizlik kararı vermesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, dosyada K.Çekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 31/01/2022 karar tarihli görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, görev hususunda merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge İstinaf Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Dava hakkında daha önceden Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava hakkında daha önceden Küçükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın Istanbul Bölge Adliye Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,
5-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
6-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır